# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
GOREMENT – The Ending Quest
| 22.12.2024

BLOODBATH logosunun kaynağı ve İsveç death metal tarihinin en iyi albümlerinden biri.

Bugün derinlere, epey derinlere gidiyoruz. İsveç death metal sahnesinin en bilinen grupları hepimizin malumu; ENTOMBED, DISMEMBER. Ardından GRAVE, UNLEASHED, EDGE OF SANITY geliyor, onların ardındansa CARNAGE, GOD MACABRE gibi isimleri görüyoruz. Onların akabinde ise SEANCE, DESULTORY ve daha da old-school kafadan GOREMENT ayarında topluluklarla karşılaşıyoruz.

GOREMENT, çoğunluğun “BLOODBATH’in logosunu aldığı grup” olarak bilinen ve genelde bu bilgiyle sınırlı kalınan bir grup. Belli ki old-school, belli ki her şeyini İsveç death metalinin retroluğundan alan BLOODBATH’in yaşatmaya devam ettiği tatlı bir nostalji parçası olarak dimağlarda yer alan bir oluşum.

Halbuki GOREMENT, sadece 1994’te çıkardığı tek bir albümle, “The Ending Quest” adlı kült death metal başyapıtıyla adını çok daha fazla insana ezberletmiş olması gereken bir gruptu. Yakın zamanda sitede incelenen doksanlar çıkışlı çeşitli albümlerinin altında, albümlere verilen puanların yüksekliği konusunda birtakım konuşmalar geçti. Bu elbette ki kişisel bir şey ve herkese göre değişebilir. Ne var ki şu an bahsettiğimiz albüm bana kalırsa öyle hiç geçmişe dönük nostaljiler üzerinden değerlendirilemeyecek düzeyde iyi, dopdolu bir çalışma.

“The Ending Quest”teki müziğe baktığımızda büyük oranda AMORPHIS, SENTENCED gibi bilinen grupların o bilinir hâllerinden önceki death metal karakterlerine yakın duran; Finlandiya sahnesinin önemli underground isimlerinden DEMIGOD’la benzer görülebilecek, kısacası İsveçli olmasına rağmen doksanların ilk yarısındaki Finlandiya death metal sound’unun peşinden giden bir grup.

Bu ifade doğal olarak akla yer yer doom metal gibi yavaşlayıp uğursuzlaşan, yer yer riflerin melodikleştiği ama o huzursuzluktan asla ayrılmadığı bir kimliği getiriyor. Death metal anlayışı içerisindeki bu doom metal dokunuşları sayesinde, olay yer yer ilk dönem PARADISE LOST’un çok daha death metal odaklı bir hâline, yani ta 1990’daki “Lost Paradise” zamanlarına da yaklaşmış oluyor ve GOREMENT’ın müziği bu sayede hem sert hem melodik hem kapkaranlık hem de akılda kalıcı bir şekle bürünüyor.

Tüm bu referansları kullanıyorum, çünkü GOREMENT gerçekten de bilinmeyen bir grup ve bu albümü sevebilecek dinleyicilerin -ki epey fazlalar- kafasında bir şeyler oluşsun diye tüm tuşlara basmaya çalışıyorum. Prodüksiyonu da iyi, performanslar da iyi, atmosferi de iyi.

Şu anda bu cümleyi okuyorsanız metal denen şeyi sadece dinlemeyi tercih ettiğiniz müzik türü olarak görmüyor, derinlerini merak ediyorsunuz demektir. GOREMENT işte tam bu meraklara hitap eden, tam olarak butik old-school death metal cevheri denebilecek türde gizli bir doksanlar hazinesi. Bu tür müzik dinlemeyi tercih ediyorsanız ve henüz tanışmadıysanız, bence mutlaka dinleyin. Mutlaka dinleyin.

9,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (6.83/10, Toplam oy: 12)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
1994
Şirket
Crypta Records
Kadro
Jimmy Karlsson: Vokal
Patrik Fernlund: Gitar
Daniel Eriksson: Gitar
Nicklas Lilja: Bas
Mattias Berglund: Davul
Şarkılar
1. My Ending Quest
2. Vale of Tears
3. Human Relic
4. The Memorial
5. The Lost Breed
6. Silent Hymn (for the Dead)
7. Sea of Silence
8. Obsequies of Mankind
9. Darkness of the Dead
10. Into Shadows
  Yorum alanı

“GOREMENT – The Ending Quest” yazısına 6 yorum var

  1. Scream Bloody Gore says:

    Bu da geldi sonunda, kalemine ellerine sağlık.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Scream Bloody Gore, sağ olasın.

  2. Necrobutcher says:

    İşte zaman makinesi… ben ilk futbol maçına 93 yılında babamla gitmiştim çok küçüktüm ama çocukluğumla ilgili sahneleri hatırlama konusunda ciddi bir yeteneğim olduğuna inanıyorum.stadyumda koltuk yoktu herkes içeride satılan küçük halı parçalarına ya da üstü tom ve jerry baskılı köpüklere otururdu. atkı bere forma çok pahalıydı ama stad altındaki dükkanlarda satılan kebaplar ayranlar buzlu bardakta verilen rengarenk şuruplar çok ucuzdu. herkes neredeyse aynı giyinirdi uzun samsun içerlerdi. uzun samsunun paketindeki tütün yaprağı arma dayımla özdeşleşmişti, şimdi bile aklıma gelince dayımı anımsadım. çocukken görebildiğim en devasa yapı stadyumdu aklım almıyordu, en zaman maça gitsem tribünleri izlemekten maça bakamazdım. sonra 2000lerin başında evden daha da uzaklara gidebilme yaşına gelmiş daha değişik büyük binalar görmüştüm, daha değişik giyinen insanlar, uzun marlboro içen dayılar… sigaralar, binalar, stadlar, yemekler, şuruplar değişti. insanlar değişti, güneş değişti,bulut değişti hayat sinir bozucu şekilde her şeye rağmen sürdü. müzik değişmiş tabi, yapanlar değişmiş, kapaklar değişmiş ama bazı şeyler hiç değişmemiş çünkü orda zamanı durdurmuşlar. bu albüm de böyle bir albüm. bu adamlar yazmış kaydetmiş yayımlamış sonra terk etmişler. kapak 90lar, logo 90lar, müzik 90lar, promo fotoğraf 90lar. kapaktaki güneş, yazı fontu her şey.

    Teşekkürler.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Necrobutcher, normalde logonun çizim içermeyen boşluklarını alttaki link’teki gibi çıkarmaları gerekirken muhtemelen düzgün yapamayıp logoyu da beyaz arka planlı olarak koymaları… O da bir doksanlar detayı mesela.

    https://www.metal-archives.com/images/3/4/8/1/348166.jpg?4828

    Kapaktaki kadrajın kötülüğüne, logonun saçma bir yere konmasına, sağdaki kadın figürünün çok abuk bir yerden kesilmiş olmasına falan hiç girmiyorum. %100 amatör ruh işte bu.

    Necrobutcher

    @Ahmet Saraçoğlu,aynen öyle hatta logoda gazeteden kesilip uhuyla deftere yapıştırılmış havası var böyle bir defterim vardı gazeteden futbolcuların fotoğraflarını kesip kesip yapıştırıyordum.

  3. Bu eski albümün incelemesini araya attım ve yıl sonu başlığına yazdığım gibi sene sonuna kadar hep bu sene çıkan iyi albümleri yayınlayacağız.

    2025 başladığında da, zaten yeni albüm çıkan bir dönem olmadığı için birkaç hafta boyunca eskiden çıkmış bu tür eksikleri tamamlayacağız. Demigod’lar, Judas Iscariot’lar, Molested’lar, Aeternus’lar, Fin death/doom metal sahnesinin önemli işleri, Meksika dâhil bazı enteresan ülkelerden bazı kült albümler, bir sürü önemli 90′lar albümü…

    Çoğu şimdiden yazıldı, 2025′i bekliyorlar.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.