ADVERSARIAL enteresan bir oluşum. Muhtemelen grubu oluşturan üç kişinin de yoğun bir iş temposu, eğitimi, şusu busu var zira 2007’de grubu kuran kadro aynen duruyor ve 2010’daki ilk albümlerinden sonra ikinci albümleri “Death, Endless Nothing, and The Black Knife of Nihilism” için beş yıl, üçüncü albümleri içinse dokuz sene beklemek durumunda kaldılar.
Grup elemanlarının çaldığı diğer gruplara bakınca da ADVERSARIAL’dan bile daha az bilinen gruplar gördüğümüzden, başka grupların ADVERSARIAL’I geciktirme gibi bir durumu da yok.
Dolayısıyla ya çok tembeller ya çok meşguller.
Şimdi gelelim yazının başlığı olan “kulaklıkla müzik dinleyerek yol kenarından yürürken, arkadan gelen kamyonun çok yakından geçmesiyle gelen minik kalp krizleri” olayına. Müzik eşliğinde yürüyüşe çıktığımda ve kaldırım bulunmayan bir yol kenarından yürümem gerektiğinde her zaman ters şerit tarafından yürürüm. Bunun sebebi tabii ki de karşıdan gelen araçları görerek yürümenin daha rahat olmasıdır. Öbür türlü yürüyünce, bir de müzikten dolayı arkadan gelen araçları duymayınca, bir anda hemen dibinizden geçen bir kamyon ceylan yüreğinizi ürkütebilir, size minik “ananskim!”ler yaşatabilir.
“Solitude with the Eternal…”I ilk dinleyişimde de bu olay oldu. Daha karşı şeride geçmeye fırsat bulamadan, arkamdan gelen ve müzikten dolayı hiç duymadığım bir kamyonun hemen dibimden geçmesiyle birlikte içimden savurduğum küfür, ADVERSARIAL’ın bu albümde yaptıklarıyla bire bir örtüştü ve yazının başlığı da o anda ortaya çıkmış oldu.
ADVERSARIAL bu albümde black metal ile death metalin en bestial, en canhıraş hâllerinden birini sunuyorlar. Müzik, böylesi bir şiddet eşliğinde yaratılması zor düzeyde bir atmosfere sahip ve özellikle gerginlik yaratma, tansiyonu yükseltme, panik atak hissi veren riflerle ortalığı karıştırma gibi noktalarda dinleyiciyi ciddi anlamda tatmin edecek bir ortam söz konusu. “Solitude with the Eternal…” karşı tarafa bu kavramı, yani “ortam” hissiyatını verebilen bir albüm. Sanki bir kıyametin, vahşetin, yıkımın fon müziğini dinliyoruz ve dinlerken harbiden de bu müziğin vücut verdiği fiziksel bir ortam varmış gibi hissediyoruz.
Bu olayın en güzel tarafı, ADVERSARIAL’ın bunu boğucu bir kaosla, karambol ses katmanlarıyla, sadece kötücül olmakla yetinen tremolo rifler ve arpejlerle yapmaması. Adamlar yazdıkları her rifin içine maksimum antipatikliği, sevimsizliği, uğursuzluğu boca etmeyi bilmişler. Albümün herhangi bir anında, metal dinlemeyen standart insanın kulağına bir saniye bile olsa hoş gelecek herhangi bir unsur bulunmuyor. Baştan sona, varsa yoksa gergin, varsa yoksa edişe.
Ne var ki ADVERSARIAL bu “baştan sona” olayını olumsuz anlamda bir tekdüzeliğe, fikir eksikliğine, heyecansızlığa çevirmiyor. Bilakis tamamı farklı şeyler sunan şarkılarla 32 dakikadan kısa sürede olayı çözüyor, dinleyiciyi sarsıyor, paketleyip gönderiyor. Black/death metali seviyorsanız, bu yıl bu türde çıkan en iyi albümlerden biri sizi bekliyor. Daha da bir şey demeye gerek yok.
Şarkılar 1. Beware the Howling Darkness on Thine Left Shoulder
2. Hatred Kiln of Vengeance
3. Witness to the Eternal Light
4. Death Is an Advisor in the Woods of the Devil
5. Crushed into the Kingdom of Darkness
6. Merging Within the Destroyer
7. Fanes at the Engur
8. Endless Maze of Blackest Dominion
@ismail vilehand, Bi gün evin altındaki tekele girdim. Kasada bişeyler almaya çalışan bi kaç elemanla dükkandakiler hepsi kitlenmiş yukarıda duran küçük televizyondan Kolpaçino izliyor. Ben de izlemeye başladım bunlarla birlikte fark eden bile olmadı zaten reklam çıkana kadar filmi izledik. Reklam arası girince hiçbir şey olmamış gibi devam etti her şey.
Adet döneminde libidosu tavan yapmış, düz duvara tırmanan sevgilisinin cinsel ilişkiye girme teklifini ‘ama hastasın’ diye geri çeviren yarım erkekler dinlemesin.
Şans eseri tam albümü dinlerken incelemesine denk geldim. Çok iyi albüm.
Ne lan bu? Gömmeli mutfak, emmeli banyo, inişler, çıkışlar, pozisyonlar, yok afrodizyak ağaçlar, telefondan gelen abuk subuk sesler. Ayıptır ya.
Vitriol elemanları Varg Vikernes a yazmış. “Şu elemanlara da bi bomba dinamit falan gönderir misin? Kaç paraysa verelim.” diye. Ben inandım, haklılar.
29.06.2024
@A.Karayazı, Varg’a “beni de yak, artık yaşamak istemiyorum” yazdım. O da “kahpelere inat yaşa” dedi.
Albümü dinlerken ben: (direkt 50. saniyeye getirin)
https://youtu.be/9Z8mgkqjq90
Bugün saat 12:31’e kadar dünyanın en iyi albümü bu.
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِۙ ﴿١﴾ مَلِكِ النَّاسِۙ ﴿٢﴾ اِلٰهِ النَّاسِۙ ﴿٣﴾ مِنْ شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِۙ ﴿٤﴾ اَلَّذ۪ي يُوَسْوِسُ ف۪ي صُدُورِ النَّاسِۙ ﴿٥﴾ مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ ﴿٦
Gerçek müzik.
🥹
Benim bir arkadaşım var. Tencere imalatçısı. Aynı yaştayız. En sevdiği albümlerden biri bu.
19.01.2025
@ismail vilehand, Sırf şu Kolpaçino referanslarından merak edip oturup ilk defa filmi izledim bugün, keşke daha önce izleseymişim.
19.01.2025
@12ParmakBağırsağı, dünyada hala hiç Kolpaçino izlememiş insanların olduğunu bilmek bana acı veriyor. Baya baya onlar adına oturup üzülüyorum.
20.01.2025
@ismail vilehand, Bi gün evin altındaki tekele girdim. Kasada bişeyler almaya çalışan bi kaç elemanla dükkandakiler hepsi kitlenmiş yukarıda duran küçük televizyondan Kolpaçino izliyor. Ben de izlemeye başladım bunlarla birlikte fark eden bile olmadı zaten reklam çıkana kadar filmi izledik. Reklam arası girince hiçbir şey olmamış gibi devam etti her şey.
Adet döneminde libidosu tavan yapmış, düz duvara tırmanan sevgilisinin cinsel ilişkiye girme teklifini ‘ama hastasın’ diye geri çeviren yarım erkekler dinlemesin.