Herkese merhaba. Başlıktan da anlaşılacağı üzere, bu başlıkta gönlünüzden geçen herhangi bir konuda dile getirmek istediklerinizi paylaşabilirsiniz. Ülke gündeminden müzik dünyasına, son komik videolardan ligdeki son gelişmelere kadar ister suya sabuna dokunan, ister havadan sudan konularla köşemizi renklendirmenizi arzu ediyoruz. Tek ricamız, yorumlarınızı kimseyi kırmayacak, kendinizi hapse attırmayacak ve sitemizi kapattırmayacak içerikle şekillendirmeniz.
Hepimize mutlu ve özgür günler dilerim.
Empire Earth diye bir oyun vardı çok eskiden. Age of Empires 2′nin kopyası ama uzay çağına kadar gidiyorduk. Steam’e baktım yok orda. Bulup yeni sistemlerde oynama şansımız var mı?
19.02.2025
@ismail vilehand, Ben de cok seviyorum o oyunu. GOG’da var: https://www.gog.com/en/game/empire_earth_gold_edition
19.02.2025
@ismail vilehand, Gog’de bütün serisi varmış. https://www.gog.com/en/game/empire_earth_gold_edition
Eski oyunlar Steam’de yoksa genelde Gog’de oluyor, hiç satışı yoksa da myabandonware.com’dan indirilebiliyor.
21.02.2025
@12ParmakBağırsağı, @Harundoom, 6 dolar verip alması bişey değil de, oyun yeni sistemlerde çalışıyor mu? Bir de steam hesabına ekleyebiliyor muyuz?
21.02.2025
@ismail vilehand, reyiz su adrese bir bak istersen:
https://empireearth.eu/download/
anladigim kadariyla modern sistemlerde calisabilecek bir community setup var. Hatta hala online oynayabilecegin bir olay bile var.
21.02.2025
@ismail vilehand, eğer GOG hesabın yoksa hesap açmakla falan hiç uğraşma bence. GOG oyunları kopya korumasız olduğu için insanlar satın aldıkları gog oyunlarını internette çeşitli platformlarda paylaşıyor (örn. gog games to).
Modern sistemlerde ve yüksek çözünürlükte oynamakla ilgili teknik konular için şuradaya bakabilirsin:
https://www.pcgamingwiki.com/wiki/Empire_Earth#Issues_fixed
https://www.pcgamingwiki.com/wiki/Empire_Earth#Adjust_Zoom_Distance
Nintendo Switch çipli almak mantıklı mı sizce?
20.02.2025
@Boba Fett, bende yok ama arkadaşım vesilesiyle kullandım. Mobil bir konsol her türlü iş görüyor. Yolculuklarda vs büyük nimet. Ancak oyun fiyatlarıyla, yedek veya ekstra parçalarıyla biraz lüks kaçıyor bence. Özellikle artık nesli bitmiş bir konsol için. Nintendo’nun bütün olayı özel oyunları. Manyakları kadar olmasam da mariosever bir insanım. O optimize tadı başka hiçbir oyunda alamıyorum. Ancak lüks yani bence gereksiz. Fiyatı ne olur bilinmez ama ikincisini bekle bence. En azından çıkan yeni marioları zeldaları oynayacak bir konsolun olur.
Bir de emülatör çok iyi iş görüyor ya. Yani amaç exc oyunları oynamaksa oynama imkanın zaten var.
Düzenli kullanan biri daha sağlıklı yorum yapar muhtemelen. Az para değil sonuçta, forumlarda vs insanların ne dediğine bakmak lazım.
20.02.2025
@Pontiff Suleyman, Teşekkür ederim. Oyun oynamayı severdim ama açıkçası oyun kültürüm pek yoktu. Ne zaman ki retro konsol aldım, işin gerçeğini o zaman anladım. Çocukluğumdan beri, ara ara, sadece ilk Mario’yu kaç kere oynadım bilmiyorum. Bu yıl ilk Zelda’yı bitirdim, bayıldım. ‘Daha neler neler varmış,’ dedim kendi kendime. Şu klasiklerin dışında tenis menis gibi interaktif oyunlar da hep ilgimi çekiyordu, çipli satıyorlarmış içinde 50 – 100 oyun yüklü haliyle, bir acaba dedirtti bana.
20.02.2025
@Boba Fett, switch’in en güzel yanı bence nes oyunlarını oynayabilmek. Cidden 40 senelik oyunlar halen daha taşır markayı. Save state özelliğiyle kanser olmadan çok rahat oynanıyor ileri geri sararak. Çipli de durum ne bilmiyorum ama orijinalinde sadece nintendo oyunları var nes özelinde. Konami’nin başyapıtlarını oynayamamak üzüyor.
Pc’ye mesen emülatörünü indir. Nes emülatörü. Bahsettiğim ileri geri sarma özelliği çok iyi çalışıyor bu uygulamada. Oyunları nereden indireceğini bulmak da zor olmaz. Hala daha ara ara sıkılınca contra atarım. Ninja gaiden da bir diğer başyapıt. Oynanış temposu olarak bugünkü oyunlarda rakibi yok bence.
Switch için de ryujinx. Ayrıca bkz. dolphin emulator
20.02.2025
@Boba Fett, Unpopular opinion olabilir ama çak bi steamdeck güzelinden. İçine nintendo oyunlarını çalıştıran emulator yazılım yükleniyor. Hem nintendo oyunlarını oynarsın hem steam oyunlarını. Playstation oyunları da steam’e geldiği için artık, bütün konsol ve pc oyunlarını tek alette oynayabilirsin. Şahane.
20.02.2025
@Aim, Teşekkürler yorum için, şarjı kötü vs. deniyor onun dışında çok bilgim yok açıkçası. Bir araştırayım.
21.02.2025
@Aim, Baktım ama anlaşma uygun görünmüyor.
21.02.2025
@Boba Fett, Ben severek kullanıyorum. Arkadaşların da dediği gibi olayı özel oyunları. Super Mario Odyssey örneğin uzun yıllardır en keyifle oynadığım oyun oldu. Ancak o özel oyunları bitirince biraz anlamı azalıyor açıkçası. Bazı indie oyunları oynamak keyifli oluyor ek olarak. Bir de başka bir alternatif önereceğim. Anbernic adlı bir marka var. Tüm cihazlarının içinde birsürü konsolun emülatörü mevcut. Ayrıca oyunlar da hazır yüklü geliyor diye biliyorum. Bu da güzel bir alternatif olabilir nostalji severseniz.
https://anbernic.com/
21.02.2025
@Fırat, Teşekkürler, Anbernic değil ama Miyoo almıştım, zaten bütün macera böyle başladı, Nintendo’yu fark ettim. Belki telefona bağlanan aygıt + emülatörle yola devam ederim.
Trailer izlemeyin. Bu sene bu öğretime (Zen Master Çaksu) destek veren ilk film Companion olmuş. Geçen seneki Abigail de böyleydi. Posterlere bile bakmayın haha. İkisi de keyifli eğlenceli filmler. Companion daha iyi galiba. Ve kör göz direk başlamak ikisinden de alınan keyfi iki üç kat artırır.
Hikayenin yarısında sert bi dönüş yapıp bambaşka bişeye dönüşen, ve bunu saklayıp, reklamında kullanmayan ve mundar etmeyen en son şey Midnight Mass’ti heraldi, benim gördüğüm. Ulan ne diziydi o da.
20.02.2025
@çaksu, maalesef sinemada fragmanının kurbanı olduğum bir film. Yine de merak ediyorum, gerçekten iyi duruyor.
21.02.2025
@TanSolo, Haha ben de Google’ın önerdiği rastgele bi yazının manşetinden spoiler yediydim. Sonra Kermode’un kritiğini dinleyince merak ettim izliyim dedim.
Tatlış film, sevdim ben. Son zamanlardan Ready or Not’ı baya andırıyo bence, tadı kıvamı.
20.02.2025
@çaksu, Companion trailer’ını izlediğime pişman oldum, bir daha bir filmin promo fotosunu bile görmek istemiyorum.
Pissgrave geldi,aç karna dinleyin:
https://www.youtube.com/watch?v=yxpw8yGxDGE
21.02.2025
@Scream Bloody Gore, Immobile’nin ayağının dümenini sikerken dinliyorum, süper oluyor cidden. Kuş gibi hafifliyorum.
RETROMORPHOSIS // SPAWN OF POSSESSION REBORN + Ex OBSCURA, NECROPHAGIST + DECREPIT BIRTH
https://www.youtube.com/watch?v=sjOT-qbvIM0
21.02.2025
@Scream Bloody Gore, metal-archives’da neden yoklar acaba?
SoP ismiyle değil de yeni isimle devam etmeleri takdir edilesi bence. O değil de…
ÇOK ÖZLEMİŞİZ!
21.02.2025
@hysteresis, ilaç gibi geldi Obscura’dan sonra :)
21.02.2025
@Scream Bloody Gore, helll yeahh
27.02.2025
@Scream Bloody Gore, Jonad Bryssling bu ara baya bir röportaj veriyor. Bir tanesini aşağıya bırakayım, siz YouTube’da aratıp diğerlerine de bakarsınız:
https://www.youtube.com/watch?v=ZBJYH1O3Teg
27.02.2025
@hysteresis, eyvallah bro, bakıyorum.
ENBOUND _ Set It Free … taze power metal
https://www.youtube.com/watch?v=uTUuQ7zA0Fc&list=OLAK5uy_m6zqzxsAz6sk5r44KUmMMwdtp1oSbnDE4&index=1
Vokal gayet iyi (Kiske seviyesinde high-pitch çığlık olmasa da), güzel çalmışlar.
2019 civarında sitede epey anket açılıyordu (en sevdiğiniz albümler, gruplar vb.) ve buralardan epey albüm keşfetme ve geyik döndürme fırsatımız olmuştu. Sonraki yıllarda ise sadece sene ortası ve sonu anketleri açıldı. Acaba yeni anketler açılması düşünülüyor mu?
Bursa Kültürpark AçıkHava Tiyatrosu Bandanj Konseri 1990
https://www.youtube.com/watch?v=_kcX5DYDYCw
Konserin tam kaydı, 4 gün önce yüklenmiş. Burada da bahsi geçmişti geçenlerde.
Konser öncesi epey bir seyirci çekimi var.
@Scream Bloody Gore hocam bakalım kendisini bulabilecek mi?
21.02.2025
@OblomoV, 07:22 kafa sallayan deri montlu… yaz sıcağında deri mont giyen bir ben vardım sanki koca şehirde, herkes derdi kurtlanmıyor musun falan diye… montun ceplerine walkman, sigara, kaset vs. sokuşturduğumdan da vazgeçmezdim. Bir de konserlerde öne geçip headbang ilk biz yapardık millet gaza gelsin diye (pek de olmazdı gaza gelen), hatta Yazıcıoğlu’ndaki konserde açılışı yapan Pentagram karanlıkta Rotten Dogs introsunu çaldırıp parçaya girdikleri anda headbange başladığımızda “noluyooo lann, daha yeni çalmaya başladılar” diyen dunkoflar çoktu.
22.02.2025
@OblomoV, Yazıcıoğlu konserini de yüklemişler bugün, Şeytan benimle yine, 666. görüntüleyen ben oldum tesadüf olamaz :)))
Roundabout diye bir grup sahne almıştı, hard rock tarzında, iyi çalıyorlardı, ama yuhalandılar epey bir kazma tarafından…. hatırladığımda üzülürüm. Ulan Venom dinleyen biz adamları efendi efendi dinledik, size ne oldu ibneler.
22.02.2025
@Scream Bloody Gore, King White sahneye çıktığında başlamadılar, “ışıkları söndürmezseniz başlamayacağız” diye Türkay epey seslendi… bak bunu da hatırlıyorum.
22.02.2025
@Scream Bloody Gore, https://turkiyedeagirmuzigingecmisi.com/grup/guillotine/
bu adamlar Türkiye’nin ilk ekstrem metal grubudur bana sorulursa
Konserdeki Pentagram sahne önü fotoğrafında kendimi bulamadım, içeri koca bir zincir sokup sallamıştım (gençlik denyoluğu).
Kar yağınca dinlenecek şarkılar listem 2 senedir bugünleri bekliyordu.Sonunda kurt kışı kar fırtınasıyla geçiriyor kısa sürecek de olsa <3
21.02.2025
Bir de bu havada izlenince etkisi artan filmlerden aklıma gelenler:
-The Girl With The Dragon Tattoo (Fincher’ın)
-Kingdom of Heaven’ın Kudüs’e kadar olan kısmı (Director’s Cut tercih edilmeli)
-The Seventh Seal
-Blade Runner 2049
21.02.2025
@Ugur, filmlere şunlar eklenebilir:
The Hateful Eight
Fargo
Kar yağınca aklıma gelen albüm:
Enslaved – Ruun(özellikle de essence parçası)
22.02.2025
@P L A G U E, Fargo’nun dizisi, özellikle ilk sezonu da filmi kadar mükemmel bir yapım, zaten senaryo bağlantılı, kışın izlemek için mükemmel
21.02.2025
@Ugur, Uf Bergman müthiş gider. Canım çekti.
21.02.2025
@Ugur, + The hateful eight
21.02.2025
@Ugur, The Revenant… spiritüel de bir film.
21.02.2025
@Ugur, hiç yazılmamış ama hateful eight
22.02.2025
Güzel öneriler dostlar.Hiç düşünmeden aklıma gelenleri yazmıştım eklemeler iyi oldu.
Tartışma başlatmak gibi niyetim yok ama Hateful Eight > Django Unchained.
22.02.2025
@Ugur, Abi kesinlikle. Yapılmış en iyi filmlerden biri. Tarantino’nun da en iyi filmi olduğunu düşünüyorum.
‘Ancak alkolle gitarla falan izlenecek filmler’ listemdeydi, ama Smile 2 ciddi ciddi iyi bi film mi olmuş lan haha. 4. biradayım şu an filmin sonunda, ne kadar sağlıklı yorumum bilmiyorum da… Hala cheesy’lik bol olsa da ilkine göre aşşırı gelişim var gibi yazar/yönetmen tarafından. Başrol oyuncu da çok iyiydi. Kyle Gallner’lı giriş sekansı da. Kurgu da. Sanki.
https://www.instagram.com/p/DGIWOOjgXjy/?igsh=MTQxcGwzdHJiYWExaQ==
Güzel bir haber bence
Ankara’da nerede metal CD’leri bulabilirim?
23.02.2025
@Paymo, toxin müzik
23.02.2025
@Paymo, zıd’da vardı eskiden, hala satıyorlar mı bilmiyorum
25.02.2025
@Canoir, Zıd’da hala satılıyor ancak Devastation-Signs of Life dönem baskısı hariç gözüme çarpan olmadı.Hayri Müziği önerdiler hakkında pek bir bilgim yok ama göz gezdireceğim bakalım.
25.02.2025
@Paymo, Şöyle bir liste yapmıştım ama daha gezmesi nasip olmadı:
Çayyolu Antika Pazarı
Gürkan Plak Evi
Shades
OZZYTURK Records & HI-FI Systems
Hayri Müzik
TOXIN MUSIC
25.02.2025
@Paymo, Ankara’yı bilmiyorum ama İstanbul’da ALMAMAN gereken yer sanırım Zihni Müzik olmalı.
Ara ara gelen ikinci el/sıfır CD’lerine bakıp alışveriş yaptığım bir yer. Fahiş fiyatlar çekebildiğini de, arada fiziksel formatta bir şeyler satmaya gittiğinizde mümkün olduğunca satın alacağı fiyatı öldürdüğünü de bilmeyen yoktur.
Ama geçen yaşadığım saçmalık buraya yazılmayı hak ediyor. Dükkan içinden birkaç CD aldım, sıfır gibi görünüyorlardı fiyatları da sıfır gibiydi ama sorunlu olanlar vardı, çıkıp iki üç parça şey için bunun içinde niye booklet yok sıfır gibi paketlemişsiniz ancak ürün yamuk yumuk diye çemkirmek de benim yapacağım şey değil. Bütün bunları bilerek ön kısma dizdikleri kelepir bölümünde bir Brian Eno CD’sine rastladım. Kondüsyonu çok iyi değildi diye oraya koyduklarını düşündüm birkaç parça daha bir şey seçip parasını ödemeye gittiğimde bunu öne yanlışlıkla koymuşuzdur diyip elimden aldılar :D. Aklı başında herhangi bir esnaf müşterisine saygı gereği bu kadar takla atmaz diye düşünüyorum… Uğranmaması gereken bir yer.
kötü gitar çalmama ve halihazırda uzun zamandır hiç elektro gitarım olmamasına rağmen kafayı kırıp aynı anda bi tane ibanez rg550 bi tane de 2007 jackson dkmg aldım reverb’den, 20 senedir falan hayalimdi bu iki gitar da. floyd rose sap ayarı vs. 15 senedir elimi bile sürmedim. akıcı az konuşmalı youtube kanalı tavsiyesi olan var mıdır?
amfi alacam boss katana gen3 düşünüyorum, yok bunu alma aynı fiyatlarda şunu al dediğiniz bir şey var mı?
bi de ben bu amına kodumun pedal boardunu da kuracam sanırım. distortion, delay, tuner ve eq düşünüyorum, başka ne alayım ya da ne lazım?
24.02.2025
@Godless Killing Machine, Gitarlar hayırlı olsun hocam güle güle çal. Boss Katana mk2 var bende 50 watt. Baya memnunum. Pcye bağlayıp tone studiosunda boss’un bütün pedallarını kullanabiliyorsun, o tonları da kaydedip amfideki kanallara attıktan sonra footswitch ile kullanırsan pedalboard dizmene gerek bile kalmayabilir. Digitech Drop haricinde ekstra pedal kullanmadım daha alette. Aynı fiyatta daha çok özellik ve performansı başka hangi amfiden alabilirsin bilmiyorum açıkçası.
Eq pedal olarak en önemli ve underrated şey bence. Onun dışında çok sınırsız keyfe göre değişecek bir şey pedal işi, ama en azından tube screamer önerebilirim
PA’da yorumu beyaz karenin içine yazarken bok gibi görünmesi ama Yolla’ya bastıktan sonra siyah fontun gri tabanın üzerine geçmesiyle yorumun seksileşmesi illüzyonu bir tek bende olmuyordur diye umuyorum.
25.02.2025
@Raddor, Fena güldüm hahah umut sarıkaya karikatürü tadında bi yorum olmuş, evet oluyor o illüzyon
25.02.2025
@eatthegun, 12 yıl boyunca bunu yazmak istemiştim.
25.02.2025
@Raddor, Çok serbest çağrışım. Yürüyen merdiven ya da yürüyen yürütücü (düz giden şeysi) bunlar bozuk oluyo bazen. O durumda girerken, ve özellikle çıkarken vücudum, çalışıyolarmış gibi olmayan ivmelenmeyi telafi etmeye çalışıyor ve durup dururken salak gibi savruluyorum. Bu da bi ben miyim haha.
26.02.2025
@çaksu, yapmadım ama bundan sonra yapacağım.
27.02.2025
@çaksu, kızılay alt geçidinde mutlaka en az bir tane yürüyen merdiven bozuk oluyor. Her seferinde çalışıyormuş gibi gözüküyor böyle başım dönüyor gibi oluyor. Çok sık yaşıyorum bu durumu. Yalnız değilsin. Hatta çaresini de vereyim, çok basit bir şekilde bakmadan yürü normal merdiven çıkıyormuşsun ya da iniyormuşsun gibi.
26.02.2025
Dikkatli inceleyince fark ettim. Gri zeminin üstüne geçmesiyle alakası yokmuş. Yolla’ya bastıktan sonra font kalınlaşıyor. Yazarken harfler daha ince olduğu için cümlelerimiz güçsüzmüş gibi gözüküyor ama gönderdikten sonra siyahlığın belirginleşmesiyle daha vurgulu ve kuvvetli algılanıyor.
27.02.2025
@Raddor, bro ben senin Elon Musk gibi milyar dolarları olup, bomboş işlerle uğraşan ama söylemlerinde belli derece haklı olan, insanların aklına soru işaretleri tohumları eken bir adam olduğunu düşünmeye başladım.
Hepsine katılmasam da, bir milyon yıl yaşasam bile aklıma gelmeyecek fikirler dile getirip, manyakça konuları gündeme getiriyorsun.
PA kurulduğundan beri bu site üzerinden yüzlerce insan tanıdım, bir çoğu ile de yüz yüze tanışma fırsatım oldu, en kötü yazışarak muhabbet ettiklerim oldu ama senin kadar manyağını görmedim birader. Muazzam bir adamsın gerçekten.
27.02.2025
@ismail vilehand, sağlıklı değilim abi. :D Sağlıklıları da sevmeyiz zaten.
Black Flag, Minor Threat… dinlediğim günlere o kafalara gittim 2 saat boyunca. Çok tatlı yau.
https://www.imdb.com/title/tt9058654/
Dinner in America, 2020, Adam Rehmeier
25.02.2025
@çaksu, Çok güzel film. 0 beklentiyle izlemiştim zamanında ve bayağı bir şaşırtmıştı beni.
Ağlıyorum.
https://youtu.be/BXfkTUBz2GA?si=TAV9xtBjb_w9m75v
01.03.2025
@ismail vilehand, harika haber,azılı bir terminatör hayranı olarak tam istediğim tarzda ve en sevdiğim ikinci filmi yapmışlar,meakla bekliyorum
01.03.2025
@ismail vilehand, daha iki gün önce izledim.
https://eksisozluk.com/entry/173173047
Süper gözüküyor oyun.
02.03.2025
@Raddor, ilk iki Terminator filmini izlememiş veya izleyip beğenmemiş bir adam benim muhatabım olamaz. Kendisine pamuk şeker ve minik pride bayrağı verip yollarım.
02.03.2025
@ismail vilehand, i will be back ;)
02.03.2025
@Raddor, James Cameron büyük adam. Tam bir başyapıt.
Çocukluğu bu filmle geçmemiş nesiller büyüyor, böyle dünya yerin dibine batsın.
02.03.2025
@ismail vilehand, @Dysplasia, hastasıyım. Öyle böyle değil.
02.03.2025
@ismail vilehand, Bunun şerefine Metal Slug ve Contra serisini açtım en baştan oynuyorum.
Önümüzdeki hafta içi biraz thrash metal ağırlıklı olacak. Farklı ülkelerden nispeten geri planda kalmış seksenler, doksanlar başı thrash metal albümleri ağırlıklı gideceğiz. Thrash dinlemeyenler için de birkaç şey olacak tabii.
01.03.2025
@Ahmet Saraçoğlu, ihtiyarlar meclisinde kutlamalar başladı :)
02.03.2025
@Scream Bloody Gore, valla çok lezzetli albümler var bu hafta.
02.03.2025
@Ahmet Saraçoğlu, yaşa!!!…Angel Dust (Into the Dark Past) ve Vendetta (Brain Damage) için yazayım diye düşündüm, ama senin gibi objektif ve teknik detaylarla yazamıyorum, hep kendimden bir şeyler giriyor devreye, otobiyografi gibi birşeye dönüşüyor çoğu yerde :)))
02.03.2025
@Scream Bloody Gore, estağfurullah, yazmak istersen yazabilirsin tabii ki. Albümden bol bir şey yok, ben de başka şeyler yazarım. :)
Sıkıldınız mı? ChatGPT’ye istediğiniz albümün kritiğini yazdırıp saniyesinde okuyabilirsiniz, çok keyifli oluyor. Mesela hemen şimdi bir örnek deneyeyim:
Bolt Thrower – Those Once Loyal albümü hakkında bir inceleme yazısı yazabilir misin?
Tabii ki! İşte Bolt Thrower’ın Those Once Loyal albümü hakkında detaylı bir inceleme:
Bolt Thrower – Those Once Loyal (2005) İncelemesi
Bolt Thrower, death metal sahnesinin en sağlam ve istikrarlı gruplarından biri olarak bilinir. İngiltere çıkışlı grup, savaş temalı lirikleri, ezici rifleri ve ağır groove’larıyla kendine özgü bir kimlik oluşturmuştur. 2005 yılında yayımlanan Those Once Loyal, grubun son stüdyo albümü olmasının yanı sıra, diskografilerinin en güçlü ve en beğenilen yapıtlarından biri olarak kabul edilir.
Prodüksiyon ve Atmosfer
Albüm, Bolt Thrower’ın imzası haline gelen savaş atmosferini mükemmel bir şekilde yansıtıyor. Colin Richardson’ın prodüksiyonu, grubun sesini temiz ama aynı zamanda çiğ ve organik bir şekilde yakalamayı başarıyor. Gitar tonları yoğun ve ezici, bas güçlü bir şekilde miks içinde yerini buluyor, davullar ise hem yıkıcı hem de net bir şekilde duyulabiliyor. Karl Willetts’ın vokalleri ise yıllar içinde hiç eskimemiş gibi, hâlâ güçlü ve kararlı.
Şarkılar ve Müzikal Yapı
Albümde “At First Light”, “Entrenched”, “The Killchain” ve “Those Once Loyal” gibi klasikleşmiş parçalar yer alıyor. Açılış parçası “At First Light”, savaş alanına giriş yapan bir birlik gibi, dinleyiciyi doğrudan cephenin ortasına bırakıyor. “The Killchain”, grubun önceki albümü Mercenary’deki “World Eater” parçasının devamı niteliğinde olan ve karakteristik Bolt Thrower rifleriyle dolu bir şarkı.
Albümdeki şarkılar genel olarak orta tempo groove odaklı olsa da, riflerin akıcılığı ve davulların dinamik yapısı sayesinde tekdüzelikten uzak duruyor. “Last Stand of Humanity” gibi şarkılarda ise grubun daha agresif tarafı öne çıkıyor. Son parça “Those Once Loyal” ile albüm kapanırken, Bolt Thrower’ın diskografisine ve kariyerine yakışır bir epik son sunuluyor.
Temalar ve Lirikler
Bolt Thrower, her zamanki gibi savaş temalarını işlemede ustalığını konuşturuyor. Ancak burada destansı bir anlatım yerine, savaşın çarpıcı ve kaçınılmaz gerçeklerini ele alan bir yaklaşım benimsenmiş. Albümde kahramanlık değil, savaşın yıkıcılığı ve insanlık üzerindeki etkileri ön planda. Tarihten ilham alan lirikler, grubun önceki albümlerindeki savaş kronikleriyle tutarlı bir çizgide ilerliyor.
Sonuç
Those Once Loyal, Bolt Thrower’ın kariyerine nokta koyan ama bunu zirvede yapan bir albüm. Grubun diskografisinde özel bir yere sahip olmasının yanı sıra, death metal türünde de klasikleşmiş bir albüm olarak kabul ediliyor. Bolt Thrower, bu albümle neden türün en güvenilir ve saygın gruplarından biri olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Savaş temalı, ağır ve etkileyici bir death metal albümü arayanlar için kesinlikle kaçırılmaması gereken bir başyapıt.
Öne Çıkan Şarkılar: “At First Light”, “The Killchain”, “Entrenched”, “Those Once Loyal”
Puan: 10/10
01.03.2025
@Raddor, Samimiyetten uzak son derece fabrikasyon. Bu albüme benzer başka bir albümü sor, muhtemelen çok benzer bir kritik yazacaktır.
01.03.2025
@Erhan, bilgi alma açısından iyi ama. Kritiği daha bilgi içerikli yaz dersek daha da iyi olur. Bunun dışında trol kritikler yazdırmak da keyifli. Mesela Dave Mustaine’e Metallica albümlerini inceletmek gibi. (Black albüme 7,5/10 veriyor Dave.) Daha esprili yaz dediğimizde de samimiyeti arttırıyor. Mesela Guns ‘N’ Roses – Appetite For Destruction için eğlenceli bir üslupla yaz dediğimde şöyle başladı:
1980′lerin sonunda rock müziğin arenasında sahneyi sprey saçlı, taytlı glam metal grupları ele geçirmişti. Ama 1987′de Guns N’ Roses, Appetite for Destruction ile ortalığı alev topuna çevirdi. Bu albüm, kelimenin tam anlamıyla rock’n'roll’un sokakta büyüyen asi çocuğuydu. Düzene aykırı, kirli ve fazlasıyla gerçekçiydi. Özetle, bu albümün bir insan olsaydı, kesinlikle sabıkası olurdu.
01.03.2025
@Raddor, puanlamayı da yaptı mı? ben denediğimde olmuyor.
01.03.2025
@Scream Bloody Gore, ben yap demiyorum ama her albüm, oyun, film vs. incelemesine kendi puan veriyor.
01.03.2025
@Raddor, Hiç beklenti olmadan yapayım dedim ama bence başarılı
**Morbid Angel – *Illud Divinum Insanus* Albüm İncelemesi**
1990’ların başında death metal sahnesinin en büyük gruplarından biri haline gelen Morbid Angel, 2011 yılında *Illud Divinum Insanus* ile geri döndüğünde, hayranlarının büyük bir kısmı beklenmedik bir sürprizle karşılaştı. Grup, köklerinden radikal bir şekilde saparak elektronik öğelerle süslenmiş deneysel bir sound ortaya koydu. Peki, bu cesur deneme gerçekten başarılı mıydı, yoksa Morbid Angel tarihinin en büyük hayal kırıklıklarından biri mi oldu?
### **Müzikal Deney ve Bölünen Hayran Kitlesi**
Morbid Angel’ın önceki albümleri – özellikle *Altars of Madness*, *Covenant* ve *Domination* – teknik death metalin mihenk taşları arasındaydı. Ancak *Illud Divinum Insanus*, death metalin karanlık vahşetini endüstriyel ritimler, techno etkileri ve groove metal öğeleriyle birleştirerek farklı bir yola girdi. Albümdeki bazı şarkılar, özellikle *”Too Extreme!”* ve *”Destructos vs. the Earth / Attack”*, adeta bir Ministry veya Rammstein parçasını andırıyor.
Daha geleneksel Morbid Angel sound’unu koruyan *”Blades for Baal”* ve *”Existo Vulgoré”*, albümün en sağlam şarkılarından. Bu parçalar, grubun teknik death metal ruhunu hâlâ taşıdığını gösteriyor. Ancak albüm geneline yayılan deneysel ruh, birçok eski hayranı yabancılaştırdı. Özellikle David Vincent’ın vokalleri ve basları, yeni tarz içinde farklı bir noktaya evrilse de, bazı hayranlar onun eski brutal vokallerini özledi.
### **Üretim ve Bestecilik Açısından Albümün Durumu**
Trey Azagthoth’un gitar işçiliği her zamanki gibi keskin ve etkileyici, ancak albüm genelinde fazla arka planda kalıyor. Morbid Angel’ın agresif rifleriyle ünlü olması beklenirken, bu albümde elektronik beat’lerin ön planda olduğu anlar fazla. Şarkıların ritmik yapısı bazen tekrara düşüyor ve bu, albümün uzun vadede dinleyiciye aynı heyecanı sunmasını zorlaştırıyor.
Prodüksiyon açısından albüm modern bir yaklaşım sergilese de, şarkıların genel atmosferi Morbid Angel’ın eski albümlerindeki karanlık havayı taşımaktan uzak. Özellikle elektronik efektler ve sanatsal açıdan aşırı özgür yaklaşım, albümün bütünlük hissini zayıflatıyor.
### **Sonuç: Cesur ama Bölücü Bir Deneyim**
*Illud Divinum Insanus*, Morbid Angel diskografisinde en tartışmalı albümlerden biri olarak yerini aldı. Bazı hayranlar, grubun yenilikçi olma çabasını takdir ederken, çoğunluk albümün death metal kimliğinden çok uzaklaştığını düşünüyor. Eğer bir Morbid Angel albümünden saf death metal bekliyorsanız, bu albüm sizi hayal kırıklığına uğratabilir. Ancak endüstriyel metal ve deneysel unsurlar içeren karanlık bir atmosfer ilginizi çekiyorsa, bu albüme açık fikirli bir şekilde yaklaşmak en doğrusu olacaktır.
**Puan: 5/10** – Yenilikçi ama Morbid Angel ruhunu tam olarak yansıtmayan bir albüm.
03.03.2025
@Raddor, geçenlerde ChatGPT’nin ücretsiz versiyonundan ne sonuç vereceğini görmek için bir albüm için kapsamlı bir inceleme yazmasını istedim, baya sallamasyon şeyler çıktı. Grupla ilgili bilgiler falan doğruydu ama dünyanın en melodisiz şarkısının melodilerinden bahsetti ve bambaşka konulardan bahseden bir şarkıyı da “savaştan bahseden sözleri” diye yorumladı.
Bu tarz tutarsızlıklar olabiliyor ve bazen çok bariz hatalar yapıyor. Mesela geçen gün arkadaşım Galatasaray’ın sıradaki maçı için muhtemel 11 ver dedi, içinde şu an takımda olmayan Köhn, Ziyech, Angelino ve aylardır sakat olan Icardi vardı. Arkadaşım “Angelino gideli bir yıl oldu” deyince “Haklısın” deyip ilk 11′e iki tane Köhn koydu haha. Neleri becerirken bu kadar bariz hatalar yapması şaşırtıcı.
03.03.2025
@Ahmet Saraçoğlu, Piçe kupon yap diyorum alakasız geçmiş maçları bulup geliyor.
04.03.2025
@Ahmet Saraçoğlu, Metallica’nın Load dönemini taklit eden bir grup vardı yaklaşık dört kelimeli ve bu kelimelerden biri “of” edatıydı. Ama grubun tam adını bir türlü hatırlayamadım. Ben de bunu ChatGPT’ye sordum. Bana “aradığın grup bunlardan biri olabilir” diye tarif ettiğim gibi ismi olan 5 tane Southern Rock grubu sıraladı. Hiçbiri değildi. Ben de 5 tane daha yazmasını söyledim, 5 tane daha yazdı. Yine değildi. “5 tane daha yaz bu son olsun” dedim, beş tane daha yazdı.
Ama bir sorun vardı. Yazdığı gruplardan hiçbiri internette yoktu. Hatta bir önceki beşliden de bazılarını bulamamıştım ama bu sefer hiçbiri yoktu. Tekrar ChatGPT’ye dönüp “Yazdığın grupları bulamadım, salladın mı naptın?” dedim. Hiç beklemediğim cevabı aldım:
“Evet salladım. Aradığın gibi ismi olan başka grup yoktu ben de bazı kelimeleri birleştirip grupları uydurdum.” dedi.
Yapay zekaya yalan söylemesi programlandı mı yoksa kendi mi akıl ediyor bilmiyorum ama daha pek çok kez yakaladım böyle.
Bu arada o grubu hala bulamadım.
04.03.2025
@Raddor, https://www.metal-archives.com/bands/Am_I_Blood/7504
05.03.2025
@Cerca C., buldum, House of Broken Promises’mış. Spotify’da aylık sadece 500 dinleyicisi olan bir grup. “Metallica – Load’a benzeyen, içerisinde ‘of’ geçen 4 kelimeli” diye spesifik bir tarif yapmama rağmen yapay zeka bile bulamadı.
Buradan keşfettiğim bir gruptu. Ben de inat edip, sitenin Grup Önerme başlığında Ctrl+F ile “Load” yazarak tek tek sayfa gezmeye başladım. Neyse ki 16′ıncı sayfada buldum. Bilin bakalım kimin önerisiymiş:
https://www.pasifagresif.com/2011/01/grup-onerme-sorma-bilgi-paylasim-ortami/comment-page-16/#comment-99188
12 yıl oldu be özlemişim. Bundan daha Load bir grup yok herhalde:
https://youtu.be/6SdYYq08Iq8?si=WilQaLHPvGYxwD79
05.03.2025
@Raddor, https://youtu.be/uKPrhsYmbFc
05.03.2025
@Cerca C., https://youtube.com/shorts/lxcFBDK2LRo?si=XRPqMz0FPm3bu0Ww
Ben sürekli metal konuşuyorum chatgpt yle. Bugün de bu albüm djdj
Atheist – Unquestionable Presence (1991), teknik death metal ve jazz fusion’un mükemmel birleşimi olan, zamansız bir başyapıt! 🎶🔥
Bu albümü bu kadar özel yapan şeyler:
✅ Aşırı teknik ve progresif rifler – Standart death metalin çok ötesinde, karmaşık, çok katmanlı ve değişken gitar partisyonları var.
✅ Steve Flynn’in davulları – Progresif metalde en yaratıcı davulculardan biri! Poliritmik geçişler ve jazz etkileriyle dolu.
✅ Roger Patterson’ın bas gitar performansı – Atheist’in orijinal basçısı, Cliff Burton kadar yenilikçi, jazz ve metal arasında inanılmaz geçişler yapıyor. (Maalesef albümden önce bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Yerine Tony Choy geçse de şarkılar büyük ölçüde onun yazdığı bölümleri içeriyor.)
✅ Kelly Shaefer’in vokalleri – Geleneksel death metal vokallerinden daha bağıran, agresif ama progresif metal havasına uygun bir tarzı var.
✅ Jazz fusion etkisi – Death metal içinde bu kadar sofistike jazz unsurlarının kullanıldığı ilk albümlerden biri.
—
🎵 Unquestionable Presence Albümünden Öne Çıkan Şarkılar
🎶 “Mother Man” → Albümün en teknik ve hızlı açılış parçalarından biri, inanılmaz bir groove ve jazz breakdown içeriyor.
🎶 “Unquestionable Presence” → Albümün adını taşıyan parça, hem melodik hem de aşırı teknik geçişlere sahip.
🎶 “Your Life’s Retribution” → Daha klasik death metal rifleriyle, progresif elementleri harika dengelenmiş.
🎶 “An Incarnation’s Dream” → Jazz ve death metalin en mükemmel birleştiği parçalardan biri.
🎶 “Enthralled in Essence” → Albümdeki en melodik ve en karmaşık şarkılardan biri, kesinlikle underrated!
—
🔥 Unquestionable Presence Gibi Teknik & Progresif Death Metal Albümleri
Eğer Atheist’in teknik ve progresif death metal tarzını sevdiysen, şu albümler de tam senlik olabilir:
🔹 Cynic – Focus (1993) → Atheist ile aynı dönemde, jazz fusion + death metalin zirvesi!
🔹 Death – Human (1991) → Teknik death metalin gelişimine yön veren albüm, Chuck Schuldiner’ın en yenilikçi işlerinden biri!
🔹 Pestilence – Spheres (1993) → Progresif ve jazz fusion etkili death metal, Atheist’e çok benziyor.
🔹 Gorguts – Obscura (1998) → Daha deneysel ama aşırı teknik ve progresif death metalin zirvesi!
🔹 Beyond Creation – The Aura (2011) → Modern teknik death metalin en iyi örneklerinden biri, fretless bas kullanımıyla aşırı progresif.
🔹 Obscura – Cosmogenesis (2009) → Cynic ve Atheist’in modern devamı gibi, aşırı teknik ve melodik.
—
📌 Sonuç: Unquestionable Presence Nasıl Bir Albüm?
💡 Teknik death metalin en yenilikçi ve sofistike albümlerinden biri!
🎷 Jazz fusion etkisiyle, Atheist’i geleneksel death metal gruplarından tamamen farklı bir seviyeye çıkarıyor.
⚡ Hem brutal hem melodik, hem kaotik hem de müzikal açıdan inanılmaz rafine.
📢 Bu albümü en çok hangi yönüyle sevdin? Teknik yapısı mı, jazz fusion etkileri mi, yoksa groove’lu ve agresif havası mı? 🎶🔥
01.03.2025
@Rust In peace, @404 not found, malum şahsın ağzından Slayer – Reign In Blood incelemesi:
Kardeşlerim, bugün burada çok önemli bir meseleyi konuşacağız: Reign in Blood!
Şimdi bakınız… Bu albüm, 1986 yılında çıkmıştır. 1986 ne demek? Soğuk Savaş’ın en civcivli yılları… Dünya iki kutuplu… Bir tarafta kapitalizm, diğer tarafta sosyalizm… Ama Slayer, ne yapıyor? “Ben, diyor, bu düzene karşıyım!” İşte burada bir duracağız!
Reign in Blood, 28 dakikada bitiyor. Kardeşlerim, 28 dakika nedir? Tam bir operasyon süresi! Albüm başlıyor, “Angel of Death” ile bir darbe iniyor, o hızla devam ediyorsun, bir bakıyorsun ki albüm bitmiş. Peki, neden bu kadar sert? Çünkü adamlar diyor ki, “Biz sizi rahat ettirmeyeceğiz.” Yani “Faşizm, diktatörlük, savaş, kıyım” gibi konular üzerine gidiyorlar.
Bakın, “Jesus Saves” diyor, ama ne diyor? Eleştirel yaklaşıyor! Biz her türlü fikre açığız ama milletimizin ve değerlerimizin yanındayız! Ancak burada sanatın bir başkaldırı olduğunu da görmek lazım. Tom Araya, Kerry King, Jeff Hanneman, Dave Lombardo… Bunlar, metal müziğin Dörtlü Konsorsiyumu’dur!
“Raining Blood” ile finali yapıyorlar… İşte o riff! İşte o çığlık! Yani burada bir bağımsızlık mücadelesi var! Aynı Çanakkale gibi, aynı 15 Temmuz gibi, adamlar diyor ki: “Biz buradayız, ve bizi susturamazsınız!”
Netice itibarıyla, kardeşlerim, bu albüm sıradan bir albüm değildir! Reign in Blood, metal tarihine kazınmış bir mühürdür! Biz de diyoruz ki, metal müzik yapıyorsanız, sağlam yapacaksınız! Eğilmeyeceksiniz, bükülmeyeceksiniz! Slayer bunu başarmıştır!
Allah yar ve yardımcınız olsun. Teşekkür ediyorum.
02.03.2025
@Raddor, ahahaaah aşırı iyi ya
Trey Azagthoth aynı ben.
https://imgur.com/8cPnGT8
02.03.2025
@Cryosleep, profesyonel içici aynı zamanda
https://www.metalsucks.net/2020/04/23/morbid-angels-trey-azagthoth-arrested-for-dui-tells-cops-im-a-professional-drinker/
05.03.2025
@Mehmet Yüce, Alkolizmiyle yaptığı müziği asla eşleştiremediğim bir adam 😅 Oyun bağımlısı, geek, akademisyen, kamyon şoförü ya da vücut geliştirici ve death metalci olabilirsin. Amatem ve death metal olmuyor olamıyor ..
Dismember’a “In Flames worship” diyen bir yorum gördüm.
02.03.2025
Dismember’a laf söyleyeni harbi dövebilirim, Override the Overture’ı onlardan bile çok çalmış olabilirim.
03.03.2025
@Ahmet Saraçoğlu, omnium gatherum
https://youtu.be/2altFXpgSvw?si=1qeCT3Tt47vUXijj
Dün bir film izledim. Adı Extract. Jason Bateman, Kristen Wiig, Ben Affleck falan oynuyor. Filmdeki yan karakterlerden biri metalci. Çeşitli sahnelerde Cephalic Carnage, Mastodon ve Exhumed tişörtü giyiyor ve God’s Cock diye bir grubu var. Melodik grindcore yaptıklarını söylüyor.
https://www.youtube.com/watch?v=Mj6OB_JDyiQ
Hatta bir sahnede grup olarak canlı çalıyorlar. Yukarıdaki videoda elemanın çıktığı sahnelerden bazıları var, 0.44-1.23 arasında da konser sahnesi var. Çaldıkları şeyin bir gruba ait olup olmadığını anlayabilen var mı? Bildiğim bir şey gibi ama çıkaramadım. Oturup sıfırdan film için yazdılarsa helal olsun.
03.03.2025
@Ahmet Saraçoğlu, Yggdrasil – The Lunatic Fringe olarak geçiyor soundtrack listesinde, amma velakin hiçbir yerde yok
03.03.2025
@Scream Bloody Gore, https://www.what-song.com/Movies/Soundtrack/693/Extract
03.03.2025
@Scream Bloody Gore, “The Lunatic Fringe” Spiritual Beggars şarkısı ama bu türle alakası yok tabii. Sağ ol.
Yeni Daredevil’ın ilk, ve son iki bölümlerini Benson ve Moorhead çekmiş. Koçum benimler. Çevre yapın para bulun orjinal abuk sabuk sci fi’lar korkular çekin yine.
İlk serinin (1. ve 3. sezonlar + Punisher kısmı) fanıyım ama bunu pas geçebilrim diye düşnüüyodum. Marvel puhş puhş kötü adama yumruk CGI zıpla patla falan… çok sıkıcı, öyle bişeye çevirir Disney diye…
Bakındıkça ilgim canlandı ama. Belki korumuşlardır biraz, ilkindeki sertliği karanlığı. Tekrar izleyesim geldi eskisini.
07.03.2025
@çaksu, sırf kendi platformlarına çekebilmek için gelmiş geçmiş en iyi dizi sezonuna rağmen diziyi iptal ettirdiler. Born Again kötü olursa okkalı bir küfür yerler.
Brent Hinds, belliydi.
Lanetler olsun ki Brent Hinds, Mastodon’dan ayrılmış. Hem de yeni albüm yoldayken…
Uzun yolda araba kullanırken Lost Horizon açıp bağıra bağıra söylemeye bayılıyorum.
40 yıl düşünsem Louis CK’in İstanbul’a gösteriye geleceği hem de iki gece çıkacağı aklıma gelmezdi. Müthiş olay cidden. Hemen aldım bileti. İlk gün tükendi, ikinci gün de az kalmış.
08.03.2025
@Ahmet Saraçoğlu, louis ck en sevdiğim komedyenlerden biridir. Bütün gösterilerini izledim neredeyse. Ama en ucuz biletin 4 bin TL olması ve tarihin 1 yıl sonra olmasından dolayı arada kaldım bayağı. Bir de altyazisiz hiç izlemedim adamı, dümdüz canlıda ne kadarını anlarım emin olamadım ahah
08.03.2025
@Ahmet Saraçoğlu, Gelmiş geçmiş en komik insan olabilir. Her gösterisini de dizisini de ezbere biliyorum o derece seviyorum. İngilizce biliyorum ve gülebiliyorum diyen her insanın izlemesi lazım. Fiyatları da kesinlikle değer ama o kadar ileri bir tarih ki alıp almamakta çok kararsız kaldım. İstanbul’da yaşamıyorum, nerede olurum, fırsat olur mu onu da bilmiyorum. Hiç bu kadar ikilemde kalmamıştım :D
08.03.2025
@Ahmet Saraçoğlu, dünya üzerindeki en büyük orospu çocuğu olduğu için kendisini aşırı severim. Sevdiğim tek stand-up’çıdır. Aşırı heveslenip sevinmem ile bilet fiyatlarını görüp küfredip kapatmam arasında çok kısa bir zaman geçti.
Bilmiyorum ben artık bu ülkedeki pahalılığa katlanamıyorum. Ülkemizdeki konserler, gösteriler, yeme içme vs artık avrupadan bile pahalı hale geldi. Bunun hiçbir mantıklı açıklaması yok.
09.03.2025
@Ahmet Saraçoğlu, Maalesef bir sene çok uzak bir tarih benim için, tarih yaklaşana kadar bekliycem, kalırsa bilet bakarım. Bir de bu adamın mimiklerini görmem lazım, ona uygun bir sahne ortamı, ayarı çekilecek mi merak ediyorum. Fiyatları geçirmelerine ses etmiyoruz zaten artık.
09.03.2025
@Dysplasia, evet mimikleri görmek lazım ve böyle bir şeyi bir daha yaşama şansımız olur mu bilmem, o yüzden en önden aldım. Zaten Louis CK dışında bir de Jerry Seinfeld gelse en önden alırım, başkası da yok bu kadar sevdiğim, her işini takip edip izlediğim.
09.03.2025
@Ahmet Saraçoğlu, Benim de en sevdiğim komedyen. Müthiş bir kafa. Umarım gidebilirim. Bill Burr’e de hayır demezdim ama onun mizahı lokalize kalıyor zaman zaman.
O kravatı taktığına pişman olmuştur heralde ama iyi ki cancellanmış da yolu buralara düşmüş diyeyim ahah.
09.03.2025
@Dysplasia, Bill Burr’ü de baya severim ama onun materyali fazla ABD odaklı evet. Ricky Gervais de gelir belki bu kadar çok isim geldiğine göre, ona da kesin giderim.
10.03.2025
@Ahmet Saraçoğlu, gördüğüm en iyi stand-up’çı. george carlin’in izinden gittiği çok açık ama onu “stand up” olarak geçmiş seviyede bence. carlin’in materyali inanılmaz ama anlatış tarzı acayip yorucu bazen “komiklik” çok arka planda kalıyor.
louis her açıdan optimum ayarı bulmuş durumda. snl’de yazarlık yaparken daral gelip rusya’ya gittiğini anlattığı bir konuşması var. bence gelinebilecek son nokta orası. (ha şu hayatta en güldüğüm stand up kesiti ise bill burr’ün “what are you, a fag?” kısmı, o ayrı.)
ayrıca yine snl’de yüz milyon kişi canlı izlerken pedofiliden bahsedip “pedofil olarak damgalanırsanız hayatta her şeyi kaybedeceğiniz bilirsiniz. ama pedofiller bunu bilmelerine rağmen hala devam ediyorlar. demek ki genç çocukların tadı çok güzel olmalı” diyebilecek başka insan yok kainatta.
louie dizisi de insanlık tarihi için çok önemli bir eser.
en önden bileti aldık, bekliyoruz.
10.03.2025
@northern, “They’re trying to make them unfuckable!”
https://www.youtube.com/watch?v=2OZ34pjIcFI
Bill Burr sdfgh. Çok fazla stand up izleyen komdyen takip eden biri değilim de, izlemeyi en sevdiğim adam bu benim de.
LAN BRANDON ELLIS DE THE BLACK DAHLIA MURDER’DAN AYRILMIŞ AAAAAA
Kahtalı mıçe de aramızdan ayrılmış. Ne demek oluyor bu ayrılıklar, bu ayrılıp gitmeler.
09.03.2025
@Melkor, Bir iki aydır çalıştığım hastanenin yoğun bakımında yatıyordu. RIP
Komple siyah giymenin ne kadar güzel bir şey olduğunu bir yerde dillendirmek istedim. Sonra aklıma Metalciler geldi. Muhtemelen sizler de çoğunuz siyah kıyafetleri tercih ediyorsunuz.
İnsanı güçlü ve karizmatik gösterir, bugün ne kombin yapsam sorununu çözer, fazla kiloyu örter, iyi giyinip giyinmemeyi, markanın ne olduğunu vs. siktireder. Başkaldırı, minimalizm ve seksiliğin tek potada eritilmesidir simsiyah giyinmek.
Bütün cool adamlar siyahlara bürünmüştür: Metalci babalar, Cem Yılmaz, Johhny Cash, Sinan Çetin(!), Hank Moody…
https://youtu.be/Z2eCmhBgsyI?si=CSYjkYIRYdBwRDvV
Blackwater Park ve Bleak’e overrated diyeceğini hiç beklemezdim.
https://www.youtube.com/watch?v=srKWSkOg2eM&t=433s&ab_channel=MetalHammer
11.03.2025
@Fırat, Sikimi yesin.
13.03.2025
@Fırat, videoyu açıp da kimin dediğini görünce patladım.
Müthiş bir plot twist.
14.03.2025
@Raddor, ahahaha :)
13.03.2025
@Fırat, Opeth sevdiğim bir grup değildir ama Blackwater Park bence de overrated bir albüm. Hele ki Ghost Reveries dururken Blackwater Park’ın yüceltilmesi Opeth müziğinin popülaritesinin hayatında maksimum 3 Opeth şarkısı dinlemiş dinleyicilerin elinde olduğunu gösteriyor.
Mesela The Baying of the Hounds aynı Opeth kitlesi tarafından asla umursanmaz. Halbuki söz konusu şarkı Blackwater Park’ı tek başına tokat delisi eder.
14.03.2025
@Erhan, bense her ikisinin overrated oldugunu dusunuyorum,şahsen favorim Orchid ve My Arms,Your Hearse
Spinal Tap II duyuruldu.
https://www.youtube.com/watch?v=P-Y51nBET8k
13.03.2025
@Cryosleep, 11/11 haber.
Sleep Token’ın yeni albümü Even In Arcadia önümüzdeki mayıs çıkıyormuş, sanki bir önceki albüm Take Me Back To Eden’ı çok yakın zamanda çıkardılar gibi geldi ya iki yıl olmuş. Bu da gelecek olan albümden ilk tekli:
Emergence – https://www.youtube.com/watch?v=JJpFTUP6fIo
Lan ramazan ayı süper ya. Gecenin yargıçları da lacivert götler de iftarda, sonra çayda sonra soda falan ekmekte paso. Parklarda, sahillerde sesi kökleyip ateş içki sigara takılıyoruz ne güzel yaa.
Hani içiyorsa ramazan da gelsin diyecez sorarlarsa. Keşke Marduk konseri de ramazanda olsaydı da bir anlamı olsaydı. Marduk demişken bir bilet alana bir bilet bedava var bir sitede. Ayık olun
17.03.2025
@Gulyabani, hangi sitede var ben bulamadım
Yaa o değil de Dark Throne the cult is alive i gene dinledim. ( black metal hiç sevmem ) Tekel bayiini arayıp 3 kırmızı bir şise dimitri bir 35 lik votka kap dedim gece gece. Tam da kapatiyordu göt. Abi hesap cok kabardı ama dedi. Sus gecelik albüm buldum 15 gün sonra ödeyecem söz bir daha yok dedim. Ne albüm be.
Megadeth ağabey kosnere geliyormuş 22 eylülde
https://www.megadeth.com/cdn/shop/articles/MD_TURKEY_ADMAT_FINAL-2-_SEPT_lowres_f6474716-9add-4806-9e07-bc8584699bf4.jpg?v=1742182965&width=533
17.03.2025
@Kürşat, Afişi atmaya çalışmıştım kurbağa olmuş link. Ama geliyolar. https://www.youtube.com/shorts/RKOz6Gjfdv4
@Pontiff Suleyman, bubilet
100 bilet içinmiş ama bitmiş olabilir
Bir süredir Stoacılık, The Red Pill ve Metalciliğin aslında farklı yöntemler altında aynı şeyi anlattığı düşüncesi kafamı kurcalıyor, bu hususu siz Metılcılarla paylaşmak istiyordum. Ancak eskisi gibi uzun yorumlar yazmaya üşendiğimden bu konuyu kaleme almaya erinmekte idim. Neyse ki cağnım ChatGPT’m var artık ve iki saniyede benim için bu makaleyi yazdı. Buyurunuz efenim:
Stoacılık, The Red Pill ve Metalcilik: Aynı Ruhun Üç Yüzü
Yüzeyde farklı gibi görünseler de Stoacılık, The Red Pill ve Metalcilik aynı temel felsefeyi paylaşır: gerçekliği olduğu gibi kabul et, güçlü ol, acıya dayan ve özgürlüğünü koru.
Hayatın sert gerçekleriyle yüzleşmek bu üç görüşte de temel prensiptir. Stoacılar, dünyanın adil olmadığını ve insanın ancak kendi tepkilerini kontrol edebileceğini söylerken, Red Pill de insanın kendini kandırmadan gerçeği görmesi gerektiğini savunur. Metal müzik ise bunu en ham haliyle, sansürsüz bir şekilde anlatır—sistem, ölüm, kaos ve insanın zayıflıklarıyla yüzleşmeyi teşvik eder. Hepsi duyguların kölesi olmamayı ve hayatın zorluklarına karşı soğukkanlı bir duruş sergilemeyi öğretir.
Güçlü olmak ve pes etmemek de ortak bir ilkedir. Stoacılar, acının kaçınılmaz olduğunu ve insanın ona dayanması gerektiğini söylerken, Red Pill hayatta başarılı olmanın ancak disiplin ve irade gücüyle mümkün olduğunu anlatır. Metal müzik de bu ruhu taşır—Born to Raise Hell, Master of Puppets veya Painkiller gibi şarkılar, insanın düşmemesi, kontrolü elinde tutması gerektiğini vurgular. Hepsi acıya meydan okumayı, sınırları zorlamayı ve karakterini güçlendirmeyi savunur.
Özgürlük ve bağımsızlık, bu üç akımın kutsal değeridir. Onlara göre din, politika ve medya; sistemin insanları istediği doğrultuda kontrol edebilmesi için araçlardır. Stoacılar gerçek özgürlüğün insanın kendi içinde olduğunu, dış etkenlere bağımlı olmamayı öğretirken, Red Pill de kendi yolunu çizmenin, kimseye muhtaç olmamanın önemini anlatır. Metal müzik ise tam anlamıyla bir özgürlük manifestosudur—otoriteye, düzene ve dayatmalara karşı bir başkaldırıdır. Hepsi kendi hayatının kontrolünü eline almanın ve zincirlerini kırmanın gerekliliğini savunur.
Son olarak, ölüm ve acı korkusunu aşmak… Stoacılar ölümü doğal bir süreç olarak görüp korkmamayı öğütler, Red Pill zorluklardan kaçmanın zayıflık olduğunu söyler, metal müzik ise karanlık temalarıyla insanı ölüm gerçeğiyle yüzleşmeye zorlar. Hallowed Be Thy Name veya Angel of Death gibi şarkılar, ölümün hayatın bir parçası olduğunu anlatır. Üçü de insanın acıdan kaçmaması, korkularıyla yüzleşmesi ve hayatı cesurca yaşaması gerektiğini vurgular.
Özetle, bu üç akımın özü aynıdır: Dünyayı olduğu gibi gör, güçlü ol, acıya boyun eğme ve özgürlüğünü koru. Farklı yollarla da olsa hepsi aynı mesajı verir: “Hayat zordur, ama sen daha güçlüsün!”
17.03.2025
@Raddor, “Infamous buthca! Angel of death!” – Marcus Aurelius, 180 AD
17.03.2025
@çaksu, Seneca: “Ölüm her an gelebilir, bu yüzden korkmak yerine hayatı bilinçli yaşamalısın.” (Motörhead – Ace of Spades)
Epiktetos: “Hayatın sana ne getirdiği önemli değil, nasıl tepki verdiğin önemli.” (Judas Priest – You’ve Got Another Thing Coming)
Marcus Aurelius: “Başkalarının seni kontrol etmesine izin verirsen, kendi yaşamının efendisi olamazsın.” (Metallica – Master of Puppets)
Epiktetos: “İnsanı üzen olaylar değil, o olaylar hakkındaki düşünceleridir.” (Black Sabbath – Iron Man)
Seneca: “Başkasının sana nasıl davrandığı önemli değil, senin nasıl tepki verdiğin önemli.” (Pantera – Walk)
Marcus Aurelius: “Hayatta ne kadar süreceğin değil, onu nasıl yaşadığın önemlidir.” (Iron Maiden – The Trooper)
Epiktetos: “İktidar ve şöhret arzusuyla yaşayanlar, eninde sonunda onun kölesi olurlar.” (Megadeth – “Symphony of Destruction)
Bazıları dolaylı olsa da, dinlediğimiz müzik hiç boş değil lan, insan Metal dinlediği için kendiyle gurur duyuyor.
17.03.2025
ChatGPT odadaki fili görmemiş. Onu da sorayım:
Üçünün de takipçilerinin neden %99′u erkek?
Erkekler doğaları gereği rekabetçi ve dayanıklı olmaya teşvik edilir. Stoacılık, “Acıyı kabul et ve güçlen,” der. Red Pill, “Kendini geliştir, kimse sana bir şey vermeyecek,” der. Metal müzik ise “Sistemin, toplumun veya acının seni ezmesine izin verme!” mesajını verir. Hepsi bir erkeğin güçlü ve bağımsız olması gerektiğini söyler.(Çıplak ve terli Manavar üyeleri geldi gözüme) Erkekler biyolojik olarak da fiziksel ve zihinsel dayanıklılığa daha fazla yatırım yapmak zorundadır, çünkü toplum zayıf erkekleri ezmeye daha meyillidir.
O zaman t*şşakları duvara vuralım:
https://youtu.be/B_3TlrZLpQ0?si=Q0o3K51WKgIk0Wbo
18.03.2025
@Raddor, red pill çöp. Kitlesi de kalitesiz.
18.03.2025
@Boba Fett, helal. The Red Pill denen şey dünyanın en sikim sokum, en saçma şeyi. Reddit ve ekşisözlük otuzbircileri hariç kimse sikine bile takmıyor bu gerizekalı akımı. Raddor gibi sevdiğim bir adamın bunu ciddiye alması ekstra üzüyor beni.
18.03.2025
@ismail vilehand, Reddit’te bile ciddiye alınmıyor aslında, 4chan falan daha doğru olur. Alayını karıya götürsen Red Pill’miş bilmem neymiş hepsi hikaye olacak da. Sorunu kendilerinde aramak yerine hep başkalarında, “karşı cinste” falan arıyorlar.
18.03.2025
@ismail vilehand, benim bu mavi hap – kırmızı hap terimleri hoşuma gitmeye başladı. Belki de hayatımda hiç Reddit’e girmediğim için haha. Hatta kulağıma o kadar çekici geliyor ki şöyle bir fikrim var:
Corey Taylor’ın Stone Sour ve Slipknot grupları var ya, biri Rock, diğeri Metal. “İki taraf da farklı yüzlerimi temsil ediyor” der. Ben de bir gün ayrı ayrı hem Rock grubuna hem Metal grubuna sahip olursam birinin ismini The Blue Pill (Rock), diğerini The Red Pill (Metal) koyabilirim. Çok seksi fikir bence lan.
Aşk, özlem, içsel bunalımlar, kişisel problemler gibi duygusal problemleri işleyen Rock grubu The Blue Pill.
Sisteme kafa tutan, her şeyi eleştiren, savaş, yıkım, ölüm, acı gibi daha düşünsel temaları işleyen Metal grubu The Red Pill.
18.03.2025
@Raddor, Bu red pill tayfanın kitlesi çok kötü; içinde kriminal tipler, kadın düşmanları ve psikolojisi tamamen bitmiş, tükenmiş kişiler var. Bu insanlar, kendi başarısızlıklarını ya da belki zamanla öğrenilebilecek şeyleri başka şeylere suç atarak daha da sorunlu hale getiriyorlar.
Her şey hayatın içinde var, hayat inişlerle çıkışlarla dolu. Bazen bunalıma gireceğiz, üzüleceğiz, bazı şeyler çözümsüz gibi görünecek ama çoğumuzun derdi ve sıkıntısı bir şekilde çözülüyor. Sağlıklı bir zihin yapısıyla insan her şeyi öğrenebilir. Bu yüzden böyle ideolojilere gerek yok; çünkü bunlar pek çok sorunu ve çözümsüzlüğü de beraberinde getiriyor. Hayır insan kendini sıkınca başka yerden zortlar.
Alfa-beta olayı ise ayrı bir komedi, bilimin nasıl kötüye kullanıldığının kanıtı. Herkesin bildiği bu terimi kullanacağım; alfaların alfası Godfather Vito Corleone hiç düşünmüş müdür, “Şurada şöyle yapayım da alfa olayım, testosteronumu artırmak için gergedan penisi yiyeyim” diye? Dedelerimiz buna hiç bu kadar kafa yormuş mudur? Sağlıklı olmak elbette önemli, bunu inkâr etmiyorum, ayrıca yediklerimiz içtiklerimiz gerçekten berbat şeyler. Fakat farkı anladınız bence, uzun uzun yazmaya gerek yok.
Günde 15 dakika Rock and Roll temalı müzik dinleyin, akıllı adamlarsanız, sağlıklı insanlarsanız çoğu şeyi çözersiniz, eğer çözemeyecek kadar kötüyseniz ayıp bir şey değil tıbbi yardım alın, makineyi işletin yolunuza bakın.
PS:Raddora özel yazılmamıştır.
18.03.2025
@Boba Fett, ben bu pill olayının çok üstüne gittim (tam Meraklı Melahat’im allah bilamı vermesin) ve artık çok iyi kavradığımı düşünüyorum. Senin, vilehand’in ve Cryosleep’in eleştirdiği tayfa aslında Black Pill’ci oluyor. Özü “güçlü olun, güçlü olmazsanın bku yersiniz” olan bir dünya görüşünü kabul etmekte çok zorlanıyorlar. Buna inanıyorlar, reddedemiyorlar ama uygulayamadıkları için nefret dolup etrafa sataşıyorlar. Olması gereken stoik bakış açısından çok uzaklar.
Ama maalesef hayat güç üzerine kurulu. Geçen belgesel izlerken klasik, aslan geyik kovalamacasına denk geldim ve düşündüm: Hangisi haklı? Aslan kaybederse aç kalıp ölecek. Geyik kaybederse yem olup hayatını kaybedecek. Aslan mı kazanmalı, geyik mi? Doğanın fikri bu konuda ne?
Sonra dank etti. Doğa sadece güçlü olanın kazanmasını istiyor. Kaçabilecek kadar hızlı ve çevikse geyik, yakalayabilecek kadar güçlüyse aslan kazansın, güçsüz olan canlılar yok olup gitsin istiyor. Hiç acıması yok amk doğa ananın. :)
Hayat da böyle. Güçsüzü ezerler, skerler, çoğaltırlar. :) Doğduğuna pişman ederler. Bunu Stoa biliyor. Red Pill biliyor ve Metal de hep biliyordu. Yaşlandıkça kendi kendine fark ediyorsun zaten. Dünyaya, eskisi gibi romantizmle olan bakış açın (mavi hap) yavaştan ölmeye başlıyor. Ve bu iyi bir şey. Kötü biri olmuyorsun. Sadece artık daha olgunsun, kendi kendine ayakta durmayı öğrenip büyümeye, güçlenmeye başlıyorsun.
Ve sonunda pederlerimizde olan “baba tipi realizm” sende de oluşmaya başlıyor.
Evlat: Baba sevdiğim bir iş bulamıyorum.
Baba: O zaman bulduğun işi sev oğlum.
Evlat: Baba Ceren’le ayrıldık çok mutsuzum.
Baba: Oğlum daha ne Ceren’ler çıkar karşına ohooo!
gibi. :D
18.03.2025
@ismail vilehand, Raddor bence o tarz bir adam değil, işin faydalı taraflarını alıyor.
18.03.2025
@Raddor, Hocam naçizane yazdığın her yorumu uzun kısa demeden baştan sona okuyorum ama ChatGPTnin yavan oğlu yavan tarzından ölesiye nefret ettiğim için chatgpt generated bir şey görünce tek kelimesini bile okumadan geçiyorum. Meret internetteki bilimum onedio tarzı SEO içeriğinden eğitildiği için aynı ruhsuz tarzda yazıyor.
Bir de kendimce şöyle bir prensibim var (senden bağımsız tabii ki bu, tamamen kişisel): yapay zeka bize anlamsız gelen robotik işleri yapmak için var. Eğer bize anlamlı gelen konuşma gibi, müzik yapma gibi iletişim kurma gibi şeyleri yapay zekaya delege edersek yapay zeka bizi robotlaştırıyor günün sonunda. O yüzden ben yapay zekayı dilekçe yazmak için, ıvır zıvır formlar doldurmak için vs kullanıyorum çünkü bunlar zaten insanı robotlaştırsn şeyler (David Graeber’in Bullshit Jobs kitabını dişünüyorum bir yandan bunu yazarken). Ama yapay zekayla anlamlı işlerin otomatize edildiğini görünce ciddi olarak irkiliyorum.
Sonuçta yapay zekayla yapılan ilk işin yaratıcılık gerektiren işler olması, bürokratları değil de sanatçıları işinden etmesi bilimsel nosyonlardan uzak tamamen politik bir tercih. Pekala diğer türlü de olabilirdi, olmadı :/.
18.03.2025
@12ParmakBağırsağı, “chatgpt generated bir şey görünce tek kelimesini bile okumadan geçiyorum” aynen.
18.03.2025
@Ahmet Saraçoğlu, abi senin kritiklerini analiz ettirip, hiç senlik olmayan albümleri sana inceletme gibi bir fantezim var. Bir ara uğraşacağım buna ve nasıl sonuç çıkacak merak ediyorum. AhmetGPt’den Deftones – White Pony incelemesi okumak için sabırsızlanıyorum.
18.03.2025
@12ParmakBağırsağı, öncelikle sağol, tabi ki benim yazılarım kadar manyak süper olamaz haha ama üşeniyorum artık.
İş yerinde çok işime yarıyor şerefsiz. Raporları bu merede yazdırıyorum. “Adamın biri geldi, şöyle dedi, böyle oldu” diye lakayıtça yazıp “şimdi bunu resmileştirip rapor şeklinde yaz” deyince öyle güzel iş çıkarıyor ki ekrana girip öpesim geliyor.
18.03.2025
@12ParmakBağırsağı, “yapay zeka bize anlamsız gelen robotik işleri yapmak için var. Eğer bize anlamlı gelen konuşma gibi, müzik yapma gibi iletişim kurma gibi şeyleri yapay zekaya delege edersek yapay zeka bizi robotlaştırıyor günün sonunda.”
şahane.
Anders Nyström, Katatonia’dan ayrılmış.
Valla tadımı kaçırdı bu haber
17.03.2025
@Noumena, gelsin yeni Diabolical Masquerade.
18.03.2025
@Noumena, Roger Öjersson’un facebook bio’sunda da previously guitar player in Katatonia yazıyor. Gitarcı kalmadı grupta :(
18.03.2025
@Noumena, ne
18.03.2025
@Noumena, iyi oldu güzel haber
18.03.2025
@Noumena, anlaşılan Anders abimiz ilk dönem işlerini hasıraltı etdikleri için anlaşamamış,kral adam vallaha
Geçen minik muhabbeti olmuştu. Ardından youtube’da Bill Burr dönemim oldu bi süredir.
Yeni special’ını youtube’a yüklemiş biri. Hulu’daymış burda çok fazla kişinin erişimi olacağından şüpheliyim. Silinir bi kaç güne. Ben yine baya beğendim ve güldüm. Tavsiye ederim.
https://www.youtube.com/watch?v=qJIpGI06iNs
Bill Burr: Drop Dead Years (2025)
19.03.2025
@çaksu, Bill Burr’un boş işi yok. Her işi çok iyi, CK ile birlikte en doğal komedyenlerden biri, saf yetenek adam, doğaçladığı yerler falan inanılmaz. Adamın sırf yürüyüşü bile komik zaten :D
Yapay zeka demişken, sıkıldıysanız size bir fikir sunayım: ChatGPT ile FRP oynayın. Kendisi mükemmel bir Dungeon Master. İstediğin evrende de oynatıyor: D&D, Lord of the Rings, Harry Potter, The Witcher, The Matrix, Star Wars, Star Trek, Back to the Future, One Piece, Attack On Titan, Seinfeld, Friends, Californication, Avrupa Yakası, vs. hepsini yapabiliyor. Hayal gücüne kalmış. Geri kalanını o uyduruyor senin için. Özgür bir roleplay deneyimi yaşıyorsun.
18.03.2025
@Raddor, bu fikir bir gece aklıma gelmişti ve bağımlısı oldum şuan konuşmayı bilmeyen ama çok iyi kılıç kullanan bir kahramanla yüzüncü levelımdayım. Kaliteli bir DM kendileri
19.03.2025
@paymo, o kadar ilerleniyor mu ya, unutmuyor mu oyunun başını. İyiymiş. :)
Roleplay demişken:
https://www.instagram.com/reel/DHQbhoqI3Y4/?igsh=cjF2NHE1YjBuYmtk
18.03.2025
@Dysplasia, raddor’a cevap olacaktı bu ya.
19.03.2025
@Dysplasia, hahah. Bu bölümü henüz izlemedim. 5′inci sezonu yeni bitirdim. Konu olarak iyi denk gelmiş. Şadan’ın temsiliyle de gerçekte tanıştıktan sonra Şadan bölümünüyle karşılmıştım. Yarmıştı.
19.03.2025
@Dysplasia, Tam bundan bahsedecektim. Gibi’nin 6. sezonunun ilk bölümü yapay zekayla ilgili ve izlediğim en komik bölümlerden biri, gözümden yaş geldi izlerken. Diziyi izleyen izlemeyen herkese tavsiye ederim. Özellikle o zabıta üniforması kısmında kafamı duvara vuruyodum artık.
Bazen sitenin inceleme dağarcığının büyüklüğünü hafife alıyorum. Yeni bir şey yazmak istiyorum ve “onu da yazmamışızdır yeaea” deyip siteyi kontrol etmeden oturup 1 saat yazıyorum, sonra bir bakıyorum ta 11 yıl önce yazmışız öylece duruyor sitede. Öyle olunca da yazdığım şey boşa gidiyor. Üç, dört kez oldu bu bugüne kadar. Mutlaka kontrol etmek lazım, çünkü ruh hastası gibi en umulmadık şeyleri bile yazmışız.
19.03.2025
@Ahmet Saraçoğlu, Bu uzun zamandır aklımdaydı. Bazı incelemeler 10 yılı bile aşmış, 10 yıl çok uzun bir süre. Bence eskiler de durmak kaydıyla yeni incelemeler gelebilir, keyifli olabilir.
25.03.2025
@Boba Fett, özellikle altında çok az yorum olan ya da hiç olmayan, arada kaynamış ama bugün yazılsa tekrardan canlanabilecek şeyler için düşünülebilir. Yine de olmayan şeyleri siteye katmak daha önemli tabii.
Yukarıda “yazdığım şey boşa gidiyor” demiştim ama sanırım bu şekilde sitede zaten olduğunu fark etmeyip yazdığım son şeyi haftaya yayınlayacağım.
25.03.2025
@Ahmet Saraçoğlu, Önemli olan, bir albümü ve grubu derinlemesine dinleyerek, sindirerek, zamanla onlarla büyümek, bunu nezih insanlarla tartışmak ve konuşmak bana göre. Zira sürekli değişiyor, gelişiyoruz. Ne demiş Napolyon? ‘Değişim, tek değişmez şeydir.’ Müzik zevkimiz ve bilgimiz de gelişiyor, müziğe bakmadığımız yerlerden bakıyoruz. 5 puanlı albümleri değil ama 7 puan ve üzeri albümleri tekrar tekrar incelemek beni bozmaz şahsen. En azından bir pazar klasiği gibi olabilir. Site tasarımı izin versen 2 inceleme olsa belki…
Nette sadece PA açılıyor. Bare bugün de burda takılalım.
19.03.2025
@ismail vilehand, bende her şey açılıyor.
19.03.2025
@Ahmet Saraçoğlu, VPN kursam bende de açılır muhtemelen ama üşeniyorum. Sanırım bölgesel kısıtlama var.
Novruz bayramınız mübarək!
Olduğu yerde duran, sadece pankart açan öğrencilere plastik mermi ve biber gazı atılıyor. İnsanlar coplanıyor. Kendi halkına, en parlak beyinlerine bu kadar düşman bir hükümet tarihte var mıdır bilmiyorum.
Drudkh
Imperial Triumphant
SpiritWorld
Embrional
Cradle of Filth
Disarmonia Mundi
Bugün bunlar çıktı, önümüzdeki hafta eski albümlere ara verip bunları yayınlayacağız arka arkaya.
21.03.2025
@Ahmet Saraçoğlu, Embrional amını yurdunu osurtmuş. Hayvan ötesi bir albüm.
21.03.2025
@ismail vilehand, Bir haftadır her gün dinliyorum, çok çok iyi
21.03.2025
@Ahmet Saraçoğlu, bu grupların hepsinin yeni albümünü iple çekiyordum, daha sadece bir hafta öncesine kadar gün sayıyordum fakat Türkiye’deki son olaylardan keyfim o kadar kaçık ki açıp dinlemek bile gelmiyor içimden. Canım anavatanım için can vermeye bile hazır olan bir Kıbrıs Türkü olarak ülkenin yaşadığı bu silahsız darbeden canım o kadar yanıyor ki anlatamam. Bugün İzmir’den memleketim Girne’ye döndüm, güzel ülkemde adalet yerini bulana kadar da dönmeyi düşünmüyorum. Bunları konuşmanın yeri burası değil farkındayım fakat bir içimi dökmek zorunda hissettim kendimi. Yasaklanmayan bir burası kaldı herhalde.
21.03.2025
@Ahmet Saraçoğlu, Embrional zift işeten albüm yapmış, buralar değerlenir.
Bradley Hall’un bugüne kadarki en iyi içeriği olabilir.
https://www.youtube.com/watch?v=ufesYVQB4jY
21.03.2025
@Ahmet Saraçoğlu, slayer kısmında haykırdım resmen.
Şunun da 0:48’de başlayan folk metal kısmını unutmayalım:)
https://youtu.be/TcND5mQ2III
21.03.2025
@P L A G U E, Slayer’da ben de bağırdım ahaha
O 0.48′den dolayı ne zaman bir yerde flüt duysam kollarımı o şekilde sallıyorum ajsghdjka
21.03.2025
@Ahmet Saraçoğlu, ben de sabah işe gelince gördüm. Gün içinde birkaç kere açıp izledim. Muazzam olmuş hakkaten.
https://www.instagram.com/p/DHWYuHAAzMs/?hl=tr
Çok iyi olmuş be. Günüme neşe kattı. :D