# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Serbest kürsü
| 04.05.2015

Yeter! Söz milletin.

Herkese merhaba. Başlıktan da anlaşılacağı üzere, bu başlıkta gönlünüzden geçen herhangi bir konuda dile getirmek istediklerinizi paylaşabilirsiniz. Ülke gündeminden müzik dünyasına, son komik videolardan ligdeki son gelişmelere kadar ister suya sabuna dokunan, ister havadan sudan konularla köşemizi renklendirmenizi arzu ediyoruz. Tek ricamız, yorumlarınızı kimseyi kırmayacak, kendinizi hapse attırmayacak ve sitemizi kapattırmayacak içerikle şekillendirmeniz.

Hepimize mutlu ve özgür günler dilerim.

  Yorum alanı

“Serbest kürsü” yazısına 18,917 yorum var

  1. deadhouse says:

    Bugün uzun zaman sonra ne Twitter’a ne Youtube’a girdim. (Diğer sosyal medya hesaplarım yok)

    Resmen bir huzur geldi. Sosyal medyasız hayat muhteşem bir şey. Ben sizin videolarınızı da fonlanmış düşüncelerinizi de manipülasyonunuzu da aptallaştırıcı vizyonunuzu da insanlıktan eser kalmamış yozlaşmış, çürümüş, içi boş, anlamsız hayatınıza da yarrak sokayım. Orrospu çocukları.

    Sosyal medyadan önce hayat ne kadar iyiydi be. Müzik dinledim ve kupon yaptım. Budur amk. Bu kadarı yeter bana.

    cotard delusion

    @deadhouse, Katılıyorum. Hatta bu şekilde yaşamak da tercih meselesi, istediğimiz an daha dolu yaşayabiliriz. Sanata, spora, kumara, kadınlara tekrar insan gibi yönelebiliriz ama olmuyor işte.
    Ben Twitter’ı gördüğüm anda düşündüğüm şey genelde haber ve bilgi akışı oluyor, sen ne kastettin bilemem. O şekilde yorumlayacağım o yüzden.
    Siyaset üstü vaziyetlerin içerisinde artık bu ülke ve bu vatana aidiyet hisseden herkes ister istemez bu akışın içinde. Aktif görev alan da var. O yüzden daha az insan oluyoruz. Ruhu doyuran, tükettiğimiz hayata kendince anlam kazandıran şeylerden adı konulmamış ve henüz kan dökülmemiş, biçimlenememiş bir iç savaş yüzünden uzak kaldık. Zaten en kötüsü de onu daha önce yaşamış olmak. Tecrübe edilmeyen bir şey olarak değil de nostalji olarak kalması.

    O ”videolarınızı da fonlanmış düşüncelerinizi de manipülasyonunuzu da aptallaştırıcı vizyonunuzu da insanlıktan eser kalmamış yozlaşmış, çürümüş, içi boş, anlamsız hayatınıza da yarrak sokayım” diye bahsettiğin şeyler içinse diyecek bir şeyim yok. Ben hala insanların bunları nasıl izlediğini anlamadım.

    pepega

    @deadhouse, https://www.youtube.com/shorts/Vqh8M9y0vlY

    Youtubedan vazgeçemem, sağol.

    Canoir

    @deadhouse, kupon işini de bıraksan daha çok rahatlayacaksın aslında, bir tek o kalmış.

    Malesef sendeki irade yok bende. Sosyal medyadan nefret ediyorum ama bir türlü kopamıyorum. Yapmam gereken bir sürü iş varken 3-4 saat aralıksız twitterda geziyorum. İnsanların temelsiz, ezberlenmiş politik sayıklamalarını okumak ve yok yere sinirimi bozmak için neden bu kadar vakit harcıyorum bilmiyorum. Bi ara sildim uygulamayı ama kaçak maç linki kovalamak için 2 gün sonra tekrar açtım ve yine aynı batağa düştüm. Silmeye de elim gitmiyor

    deadhouse

    @Canoir, Tamamen kurtulmak mümkün değil gündemden elini ayağını çekmek. Bir şekilde kendini orada buluyor, dünyada neler oldu, kim ne dedi diye merak ediyorsun. Dediğin gibi safi zarar.

  2. deadhouse says:

    Düşünsene J.K Rowling’sin kitap yazarak milyarder olan ilk ve tek insansın Twitter’da milletle tartışıyorsun, ona buna laf yetiştiriyorsun.

    Düşünsene Koç ailesinin çocuğusun. Bir spor kulübünün başkanıyken hayatını mahvediyorsun. O kadar yıpranıyorsun ki yaşlanıyorsun. Futbolcu, hakemler, mhk, bilmem ne.

    Kesin simülasyondayız kesin.

    Dünyada hiçbir şekilde anlam veremediğim binlerce şey var. Hiçbir mantığı yok.

  3. ismail vilehand says:

    Sosyal medya iyice pornoya döndü. Mizah, futbol, müzik, gündem bakalım diye giriyoruz sonu 31 ile bitiyor. İnsanlık tarihinin en sikimsonik ikinci akımı olan NoFap’a başlamama ramak kaldı.

  4. Emir Kaplan says:

    Jay Weinberg Slipknot’tan ayrılmış, acep mesele nedir ? Kiko ayrılacak gibi, Jay fırlamış gitmiş. ”Sıradaki kim” diye merak ediyorum.

  5. deadhouse says:

    Apaçık hakikat:

    200 yıllık ABD adlı devletin ve 75 yıllık İsrail adlı devletin duacı olması gereken yegane kişi: Adolf Hitler.

    Hitler olmasaydı ABD adlı devlet Monroe Doktrini ve Wilson ilkelerine göre varlığını sürdürmeye devam edecek ve dünya ile ilişiği sadece ekonomik ve kültürel düzeyde kalacaktı.

    Hitler olmasaydı Britanya İmparatorluğu en büyük güç olarak varlığını sürdürmeye devam edecek ve İsrail adlı devleti kurmaya gerek duymayacaktı.

    Hitlerin varlığı, Britanya İmparatorluğu’nu yok etti ve dünyaya beladan başka bir şey getirmeyen ABD adlı canavarı yarattı.

    Hitler götünü sikim.

    Emir

    @deadhouse, Söylediğin şeylerde Hitlerin çok daha dolaylı bir etkisi var Deniz hocam. Ama sadece İsrail bahsi için konuşacağım çünkü ABD ve Britanya meselesine girersem yorum çok uzar.

    İsrail’in kurulması ve günümüzdeki konumu, 19. yüzyılda Avrupa’da doruğa çıkan antisemitizm ile yakından alakalı. Dreyfus olayını hatırlamak yerinde olur. Buna binaen Theodor Herlz Siyonizm’i doktrinleştiren ana kişi olarak zaten çoktan Yahudiler için bir vatan arayışına girmişti. Hitler’in Holocaust’u sonraları buna bir bahane oldu, epey geçerli bir bahane tabii. Ama Hitler’in soykırımı olmasaydı da İsrail farklı gerekçelerle bir şekilde kurulurdu, çünkü sadece Almanya’da değil Çarlık Rusyası’ndaki pogromlarda da Yahudilerin hâli içler acısıydı. Nihayetinde antisemitizm, İspanyol Katoliklerin Yahudilere karşı yürüttüğü Haçlı seferlerinden bu yana Avrupa’da büyük tarihsel bir arka plana sahip. İsrail’i bu açıdan, Haçlı zihniyetindeki Batı’nın ırkçılığı kurdurdu, sadece Hitler’in ırkçılığı değil.

    Ha şunu dersen katılırım ama; eğer ki Hitler’in İsrail nezdinde %100 katkıda bulunduğu bir şey varsa o da Siyonizm’in, Holocaust’da katledilen onca masum Yahudinin arkasına sığınarak 20. yy’da palazlanmasının önünü açmasıdır. Bunun için Hitler’e bol bol sövülür işte. İsrail Devleti kuruluşundan itibaren, Hitler’in neden olduğu sonuçları Siyonizm lehine çok güzel kullandı çünkü. Bugün Siyonizm ile Yahudi dini itikatlarının hiçbir alakası olmadığını söyleyip İsrail’i suçlayan Ortodoks rabbileri hiçbir siyasetçi kaale almıyor. Bazıları düşünceleri sebebiyle İsrail’de barınamadığı için ABD’de yaşıyor hatta. İşte bu, Siyonizm’in ve onun türlü propagandalar aracılığıyla güç kazanması için gelecekteki İsrail’e koz vermiş Hitler’in “başarısıdır”.

    Yiğit

    @deadhouse, o sırada Japonya ve Mussolini in question

  6. çaksu says:

    Ne güzel film olmuş yaw. Hayır sonundan (sonlarından) hiçbişey anlamadım. Ama acayip bi tecrübe yaratmışlar film boyunca. Toby Jones baba büyüksün.

    Belki 15 yıl öncedir, izlediğim Barton Fink’i hatırlattı bi kaç yerde. Ne kadar yerinde bilmiyorum.

    https://www.imdb.com/title/tt1833844/
    Berberian Sound Studio, 2012, Peter Strickland

    çaksu

    Giallo referanasıyla da şu filmi aklıma getirdi zaman zaman…

    https://www.imdb.com/title/tt1426352/?ref_=fn_al_tt_3
    Amer, 2009, Hélène Cattet & Bruno Forzani

    Canoir

    @çaksu, hocam bi letterboxd aç da takip edek artık

    çaksu

    @Canoir, Haha estafurullah.

    Metal pek dinlemiyorum bu sıra ama buralı olmuşum artık buraya yazıveriyorum bişey hissedince.

  7. Cryosleep says:

    Narsist olduğumu öğrendim.

    Cerca C.

    @Cryosleep, Eser miktarda bende de var. Yoldayken üstüme üstüme yürüyen insanlardan birisinin bigün hayatını sikecem. Bu noktada narsistim.

  8. Emir says:

    Gorguts’tan, sadece “Considered Dead” ve “Obscura” albümlerinden parçaların çalındığı bir setlist. Özellikle “Considered Dead” döneminden bu derece iyi kayda sahip canlı performans kolay bulunmaz, ilgilenenler kaçırmasın. Lemay’e bir old school gazı gelmiş

    https://www.youtube.com/watch?v=MRs2NjseYDE

  9. deadhouse says:

    Eos’la ruhsal dünyada yolculuk yapıp acaba dünyanın en iyi şarkısı mı diye düşünürken kendime geldim ve Panzer Division Marduk ile Victoria açtım.

    Abdurrahman Dilipunk

    @deadhouse, Irist’in Eos’u mu?

    Yiğit

    @Abdurrahman Dilipunk, ben bahsimi Ulver’e basardım

    Abdurrahman Dilipunk

    @Yiğit, doğru.

    deadhouse

    @Abdurrahman Dilipunk, Yiğit, Grubun adını yazmaya gerek duymadım. Öyle bir şarkı. Yeryüzünde yazılmış en metafizik şarkılardan biri bence. Fazla odaklanırsan ruhun bedeninden ayrılabilir.

    Abdurrahman Dilipunk

    @deadhouse, olağanüstü bir albüm Shadows of the Sun.

    TAAKE

    @deadhouse, dünya üzerinde bundan daha metafizik bir şarkı olamaz hocam,bu şarkı bu dünyadan değil,apayrı bir olay bu,kubrick neden en iyi yönetmen,cevabı burda

    https://www.youtube.com/watch?v=CoZJdil0_HI

    bir de şu var,oda manyak ötesi

    https://www.youtube.com/watch?v=S-Ty_WaJrQQ

    deadhouse

    @TAAKE, İkisi de harika. İkincisini ilk kez duyuyorum.

  10. Tuna says:

    Batı desteğini yavaş yavaş Ukrayna’dan çekiyor. Ukraynalı neo nazilere güvenip Putin’e kafa tutarsan olacağı buydu Zelenski efendi. Putin’i sevmiyorum, emperyalist bir diktatör ama adam gerçekten çok zeki. Hem Rusya halkının desteğini tekrar kazanıyor hem de Ukrayna topraklarının çoğunu ele geçirdi.

    Cerca C.

    @Tuna, Şu avrupalı oçlara yaptırım uygulayan bi devlet ya da devletler çıksa biraz da onların burnu sürtülse keşke.

  11. northern says:

    sitede bir tane bilem carpathian forest incelemesi yok. savcılar göreve…

  12. TAAKE says:

    bu günkü muhalefet kurultayı ve tiyatro, demokrasi denen şeyin tam anlamıyla pespayelik,parti denen şeyin ise apaçık çıkar çeteleri olduğunu yüzümüze çarpmıştır.Parti üyesi olmayan bir adam tarafından herkesin içinde azarlanan bir adamı umut ışığı gösterenler şimdi anlamışlardır artık kimin koyun,kimin kurt olduğunu,anadolu insanı alim değildir,ama ariftir sözünü haklı çıkarttınız,onda liderlik vasfı yok,üç günde ülkeyi batarır diyen adamı haklı çıkardınız,telefonunu çıkar yeğen,herkesin evinde üç beş araba,avmler tıkış tıkış, her hafta 10 milyon araba,ev satılıyor diyen dayılar Harvard Üniversitesi Siyaset Programı okumuş cihangirli devrimci dilansudan daha alimmiş,bilginmiş,dayıların dediği gibi bunlar gözü açılmamış sığırcık yavruları,dikkate alınmayacak çoluk çocukmuş
    Artık hiçbir yerde siyaset konuşulmuyor dikkat ettiniz mi?
    Oysa 6-7 ay önce ortalık yıkılıyor,herkes üst perdeden ahkam kesiyor,siyaset uzmanları,hesap uzmanları nutuklar atıyorlardı,geriye ise not bırakıp intihar eden gençler,çil yavrusu gibi köşelerine saklanan troller,sırf demokratik popülizm uğruna 3-4 neslin anasını belleyecek,70-75 yaşına kadar it gibi çalıştıracak EYT kazığı kaldı
    işte sizi demokrasinin getireceği yer
    aptal,aciz insanlar,siz sümerlilerden,elamlardan,asurlulardan,antik çin ve turanlılardan,kadim mısır ve babillirden daha akıllı olduğunuzu mu sanıyorsunuz?Boş ve her an manipüle edilebilen kellerinizin her 4-5 senede bir sayılması sonucu seçtiğiniz kötünün iyisinin sizin çıkarınız,mutluluğunuz için çalışacağını mı düşünüyorsunuz?
    demokrasi bir illüzyonsur,demokrasi sokrastesi öldüren rejimdir,demokrasi sadece vasatların ve yararsız parazitlerin seveceği bir pespayeliktir
    demokrasinin temeli orta sınıftır,oysa bu gün yokedilmek istenen orta sınıftır,liberal üç beş zibidiyi dinleyip ülkesi mülteci doldurulan orta sınıf,ve gene solcu üç beş çapulcuyu dinleyip doktora 25000 verip odacı,çaycısına sendika ayağına 35000+yol+yemek+kıyafet+kışlık kömür+barınma yardımı yapan ve üstüne okumuşunu,doktorunu,akademisyenini normal vatandaşına dövdüren sistemdir demokrasi,çünkü onlar marksist teoriye göre ezilmiştir,garibandır,proleterdir,sen okumuş orta sınıf olarak mecbur onun içki,sigara,eyt parasını karşılayacaksın,ülkeyi tabii ki bu işçi,köylü,emekçi dayılar yönetecek,bilim adamı,filozof,düşünce insanı yönetecek değil ya?Elitisliğin alemi yok,eminim sokaktaki tinerciye de imkanlar verilseydi izafiyet teorisini 10 dakikada bulurdu,herkes dünyaya eşit,iyi,güzel gelir ama ahhhh bu sistem,
    ve tabii ki liberallerin dediği gibi ülkesi için ölen,sakat kalan asker ile ülkenin ücra köşesinde çalışan görevli ile ülkeye nasıl girdiği belli olmayan kaçak affedersiniz mülteci aynı haklara sahip olmalı,hatta pozitif ayrımcılık yapılmalı bu insanlara,yüce demokrasi bunu emrediyor
    Fakat aslında demokrasi ile yönetilipte adam olabilen bir tane kavim yoktur,uzaylılar istila etse dünyayı önetimi uzaylılara bırakırız,yapay zeka çok gelişse yönetimi yapay zekaya bırakırız,çünkü cehaletten coşan kibirimiz ve toplum baskısıyla ehlileşmiş acizliğiz bile bizim bir bok bilmeyen,aciz ve zayıf varlıklar olduğumuzu yüzümüze çarpıyor,biz kırk kişiyiz birbirimizi biliriz,biz nietzsche nin dediği gibi pençeleri solmadığı için kendimizi iyi zanneden zayıflarız
    belki de demokrasinin tek iyi yanı insanın acziyetini suratını vurması,işte demokrasi alimi cahile,aslanı kediye boğdurur,demokrasiye gülüp geçen telefonunu çıkar ekonomi çok iyi dayı ise her zaman kazanır,çünkü demokrasinin bir illüzyon oldğunu bilir,sokratesi öldüren rejim,vasatların ve yararsızların sığınağı,pespayelik

    bu yazı arkada Mgła-Exercises in Futility ve Deathspell- Omega The Furnaces of Palingenesia albümleri dinlenerek yazılmıştır.

  13. deadhouse says:

    Kontrollü muhalefet ile dünyayı yönetiyorlar. Amerika’da B*rnie Sanders, Türkiye’de K*lıçdaroğlu gibilerle.

    Cryosleep

    @deadhouse, Biri gitti biri kaldı. Bernie’yi bir şey zannederdim bir de.

    deadhouse

    @Cryosleep, Komedi üstü şeyler dönüyor. İngiltere’nin İşçi Partisi’nin konuşmasına denk geldim geçen, çayı püskürttüm. Adam ateşkes diyemedi bir türlü (İşçi Partisi Lideri)

    Tarikatın elinde hepsi. Bunlar piyonun da piyonu. Hatta piyonun piyonunun piyonunun piyonu. Amına kodumun kepazeleri.

    Biz boşuna Black metal dinliyoruz. Dünyayı zaten Lucifer yönetiyor.

    Cryosleep

    @deadhouse, Jeremy Corbyn’e yaptıklarından sonra o partiye hiçbir sempatim kalmadı. Siz gidin Tony Blair model ete suya dokunmayan, arada bir savaş suçu işleyen modelinizle siyaset yapın.

  14. Cryosleep says:

    Genel bir uzaklaşma, ortalıktan yokolma isteği.

  15. Abdurrahman Dilipunk says:

    Gustav Meyrink’in ‘Golem’ine başlıyorum. Heyecan büyük.

  16. Hayattaki bazı tesadüfler gerçekten sınırları zorluyor. Az önce Pénitence Onirique’in yeni albümünü başlattım. İlk şarkının adına baktım ve kendi kendime sesli olarak “Dezir” dedim (Désir).

    1 saniye sonra PA’nın yorum onaylama sayfasını açtım, onay bekleyen yorumlar kısmını yeniledim ve ilk spam yorum şuydu:

    ——

    DavisceaBe
    https:// drugstorepp . com/accutane . html

    desire

    ——

    https://tinyurl.com/ypzwzbaa

    Noumena

    @Ahmet Saraçoğlu, tesadüf diye bir şeyin olmadığına inananlardanım. Kritik gelecek mi merak ediyorum zira albüm çok çok iyi

  17. Dysplasia says:

    First Fragment tur sırasında trafik kazası geçirmiş, hiç haberim yok. Sitede de yer bulmamış sanırım. Konserler iptal, ekipmanlar ekarte, bir üye de hastanede yatıyormuş.

    İlker

    @Dysplasia, Haydaaaaa olaya bak :(

  18. Yiğit says:

    GTA VI bu hafta duyurulacakmış ve aralıkta da fragman gelecekmiş. GTA V ve RDR2 duyurulduktan iki sene sonra çıkmıştı. Yani 2025 sonu veya 2026 başlarında gelmesi olası.

    Melkor

    @Yiğit, Rockstar aralıkta trailer geleceğini doğruladı. Game awards’da gösterilir herhalde. Çıktığında paramız mı yetmeyecek yoksa pc’miz mi kaldırmayacak merak konusu.

    Yiğit

    @Melkor, çıktığında pc’ye çıkmazsa şaşırmam. Bir şekilde bir ps5 veya çıkmış olursa ps5 pro falan almak lazım.

    Melkor

    @Yiğit, 1 sene konsol exclusive olur. bende konsol yok pcye beklerim :(

    Yiğit

    @Melkor, bende de yok ama zaten 1660ti ile oynayabileceğimi sanmıyorum. Bir şekilde imkan bulabilirsem ps5 almak gta vi ile farz oldu.

    İçimize ettiler valla. Önceden konsol alabildiğimiz fiyatlara oyun alamıyoruz artık. Gta vi’yı oynayamayıp aç karnımla ekrana ekmek banmak zorunda kalırsam internet ederim.

  19. Tuna says:

    Instagram’daki metal sayfalarının kitlesini görünce buranın değeri anlaşılıyor. En azından burada nazi veya soykırım savunan biri yoktur diye düşünüyorum.

    deadhouse

    @Tuna, Onlara kızma. Batıdaki her şeyin ucu bir şekilde Yahudilere uzanıyor. Para, medya, satın alınmış senatörler, başkanlar, bürokratlar. Kendi sahiplerine ihanet edemezler. Yalnız ateistlere bir şey demiyorum ama bu hristiyanlar harbi salak. Yahudilere göre Hristiyanlar aynı Müslümanlar gibi ancak Yahudilere köle olabilir. Gönüllü kölelik acayip bir şey. Adamların fonlamadığı STK, fonlamadığı medya kuruluşu, fonlamadığı sözde bilim insanı, sözde gazeteci, fonlamadıkları senatör, milletvekili adayı yok. Sonsuza kadar fonlayabilirler. O derece servetleri uçuk. Vicdan, ahlaktan da yoksunsan olacağı bu. Bazı gerçek insanlar vicdan sahibidir. Onlar yüzünden bir bebeğin, çocuğun başına bir şey gelse ömür boyu vicdan azabı çekebilirler. Bunlar da vicdan, ahlak yok. Bir gecede dünyada 1 milyon bebek katledilse 5 dakika sonra viskilerinç yudumlayıp Epstein adasına çocuk istismarına giderler. Sen bunlara gerçek insan diyebilir misin? Bakma sadece batıda değil bizim ülkede de çok var bu tiplerden. Bunların her şeyi satılık. Ruhsuz, vicdansız oç hepsi.

    TAAKE

    @Tuna, black metal sayfalarını söylüyorsan o daha devede kulak hocam,black metalin olayı bu,ger türlü sapkın,hastalıklı ve çürük fikir savunulur ve konu edinilir black metalde,bu dini siteye girip ya burda şeriat savunan var demek gibi,yada sol görüşlü siteye girip ay burda maoist var demek gibi bir şey,ayrıca dam naziyse nazidir yapacak bir şey yok,insanları kısıtlarsanız daha sert ve radikal olurlar,zaten şu anda radikal olmayan insan yok,açın bir instaya,twittere girin millet hamas yüceltmekten bitap düşmüş durumda,kolpaçino 4 başlığı altında bile gırla propaganda videosu var,gulag veya nazi almanyasında bile insanlar daha özgür iredesindeydi inanın,her yer propaganda,zaten saldırılar başladı,mcdonaldslar taranıyor,çalışanlar dövülüyor,bu kadar propagandayı taşa dinletsen manyak partizan olur,bu biraz da algıda seçicilik ve yahudilerin propaganda gücünün etkisi,şu anda yahudileri azıcık tenkid etsen nazisin,itidalli ve insan haklarına saygı göstermesini istesen bağnaz bir bir antisemistsin,ama ya sabah akşam inandığı değer ve inançlara sövülen hristiyan ne yapsın?black metal bunların hiçbirini takmaz,dinlerin kökeni olduğu için ortadoğu kavimlerinden özellikle nefret ederler,varg vikernes çok güzel ve ayrıntılı açıklıyor bunu röportajlarında,küçümsemek için söylemiyorum ama hala metal dinleyip ya bu black metal grubu soykırımı övüyor,bu death metal grubu yamayamlığı anlatıyor diyenlere hayretle bakıyorum,bunlar daha ne ki,sözlerini okusan bayılıp düşeceğin gruplar var,seri katil öven var,burda yazsam kalıcı ban yiyeceğim konulardan bahseden var,bunları dinleyen insanlar da bunu bilerek dinliyor ki metal sadece arkada çalsın,sert müzik,fon müziği bir müzik te değil,felsefesi olan bir müzik,diğer taraftan benim takip ettiğim (mesala turcometal)kara mizah ve sarkastik bir site,baştada bunu belirtiyor,her konuda sert ama komik paylaşımlar yapıyorlar, soad, dinciler, kadınlar ,dsbmciler,popçular,dril ve rapçiler hakkında yazdıkları nefret suçu düzeyinde ama dikkatli bakınca da inanılmaz bir mizah ve nokta atışı tespit var,millet gülüp geçiyor,bahadır uludağlar bile yorum yapıp çok güldüğünü belirtmişti,yani tabi neleri kafanıza taktığınıza bilemem,ama naçizane bu şeyleri çok dert ediyorsanız sosyal medya sizin için bir cehennem,sadece metal sayfaları değil,ama ben gülüp geçiyorum bunlara,ama twitter beni bile bezdirdi,metal sayfaları korku filmleri gibiyse twitter sayfaları sapık ve manyakların doluştuğu akıl hastanesi gibi,aşağıda da zaten ahmet abi futbol kitlesinin leşliğinden yakınmış,doğrudur ben redditte türkiyeye sarin gazı atılmasını isteyen ermeniye falan çok takılmam,zaten az çok bildiğim klişe insanlar,veya kristal geceleri öven black metal sayfasına,ama twitterdakiler kesinlikle deep webin göt deliği artık,direkt silip attım,elon muskın yapacağı işi sikeyim,muktedirler ne sevinmiştir,muhalefetin tek güçlü olduğu mecra bitti,orada normal insan yok amk

    deadhouse

    @TAAKE, Ermenistan’daki nükleer santralin patlaması yakındır. Zaporijya santrali de patlayabilir. İsrail Gazze’ye ciddi ciddi nükleer bomba atmayı düşünüyor. Rusya’nın eli kulağında. Amerika nükleer bombalarını ilkin Kuzey Kore’ye atabilir. Umarım yazında bahsettiğin herkes biz de dahil dev bir nükleer savaşın içinde yok olup gideriz. Benim artık beynim durdu. Daha önce de nükleer savaşlar yaşandı dünyada. Yakındır.

    eatthegun

    @Tuna, Abi sokacam nazisine de soykırımına da kitlesine de sizin başka derdiniz yok mu hem metalle içli dışlı olup hem Türkiye’de yaşayıp böyle şeylere nasıl şaşırıp tepki verebiliyorsunuz. Bu tarz ekstrem düşüncelerle ve metal müzik ortamıyla dün mü tanıştınız. Burada öyle düşünen biri veya birileri olsa ne yazar, kaç yazar, müzik platformunun değeri böyle mi ölçülür, ki PasifAgresif bu saçmalıklar haricinde zaten Türkiye’deki en iyi kitleye ve ortama sahip. Ama yani şu siteye kafam dağılsın müzik okuyayım diye giriyorum yorumlarda bi gün dünyanın sonu geliyor bi gün savaş çıkıyor bi gün metal müzik ortamında neo nazi varlığı şoku yaşanıyor. 2013′ten beri takip ediyorum burayı yorumlarda milletin burzum mayhem diye birbirini boğazladığı günlere şükür ettim.

    Dysplasia

    @eatthegun, Ahah, kulübe hoşgeldin.

    deadhouse

    @eatthegun, Dürüst ol. Senin de müzikdışı çok yorumunu gördüm. Her şeye evet ama dürüst davranmamaya hayır. Bak ben de çok hoşlanmıyorum müzikdışı yazmaktan ama insanız dayanamıyoruz bazen. Ahmet Saraçoğlu bize bu özgürlüğü tanımış. Kimseye hakaret etmek veya bilerek kötü niyetli tartışma başlatmak dışında bize bu özgürlüğü tanıdı. Olabildiğince az yazmaya çalışıyorum müzikdışı ama kusura bakma onlarca müzikdışı yorum yazıp da başkasına yazmayın böyle şeyler demek dürüstçe değil. Görüşün umurumda değil ben Tuna gibi düşünmüyorum. İstersen soykırım taraftarı ol sana burada işin yok demem böyle bir haddim de olamaz zaten. Yalnız 500 yorum yazıp da dünyanın sonunu getiriyorsunuz bıktım dersen orada dur derim. Nasıl senin soykırımcı olup olmaman veya bunları yazıp yazmaman umurumda değilse benim de dünyanın sonu geliyor tarzı yorumlarım seni ilgilendirmemeli.

  20. Cryosleep says:

    GTA VI DUYURULDU ALLAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAHH

  21. Raddor says:

    Ul*n rüyamda beraberdik, Pasifagresif tayfası olarak İstanbul’da tamamen beynimin kurguladığı bir pasajın yedi kat aşağısına, yeraltına iniyoruz. Hayvanlar gibi Metal dinleyelim diye toplanmışız.

    Hepimiz siyah giymiş, satanist görünümlü zibidileriz, iyice coşuyoruz Extreme Metal falan derken bir anda aşırı sağcı, ülkücü magandalar pasajı basıyor, bizi dövecekler. “Bizi Radiohead dinleyen efendi çocuklar mı sandınız oruzbu evlatları!!” diye ben de dalıyorum ama ne olduğunu anlamadan bir anda bunlarla çevrili bir çemberin ortasında kalıyorum; siz davayı satıp sıvışıp kaçmışsınız. Bunlar bir güzel benim ağzımı burnumu kırmaya başlıyorlar, derken uyanıyorum. Hala etkisindeyim. Bi daha da sizle zıçmaya gitmem.

  22. Arkadaşlar. Hem hastayım hem de tahmin bile edemeyeceğiniz sıkıntılarla uğraşıyorum. Aklınıza hayalinize gelmez yani öyle diyeyim.

    LÜTFEN PA’yı negatife boğmayın. Bakın rica ediyorum.

    Ben bu kadar emeği sitede bu kadar sığ tartışmalar olsun, fırsat bulan herkes birbirine laf soksun diye vermiyorum. Rica ediyorum. Beni kendi sitemden soğutmayın.

    TAAKE

    @Ahmet Saraçoğlu, Ahmet abiye katılıyorum,türkiye gibi zor bir coğrafyada metalci olmak zor, bir site işletmek kat kat zor,biz kırk kişiyiz birbirimizi biliriz hesabı müzik odaklı konuşalım lütfen zaten siyaesetin ne kadar boş bir olay olduğu belli,burada herkes metal kardeşi

    deadhouse

    @TAAKE, Kesinlikle haklı. Şahsen bir daha sittin sene ne serbest kürsüye ne de futbol sayfasına yazmayı düşünmüyorum. Ahmet abi her zaman iyi niyetle yönetti ona bir şey diyemem ancak bir başkasının yorumuna Çokça Karışmayı seven tipler yüzünden inanılmaz soğudum. Ben hayatım boyunca sınırlanmaktan hoşlanmadım, böyle yaşamayı beceremedim. En az 50-100 kez şu konuyu yazma, bu muhabbeti etme tarzı yorumla karşılaştım. Ülkenin başı neden başımızda her gün daha iyi anlıyorum. Halbuki kimseye hakaret etmeden rastgele bir konu hakkında görüşlerimizi yazma imkanı tanımıştı bu sayfa.

    “Başlıktan da anlaşılacağı üzere, bu başlıkta gönlünüzden geçen herhangi bir konuda dile getirmek istediklerinizi paylaşabilirsiniz. Ülke gündeminden müzik dünyasına, son komik videolardan ligdeki son gelişmelere kadar ister suya sabuna dokunan, ister havadan sudan konularla köşemizi renklendirmenizi arzu ediyoruz. Tek ricamız, yorumlarınızı kimseyi kırmayacak, kendinizi hapse attırmayacak ve sitemizi kapattırmayacak içerikle şekillendirmeniz.”

  23. İsim (gerekli) says:

    Merhaba, siteyi çok uzun süredir takip ediyorum. Hazır sitenin kurucusu da konusunu açmışken, naçizane ben de birkaç şey söylemek istiyorum.

    Eskiden albüm haberlerinin altlarına çok güzel bilgilendirici ya da geyik muhabbeti dediğimiz türlerde yorumlar gelirdi. Albüm kritiklerinin altları boş kalmazdı. Kısacası daha çok ‘müzik-grup-eleman vs.’ konuşulurdu. Haber sıklığı, yorumlar bölümü çok daha günceldi. Özellikle son 2 senedir gözlemlediğim kadarıyla sitede birşeyler değişti. Kitle değişti, yorumlar değişti, gündem değişti. Doğal olarak bu da benim siteye girme sıklığımı etkiledi. Burayı çok seviyorum fakat artık ne ile karşılaşacağımı bildiğim için fazla buraya bakmıyorum. Biliyorum ki yorum bölümünde iddaa muhabbeti olacak, sağ-sol-orta-nazi-savaş-bilmem ne muhabbetleri olacak, saçma sapan atışmalar, müzik dışı herşey olacak. Gözlemlediğim kadarıyla eski kitle de pek yorum yazmıyor, yazsa bile artık genelde müzik dışı şeyler oluyor. Bu siteden ‘black metal pınarı’ gibi bir cümle okudum:) Güzel zamanlarmış. 2-3 günde bir playlist şarap paylaşan biri vardı, güzel şeyler keşfediyordum yazdığı listelerden, eskiden black metal dinleyip sonra bırakan birileri vardi güzel-saçma eğlenceli muhabbetler dönüyordu. Kısacasi eskiden müzik vardı burda. Neyse lafı fazla uzattım kusura bakmayın, bu siteyi kitleyi çok seviyorum, o yüzden yazmak istedim. Kendinize iyi bakın.

    İlker

    @İsim (gerekli), O 2009 ve 2015-2016 (gibi) arası dönem cidden sitenin altın dönemiydi bence de, o dönemki demirbaşların büyük çoğunluğu (sadece siteden ayrılan editörleri ve düzenli şekilde kritik yazanları kastetmiyorum, anonim takılan ve genelde yalnızca yorum atan arkadaşlar da) artık yok maalesef ya da yorum yazmamayı tercih ediyorlar bilemiyorum. Dediğin şeylerin çoğuna katılıyorum ve ben de üzülüyorum, kitle baya bir değişti bence de, eski kritiklerin/haberlerin altındaki yorumları biraz kurcalayan biri demek istediğimizi net anlayacaktır diye düşünüyorum.

    Ahmet Saraçoğlu

    @İsim (gerekli), @ilker, bence bu değişimler gayet normal. Site 15 yıla yaklaştı. 15 yılda insanların tüm algısı değişebilir, zevkleri değişebilir, işleri, çevreleri, şehirleri, ülkeleri değişebilir. Dolayısıyla kitlenin farklılaşması kadar normal bir durum yok.

    Bunun yanı sıra Türkiye’nin gündemi ve yaşanan sıkıntılar da ister istemez insanları etkiliyor. Misal günümüzde Twitter’da çok takipçili kimi hesap eskiden Twitter’ın çok daha eğlenceli, keyifli bir yer olduğunu ama artık tamamen toksiklik üstünden döndüğünü söylüyor, ki doğru. PA’nın toksik bir yer olmadığı ortada ancak insanlar kendilerine sıkıntı veren şeyleri de konuşabilecekleri bir mecra arıyorlar ve burası da herkese istediğini konuşma özgürlüğü verdiğinden doğal olarak bazı şeyler buraya da taşınıyor.

    Mesela İddaa muhabbeti 3 sene öncesine kadar yoktu ancak salgın döneminde herkes eve kapanınca ve yapacak hiçbir şey olmayınca, insanların kafa dağıtabilmesi için o başlığı da açtık ve isteyenlere o konuda da konuşma fırsatı verdik. Bence makul bir karardı, çünkü hakikaten aylarca eve kapanmışken “burası müzik platformu kardeşim” demek olmazdı.

    Politika, Orta Doğu, Nazizm vs zaten konusu açıldığı anda her daim ve her ortamda herkesin fikrinin olduğu konular. Twitter’a, Ekşisözlük’e bakınca anında görülüyor.

    Dolayısıyla 15 yıldır burayı idare eden ve an itibarıyla yaklaşık 184.000 yorumu tek tek onaylayan kişi olarak bu durumu doğal görüyor ve “eskiden ne güzeldi ya” diye üzülmüyorum. Evet eskiden daha fazla çeşitlilik vardı, ama Ekşisözlük de 2000′lerin başında harika bir yerdi ancak şahsen 13-14 senedir açıp bakmadım bile. Türk basını da eskiden daha iyiydi ama şimdi tamamen sansasyon üstüne kurulu, saçma sapan bir ortam.

    Benim tek isteğim, hazır böyle bir ortam varken, bu ortama ve yapılan işe saygı ve sevgi duyan herkesin buranın devam etmesini sağlayacak şekilde davranması. Hakaret, küfür olmadıkça PA’da sansür yok, sınırlama yok. O yüzden bence tek motivasyon “PA iyi bir yer, öyle kalsın” olmalı. Onun olduğu sürece zaten ben de aynı motivasyonla devam ederim.

    Carcass – Surgical Steel incelemesini okuyanlar gözümle ilgili sorunumu bilirler. O bahsettiğim göz 3 senedir görmüyor. Tamamen körleşti. 3 yıldır tek gözle idare ediyorum. Sol gözüm yok artık. Diğerine de bir şey olmayacağının da bir garantisi yok. Bunu ilk kez söylüyorum ve bunca yıl sonra söylemesi zor, ama içten içe her incelemeyi yazdığım son inceleme olabilirmiş düşüncesiyle yazıyorum. Demagoji yapmıyorum, samimiyetinizi bildiğimden ve samimiyetime güvendiğinizin farkında olduğumdan söylüyorum.

    Ben burayı bu şekilde pamuklara sararken, üstüne titrerken takipçiler de buraya zarar verecek şeyler yapmasa, ortama negatif elektrik vermese ne güzel olur diye düşünüyorum. Tek isteğim bu.

    Zamanında demiştim; gözlerim gördüğü, ellerim tuttuğu sürece aynen devam diye. Artık “gözüm” gördüğü, ellerim tuttuğu sürece diyorum.

    PA bir gün elbet sona erecek. Tek isteğim, “ortam bozuldu, eski tadı kalmadı” diyen insanların burayı terk etmesi ve PA’nın artık yorum gelmeyen, kimsenin sallamadığı bir yere dönüşmesi yüzünden değil, benim fiziken daha fazla devam edemeyecek duruma gelmem nedeniyle sona ermesi.

    Umarım beni anlıyorsunuzdur. ❤️

    İlker

    @Ahmet Saraçoğlu, Abi çok geçmiş olsun öncelikle, seni çok iyi anlıyorum ve cidden yorumunda bahsettiğin her konuda aynı düşünüyorum.

    Kesinlikle yanlış anlaşılmak istemem, geçen gün eski bir Obituary kritiği okuyordum mesela ve yorumlar kısmında gezinirken aklımdan geçirdiğim şeyi arkadaşın yazdığını görünce “cidden he” oldum, yakındığım şey aslında 7-8 sene önceye kadar arkadaşın bahsettiği kritik ve haber altı yorumların demirbaşı olan 10-15 (neyse işte) spesifik arkadaş hakkındaydı (şimdi isim yazmayayım tek tek de işte), “nerelerde yav bu elemanlar” şeklinde bi yakarışta bulunmak istedim sadece. Ha belki de hala okuyorlar burayı bilemiyorum.

    Yoksa hani artık “PA çok kötü, bitti” ya da siteye bakma sıklığım azaldı şeklinde bir durum yok benim için, ki 10 senedir falan sabah uyanıp bilgisayarı açtığımda otomatik olarak ilk açtığım 4 siteden biri twitter, youtube ve sputnikmusic ile birlikte pasifagresif hala.

    Burası öyle kolay kolay ölmez o yüzden.

    Ahmet Saraçoğlu

    @İlker, çok sağ ol.

    iamthecincihodjas

    @Ahmet Saraçoğlu, Ahmet bey geçmiş olsun, hastalığınızla baş etmek konusunda size sabır dilerim. Spesifik olarak yaptığınız işin değeri çok büyük, bence ülkedeki en uzun süre en nitelikli ve donanımlı metal enthusiastısınız. 2004 yılında brainworm nickiyle yazdığınız borknagar entrysiyle black metal dinlemeye başlayıp 19 senedir bırakmadım. Son mesajlarımızda size hırlamış bir birey olarak bunu söylüyorsam gerçekten hakkınızı vermemin ahlakibir ödev olduğunu hissettiğimdendir. İnşallah daha nice 19 yıllarda bizimle olursunuz.

    Ahmet Saraçoğlu

    @iamthecincihodjas, çok teşekkürler. Estağfurullah, arada olur öyle tartışmalar.

    Raddor

    @Ahmet Saraçoğlu, abi daha önce bunu belirtmedim ama cidden gözlerinle ilgili anlattığın durumun içime dert oldu. Senin gibi özellikle görme üzerine odaklı işler yapan biri için daha da boktan bir durum. Umarım ilerlemez, hatta süper bir şey olur; teknoloji ve sağlık ilerler de eskisinden de iyi görürsün. Tekrar tekrar geçmiş olsun.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Raddor, sağ ol. Gözden beyne giden sinir öldüğü için şu anda tıbbi bir çözümü yok. Geri döndürülebilen, tedavi edilebilen bir şey değil. Göz doktorlarıyla konuştuğumda da yakın zamanda bir tedavisinin bulunamayacağını söylüyorlar. Kök hücre çalışmaları falan var ama bana yetişmezmiş. Sağlam gözde de ufak tefek sorunlar var ama onun da kalıcı şekilde gitmemesini umuyorum.

    Eğer ona da bir şey olursa zaten bambaşka şeyler konuşuyor oluruz. Öyle bir durumda muhtemelen yine metalden bahsetmeden duramam, Agresif Musiki’nin yanına Güzide’nin yardımıyla bir podcast kanalı daha açarız, albümleri dinleyip vıdı vıdı podcast’tan anlatırım.

    Ama böyle şeyler düşünmeye gerek yok. Kalan göze gözüm gibi bakacağım, başka çare yok.

    Raddor

    @Ahmet Saraçoğlu, her türlü takipteyiz abi, sen nereye biz oraya. İstesen de rahat bırakmayız, gerekirse evine gelip orada siyaset falan tartışmaya devam eder, çileden çıkarırız. :D

    Neyse kötüyü çağırmayalım, burası güzel. Ve en önemlisi sağlık tabi ki.

    Vertax616

    @Ahmet Saraçoğlu, Ahmet Abi öncelikle çok geçmiş olsun umuyorum ki daha çok uzun yıllar incelemeler yazmaya devam edersin. Ben nadir yorum yazsam da halen bilgisayarı açınca girdiğim ilk sitelerden biri PA’dır, yıllardır da günlük girerim. 2015′te Iron Maiden hakkında Google’da arama yaparken tamamen tesadüfen Brave New World kritiğinin önüme düşmesiyle PA’yı keşfedip deli gibi kritikleri okumaya başlamıştım, hatta sana en sevdiğin 10 albümü sormuştum ve cevaplaman sayesinde halen bayıldığım pek çok grupla tanışmıştım. Daha sonra PA sayesinde ufkum gerçek anlamda katlandı, metal müzikteki donanımımın çok büyük bir kısmı doğrudan PA’ya ve doğal olarak sana dayanıyor Ahmet Abi.

    Zaten daha sonra konserlerde de yüz yüze karşılaştıkça ayak üstü sohbetlerimiz oldu, gene böyle konserlerde karşılaşmaya devam edeceğimize de eminim. Bu topic de bana tüm bu geçen yılları hatırlattı, belki alakasız da olsa yazmak istedim, tekrardan çok geçmiş olsun Ahmet Abi inşallah daha uzun yıllar yazılarla podcastlerle bizimle olmaya devam edersin \m/

    Ahmet Saraçoğlu

    @Vertax616, çok çok teşekkürler. ❤

    Raddor

    @İsim (gerekli), @İlker, aslında bence bu durum kitlenin değişmesinden değil de aynı kalmasından oldu daha çok. Burada yorum yapan çoğu kişi epey uzun zamandır yazıyor. Bir noktadan sonra ‘ee birbirimizle bu kadar zamandır yazışıyoruz madem, biraz da spor, politika, din, hayat meseleleri falan konuşalım’a döndü olay. Mesela ben Thrash Metal’i çok severim. Eskiden boyuna Thrash över dururdum. Bir yerden sonra konuyla ilgili yazacak bir şey kalmadı. Hala gelip “Coroner çok iyi, Sodom siker” falan diyemiyorum çünkü yaptım bu muhabbeti. Pek çok kişi Motörhead’i de manyak derecede sevdiğimi bilir, defalarca Motörhead ve Lemmy hakkında yorumlar yazdım. Tekrar tekrar yazmaya devam etsem bayacağından o da azaldı.

    Örneğin deadhouse Katatonia’yı çok sever ama Katatonia hakkında yazacak şeyi kalmadı adamın. Zamanında övdü, nick’lerini bile grubun şarkılarından seçti. Böyle bir sürü örnek verilebilir.

    Instagram’daki sayfalarda Metal’e yeni saran kitlelerin Burzum-Mayhem kavgaları yaptığını görüp “lan hala mı aynı muhabbet” diyorum. Burası da zamanında çok iştahlıydı, şimdi herkes doydu. Yeni keşfedenler Metal muhabbeti yapmaya daha meyilli oluyor. PA’ya taze kan lazım, yeni ve genç okuyucular lazım. @mustaineisgod nick’li arkadaş gibi “Dave için ölürüm o benim aşkım” diyen yaşı daha küçük, heyecanlı insanlar lazım.

    Headbang dergisinden uzaklaşmaya başladığım dönem; “yaa internette de Metal haberleri giren Türkçe siteler vardır” deyip Google’a “metal” ve “haber” yazıp aratmıştım. Karşıma Türk Gitar ve Pasifagresif çıkmıştı. PA’yı ismen de duymuştum. Şu anda aynı kelimeleri (kayıt tutmadığı için) gizli sekmede yazınca Pasifagresif gelmiyor. Sitenin seo algoritması eskisi gibi iyi değil ve ssl sertifikası da yok. Bazen siteye tıkladığımda güvenli değil diye tarayıcı beni geri atıyor. Muhtemelen bu tarz teknik sıkıntılar yeni okuyucuların burayı keşfetmesini zorlaştırmıştır. Ben de kısa bir süre site açmıştım, biraz biliyorum ki tek başına bir sitenin teknik alt yapısıyla ilgilenmek epey zor.

    İyi bir şey söyleyeyim: 2016-18 civarı arasıydı sanırım. Siteye yapılan yorumların en aza indiği dönemdi. Çok iyi hatırlıyorum, günde 3-4′e inmişti. Şimdi ise örneğin; sabah bir şey yazsam, akşam Son Yorumlar bölümüne baktığımda yazdığım yorumun altta kaybolduğunu görüyorum. Çığ gibi yorum yağıyor (çoğu politika gerçi heheh ama olsun). Son bir haftada biraz duraksasa da pandemi öncesine göre çok fazla yorum yazılıyor.

    Burayı seviyorum, güç sizinle olsun.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Raddor, “Örneğin deadhouse Katatonia’yı çok sever ama Katatonia hakkında yazacak şeyi kalmadı adamın”

    ahah mükemmel yorum, harbiden öyle.

    Yorum sıklığı konusunda katılıyorum. Dönem dönem haberine, çıkan albümüne göre dalgalanıyor. Bu yıl hangi aydı hatırlamıyorum ama 10 günde 2000′e yakın yorum gelmişti, çılgın gibi muhabbet dönüyordu sitede ve sadece İddaa, politika vs değildi.

    SSL sertifikası konusunda ne yapılması gerekiyor öğrenip yapacağım. Güvenli değil uyarısını 1-2 kere ben de aldım, can sıkıcı bir şey. Hatta az önce oldu, yorumlara cevap verme özelliği çalışmadı 10 dk kadar.

    Son olarak da son cümlene istinaden dönemin jargonuna uygun bir tatlışlıkla kapatayım:

    “Metal dinlemesine rağmen PA’yı sevmeyen de ne bileyim…”

    Cryosleep

    @Ahmet Saraçoğlu, aslında site altyapısını düzeltmenin en iyi ve en kalıcı, aynı zamanda en zahmetli yolu siteyi WordPress’ten tamamen standalone bir yapıya taşımak, ama bunun için gerçekten çok uzun zaman harcamak gerekiyor. O yüzden bilemiyorum.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Cryosleep, daha önce de bir yerlerde yazmıştım. PA’daki teknik sıkıntıların, yenilenememesinin vs esas sebebi 2009′da siteyi yapan kişinin site yapmayı PA’yı yaparken öğrenmiş olması, dolayısıyla her şeyi kendi bulduğu çözümlerle yaptığı için sonradan müdahale etmek isteyenlerin sıkıntı çekmesi. Teknik olarak benim zaten en ufak bir bilgim yok, ancak çok tecrübeli kişiler, işi bu olan kişiler bile bayağı sorun yaşadılar siteyi başka bir yere taşımak istediklerinde.

    İçerik çok fazla, yorumlar çok fazla ve zaman ilerledikçe bu sayılar arttı ve müdahale etmek giderek zorlaştı. O yüzden hayırlısı demekten başka bir şey yapamıyorum artık.

    Emre Görür

    @Ahmet Saraçoğlu, WordPress’te SSL sertifikası almak aşırı derecede kolay bir iş. Barındırma hizmeti veren şirketlerin çoğu bunun için herhangi bir ücret talep etmiyor. Tabii uygulama indirerek bunu kendin de yapabilirsin.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Emre Görür, çok sağ ol. Yoğun bir dönemdeyim, geçsin ilk iş ona bakacağım.

    deadhouse

    @Raddor, Bence 2009-2011 (dahil) arası süperdi. Ben 2010′dan beri takip ediyorum ama önceki senenin de okumadığım kritiği, yorumu kalmamıştır. İlker’in bahsettiği 15 kişilik tayfanın bulunduğu dönem ise (yaklaşık 4) 2012′den sonra başlayan, bence site tarihinin en kötü dönemi. O 15 kişi gruplaşmıştı, oldukça yapmacık bir ortam vardı, samimiyet yoktu. Site okuyucuları; onlar ve diğerleri olarak ikiye ayrılıyordu. Neyse ki ayrıldılar ve nefes aldık. Hayat böyle yapacak bi şey yok. Bak o döneme altın dönem diyor, ben kötü dönem diyorum. Ben nasıl nefes aldık diyorsam başkaları da benim veya birkaç kişi için böyle düşünüyor olabilir. Ben de hiç yazmasam birileri nefes aldık diyecek muhtemelen. Yalnız ilk 3 sene muhteşemmiş. Ben 2 sene yorum yazmadım ama kritikleri ve yorumları hayranlıkla okuyordum. Çok usta müzik dinleyicileri ve yazarları vardı. Burada herkesin huzurunda onları çok iyi duygularla andığımı söylemeliyim.

    İlker

    @deadhouse, Yalnız 2012 sonrası bahsettiğin tayfa eğer tahmin ettiğim tayfaysa (bence kesin öyle) katılıyorum bence de en kötü dönemlerinden biri oydu sitenin, sadece aşırı kısa bi tarihe sıkıştırmamak için 2009-2015 dedim, benim bahsettiğim tayfa 2011′de bir anda gitmedi çünkü aşağı yukarı 2015′e kadar falan sitedeydiler yine sanki. Yoksa 2009-2011 arası evet en iyi dönemdi kesinlikle.

    deadhouse

    @İlker, Kesinlikle tahmin ettiğin tayfa. Doğrudur 2011′de bir anda gitmediler, 2015′e kadar kalanlar vardı hatta 2017, 2018′e kadar yer yer kritik yazanlar da vardı.

    Raddor

    @deadhouse, ben 2013′te takibe başladım. Jeff Hanneman’ın öldüğünü Headbang ile öğrenip şok olmuştum. Hem de öleli üzerinden epey geçmiş ve dergiyi alana kadar haberim olmamıştı. Baktım öyle olmuyor, dergilerle haberleri geç alıyorum. Gelişmeleri direkt öğrenmek için Pasifagresif’i bulup takibe başladım. Dediğin gibi o zaman pek çok yazar vardı.

    Siteyi keşfedince benim de yaptığım ilk iş senin gibi kritikleri okumak oldu. Pantera, Death ve Metallica serilerini altındaki yorumlarla birlikte çok keyif alarak okudum.

    2013′te geldiğimde dediğin tayfa vardı ve ben bazılarını önceden biliyordum. Furkan’ı hatırlıyorum en net, onlar Facebook’ta arkadaşlarımdı. Fakat birebir pek fazla iletişimim olmamıştı. 2009-11 arası Face’te Metalciler arasında yoğun takipleşme vardı. Onlar da orada klip paylaşıyor, yorumlaşıyorlardı. Ahmet abinin meşhur Manavar anısı anonim bir şekilde ortalıkta dönüyordu. PA’yı bulduğumda bir baktım o elemanlar burada kritik yazıyor, yorumlaşıyorlar.

    Onlar ayrıldıktan sonra bir süre site çok duruldu ama o dönem de iyiydi. Pandemi döneminde herkes evde kalınca siteye iyi yığılma oldu ve sanırım zirvesi Nevermind’ın yayınlandığı gündü. O gün yazığım bir yorum bir saat sonra Son Yorumlar’da kayboluyordu.

    Spotify’da, Instagram’da falan Ahmet abinin takipçilerine baktığımda o bahsettiğim Facebook döneminden pek çok tanıdık isim görüyorum. Galiba biz, Türkiye’de Metal dinleyenler olarak sayılı insanlarız, toplasan bir mahalle insanız belki de. Bu müziği dinlediğimiz sürece de dönüp dolaşıp birbirimizi bulacağız.

    deadhouse

    @Raddor, Evet ben de burayı keşfetmeden önce Facebook’ta takılıyordum. Benim orada iki yüzüm vardı. Rapçi kitleyle de metalci kitleyle de içli dışlıydım. Binlerce arkadaşım vardı. Metal tişörtlü, 2pac profil fotoğraflı herkesi ekliyordum. 2006-2010 arası manyak olmuştum orayla. Sonra sildim zaten dayıların, teyzelerin yerine dönüştü.

    Raddor

    @deadhouse, o zaman senle yüzde doksan takipleşiyormuşuzdur. Hiç tanımadığım, profilinde corpse paint’li suratlar olan kişilerle 700 ortak arkadaşım çıkıyordu. Güzel zamanlardı ama sonra ben de o hesabı yaktım.

    deadhouse

    @Raddor, Yeni kan genç konusuna kesinlikle katılıyorum ancak atladığın bir şey var. Günümüz gençleri Metallica, İron Maiden değil; Cakal, Ben Fero, Aleyna Tilki, Blackpink dinliyor.

    Yeni kanı unut. :)

    Raddor

    @deadhouse, önceden de herkes Sagopa, Ceza dinliyordu ama. Metalciler yine epey azınlıktaydı.

    Şu anda Insta’da gördüğüm yerli olanlar dahil Metal sayfalarının çoğu yaşı 18 civarı kullanıcılara ait. Ergen ergen paylaşımlar yapıyorlar, nostalji oluyorum, hoşuma gidiyor. Çevremde de Metal’e merak sarıp elektro gitar almış tanıdığım ergenler var. New Wave of Turkish Punk’çı liseliler fazlalar bir de, İzmir’de özellikle.

    Sert müzik her zamanki gibi genel kitle tarafından siklenmiyor ama Bob Rock’ın dediği gibi tüm bombaları atsalar da hamamböceğinin teki bir yerlerde gitar rifleri çalıyor olacak.

    Neyse her şeyi geçtim genç olarak biz varız. Hala genciz bence. Zaten o Ben Fero, Aleyna Tilki dinleyicileri arasında 30-40 yaşında da bir sürü insan var. Geçen ’78′li yakınım bir abla bana Ezhel’i övüyordu. “Bırak abla ya kulaklarımı kesesim geliyor duyunca” dedim. Rap’in de bir kalitesi vardı yahu.

    ismail vilehand

    @Raddor, Ben Fero baya seviyorum, Aleyna Tilki’yi de nipple piercing taktırdığından beri takipteyim.

    Ayrıca olayın gençlikle alakası pek yok bence. Sevdiğim türdeki yeni bir grubun ilk albümüne bile ben hakkını verdilerse yeterince deliriyorum. Şu an şu dakika yeni gruplar kurulmamaya, yeni albümler çıkmamaya başlasa biz de biteriz zaten. Yeni gruplarla alakası olmayıp, buraya minimum 35 sene önce kurulmuş grup övmeye gelene de Lemmy acil şifalar versin.

    Ekstrem müzik her geçen sene daha iyiye gidiyor. Sırf bu yüzden, her yıl dinlediğim müzik türlerini daraltmak zorunda kalıyorum. Mesela; brutal death metal, old school death metal, black/death metal, hardcore, grindcore gibi türlerde çıkan her albüme vakit ayırabilmek için belirli istisnalar hariç, stoner rock/metal ve thrash metale vakit ayıramaz oldum. Bu bollukta hala yorum yapacak albüm bulamayan gitsin cidden Ben Fero ve Aleyna Tilki dinlesin.

    Raddor

    @ismail vilehand, abi bence burayı keşfedenler çoğunlukla yeni grupları değil de klasikleri ararken bulmuştur gibi geliyor bana. Yarın da Pasifagresif’i keşfecek olan birileri Google’a Necroticgorebeast – Repugnant inceleme değil de Cannibal Corpse – Tomb of the Mutilated inceleme yazarak keşfedecek bence. Tabi bunu kesin olarak öğrenmenin yolu diğer yorumcuların siteyi ne arayarak keşfettiklerini buraya yazmaları.

    Yani şunu demeye çalışıyorum: Pasifagresif’e gelenler önce sevdikleri ana akım grupların inceleme ve haberlerini okumaya geliyorlar. Sonradan bakıyorlar ki aynen dediğin gibi; özellikle extreme kanatta pek çok yeni albüm ve bilmedikleri gruplar türüyor. Siteye adapte olduktan sonra underground’a yönelmeye başlıyorlar. Tahminim bu şekilde. En azından bende böyle oldu.

    Ben Fero’ya gelirsek, abi ben onu duyunca aklıma Saints Row’daki Zimos geliyor, rahatsız oluyorum. Zimos’u da sevmezdim :) Genel olarak, Lemmy çarpmasın diye Hip Hop dinlememek için özel çaba sarfediyorum. GTA’da arabaya binince çıkarsa Hip Hop radyosunu, görevde bile olsam hemen Hard Rock’a çeviriyorum.

    ismail vilehand

    @Raddor, ahahaha Zimos adamımdı benim. Tam bir pevezenk ibne.

  24. pepega says:

    Ne sıklıkla fiziksel kitap alıyorsunuz?

    Ahmet Saraçoğlu

    @pepega, ben epey seyrek alıyorum. Sadece ilgimi çeken bir konu olduğunda diyebilirim. Hatta kırk yılda bir almışken son aldığım şeyi de söyleyeyim.

    https://www.amazon.com/Words-Hell-Unearthing-darkest-etymology/dp/1399808206

    pepega

    @Ahmet Saraçoğlu, bu tarz ingilizce kitaplari kırk yilda bir bile alamıyorum. Mecburen PDF.

    Melkor

    @pepega, Bir kaç senedir çok nadir alıyorum. Zamanında okurum diye istiflediğim kitaplar rahat 10 sene götürür. İyi ki de almışım servet gibi oldular.

    Boba Fett

    @pepega, Sık sık.

    Raddor

    @Boba Fett, ben de sık sık alıp hiçbirini okumuyorum.

    Erhan

    @pepega, bu yıl 4 tanesii hediye edilmek üzere toplam 5 kitap aldim.

    Yiğit

    @pepega, bayadır almıyorum ve alamıyorum. Ders kitapları vs de full fotokopi ve pdf. En son ne zaman yazılı bir materyal aldım hatırlamıyorum.

    Kitap okumayı da müzik dinlemeyi de film izlemeyi de oyun oynamayı da isteyerek veya istemeyerek azalttım. Neyi artırdın desen ona da cevap veremem. Ot gibi yaşıyorum valla.

    Rust in Peace.

    @pepega, Uzun zamandır ingilizce kitap isfitliyordum. Okunacak bayağı birikti, 3te birini de okudum aşağı yukarı. Okul kütüphanesinde de bolca kitap var. O yüzden bırakmıştım bir süredir almayı ve çok uyguna gelmediği sürece almamaya karar vermiştim. Bu aralar amazon indirimleri var, GRRM’dan Fevre Dream ve Fire And Blood toplam 300′e denk gelince yapıştırdım.

    Format C: For Cortex

    @pepega, En son Stephen King Kara Kule serisinin ilk kitabını almıştım. Bir öncesinde Umberto Eco – Foucault Sarkacı aldım. 1 baskı olmasını çok seviyorum o nedenle sahafları vakit buldukça gezerim. Kulaklığı da takıyorum vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorum. Hatta bazen beğendiğim ama daha eski basımını bulurum dediğim kitapları sahafın kendi dükkanında saklıyorum sonra almak için… o şekilde sakladığım Yevgeni Zamyatin – Biz kitabı var. öyle yani

    Ugur

    @pepega, Sürekli alıyorum.Annem edebiyat öğretmeni, muazzam bir kitaplığı var ama özentilikten midir nedir kendi kitaplığımı oluşturmak istediğimden sürekli bir şeyler sipariş ediyorum hatta bazen aldıklarım anamın kitaplığından da çıkıyor evde.Aha diyorum boşuna aldım.Ha bir de keşke aldıklarımı okusam :D

  25. deadhouse says:

    Dünyada bu kadar uzun süredir tek bir kişinin yönetmiş olduğu ve her gün bir albüm kritiğinin yayımlandığı müzik sitesi var mıdır merak ediyorum. Bakın okuyucu kritiği değil bunlar, rastgele yayımlanmış yazılar değil, bir ekibin dahil olduğu yazılar silsilesi değil, 30 yıldan uzun süredir metal müzikle ilgili bir metal müzik profesyonelinin yazdığı yazılar. Site eleştirisi yapanlar bu ayrıntıyı unutmasın.

    Ahmet Saraçoğlu

    @deadhouse, eleştiri olmadan ilerleme de olmaz. Yapıcı eleştiri her zaman iyidir ve yukarıdaki eleştiriler de zaten eleştiriden ziyade var olan bir durumun ifade edilmesi. Ama düşündüğün için sağ ol. Kitle PA’ya değer verdiği, göz de gördüğü sürece devam edeceğiz. 😅

    deadhouse

    @Ahmet Saraçoğlu, Umarım sağ gözüne bir şey olmaz abi. Her şeyin canı cehenneme. Sağlıktan daha önemli bir şey yok.

    Ahmet Saraçoğlu

    @deadhouse, sağ olasın.

  26. Canoir says:

    Geçen perşembe okulda bir kızla tanışmıştım. Benim gibi bölüm değiştirmişti. Fakat bu kararından ötürü de kararsız ve biraz pişman olduğunu söyledi. Zaten fazlasıyla mutsuz görünüyordu, yılgın bir görünümü vardı. Aynı gün mesaj atıp kararının doğru olduğunu, kesinlikle pişman olmaması gerektiğini, çok daha mutlu olacağını söyledim.

    Muhtemelen onu bu duruma sürükleyen nedenlerden biriydi. Ya da değildi bilemiyorum. Bugün yurt odasında intihar ettiği haberini aldım.

    Yalnızca bir kere yüz yüze konuştuğum birini hayatım boyunca bir daha unutamayacağım sanırım. Yüzündeki o apaçık mutsuzluk ifadesiyle birlikte

    Ahmet Saraçoğlu

    @Canoir, çok kötüymüş cidden. Böyle bir durumda başın sağ olsun mu denir geçmiş olsun mu denir bilemedim. Her türlü korkunç bir olay.

    Emir

    @Canoir, Ne yaşadığını az çok tahmin etdiyorum sanırım, yazdıklarının bende çağrıştırdığı bazı anılar sebebiyle.

    2018 senesiydi, ODTÜ’deki tarih lisans eğitimimin son demlerindeydim. O senenin birinci döneminde, hiç tanımadığım, ama onu tanıyan çok arkadaşımın olduğu bir öğrenci kendisini okulun merkez mühendislik binasından atarak canına kıydı. Baya da yüksek bir binadır, bilen bilir. Okulda ciddi yas oldu doğal olarak ve onu tanısın tanımasın herkes bundan etkilendi, ben de dahil. Ama bitmedi.

    O sene, benim aynı zamanda öğrenci evine çıktığım ilk seneydi. Bir akşam ev arkadaşımla 100. Yıl Mahallesi’nde akşam turuna çıkmıştık ve tam evimizin yakınlarında ev arkadaşımın bir arkadaşıyla karşılaştık. Ben elemanla el sıkışıp tanıştım sadece, ev arkadaşımsa onunla ayak üstü lafladı biraz, sonra o kendi yoluna, biz kendi yolumuza dağıldık. O elemanı ilk ve son görüşüm oldu o akşam, çünkü bundan takribi 1 ya da 2 hafta sonra okulun Kültür Kongre Merkezinde o da canına kıydı.

    Yine aynı sene, 2018. Bu iki intihar vakasını bir üçüncüsü takip etti. Bu sefer, 6 sene kaldıktan sonra hakkımı doldurduğum için çıkmak zorunda kaldığım 9. yurtta, üniversiteye yeni kaydolmuş bir vatandaş canına kıydı.

    1 senede, aynı üniversite içinde 3 intihar vakası. Verdiğim bu örneklerden yalnızca birisinde, malum hadiseyi yapan kişiyle fiziksel olarak tanışıklığım oldu, ama o dahil diğer ikisi totalde resmen bana ve okuldaki sayısız kişiye brain damage verdi, o sene neredeyse bütün öğrencilerin psikolojisi bozuldu. Yeni bir vaka olduğunda çoğu kişi, “Bu sefer tanıdığım biri mi lan yoksa!” diye korkunç bir anksiyete yaşıyordu. Ben de yaşadım haliyle, çünkü bunu yapabileceğinden korktuğum kimi tanıdıklarım vardı benim de.

    Özetle; tanı tanıma, samimi ol olma, ya da şahit ol olma, aynı ortamda bulunduğun ya da tek seferlik olsa bile tanıştığın bir kişinin, akabinde intihar haberini almak bu hayatta insanın ruh haliyle en kötü şekilde oynayan şeylerden birisi. O yüzden ben de çok geçmiş olsun diliyorum sana.

    Yiğit

    @Emir, maalesef hala aynı. Daha bir veya iki hafta önce kız arkadaşımın bölümden arkadaşı canına kıydı. Artık birçok kişi ne idüğü belirsiz bu akademik yükü kaldıramıyor. Okul oldukça düzensiz, çoğu kişinin yarına dair bir planı veya umudu yok. Herkes günü kurtarma derdinde. Mezun olunca ne olacağını da bilemiyor kimse.

    Verşan efendimiz togg arabasına binerken bize çiğ tavuk ve böcekli çorba razı görülüyor. Bu düzenden bıktım artık, çevremdeki herkes intihara meyilli neredeyse. Herkesin suratında bir asıklık ve bıkmışlık var. Güya ülkenin en güzel okullarından birisi burası.

    Neyse mm demands sacrifice…

    Emir

    @Yiğit, ODTÜ’de tasvir ettiğin bu durumun başlangıcı benim mezuniyetimin son dönemlerine denk düşüyor, 2020 öncesi. Rektör Ahmet Acar iken üniversiteye kaydoldum, 2012′de, ve Verşan Kök iken mezun oldum. Bu konuda söyleyebileceğim çok fazla şey var, ama buraya yazarsam destan olur.

    Diğer söylediklerine gelince, tabii… 2018′de, yani pandemi öncesinde üniversitede durumlar böyleyken şimdi hele ülkenin şu anki politik ve ekonomik vaziyetini baz alınca anlattığın şeyler gayet anlaşılır oluyor.

    “Neyse mm demands sacrifice…” – Ama yine de bundansa, o binanın yıkılmasını yeğlerim. Can kıymetlidir; ülkeyi, üniversiteleri idare edenlerin bu durumu göz ardı etmesi bunu değiştirmedi, değiştirmeyecek de.

  27. Raddor says:

    Yahu son güncellemeyle Spotify’ın anası bellendi. Beğenilen Şarkılar herhangi bir çalma listesi gibi olmuş. Başka bir çalma listesine girdiğinde hangi şarkıları beğendiğini yanında yeşil kalp olup olmadığından anlardın. Şimdi yok o. Bu şarkıyı beğenmiş miydim deyip beğene basıyorsun ama orada bitmiyor, çalma listelerin açılıyor. Hangisine ekleyeceksin diye soruyor. Beğenilen Şarkılar’ı seçiyorsun, halbuki zaten oraya eklemişsin falan filan. Normalde şarkıya tıklar beğenir geçersin, dünyanın en zahmetsiz olayını antrenmana dönüştürmenin gereği neydi!

    Yiğit

    @Raddor, hiçbir şekilde iyiye gitmiyor. Her güncellemeyle daha da kötü oluyor. Çok enteresan.

    Noumena

    @Raddor, deezer a geçtim uzunca bir süredir ve rahat ettim herkese de öneriyorum şiddetle. Beğendiklerim kolayca önüne çıkıyor üstelik flört denen rastgele çalma olayı beğendiklerine göre şekilleniyor ki muazzam. Ses kalitesi de hayli iyi.

    Raddor

    @Noumena, teşekkürler bunu araştıracağım.

  28. D says:

    Ahmet abi biliyorum biraz penbis popisli istegi gibi olacak ama site bazi kosullarda yavas calistigindan rica edecektim; mumkunse Polonya tagli incelemeleri, Polonyali gruplarin albumlerinin sitedeki urllerini bu post altina ya fa baska bir post olarak atabilir misin? Veritabanindan ya da CMS uzerinden direkt erisebiliyorsundur diye istedim ama cok zahmet vermek istemem.

    Ahmet Saraçoğlu

    @D, Polonyalı herhangi bir grubun albüm incelemesinin altındaki Polonya tag’ine tıklayınca 2 saniyede sitedeki tüm Polonyalı grupların tüm albümleri listeleniyor (an itibarıyla 94 albüm).

    http://www.pasifagresif.com/tag/polonya/

    Bunun dışında nasıl yardımcı olabilirim tam anlayamadım, ama ekstra bir zahmet oluşturacak bir şeyse şu aralar ilgilenemem kusura bakma. :)

    D

    @Ahmet Saraçoğlu, Tamamdir abi bu isimi gorur. Yeni bir seyler bulup bastan asagi dinleyeyim istedim. Cok tesekkurler.

  29. Rzeczom says:

    fincher’ın son filmi the killer’ı seyrettim. sanırım beklentiyi fazla yükseltmişim.

    iyi bir yönetmenin elinden çıkan bir ‘netflix filmi’ydi.

    deadhouse

    @Rzeczom, Bok kelimesi az kalır bu film için. David Fincher’ın böyle bir film çekeceğini söyleseler hayatta inanmazdım. Umarım para için çekmiştir. Eğer öyleyse sesimi çıkarmam yok eğer elinden geleni yapmışsa vay haline. Sığ, yüzeysel, klişe, hiçbir bok anlatmayan iğrenç bir film. -Spoiler- Bir de karakterin o iğrenç iç sesi yok mu. Yok işte ben şuna inanırım, ben böyle yaparım, zayıflık göstermem, empati yapmam filan. -Spoiler-

    Gerçekten midem bulanarak bitirdim filmi. 3,5/10

    Rzeczom

    @deadhouse, izledikten sonra uzun uzun düşündüm: acaba bu bir parodi mi diye.

    ya gerçekten john wickle ve kendi filmografisiyle dalga geçmek istemiş ya da netflix’le imzaladığı sözleşme sebebiyle illa çekmem lazım bir şeyler demiş ve bu ortaya çıkmış.

    iki türlü de hayalkırıklığı. bu yıl izlediğim en vasat işlerden birisiydi. fincher’a yakışmadı.

    Ugur

    @Rzeczom, Çok iyi çekilmiş ‘Hitman’ filmi olmuş.Hitman oyunu’nun filmi emek verilerek çekilmek istenseydi, Fassbender’ın karakteri yerine Ajan 47 olsaydı şuan methiyeler düzüyordum.

    Ancak bu bir oyun uyarlaması değil yönetmen filmi.Dolayısıyla ortalama kalmış.Neticede Fincher’dan beklediğim şey dümdüz bir intikam hikayesi değildi açıkcası.

    Yiğit

    @Rzeczom, Mindhunter çekmek dışında hiçbir işi olmamalı şu anda. Netflix böyle filmler çektireceğine şu diziyi çektirsin çok daha iyi.

    Melkor

    @Rzeczom, Suikastçinin klişe intikam hikayesini çekecek ne yaşıyor acaba fincher. Netflix tarafından rehin alındı glb.
    Neyse ki scorsese’nin filminden sinema budur diye çıktım.
    Napoleon nasıl çıkıcak bakalım.

  30. ismail vilehand says:

    Rabbim bana öyle bir güç verse ki, kanatlanıp uçsam ve ne kadar orospu çocuğu varsa annelerini şu şarkı eşliğinde siksem:

    https://youtu.be/RYjjbU5Q4RE?si=nh8T_eNDGEXTg7ey

  31. çaksu says:

    Bikaç gün önce Sunshine’ı (2007, Danny Boyle) tekrar izlemiştim. Hatırladığımdan 5 kat daha iyiydi çok sevdim. Bugün Corridor Crew da alkışa katılmış yeyy

    https://youtu.be/CUbdclP3w8M?t=811
    VFX Artists React to Bad & Great CGi 121

  32. Cryosleep says:

    İnsanın birini bir daha asla göremeyecek olması o kadar kötü bir duygu ki. Bu duyguyu yıllarca bastırdım kendimde, çocukluğumdan itibaren birçok akrabamı kaybettim, ki bazıları bayağı yakın olduğum, çok sevdiğim insanlardı. Yengem öldüğünde, babaannem öldüğünde, dedem öldüğünde, anneannem öldüğünde içimde kocaman bir boşluk hissettim ama ben bunu hep bastırdım, çünkü güçlü olmam lazımdı sözde. Çocukken çelimsiz sayılırdım, hep zorbalığa uğrar, tipimle, boyumla dalga geçerlerdi. Lise 2’ye kadar devam etti tabi. Bu yüzden sürekli güçlü olduğumu kanıtlamaya çalışmaktan bir süre sonra ne kadar zayıf bir insan olduğumu kabullendim. Şu an hiçbir şey hissetmiyorum. Üzüntü, sevinç. Arada bir keyifli olmam uzun süreli bir mutluluğa evrilmiyor genelde.

    Right now, right here. Lose your mind, but show no fear.
    Burn slow, no excuse. So unkind, born to lose.

  33. şeyh hulud says:

    Tıpkı Sauron gibi Melkor’un da yüzüğü olduğunu biliyor muydunuz? Ancak onunki biraz daha büyük ve kapsamlı bir yüzük :) Bu aralar bana Orta Dünya merakı geldi nedense, History of Middle Earth kitaplarını fırsat buldukça karıştıyorum. Özellikle 10. cilt Morgoth’s Ring muhteşem bir kaynak.

    Tolkien Melkor’un yüzüğünü kısaca şöyle özetlemiş: “Just as Sauron concentrated his power in the One Ring, Morgoth dispersed his power into the very matter of Arda, thus the whole of Middle-earth was Morgoth’s Ring.”

    Burada yine Tolkien üzerindeki Hristiyanlık etkisini görmek mümkün. Hristiyanlıkta dünyanın Şeytan’ın mülkü olması gibi, tüm Arda da aslında Melkor’a ait, hatta doğrudan Melkor’un özüyle birleşmiş durumda. Tolkien’ın Hristiyanlıktan aldığı bir diğer kavram olan “Long Defeat” de bununla ilgili. Elflerin iyilik adına verdiği mücadele başarısız olmaya mahkum çünkü Melkor bu dünyanın özünü geri dönülemez şekilde bozup onunla birleşmiş.

    Melkor

    @şeyh hulud, Açılsın bütün kapılar. Ne yapıyoruz biz ki.

    Bu arada ismim arda. İstemsizce melkor da benim arda da benim oldum saçmasapan ahahah

    şeyh hulud

    @Melkor, o zaman adının Arda olması güzel bir tesadüf olmuş:)

    Melkor

    @şeyh hulud, Lisede silmarillionu okuduğumda şok olmuştum :)
    İsmim tolkien sayesinde anlam kazanmıştı. O zaman popüler falan da değildi. Yazdığını görünce o ana gittim.

    In White

    Melkor, Ardayı yok etmek istiyordu. O zaman kendi yüzüğünü de mi yok etmek istiyordu. Aslına bakarsak Melkor yüzükle uğraşmayacak nihilist bir deli.

  34. Dev kamuoyu yoklaması:

    İlk hangisi yeni albüm çıkaracak?
    En son hangisi yeni albüm çıkaracak?

    Behexen
    Sargeist
    Deathspell Omega
    Kriegsmachine
    Mgła

    Ahmet Saraçoğlu

    Bence ilk Deathspell Omega’nın yeni albümünü dinleyeceğiz. Behexen de hepsinden sonra çıkaracak.

    Hatta sıralama vereyim:

    Deathspell Omega
    Sargeist
    Kriegsmachine
    Mgła
    Behexen

    5′te 5 yaparsam bana bir şeyler ısmarlayın.

    şeyh hulud

    @Ahmet Saraçoğlu, Deathspell Omega albümü cliffhanger bir yerde kaldığı için onun devamı gelecek gibi, üzerinde çalışıyorlardır ancak ne zaman çıkar kesin söylemek zor. Finleri yakından takip etmiyorum, yeni albüm çıkarırlarsa bakıyorum sadece. Kriegsmachine kafalarına göre takıldıkları bir proje olduğundan yarın da çıkabilir, on yıl sonra da çıkabilir.

    galip no more

    @Ahmet Saraçoğlu, hocam bu ekiplerden herhangi birisi ilk albümü çıkarana kadar king gizzard 2 albüm daha çıkarmış olur bahsine girebilirim sizle :)

    Ahmet Saraçoğlu

    @galip no more, en az 2. Bence 4′e kadar yolu var.

    deadhouse

    @Ahmet Saraçoğlu, DsO, Behexen, Kriegsmachine, Sargeist, Mgla.

    İlker

    @Ahmet Saraçoğlu, Sırasıyla:

    Deathspell Omega
    Mgła
    Kriegsmachine
    Sargeist
    Behexen

    daud

    @Ahmet Saraçoğlu,

    Mgła
    Sargeist
    Deathspell Omega
    Kriegsmaschine
    Behexen

    Noumena

    @Ahmet Saraçoğlu, iddia kuponu gibi entry sevdim bunu :)

    Benim sıralamam:

    Sargeist
    Mgla
    Deathspell Omega
    Behexen
    Kriegsmaschine

    ismail vilehand

    @Ahmet Saraçoğlu,

    Deathspell Omega yarın bile albüm çıkarabilir.
    Mgła yeni albümü muhtemelen 2024 gibi salar.
    Yeni Mgła albümüne giremeyen fazla teknik bestelerden 2024-2025 arası bir Kriegsmaschine albümü gelir.
    Sargeist önümüzdeki 5 sene içerisinde albüm illaki çıkarır.
    Behexen bir daha asla albüm yapmayabilir.

    deadhouse

    @ismail vilehand, Behexen herkesi şaşırtacak.

    owlbos

    @Ahmet Saraçoğlu, Tamamen sallamasyon olarak:
    Sargeist, Mgła, Deathspell Omega, Kriegsmachine, Behexen

    Yiğit

    @Ahmet Saraçoğlu, dso’ya baya doydum, mgla ve kriegsmachine arka arkaya çıkardıkları için hala acıkmadım ama behexen ve sargeist’e köpek gibi açım. Özellikle behexen’in bir an önce ortalığı sikertmesi gerekiyor.

    Tahminim 2024′te mgla kriegsmachine ve dso üçlüsünden toplam iki albüm göreceğimiz yönünde. Zaten mgla hangi grupla çıkarırsa diğerine de çok gecikmeden çıkarır muhtemelen. Behexen ve sargeist ne bok yer gram fikrim yok.

    pepega

    @Ahmet Saraçoğlu,

    Sargeist
    Behexen
    Mgla
    Kriegsmachine
    Deathspell Omega

  35. ismail vilehand says:

    Gökmen Özdenak – Uçurum (Murat Boz Cover)

    https://youtu.be/L9mBBh1VO4k?si=XOyg43wizAmsd5E0

    Koralp

    @ismail vilehand, bunun bir tık ötesi yok ya. Türk televizyonculuk tarihinin en ikonik olayı.

  36. Batu Han says:

    @deadhouse, yıl sonu bythos yeni albümünü çıkaracak bence, bi 5 sene daha behexen’den bir şey gelmez

    deadhouse

    @Batu Han, Kendimi kandırıyorum belki. Bu 5 grup içerisinde şu an bana en heyecan verici gelen Kriegsmachine’den sonra Behexen.

    Ne kadar acayip göründüğünün farkındayım ama son iki albümdür DsO artık heyecan vermiyor bana.

  37. lammoth says:

    Uzun zamandır power metal dinlememiştim ama Angry’de yayınlanan kritik sonrası Sacred Outcry’ın Towers of Gold isimli albümüne şans vermek istedim. Aşırı sıcak, tatlı bir albümmüş, dinlemelere doyamadım. Resmen eksikliğini uzun zamandır çektiğim ama farkında olmadığım bir şeyi birdenbire tatmin etmişim gibi hissettirdi

    Ahmet Saraçoğlu

    @lammoth, 6 gün önce incelemişler. Halbuki biz 4 ay önce yazmıştık……….. (tripli çok fazla nokta)

    http://www.pasifagresif.com/2023/07/sacred-outcry-towers-of-gold/

    lammoth

    @Ahmet Saraçoğlu, abi cidden gözümden kaçmış. Hemen okuyorum :)

  38. Tuna says:

    Architects, Gazze için ateşkes metnine imza atmış. Grubu zaten çok seviyordum, daha da çok seviyorum artık.

    Necrobutcher

    @Tuna, bu savaş herkes üzerinden reklam yapabilsin diye bitirilmiyor zaten.

    Tuna

    @Necrobutcher, reklam yaptıklarını düşünmüyorum ben çünkü batı’da filistin hakkında tek kelime etmek bile kariyerini riske atmaktır. scream serisinin başrolü ateşkes istediği için kovulmuş mesela. israil’i en ufak eleştiren bile antisemitik etiketi yiyor. resmen bir cadı avı var. o yüzden architects’in yaptığı değerli bir şey bence.

  39. ismail vilehand says:

    Şükran günü için hindi sosis aldım. Siz neler yaptınız?

    Necrobutcher

    @ismail vilehand, şükranın memelerini emeceğim ben

    pepega

    @ismail vilehand,

    Bizim ortamımız hazır.

    https://hizliresim.com/qtlvpmn

  40. Tuna says:

    Alizade’nin bir halk ozanı olduğunu düşünüyorum.

    pepega

    @Tuna, Anadolunun tüm gerçeklerini gözler önüne sermiş, cefakar bir halk ozanı.

    Tuna

    @pepega, kardeş ülke azerbaycan’ın gururu.

  41. Hayatında neredeyse hiç metal dinlememiş, metal denince sadece Metallica diye bir grup olduğunu bilen birine Necrophagist – “Stabwound” dinlettim, “Vallahi çok acayip. Anlamıyorum ama acayip şeyler oluyor” dedi.

    Joseph

    @Ahmet Saraçoğlu, adı metallica olunca okunuşu ve akılda kalışı kolay o yüzden dinlemeyen bile biliyor grubu

  42. Sanırım PA açıldığından beri hiç konuşulmayan bir konu geldi aklıma.

    Yemek yapabiliyor musunuz? Yemek yapmaya merakınız var mı? Merakı olanlarla coşkuyla konuşabiliriz çünkü ben 18-19 yaşımdan beri epey bir yemek yapıyorum ve kendimi bildim bileli baya merakım var.

    Karnıyarık, mercimek köftesi, pek çok tür çorba, balık pek çok şey yapıyorum. Yarın ilk kez incik deneyeceğim bakalım. Yapan varsa tüyo versin.

    deadhouse

    @Ahmet Saraçoğlu, Uzman sayılmam ama yöresel olarak annem sağ olsun onu gözleye gözleye epey bir yemek biliyorum. Bence en önemli şey yemek yapmayı sevmek. Ben hayatım boyunca ne zaman yemek yapsam bu ne çiledir be anlayışıyla yemek yapmadım. Aşırı yorgun olsam bile sebzeleri doğramak, yemeği pişirmek keyif verdi.

    Tuna

    @Ahmet Saraçoğlu, hamur işi yapmayı çok severim ama diyette olduğum için eskisi kadar yapamıyorum.

    eatthegun

    @Ahmet Saraçoğlu, Yemek yapmayı çok basit şeyler dışında beceremediğim için ton balığı salatasıyla falan akşam yemeğini kapatıyorum. Saygılar.

    Ahmet Saraçoğlu

    @eatthegun, bir keresinde iki arkadaş beni yemeğe çağırmıştı, evlerine gittiğimde makarna paketinin arkasını okuyorlardı ve biri öbürüne “su kaynatıp koyacağız” dedi. Makarna yapmayı öğreniyorlardı o anda.

    Bundan daha “Beslenme 101″ini görmedim.

    deadhouse

    @Ahmet Saraçoğlu, Tencereyi suyla doldurup tuz bile eklemeden bütün tavuğu poşetten çıkarır çıkarmaz hiçbir işlem uygulamadan tencereye koyanı gördüm. Seninkiler bir şeyler okumuş yine. Ben arkadaşa bu tarifle(!) ne yapmayı düşünüyorsun diye sorunca böyle pişmiyor mu diye yanıtlamıştı.

    eatthegun

    @Ahmet Saraçoğlu, Abi o çok ayrı bi seviye cidden. Bir de yemeğe çağırmış olmaları hahahahah. Böyle olan bir kaç tanıdığım var nasıl olabiliyor hiçbir fikrim yok. Pilav tavuk falan yapıyorum arada en azından ama bir tık ötesi hiç yok, yaptığımı beğenen de hiç görmedim tatsız tutsuz en temel haliyle yapabiliyorum ancak hahah.

    Dysplasia

    @Ahmet Saraçoğlu, Yemek yapmayı seviyorum, bir tane sofistike death metal playlistim var. Yemek yaparken onu dinlemek en büyük keyiflerimden birisi. Ama hiç öyle ‘şunu çok iyi yaparım, misafirleri etkilerim’ tarzda bir spesiyalitem yok. Hele öyle çok zaman gerektiren yerli yemeklere de pek girişemiyorum. Nerde antin kuntin birbiriyle uyumsuz gibi görünen tatları birleştiren yemek tarifi var onlara atlarım.

    Yiğit

    @Ahmet Saraçoğlu, asla anlamam, en basit yemeği bile zor yaparım. Pankek ve tavukburger dışında hiçbir şey hazırlayamam. Bir de güzel sıkma açar sıkarım.

    D-503

    @Ahmet Saraçoğlu, Her pazar sabah 10 gibi semt pazarına giderim. Mevsimine uygun sebzeler alırım(şuan karnabahar, brokoli mesela). Ona uygun haftalık yemek programı çıkarırım. Kışları muhakkak çorba yaparım (tavuk çorbası patatesli havuçlu falan, mantar çorbası, erişteli yeşil mercimek çorbası vs..)

    Bence yemek yapmak bir terapi yöntemi yani bana iş gibi gelmiyor. Ayrıca telefonumda bir tane bile dışarıdan yemek söyleyebileceğim uygulama yok. Kısacası çok uzun süredir (sanırım 2010′dan beri) bu şekilde yemeğimi kendim yaparım. Favori sebzem de patlıcan:D

    Ahmet Saraçoğlu

    @D-503, süpermiş. Ben de en çok bal kabağı ve kremalı mantar çorbası yapmayı seviyorum. Bayağı da güzel oluyor. Benim telefonumda da yemek uygulaması yok ve yeni bir şeyler yapmayı öğrendiğimde heyecan duyuyorum.

    Necrobutcher

    @Ahmet Saraçoğlu, yaklaşık 10 yıldır tek yaşıyorum turizmciyim dışarıdan yemek yemekten hoşlanmam dolabımda her zaman bir çeşit pilav et yemeği ve sebze yemeği bulunur. antepliyim bizim mutfağın çoğu yemeğini yapabiliyorum hatta kelle paça falan da biliyorum.

    TAAKE

    @Ahmet Saraçoğlu, incikleri kfc seviyesine getirmeden özellikle toz acı biberle kavur.yanına 50 türlü patates kızertmasını unutma, domates suyuunu bol baharatla karıştır
    Ayrıcs tavuk gibi pişen işlerde sakin olunm

    Tuna

    @Ahmet Saraçoğlu, Bu aralar sürekli sufle yapıyorum. Nefis bir tatlı bence. Babama geçen bana geldiğinde yaptım çok sevdi hahaz

    Dün de karnıbaharı yumurta ve una bulayarak airfryer’da kaşarlakızarttım. Gayet güzel oldu.

  43. ismail vilehand says:

    Ya bu Baldur’s Gate 3′teki karmik zar ne kadar saçma bir şeydir öyle. Kimse sana tavla veya barbut oynarken “Sen sürekli hep yek attın. Al, sıradaki zarın dü şeş olsun.” demiyorsa burada da böyle şey olmalı. Öyle olsa Hüseyin, Ekrem abiyi vurmazdı. Karmik zar açıkken oynamak bariz hile bence. Tıpkı ölmediğin sürece load game yapıp geri sarmak gibi.

    Bir de ben orospu çocuğu Paladin oynuyorum. Yeminimi bozdum, iblis şovalye gibi bir pezevenk belirdi karşımda, oyun bu yaptığım orospu çocukluğu karşılığında beni cezalandırmak yerine ödüllendirdi desem yeridir. Yeminbozan Paladin daha güçlü gözüküyor. Eski crpg’leri düşününce bu da saçma geldi bana. Bu tarz eski oyunlarda bu tip hareketlerinin sonucunda bir bedel öderdin. Bunda sik anasını geç, hiç bir şey olmuyor.

    Zaten ben bu oyunu hep eski BG, Icewind Dale, Neverwinter Nights’ın iyi grafiklisi gibi düşünmüştüm, hiç alakası yokmuş. Ha çok iyi oyun, o ayrı ama ne kadar iyi bilemedim şimdilik.

    Dysplasia

    @ismail vilehand, Oyunun serbestliği bir yerden sonra rol yapma endişelerinin önüne geçebiliyor. Karmik zar olsun, F5 spam olsun seni tutan bir şey yok. Benim de ilk oyunum paladinleydi ama delikanlılığa sığmaz diyip yeminimi bozmadım ve hatta hiçbir mindflayer gücüne tamah etmedim. Ama gerçekten bozsam ne olur? Rolün dışında hiçbir şey bozulmaz. Niyet meselesi. Mesela kilitleri falan hep rogue’uma açtırıordum ama bir yerden sonra farkettim ki ben o kilitleri herhangi bir karakterle açabilirmişim, hatta kilitleri ekseriyetle kırabilirmişim de. Ama işte racona uymaz diye rogue’la açmaya devam ettim hep.
    Oyun kendi başına oynadığım en iyi ryo’lardan birisi gerçekten ama Oturup BG1-BG2-BG3 koşusu yapmam mesela. Çok ayrı yerdeler hissiyat olarak.

    ismail vilehand

    @Dysplasia, ya aslında şikayet etmiyorum ama o kadar emek verilmiş oyunda en kötü karma sistemi gibi bişey olmalıydı. Ben Paladin olarak 50 çeşit namussuzluk yapıyorum hiç bir yaptırımı olmuyor. Oyun biraz da olsa beni roleplay yapmaya zorlamalı. Yeminini bozmamak için kıçını yırtan adamla benim gibi çıkarı için yeminini bozan adam arasında farklar olmalı. Yoksa kafama göre roleplay yapar bu vegan Paladin derim kampta et de pişirmem.

    Neyse sonuçta güzel oyun. Bulmuşuz bunamayalım.

    ismail vilehand

    @Dysplasia, öğrenmek için soruyorum, “kilitleri herhangi bir karakterle açabilme” örneğini anlamadım. Mesela oyun şu an önümde açık, Astarion hariç bir karakter ile kilide gittiğimde zar atımında eksi bonus gösteriyor ancak Astarion ile gidersem farklı farklı bir çok bonus var. Çok düşük zar atsam bile Astarion bonusları ile 10 üzerine çok rahat tamamlıyor. Bu durumda Rogue karakter ihtiyacını yok saymak yanlış olmaz mı, yoksa kaçırdığım bir nokta mı var?

    Bir de şunu soracağım, ölüler ve hayvanlar ile konuşmak çok mu önemli? Henüz hiç girmedim o işlere.

    Yiğit

    @ismail vilehand, aslında hiçbir şey önemli değil. Neyi kaçırsan bile oyunu o şekilde rahatça oynarsın.

    Ama hiç ölülerle ve hayvanlarla konuşmazsan kaçıracağın gizemler olacak en azından. Gerisini ben de bilmiyorum hala çok detaylı oynamadım biliyorsun.

    Dysplasia

    @ismail vilehand, Yok ya o konuda haklısın, özgeçmişle, featlerle gelen bonuslar var tabii ki ama eski oyunlarda kilit açmak için illa ki rogue gerekiyordu ya, o açıdan dedim. Bu oyunda dexterity’si yüksek bir karakterle de pekala açabilirsin. Maymuncuk sayın kadar tekrar deneyebiliyorsun nasıl olsa.

    Hayvanlarla da ölülerle de konuşmak elzem değil. Ben daha çok büyük bir olaylarına denk gelmedim. Ama her ikisi de questleri ilerletmek veya dövüşleri kolaylaştırmak için alternatif yollar sunabiliyor veya sana yol gösterebiliyorlar, ipucu verebiliyorlar. Ayrıca hikayeyi bayağı bir zenginleştiriyorlar. Arada da ufak tefek gizemlere denk geliyorsun.

    ismail vilehand

    Bir de şunu belirteyim, 90′lı yılların ortalarından beri rpg oynayan biri olarak Astarion adlı karakterin hem lore hem de işlevsel olarak rpg tarihinin uzak ara en iyi Rogue klasmanındaki karakter olduğunu düşünüyorum. Oyuna yeni başlayacaklar Rogue karakter yaratmayı düşünmesin boşuna. Astarion her işi çözüyor. Kendisi ile iyi geçinin.

    pepega

    @ismail vilehand, Bg1-2 veya icewind dale’dan çok, ekseriyetle Dragon age Origins ve Divinity orginal sin birleşimi bir oyun olmuş. Dnd5e kurallarıda yardımcı olmuyor o eski tadı almaya. Haliyle günün sonunda geçmişe selam duran ama kendi yolunda ilerleyen, yeni bir ip kalıyor elimizde.

    Benim kendi açımdan keşke şöyle olsaydı veya buda olsaydı diyeceğim iki husus var.

    Birincisi, random encounter olmaması. Random encounter mekaniği, rpg genresiyle birlikte çok uyumlu oluyor. Dos1-2 de yoktu, ama bg1-2 de vardı, larianın eklemesini isterdim açıkçası bu mekaniği.

    İkinci husus ise tamamen subjektif bir husus. Oyunun genel olarak sanat tasarımını aşırı abartılı buluyorum. Drow evil erkek karakter oluşturmaya çalışıyorum ama her seferinde aşırı feminen gözüküyor ve aklımdaki karakteri, dış görünüşe uygulayamıyorum.

    ismail vilehand

    @pepega, evet, random encounter olmaması benim de dikkatimi çekti. Neyin nerede tetiklenip çatışmayı başlatacağım az çok belli. Halbuki ormanda ilerlerken half-orc tecavüz çeteleri önümüzü kesse fena mı olurdu?

    Sanat tasarımı kısmına da katıldım. Fazla renkli ve cıvıl cıvıl. World of Warcraft sevimliliği var, henüz korkutucu düşman tasarımına hiç rastlamadım. Goblinler, iblisler falan bile sevimli gözüküyor. Dragon Age Origins’da ana düşman olan Hurlock’lar bile iğrenç tiksinç çirkin varlıklardı. Hele Ogre falan altımıza osurtuyordu.

    DOS neredeyse hiç oynamadım sayılır. Bir kaç defa başladım hem içine çekmedi, hem de fazla vaktim yoktu diye bıraktım. Sanırım hiç DOS oynamadığım için BG3′ü sevsem de aşırı yavaş ve sürekli sorgulayarak ilerliyorum. Act 1′de haritada gezmediğim yer neredeyse kalmadı ve herkesle aram tatlı-sert iyi. Fikir vermesi açısından bir kaç video izleyeyim dedim, herkes goblinlere çatır çutur giriyor, ama ben goblinler ile kankayım. Şu an ne yapacağımı bilmiyorum mesela, boş boş dolanıyorum. Bir tarafla birlik olup diğer tarafı mı öldürsem yoksa yıllar önce Kenan Evren’in yaptığı gibi taraf tutmadan herkesi mi öldürsem bilemedim.

    Romance olayını çok merak ediyorum bir de. Shadowheart’a çakamazsam silerim bu oyunu. Acayip kuruldum kendisine.

    pepega

    @ismail vilehand, Ah be Shadowheart, üzümlü kekim.

    https://dosya.hizliresim.com/jXGh8aoHhuewk54/preview

    Dysplasia

    @ismail vilehand, Ben de ilk Sheart’a yürüdüm ama nihayete ermek için son act’e kadar süründürdü, haberin olsun. Karakterin hikayesi/görevi de çetrefilli zaten, doğru seçenekleri seçmen lazım falan.

    Kadınlı erkekli herkes yürüyor zaten oyunda karakterine. Approval’ı yükselen gözü sana dikiyor. Kamp yapmaya korkuyor insan.

    ismail vilehand

    @Dysplasia, hakikaten o ne ya. Kampta götüme tencere bağlayıp dolaşıcam neredeyse. Shadowheart’i de saldım zaten. Minik sincapım, kızıl şirinem Karlach ile harika bir aşka yelken açtım.

    Goblin lideri Drow karı compaion olabiliyor ve romance yapılıyormuş. Hatta owlbear yavrusu da sahiplenilebiliyormuş. Ben tabi bunların hiç birini bilmiyordum. İkisinin de ruhuna el-Fatiha.

    Dysplasia

    @ismail vilehand, Drow kadını companion yapmak için çoğu şeyden vazgeçtiğin bir evil oyun oynaman kazım. Ben şu an Dark Urge ile oynuyorum, kısmetse Mintharacığımla toksik bir ilişkiye niyetlendim.

    Melkor

    @Dysplasia, Benim de bir daha dark urge run yapasım var.
    İlk bitirdiğimde rogue açmıştım, kapılar, kilitler, gizli saldırılar bendeydi, bu sefer büyücü girerim. Evil olunca karlach yerine mintharaya kalıyoruz glb. Shadowheart denilen tarikatçı esma’dan iyidir.

    Dysplasia

    @Melkor, Spoiler’lı konuşuyoruz ama Durge harbi sapık bir karakter. Ben kötü durge oynuyorum, kanım donuyor bazı bazı. Ha evil demek de illa Durge oynamak veya katliam yapıp Minathra’yı takıma katmayı gerektirmiyor. Ama Karlach da kötü insanlardan hoşlanmıyor tabii, romance sorun olur ama partinde kalabilir diye düşünüyorum.
    Yalnız şu son yama ile Minthara ile ilgili birkaç düzenleme gelmiş, internette insanlar hem Minthara’nın hem Karlach’ın aynı anda partiye alınabilme ihtimalini konuşuyordu. Bi bakabilirsin istersen. Ben o noktayı geçtim Karlach’ın kellesini aldığımda. İkisini de partime almak isterdim. Karlach’la tam anlamıyla oynayamadım.

    Melkor

    @Dysplasia, Spoiler

    Hassiktir minthara’yı alınca karlach’ı öldürmek zorunda mı kalıyorduk. Hiç bilmiyordum ahaha. Neyse ikisi birden partye nasıl alınıyor ona bakayım.

    Dysplasia

    @Melkor, Yok ya, onu öldürmek zorunda kalmıyoruz, yanlış anlaşılma olmasın. Nasıl olsa takıma katamıyoruz diye ben Durgelüğüme teslim olup aldım kellesini sadece. Normalde Minthara’yı almak için yapılanlar Karlach’ın ayrılmasına sebep oluyor sadece.

    Melkor

    @Dysplasia, Anladım. Koru baskınından sonra minthara yok bende o yüzden şaşırdım. İkisini birden alamazsam karlachtan vazgeçerim artık. İlk runda yeterince aşk meşk yaşamıştık. Evil olunca o ihtimal kalmıyor zaten belki partyde dururdu.

    Bu arada oynayanlara karlach için küçük bilgi: barbarla hiç uğraşmayın fightera dönüştürün. Endgame e doğru lae zel kütür kütür vururken bu çok geride kalmaya başlıyor.

    ismail vilehand

    @Melkor, Figther class olarak sence Barbar’dan daha mı iyi? Hangi açıdan mesela? DOS oynamadığım için Larian oyun mekaniklerine anca alışıyorum, dolayısıyla oyunu çok yavaş oynuyorum ve henüz class’lar hakkında derin bilgim oluşmadı, ondan soruyorum.

    Geçen uyurken bi video izledim, adam tüm class’ları en iyiden en kötüye sıraladı ve yanlış hatırlamıyorsam fighter ya sonuncu ya da sondan ikinciydi.

    Hatta ben Dragon Age, Neverwinter Nights, The Temple of Elemental Evil gibi oyunları hep Figther ile domine ettiğim için “siktir lan” dedim adama. Mesela aynı adam en güçlü class için Bard demişti. Onu da hiç anlamadım.

    ismail vilehand

    —SPOILER—
    —SPOILER—
    —SPOILER—

    Ya bunu çok daha önce yazacaktım ama benim gibi dünyanın en terbiyesiz adamının bile yüzünü kızarttı bu olay. Ben ki Bugs Bunny’nin Lola Bunny ile sevişirken açıkta kalan yere havuç sokma ihtimalini hayal ederek double penetration yaşamalarını düşünen adamım ama ömrümde hayatımda hiç bir Hobgoblin’in bir Ogre’yi ahırda domaltıp bağırta bağırta sikmesini düşünmemiştim. Bu olaya şahit olduğumdan beri buz kestim. Hafızamdan silin aga şu sahneyi. Bu nasıl oyun?

    —SPOILER—
    —SPOILER—
    —SPOILER—

    Melkor

    @ismail vilehand, Kendi açtığın classa, partye ve oynayış tarzına göre deneyim çok değişiyor. O yüzden kendiminkini söyleyeyim. Ben rogue açmıştım. act2′nin ortalarına kadar karlachın tanklaması çok işime yaramıştı. Act3e doğru iyice classlar kaslanmaya başlayınca gerek kalmadı. Anladığım kadarıyla barbar tanklığı dışında isabetli ama daha az
    damage vuruyor. Fighterın false vuruşu çokken lvl aldıkça üst üste 7 kere vurmaya başlıyor ama vurdumu da dağıtıyor.
    Zaten act3te bir karlacha bir de laezel’e bakınca farkı çok rahat anlarsın.

    Bard güçlü karakter falan değil ya. Ne kadar diyalog üzerine oynasan da en fazla eğlenceli gameplay olur. Mesela Astarion’un bu kadar iyi karakter olduğunu bilsem rogue yerine bard açardım herhalde.

    ismail vilehand

    @Melkor, adam Bard överken “müthiş support karakter, auralar bufflar büyüler ile takımı çoşturuyor, yüksek karizma ile diyalogla her işi çözüyor.” falan demişti de ben aynılarını Paladin ile de yapıyorum. Elinde bağlama ile gezen adamın mantık olarak güçlü olması imkansız zaten hahaha.

    Benim takımda Astarion zaten zaten olmazsa olmaz, healer olarak Shadowheart, ana karakterim Yeminbozan Paladin zaten on parmağında on marifet. Hem damager, hem tank, hem healing yapıyor, hem buff veriyor, hem de curse atıyor. Dördüncü de Karlach. Şu hasar zarını çift atan skill’i açtım, misal Karlach’ın elindeki balta 6-20 arası vuruyor diye gözüküyor ama bu skill sayesinde 17-18 altı vurduğunu görmedim. Şimdilik vermek zorunda olduğum kararlar savaşlardan daha çok zorluyor.

    Bir de sabahlara kadar konuşalım, sende olan olay bende gerçekleşmiyor bu oyunda. Mesela:

    —SPOILER—
    —SPOILER—
    —SPOILER—

    Ethel teyze ile başka bir adamla dövüşürken, dayağı yiyince al sana +1 skill vereyim, bırak beni diyor. Ben Ethel teyzeyi evire çevire dövdüm hiç öyle bir diyalog tetiklenmedi. Dümdüz öldü.

    Sonra mesela alttaki animasyonda gözüken cesedin başında tartışan iki kişi bende yoktu. Ceset tek başına yatıyordu.

    Goblin kampında eline damga vuran Goblin cadı, koru baskını sonrası ben Ogre’ları çağırıp Goblin kampını kıyımdan geçirmeye başlayınca ortadan kayboldu. Her yeri dolaştım bildiğin yok.

    —SPOILER—
    —SPOILER—
    —SPOILER—

    Daha böyle onlarca şey sayarım sana. Birisine “abi bak şunu yap çok iyi olur.” demek baya zor oluyor. Olaylar bambaşka ilerliyor ve bu bence oyunun en çekici yanlarından biri.

    Melkor

    @ismail vilehand, Paladin veya karizması düşük karakterle diyaloglarda çok öküz kalabiliyorsun. Mesele çok çabuk kavgaya geliyor. Bard’ın keyfi ona özel diyalog seçenekleri çıktığı için çoğu zaman kavga çıkarıp çıkartmamak senin elinde olabiliyor. Ya burada noluyor diye gittiğin bir mekandan daha fazla içerik tüketmiş oluyorsun. Oynayış tarzına göre çok değişiyor. Ben mesela hemen figtha girmeyeyim diye rogue un karizmasını da yüksek tutmuştum.
    Bir daha run yaparsam büyücü denemek istiyorum. Sağda solda bulunan parşömenleri direk öğreniyolar. Endgame e doğru allah gibi oluyosundur. Evet ne kadar konuşursak konuşalım herkeste olaylar bambaşka ilerliyor ve oyunun muazzamlığı da orada zaten. Elleh lariandan razı olsun. 10 sene daha böyle oyun gelmez.

    ismail vilehand

    @Melkor, Gale wizard mesela, senin büyücü dediğin Sorcerer mı oluyor? Bu ikisi arasındaki farkın olayını tam kavrayamadım hala. Anladığım kadarıyla wizard seçtiğin class’a göre büyü yapıyor, sorcerer parşömenlerden öğreniyor. Sorcerer’ın bir sınırı yok, her büyüyü yapabiliyor. Parşömenlerden büyü öğrenme bedeli ne onu da bilmiyorum.

    Ben ikinci run’da Beastmaster Ranger oynacağım kesin. Ayı çağırınca takım direkt +1 oluyor. Okçu olarak zaten akıyor ranger. Kıyak iş.

    Dysplasia

    @ismail vilehand, Wizard (int kullanan), eski oyunlardaki mage. Büyü kitabı var, parşömenlerle büyü kitabını geliştirebiliyor, o kitaptan belli bir sayıdaki büyüyü memorize ediyor kullanmak için ve bunu long rest ile istediğin gibi değiştiriyorsun (cleric gibi). Büyü sınıfına göre (evocation, conjuration, abjuration vs) uzmanlaşıp oradan da ufak bonuslar sağlıyor. Evocation uzmanlığı mesela aşırı avantajlı, friendly fire’ı ortadan kaldırıyor.

    Sorcerer (char kullanan), level atladıkça sana belli sayıda büyü seçtiriyor, o seçtiğin büyüler her zaman kullanılmaya hazır ancak başka büyü öğrenemiyorsun. Sadece seviye atladıkça birer tane takas hakkı veriyor. tabii kamptaki withers’a para verip baştan başlayabilirsin. 3 tane özel altsınıfı var, değişik özellikleri mevcut hepsinin. Attığı büyüleri de hayvan gibi bufflayabiliyor. o açıdan daha enteresan bir oynanışı var. Oyunun en can yakan multiclasslarından birisi cleric/sorcerer mesela gördüğüm kadarıyla.

    Ethel konusunda niye öyle bir şey yaşadın anlamadım doğrusu. Köyde kendisiyle konuşuyorsun bi, o rehin aldığı kız var onu da kurtarman gerekiyor. buralarda falan bir yamukluk olmuş olabilir. Bir de bir ihtimal aklıma geldi, silence attıysan mesela karakterler konuşamıyor, normal muhabbete de giremediği oluyor, öyle bir şey olmuş olabilir.

    Ben oyunun bir noktasında takımda druid oynatmak zorunda kaldım, spoiler olmasın diye çok açmayacağım burayı da, shapeshifter druid’in çok kullanışlı bir şey olduğunu gördüm. caster olarak kullanırken neymiş bu bir deneyeyim diyip owlbear’a dönüştürdüm. Ulan hem tank, hem alan etkili cc, hem damage, hem de ordan oraya uçarak gidebiliyor falan. Boss savaşının birinde nasıl kolaylık sağladı anlatamam. İşin güzel yanı shapeshifter halinin statları, hp’si hep kendisine özgü, karakterin asıl halinden bağımsız. hayvan halini kesseler bile druid kendi canı ile duruyor orda, sonraki tur tekrar dönüştürüyorsun. Halsin falan biraz bayık bir karakter olduğundan mütevellit bir druid deneyebilirim bir dahakine.

    ismail vilehand

    @Dysplasia, anladım. Parşömenleri Gale’e versem kitabına ekleyebilirim yani.

    Ethel teyze olayını ben de anlamadım. Roleplay’i bozmamak adına ölmedikçe load game yapmıyorum. Böyle daha zevkli.

    Druid her rpg oyununda favori karakterim zaten. Bu arada henüz Halsin benle gelmiyor. Daha öncesinde yapmam gereken bir şey mi var acaba?

    Dysplasia

    @ismail vilehand, Evet, büyü kitabına ekleyebilirsin, altın istiyor sadece. Odaklandığı büyü sınıfından parşömenleri daha ucuza yazabiliyorsun.
    Halsin act 2′deki bir quest dizisi sonrası katılacak. Eğer goblinlerden kurtardıysan, druid grove’u da koruduysan sana katılmayı öneriyor ama kampta bekliyor öyle mal mal.

    ismail vilehand

    @Dysplasia, aynen sik kırığı gibi dikiliyor kampta şu an.

    Mantar kafalardan hiç hoşlanmadım. Soykırım yapmak istiyorum ibnelere ama HP’leri çok yüksek ve çok kalabalıklar. Hepsini alabilir miyim bilemiyorum. Kafamda deli sorular…

    ismail vilehand

    Naçizane bir kaç taktik vereyim:

    - Her adamınıza kesin menzilli silah verin. “Bu yakın dövüşçü ne alaka?” demeyin sakın. Yüksekte olunca veya hareket hamleniz bitince iyi kötü bir atış yapmış oluyorsunuz. Damage’in iyisi kötüsü olmaz, boş geçmekten iyidir.

    - Mesela diyalog başlattınız ama olay bombok bir yere gidiyor, karşılıklı racon kesmeler başladı ve savaş kaçınılmaz ise karakter değiştirme tuşuna basarak diğer karakterleri konumlandırın. Menzilli vuran adamınızı yüksek bir yere, yakın dövüşçüleri gözünüze kestiğiniz adamın dibine koymak gibi. Diyalog sonrası savaş tetiklenince ciddi avantaj sağlıyor bu olay ve ben bunu çok geç öğrendim.

    - Tüm hamleleri yaptıktan sonra itme ve potion basma açık kalıyor. Onları da kullanmadan karakter turunu tamamlamayı. Pot ucuz zaten. Simya ile de üretmek baya kolay. Takıma eşit dağıtıp sürekli basın. İtme ise süper bir olay ama taşşaklı düşmanları dipsiz yerlere itmeyin, üzerinde loot ile sonsuzluğa karışıyor.

    - Pickpocket yaparken kılık değiştirme kullanın. Yakalanınca kaçıp savaşı bitir deyin, tekrar geri geldiğinizde kimse karakterinizi tanımıyor. Bu çok fazla ibnelik diye ben kullanmıyorum bunu. Zaten altınım fazlasıyla var.

    Aklıma geldikçe eklerim, sizde eklemeler yapın ki aydınlanalım.

    Dysplasia

    @ismail vilehand, Şu ikinci tavsiyeni hırsızlık olayları için kullanabilirsin. Bir yerde guard var mesela, bir karakterin ile herifle diyalog başlatıyorsun yüzünü başka bir yöne döndürüp, sonra görüş açısını başka tarafa çektiğin için hırsızınla (eğer diyalog hemen bitmiyorsa) adamın arkasındaki kapıyı maymuncuklayabiliyorsun, kasayı yürütebiliyorsun vs. Scripted bir olay yoksa genelde işe yarar.

    Bulduğun parşömenleri sadece büyücüler değil, herkes kullanabiliyor; çoğu parşömeni saklamakta fayda var, uzamış savaşlarda veya long rest atmadan girilmiş bir savaşta spell slot harcamaktansa parşömeni kullanmak rahatlatabiliyor. Hatta misty step, gaseous form, fly, jump, teleport gibi mobilite büyülerinin parşömenlerini her gördüğün yerde istifle derim. Mekansal bulmacalarda olsun, stratejik savaşlarda olsun büyü haklarını bunlarla harcamaktansa parşömenini harcamak daha mantıklı.

    Paladin’i nasıl kullanıyorsun bilmiyorum ama çift el kılıç + divine smite ölümcül.

    ismail vilehand

    @Dysplasia, Paladin’i aynı dediğin stil kullanıyorum, ciğer söküyor namussuz.

    Parşömenleri yığdım sandığa duruyorlar öyle:

    https://ibb.co/M8Fh7Zr

    TAAKE

    @ismail vilehand, https://www.youtube.com/shorts/dnbdayctJ-U

    ismail vilehand

    @TAAKE, küçücük sincabı öldürdü kahpe. Ben ki bu oyunu şerefsizin dik alası, dinden çıkmış satanist ölü sevici paladin olarak oynuyorum, ben bile böyle şerefsizlik yapmadım. Kınıyorum kendisini.

  44. Tuna says:

    Varg Vikernes’in Twitter hesabı var, İsrail’e sallayıp duruyor lol. Ayrıca zamanında Orphaned Land’e kargoyla bomba gönderdiğini duydum. Doğru mu bu kdjdjdjdjsk.

    TAAKE

    @Tuna, olay doğru da orphaned land değil o,salem diye bir gruptu galiba,adını tam hatırlamıyorum.bir metalcinin yolculuğu serisinde anlatılıyordu.

    Tuna

    @TAAKE, Varg’ın kafayı merak ediyorum. Bir ara kitabını okuyacağım. Dünyanın en refah ülkelerinde doğmuşsun ama neler yapıyorsun amk. Bir insan hayatını bu kadar kaydırabilir anca.

    deadhouse

    @Tuna, Hristiyanlar İskandinavlara ait her şeyi yok etti. Binlerce yıllık pagan inançlarını ve kültürünü kılıçla hristiyan kültürüyle değiştirdiler. Varg’ın black metali “bu acıdan” başka bir şeyi anlatmaz. Doğayla bütünleşik yaşayan insanların yerleşik binlerce yıllık kültürünü yok eden insanlara karşı tepki olarak ortaya çıkmıştır Burzum müziği. Burzum müziği temelde bu tema üzerine kuruludur.

    eatthegun

    @Tuna, Adamın hayatı son gördüğümde çok iyiydi. Bin tane çocuk yapmak hariç hayal ettiğim hayatı yaşıyor.

  45. ismail vilehand says:

    En sevdiğim 4 Türk ünlü:

    1- Teoman
    2- Nejat İşler
    3- Kaan Tangöze
    4- ismail vilehand

    deadhouse

    @ismail vilehand, En sevdiğim 4 Türk Ünlü:

    1- Yok
    2- Yok
    3- Yok
    4- Yok

    Tuna

    @ismail vilehand, Abi Alizade hakkında ne düşünüyorsun?

    owlbos

    @Tuna, ahahhaha cevabi merakla bekliyorum.

    ismail vilehand

    @Tuna, kendisi ile alakalı ilgimi çeken hiç bir şey yok. Ama malum soruya cevabım evet.

    Yiğit

    @ismail vilehand,

    1- Hakan Taşıyan
    2- Müslüm Gürses
    3- Azer Bülbül
    4- ismail vilehand

    daud

    @ismail vilehand,

    1 – Teyyo Pehlivan
    2 – Sülün Osman
    3 – Cem Uzan
    4 – Jet Fadıl

  46. Emre Görür says:

    Dünyanın en küçük metalcisi demiş kızın babası. Cidden çocuk cin gibi. Fakat bana mantıklı gelmiyor bu işler. Çocuğum olsa ergenliğe kadar onu metale yönlendirmem kesinlikle. Hatta mümkün olsa okul çağına kadar eline cep telefonu/tablet vermeden, para ile tanıştırmadan dağda bayırda büyütürdüm.

    https://twitter.com/meczuperform/status/1724845607477535172?s=08

    Ahmet Saraçoğlu

    @Emre Görür, dağda bayırda büyütüyor zaten. Ordu, Fatsa’da, Cihan’ın kendi inşa ettiği herkesten uzak bir evde yaşıyorlar ailecek.

    https://instagram.com/cihangulbudak?igshid=OGQ5ZDc2ODk2ZA==

    Bu dediğine çok yakın bir yaşamları var yani. Hatta ben dediklerine daha yakın yaşayan başka birilerini tanımıyorum.

    Emre Görür

    @Ahmet Saraçoğlu, iyiymiş. Kim olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Bir arkadaş gönderdi.

  47. 1 aydır hiç Twitter’a girmedim. Maçlar dışında zaten TV izlemiyorum, insanın hayat kalitesini cidden olumlu etkiliyor.

    cotard delusion

    @Ahmet Saraçoğlu, Kesinlikle. Çünkü Türkiye’de her gün çıkan yolsuzluk haberlerinden, işgalci haberi yaptığı için hapse atılan genç gazetecilerden, fetö iddianamesiyle içeride tutulan 80+ yaşında emekli orgenerallerden, irtica ile tanıştırılan ilkokul düzeyinde yeni müfredatlardan, maaşlara enflasyon beklentisiyle zam yapılmasına karşın sarayın bütçesine, vergi ve harçlara, diyanet bütçesine vs. yüzde %150′nin üzerinde zam yapılmasından, yargının çürümüşlüğünün yeni örneklerinden ve çok daha fazlasından uzak kalır ve bireysel olarak kendinizi geliştirirsiniz.

    Tercih sizin kardeşim zorla değil. Şu an, şimdilik tek haber alma kaynağınız Twitter. Yukarıda bir çırpıda aklıma gelenleri yazdım. Burada daha önce de yazmıştım. Ama gerçekten söylüyorum, bu konuda Ahmet haklı. Vurdumduymaz davranmak bireysel gelişiminizin önünü açar. Serkan Kafkas tutuklanır ama siz kendinizi geliştirirsiniz mesela. Vicdanınıza kalmış bir mesele.

    Ben de şimdi TikTok denen çukura girip ülkemize kaçak sokan kaçakçıların videolarına bakmaya devam edeceğim mesela. Çok seviyorum çünkü, bayılıyorum amk.

    deadhouse

    @cotard delusion, Şu an Twitter etiketleri: Ahmet Çakar, Erden Timur, Onana, Erman Toroğlu.

    Bahsettiğin olaylar büyük çoğunluğun umurunda değil.

    Keşke ben de girmeseydim. Bu bir tercihtir. Ben zaman zaman kopsam da yine giriyorum senin gibi 7/24 hem de ne beyin kalıyor ne bir şey. Sadece Türkiye Gündemini de değil, Dünya Gündemini de an be an takip ediyorum. İşaya’nın kehanetini gerçekleştirdik diyen adamın basın toplantısını bile izliyorum. Ne yapabilirim? Hiçbir şey. Takip eden de etmeyen de bir şey yapamıyor. Dediğim gibi bu bir tercih meselesi. Takip edene de etmeyene de bir şey diyemem. Her insan ayrı bir dünyadır. Kimseye takip et veya etme diye diretemezsin. Her insanın olayı başka.

    cotar delusion

    @deadhouse, Haftada bir ancak girebiliyorum o yüzden ancak yazabildim.
    Evet kardeşim biliyorum. Umrunda değil. Yukarıda ismini verdiğim adam da bizden olduğu için öyle bir örnek olsun istedim. Grup tişörtü giyen, sosyal medyada haber sayfası editörlüğü yaparken birkaç kelle istendiği için kendini hapiste bulan biri sadece. Bizden yani. Oraya takılan da olmamış.
    Başlığın ismi Serbest Kürsü diye burayı siyaset meydanına çevirmeye niyetim yok. Kaldı ki geçen hafta Pazar günü öğlen 12:00-13:00′te içmeye başlamıştım. Geriye dönük şeyleri okurken tam olarak ne yazdığım ve ne cevap verdiğini de ancak ayık kafayla okudum.
    Şu diretme lafından bir kere vazgeç. Ne diretmesi yahu? Anonim biri başka birine tepki verdi sadece. Sadece Ahmet için değil herkes için söylüyorum, bu bir varoluş mücadelesi. Burada hiçbirimiz bizi yok edenlerle aynı düşünmüyoruz ama elinizde kalan son nefes alma alanları size yetememeli. Peki diyeceksin ki zorla mı? Valla kardeşim zorla. Çünkü sen de o da benimle olmazsanız bazı şeyler kaçınılmaz. He ben bunu biraz romantik hale getirmişim tabii ama sen dışarıdasın değil mi? Veya hayattasın? İnsanlar seninle aynı şekilde yaşama isteklerini eyleme çevirdikleri için hapiste veya mezarda. Bu konunun daha da üzerine gitmeyeceğim.
    Öyle 7/24 diye tabir edeceğin şekilde de tüm gün sosyal medyada haber falan da takip etmiyorum. 12 saat çalışıyorum lan ben. İşe gidip gelme hariç. Klavye başında olmadan da yapmaya çalıştığım şeyler var üstelik.
    Dediğim gibi 3-4 hafta önceki şeyleri bile ancak okuyorum. Sana da geçmiş olsun Ahmet. Göz muhabbeti için.

    deadhouse

    @cotar delusion, Biraz sakin olmalısın.

    Canoir

    @Ahmet Saraçoğlu, abi nasıl başardın bunu. Ben bi türlü engel olamıyorum kendime, durmadan elim gidiyor. Uygulamayı silsem bile dayanamayıp geri yüklüyorum. Son bir haftadır yüzük ve serçe parmaklarımda geçmeyen bir uyuşma oluştu. Ulnar sinir sıkışması olduğunu anladım. Google’dan bakınca gördüm ki sürekli telefon tutmak da buna sebep olabiliyormuş. Sebebi bu olmayabilir tabi, çünkü sürekli o taraftaki dirseğimi masaya koyarım ama fark etmez, elbetteki bunun da katkısı vardır.

    Politik twit ve galatasaray editleri bağımlılığım yüzünden sinir sıkışması yaşıyorum olacak iş değil ya

    deadhouse

    @Canoir, Ben telefonda Twitter’ı ana sayfadan çıkarttım baktım arka sayfaya girip yine giriyorum. Hem sadece Twitter değil. Youtube’da deli gibi siyasi analiz, gündem, ekonomi, teoloji, bizi yöneten, hayatımız hakkında karar vermeye çalışan güçler vs. Beynim sikiliyor. Yaşıtlarım evleniyor, çocuk yapıyor, cafelerde oturuyor, geziyor, tozuyor ben ise Kağıtçılar, Taşçılar hakkında programlar izliyor, düşünce kuruluşlarının makalelerini okuyor, Çin Tayvan’a ne zaman saldıracak diye analizler okuyorum. Üstte de yazdım. Usta bu bir tercih meselesi. Kendini değiştirmeye çalışmamak en iyisi.

    Canoir

    @deadhouse, bahsetmemiştim ama twitter için söylediklerimin aynısı youtube için de geçerli benim için. Tek farkımız, ben youtube’ta senin gibi faydalı içerikler tüketmiyorum. Sürekli bir yanda saçma sapan mini belgeseller açıp dinliyorum.

    Kendimi değiştirmemek en iyisi kısmı benim için geçerli değil. Çünkü bana net bir şekilde zarar veriyor. Yapılması gereken tonla işim varken “Thomas Sankara dönemi Burkina Faso”, “The Last of Us part 2′nin siyonist alt metni”, ” Sam Altmann’ın OpenAI’dan kovulmasının arka planı” gibi şeyler okuyup duruyorum. Özellikle bu dönemde israil işgaliyle alakalı tonlarca twit okuyorum elbette.

    Yapmak istediğim tonlarca şey, yapmam gereken tonlarca şey varken bu bağımlılık beni alıkoyuyor malesef :( beni yapmaktan alıkoyduğu işlerin tamamlanmamasının yarattığı stres, politik gündemin yarattığı öfke, insanların sıradan mevzularda bile takındıkları davranışların ya da düşüncelerinin sığlığı/çarpıklığı/tehlikeliliği gibi şeylerin gözüme çarpmasıyla içimde oluşan kaygı/umutsuzluk/öfke…

    Rahatlıkla bağımlılık olarak tanımlayabileceğim bu tutumumun bana faydasından ziyade zararı var. Bırakamıyorum, olmuyor, irademe karşı koyamıyorum. İstemiyorum ama vazgeçemiyorum

    deadhouse

    @Canoir, Her şeyi olduğu gibi kabul etmeliyiz. Sana zarar verdiğini düşünüyorsun bu şeylerin. Belki de zarar verdiğini düşünmen bir illüzyondur. Seni, Canoir’i oluşturan şeylerde bu yaptıklarının payı var. Ahmet Saraçoğlu gibi olmaya çalışman seni rahatlatmaz emin ol. Sen sensin, o odur, ben benim. İradene karşı koymaya çalışmaktan vazgeç. Her insan bir şekilde var olur, birden çok şekilde var olamaz.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Canoir, 2023 yılında bu tarz bir dünya gündemi görmekten utanıyorum. İnsanoğlunun bu devirde uğraştığı şeyler, koca koca ülkelerin uğraştığı şeyler beni utandırıyor. O yüzden görmeye tahammül edemiyorum. Mizah desen zaten ülkemizin mizah seviyesi leşin leşi seviyesinde. Futbol ortamı çöplükten beter, o yüzden Twitter’da başkalarından çıkan şeylere maruz kalmak zorunda olmaktansa (çünkü direkt karşına geliyor ve okumak, görmek durumunda kalıyorsun) YouTube’da ne istersem kendim seçerek onu izliyorum, pırıl pırıl yaşıyorum.

    Mesela şu anda izlenmek üzere açık olan YouTube tabları:

    Kurzgesagt – 4.5 Billion Years in 1 Hour
    Uğur Karakullukçu – Sorinho yeni bölüm
    Rick Beato – In the Room with John Petrucci, Tosin Abasi, and Devin Townsend
    Ola Englund – Coffee With Jens Bogren
    Moth Light Media – Evolution of Triceratops (the Ceratopsians)
    Hastalık Bu Futbol – Dipten Zirveye
    Rabarba Talk #7
    Meksika Açmazı #8
    Lokum Gibi Kuzu İncik Tarifi – Mükemmel bir tarif – Yanında arpa şehriye pilavıyla (ahah)

    Özgürlük be kardeşim.

    Canoir

    @Ahmet Saraçoğlu, söylediğin her şeye katılmakla birlikte benim sorunum bundan vazgeçemiyor olmak. Telefonu elime alıp twitter’da saatlerce gezinmeden duramıyorum kendimi. İnanılmaz bir huzursuzluk, can sıkıntısı çekiyorum uzaklaştığımda. Bunu acilen ve kesin olarak çözmem gerekiyor :(

  48. OblomoV says:

    Bugün yine Motörhead dinlerken yeterince Motörhead coverı yapılmadığı düşüncesine kapıldım. Acaba yanılıyor muyum?

    ismail vilehand

    @OblomoV, crust punktan tut, black metale kadar onlarca farklı türde binlerce grup kendi besteleri içinde durmadan Motörhead coverlıyor zaten.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.