Bugünkü konuğumuz Norveç’in son yıllardaki en meşhur gruplarından KVELERTAK. Grubun vokalisti Erlend’le KVELERTAK’ın geçmişini, bugününü ve geleceğini konuştuk.
Sence KVELERTAK İskandinav metal müziğine ne tür bir yenilik getirdi?
Hmm, bir yenilik getirip getirmediğinden emin değilim. Fakat bence biraz eğlence ve alçakgönüllülük aşıladık.
Peki ilk albüm beklentilerinizi aştı mı yoksa konserler olsun, aldığınız ödüller olsun, tüm bunların gerçekleşeceğini zaten tahmin ediyor muydunuz?
Albümü kaydetmesi için Kurt Ballou, albüm kapağı için de John Baizley ile çalışmaya başladıktan sonra bir şeylerin iyiye doğru gideceğini hissediyordum fakat bu kadarını beklemiyordum. Albümü çıkardığımızdan beri çok fazla şey oldu, bu inanılmaz. KVELERTAK’ı günlük işim haline getirebileceğimi asla düşünmezdim mesela. Bayağı şanslıydık, ama bunun için gerçekten çok çalıştık. 2011 boyunca verdiğimiz konser sayısı 200′ü geçti!

Müziğinizdeki Amerikan etkisini nasıl değerlendiriyorsun? Bu doğal bir etkilenme miydi yoksa Amerikan pazarına girmek adına bilinçli bir tercih miydi?
Sevdiğimiz pek çok Amerikalı grup var. Piyasaya oynamak gibi kaygılarımız gerçekten de olmadı.
Akılda kalıcı, eşlik edilesi bir nakaratın hemen arkasına blast beat koymak gibi kontrastlar yaratmayı seviyorsunuz. Bu da bilinçli bir tercih mi yoksa doğal gelişen bir tercih mi?
Formüller üzeinden düşünmüyoruz. Yazdığımız bir şey bir şarkıya entegre edilebiliyorsa, aynen kullanıyoruz. Blast beat’siz, başladığı gibi devam eden şarkılarımız da var elbet.
Eğlenceyi öne çıkaran acayip şarkı sözleriniz arasında İskandinav mitolojisini de sokuyorsunuz. Söz yazma süreci nasıl ilerliyor? Belli ilham kaynaklarınız var mı?
İyi olduğunu düşündüğüm ve hoş şarkı sözlerine dönüşebilecek şeyleri yazıyorum. Yazım sürecim, şarkıyı dinlemek ve kafamda oluşturdukları imgeler üzerinden giderek birtema oluşturmak şeklinde ilerliyor. İlk albümde İskandinav mitolojisinden ekmek yiyen çok şarkı vardı çünkü o sıralarda o konulara çok meraklıydım, aynı zamanda mitolojimiz içinden çok iyi hikayeler çıkıyor. İkinci albümdeyse İskandinav mitolojisinden uzak durdum çünkü bu sefer farklı mecralardan bahsetmeyi tercih ettim ve bir tema içerisinde sıkışmak istemedim.

İlk albümde beğenmediğin herhangi bir şey var mı? “İkinci albümümüz ilk albümün anasını ağlatacak!” dediğinizde ilk albümün eksilerine mi yoksa ikinci albümün artılarına mı değinmeye çalışmıştınız? Yeni albüm ile ilgili bizlerle neler paylaşmak istersin?
Tabii ki yeni albümün artılarının altını çizmeye çalıştım! Albümden dolayı gerçekten mutluyuz, KVELERTAK tınısını sonuna kadar hissettiren, edepsiz bir rock albümü oldu. İlk albüm hakkında kötü bir şey söylemek için demiyorum, ama yeni albümü çıkartma konusunda gerçekten çok heyecanlıyız çünkü son albümümüzdeki şarkıları 2,5 yıldır çalıyoruz!
Siz aynı zamanda hayli enerjik sahne performansınızla da belirli bir nam salmış durumdasınız ve oldukça fazla, yani ÇOK fazla konsere çıkıyorsunuz. Bunu sürdürmeyi nasıl başarıyorsunuz? Bu arada Singapur konserine ait görüntülerinizi de izledik ve çok hoşumuza gitti. Ondan daha da ilginç veya eğlenceli konserleriniz oldu mu?
Turneye çıkmayı, konser vermeyi hepimiz çok seviyoruz! Elbette bazen yorucu olabiliyor, ama ara vermek için eve döndüğümüzde ayaklarımızın tekrar kaşınmaya başlaması çok uzun sürmüyor. Bahsettiğin konser gerçekten eğlenceliydi! Bir keresinde de ormanın içinde bulunan bir ahırda çalmıştık, o da çok keyifli geçmişti. Bir de New York’da SKELETONWITCH ile beraber bir teknede konsere çıkmıştık ve bunu mecaz olarak söylemiyorum, çatıyı aşağıya indirdik!
Grubun ürünlerine, albüm kapaklarına oldukça dikkat ediyorsunuz gibi gözüküyor. Konserlerde de, örneğin TOOL gibi, böyle görsel şovlar kullanmak gibi bir planınız var mı?
Sahnede çılgınlar gibi coştuğumuz için şimdilik sahnede görsel bir yardıma ihtiyaç duymadık, sahnede her birimiz tek kişilik birer festival gibiyiz hehe. Yine de sonradan böyle şeyler kullanabiliriz tabii ki; ama ancak büyük sahnelerde çaldığımızda olur diye düşünüyorum.
John Baizley’le tanışıklığınız ilk albümünüzle mi oldu, yoksa yalnızca albümün kapağını içeren bir iş ilişkisi miydi? Yeni albümün kapağı ne durumda?
John Baizley, bizi bir yerde canlı izleyen tur menajerinden bizim bir promomuzu (ya da demo) edinmiş. Beğenmiş olmalı ki, sizin için kapak dizayn etmek isterim diye bize e-mail attı. Hem onun, hem de BARONESS’in hayranı olduğumuz için “evet” demek çok kolay oldu! Biz bu soruları cevaplarken o da yeni albümümüzün kapağı üzerinde çalışıyor.
Sence günümüz punk camiası 70′lerdeki ortaya çıkışına benzer bir sosyal darbeyi halen yaratabiliyor mu?
Hayır, bence günümüzde insanlar çok duyarsız!
Pek çok müzisyenin başkalarının albümlerine konuk olduğunu görüyoruz. Bir KVELERTAK albümünde kimleri görmek isterdin? Sence de IHSAHN süper olmaz mıydı haha.
Çıkacak albümde konuk olmayacak, bu sefer her şeyi kendimiz yapmak istedik. Belki bir sonraki albümde, ne olacağını göreceğiz!
Piyasaya sizinle aynı zamanlarda adım atan gruplar arasından favorilerin kimler peki?
HAUST ve PURIFIED IN BLOOD.
Birlikte çalıp takılması en eğlenceli gruplar kimler?
CONVERGE, DOOMRIDERS, KYLESA, COLISEUM, TOXIC HOLOCAUST, SKELETONWITCH, THE SECRET, WOLVES LIKE US, PURIFIED IN BLOOD, ZOROASTER, OVERTHROW ve SPIRITS OF THE DEAD.
Son olarak da metal olmayan favorilerin ve ilham kaynakların neler?
Aklıma ilk gelenler olarak BLUE ÖYSTER CULT ve MONSTER MAGNET, şarkı sözleri bakımından beni etkileyen metal olmayan gruplar.

Tamamdır. Hepsi bu kadar Erlend, zaman ayırdığın için çok teşekkürler, yeni albümü de merakla bekliyoruz.
Ben teşekkür ederim, herkese selamlar!

Röpo”rtak” & Tercüme
PASİFAGRESİF
Sorular bu haliyle çok cıvık durmuş
I love all of you but yarısından sonra okumaya devam edemedim. çok fazla “esprili”, üzgünüm.
Bu “şimdi telefonda olsaydık…” geyiği fazla uzamış, onun dışında güzel röportaj.
21.01.2013
@earth’s skin, aslında bir kez daha okuyunca Rotten Angel’ın yorumuna katıldım, tadı kaçmış.
Röportaj daha akıcı olması adına, gruba gönderildiği ve gruptan teslim alındığı haliyle güncellenerek tekrar yayınlanmıştır.
22.01.2013
@Ahmet Saraçoğlu, Böyle çok daha iyi olmuş. Teşekkürler.
Bu hali çok daha iyi olmuş, neyse en azından her hafta röportaj yapıyosunuz olur öyle.