# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
INCANTATION – Sect of Vile Divinities
| 26.08.2020

Hoş geldin yaşlı kâfir.

İnsanların geneli yaşlandıkça, ölüme yakınlaştıkça ister istemez kendilerini dine vermeye daha meyilli oluyorlar. Hem emeklilik günlerinde yapacak şey azaldığından ibadete yönelme hem de geçmişte yaptıklarının affını dilemek adına ertesi günkü sınava son gece çalışmak tadında, yaşı ilerleyen insanların dine maneviyata daha bir sarıldıklarını görüyoruz.

Metal dünyasında da yaşı ilerledikçe, geçmişte abuk subuk bir dolu şey yaptıktan sonra belirli pişmanlıklar, arınma arayışları, zihnen düzlüğe çıkma amaçlı dine yönelen ve dilinden allahı kitabı eksik etmeyen pek çok müzisyen var. Dave Mustaine’den tutun da Nicko McBrain’e kadar pek çok ikonik müzisyenin kilise, yaradan, İsa övmesine yıllardır tanık oluyoruz.

Bir de bunun tam tersi şekilde, yaşı ilerledikçe dine karşı duruşunu daha da ekstrem noktalara taşıyan isimler var. 20’li yaşlarında sadece çılgın, aykırı, uçarı olarak gösterilen kimi insanlar, bu tavırlarının geçici bir heves olmadığını gösterircesine 40’lı, 50’li yaşlarına geldiklerinde bir anda Şeytan’ın yeryüzündeki elçiliğine soyunabiliyorlar.

PROFANATICA’sından POSSESSED’inden tutun da BLASPHEMY’sine, INCANTATION’ına kadar bu tarz sayısız grup var ve doğal olarak bu abilerin, amcaların bu tavırlarını takdirle karşılıyor, ellerinden öpüyorum.

1989’da kurulan ve AUTOPSY ile birlikte yavaşlı death metalin öncülerinden biri hâline gelen INCANTATION, doksanların ilk yarısında MORBID ANGEL’la özdeşleşen lanetli, uğursuz sound’un yavaş, orta tempo ve hızlı tarafını bir potada eriterek başta “Onward to Golgotha” olmak üzere önemli eserlere imza atan bir grup.

Doksanlarda ekstram metalin dış faktörler nedeniyle iyice kabuğuna çekilmesiyle ve iki binlerin ilk 10 yılında metalcore, deathcore, djent gibi daha genç işi türlerin revaçta olmasıyla birlikte INCANTATION ve benzer karakterdeki gruplar biraz demode gibi görülmeye başlandılar ve sadece kendi kitleleriyle yetinmek durumunda kaldılar. Yıllar içerisinde BLOODBATH gibi poster grupların eskinin pisliklerini genç dimağlara aktarması ve genel olarak eskiye özlemin, retro övücülüğün artmasıyla birlikte bu tür gruplar tekrardan saygı ilgi oldular, daha doğrusu yeni nesil tarafından “keşfedildiler”.

Bu yükseliş elbette ki şirketlerin de ilgilisini çekti. INCANTATION’ın bir önceki albümü öncesinde Fransız Listenable’dan ayrılarak daha büyük bir firma olan ABD’li Relapse’e geçmesi elbette ki tesadüf değil. 2017’deki “Profane Nexus”la adeta yeniden doğan INCANTATION, neyse ki arayı fazla açmadan yeni albümü “Sect of Vile Divinities” ile tekrar karşımızda. Önceki albümde olduğu gibi Eliran Kantor’un görsel becerilerinden yararlanan INCANTATION, “Profane Nexus”un genel temasını oluşturan Maya tanrısı Xipe Totec ve ona bağlı sapkın kültlerin, ritüellerin ardından; “Sect of Vile Divinities”de daha mitolojik/folklorik temalarla karşılaşıyoruz.

Kapakta gördüğümüz ve yavaşça sulara gömülen sunak benzeri, kolonlu yapının etrafında çeşitli mitolojik ögeler var. Şarkılarda da özellikle Yunan mitolojisinden beslenen pek çok referansla karşılaşıyoruz. Yunan mitolojisinde dünya ile yer altını ayıran nehri ve tanrıyı ifade eden Styx’i konu eden “Scribes of Stygian”dan tutun da yine Yunan mitolojisinde tanrıların tükettiğine ve ölümsüzlük verdiğine inanılan ambrosia adlı besini referans alan “Unborn Ambrosia”ya; Slav, İrlanda ve İskoç mitolojisinde karşımıza çıkan “hag” adlı cadı figürünü konu eden “Entrails of the Hag Queen”e albüm türlü türlü pisliğin, uğursuz temanın sözcülüğünü yapıyor.

Müzikal açıdan baktığımızda albümde INCANTATION’dan alışık olduğumuz sayısız şeyi görebiliyoruz. Grup yeri gelince skank beat’e, yeri gelince blast beat’e abanıyor; yeri gelince ise trampet ve kick vuruşları arasında kalkıp bir su içebileceğiniz kadar zaman olan tempolara düşüyor, yavaşlıyor, sürünüyor, solucanlaşıyor. Bu çeşitlilik ve akılda kalıcılık düzeyi nedeniyle ben “Sect of Vile Divinities”i “Profane Nexus”tan bir tık daha fazla sevdim. O albüm de her şeyiyle çok iyiydi, ancak bu kez INCANTATION’dan daha yüksek dozda bir açlık, bir hayvanlık alıyorum. Standart taramalarda, ömür törpüsü düşük tempolarda dahi farklı bir canlılık, organiklik var ve bu durum albümü son derece akıcı ve sürükleyici hâle getiriyor. Sizi bilmem ama bence albümün her şarkısı “iyi”, “çok iyi” ya da “hayvan gibi” arasında gidip geliyor.

Yaşlı kâfirin hem kendini ileri taşımayı başaran hem de hevesli gençlere ders veren bu yeni albümünü death metal seven herkese gönül rahatlığıyla önerebilirim. Adamlar 30 yıldır müzik yapıyorlar ve 2020’yi geride bırakırken neredeyse ikinci bahar denebilecek bir şeyler yaşıyorlar. Bunun kıymetini bilelim.

Not: Bu yazı 24 Ağustos 2020′de aramızdan ayrılan POWER TRIP vokalisti Riley Gale’e ithaf edilmiştir. Huzur içinde yat Riley.

8/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.16/10, Toplam oy: 32)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2020
Şirket
Relapse Records
Kadro
John McEntee: Vokal, gitar
Sonny Lombardozzi: Lead gitar
Chuck Sherwood: Bas
Kyle Severn: Davul
Şarkılar
1. Ritual Impurity (Seven of the Sky Is One)
2. Propitiation
3. Entrails of the Hag Queen
4. Guardians from the Primeval
5. Black Fathom’s Fire
6. Ignis Fatuus
7. Chant of Formless Dread
8. Shadow-Blade Masters of Tempest and Maelstrom
9. Scribes of the Stygian
10. Unborn Ambrosia
11. Fury’s Manifesto
12. Siege Hive
  Yorum alanı

“INCANTATION – Sect of Vile Divinities” yazısına 10 yorum var

  1. ismail vilehand says:

    Neden 2020 yılında hala OSDM türünün en saygıdeğer grubu olduklarını kanıtlayan bir albüm olmuş. Taş gibi, kaya gibi gerçek death metal.

  2. P L A G U E says:

    Her sene şu ayarda 2-3 albüm çıksa yetiyor bana. Temple of void, graceless falan derken adamlar açılın sahibi geldi dercesine dalgayı masaya vurmuşlar.

    Kritikteki şu tespit de şahane: “Sizi bilmem ama bence albümün her şarkısı “iyi”, “çok iyi” ya da “hayvan gibi” arasında gidip geliyor”

  3. chuck says:

    ahmet abi, yanlış anlamazsan bir soru sormak istiyorum. bu yazının Riley Gale ile herhangi bir alakasını göremedim, bağlantısını kuramadım.

    ona ithaf etmen elbette ki çok güzel bir davranış. ancak ne bu grubun yaptığı müziğin, bu albümün herhangi bir özelliği POWER TRIP ile alakası var ne de yazının herhangi bir noktası.

    yanlış bi’ pencereden bakıyorsam affola.

    Ahmet Saraçoğlu

    @chuck, ölen birine bir şey ithaf etmek için o şeyin ölen kişiyle ilgili olmasına gerek yok. Misal Nevermore da 2003 çıkışlı “Enemies of Reality” albümünü 2001′de ölen Chuck Schuldiner’a ithaf etmişti ve Chuck’ın albümle herhangi bir ilişkisi yoktu, sadece Warrel’la tanışıyorlardı. Ben de bugünkü yazıyı ölen bir müzisyen kardeşimize adamak istedim.

    En alt satırda görebilirsin.

    https://tinyurl.com/y4hzjctd

    chuck

    @Ahmet Saraçoğlu, anladım. ben ”ithaf” etmekten genel olarak ithaf edilen kişiye ”yönelik” bir yazı olarak anlıyordum.

    açıkladığın için teşekkürler.

  4. cemilokumus says:

    Incantation gibi demirbaş grupların kuruluşlarından bu yana geçen yaklaşık 30 yıldan sonra hâlâ ilk günkü gibi kaliteli, üst düzey old-school albümler çıkarıyor olmaları metal müzik adına son derece olumlu. Yine adlarına yaraşır bir albüm çıkarmışlar.

  5. Merdomerdo says:

    John McEntee fotoğraflarda Hasan Mezarcı gibi çıksa da verdiği röportajlardan anlaşılıyor ki şeker gibi adam.

    https://www.youtube.com/watch?v=jCO06-hJmJY

  6. HaNNibaL says:

    Ağaç gövdesi gibi albüm olmuş. Kaliteli death metal

  7. OblomoV says:

    Böğürtülü besteler

  8. Horrendous says:

    Bazen Michael Jordan Türkiyeye gelse şu yaşında ligi paramparça eder kesin diyorum. Floyd Mayweather’ın babası mı döver ben mi diye meraklanıp farazi maça çıkıp ilk yumrukta nakavt oluyorum. Martin Scorsese 30 sene sonra bile felaket iyi bir film çekeceğinin hayallerini kuruyor en iyi oyuncu ödülünü 100 küsür yaşındaki Robert De Niro’ya veriyorum. Incantation da öyle işte. Şu an dinliyorum.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.