# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
SØRGELIG – Sørgelig EP
| 08.04.2020

12 dakikalık yıkım.

Oğuz Sel

Yunan black metal gruplarının yükselişi hız kesmeden devam ediyor ve bunca zamandır radarımdan nasıl kaçırdığımı anlamadığım Sørgelig sayesinde mutlak suretle takip edilmesi gereken gruplara bir yenisi ekleniyor.

Önce bu EP’de kullandıkları tekinsiz kapakla, ardından yıkıcı müzikleriyle beni tavlayan grup, 2017’de kurulmuş ve kuruldukları yıldan itibaren hiçbir yılı boş geçirmemiş. Bir EP, bir albüm şeklinde yollarına devam etmiş ve bunu da sayarsak heriflerin üç EP, iki de albümleri var. Az önce söylediğim muhtemel formüle göre bu yıl ya da en geç 2021 içerisinde bir de yeni albüm gelebilir, demedi demeyin.

Bu zamanda bayağı cesur bir adım atarak yaklaşık iki dakikalık, alengirli bir piyano bölümüyle açılış yapan EP, ikinci şarkıda eteğindeki taşları dökmüyor; taşları inceleyip aralarından en köşeli ve büyük olanları alıp çevresindekilerin kafasını gözünü yarmak üzere etrafına fırlatmaya başlıyor. Gitarlardan savrulan rifler, bana göre EP’nin yıldızı konumundaki Odious’un, adı gibi her yanından iğrençlik fışkıran ve bir o kadar da saldırgan vokalleriyle birleşince ortaya öyle bir şey çıkıyor ki bunun onda birlik kısmını EP’nin kapağı anca temsil edebilir.

Grubu yalnızca EP ile tanımış olmayayım, önceki albümlerine de bakayım dedim ve 2019 çıkışlı albümlerine göz attım. Aynı saldırganlık orada da benzeri şekilde mevcut fakat EP’nin elini güçlendiren nokta, en vurucu işlerinden bazılarını kendi adlarını taşıyan EP’ye koymuş olmaları. Uzayan dakikalarla sıkıcılaşabilen, hadi sıkıcılaşma demeyeyim, etkisini yitiren şarkılar burada yok. Parça başlıyor, yıkım işiyle ilgili üzerine düşeni yapıyor ve yerini diğer esere bırakıyor.

Sonlara doğru yaklaşmışken bahsetmemek olmaz. Sørgelig’in basçısı, buralarda kendisinden övgüyle söz ettiğim Human Serpent grubunun canlı performanslarında basları üstlenen Reactive müstear isimli müzisyen ve kendisi genelde, derinlerde dolaşan baslarıyla EP’yi güçlendirmekten geri durmuyor. Sound’un da yapımın genel tehditkârlığına gayet uygun olduğunu belirteyim.

Kapağına bakıp müziğini dinledikten sonra “Ne umduk, ne bulduk.” yorumu eşliğinde kendisinden hızlıca uzaklaştığım nice albüm oluyor fakat Sørgelig’in kendi adını taşıyan EP’si, hem kapağıyla hem de müzikleriyle beni son derece memnun etti.

EP’yi bir süredir döngü şeklinde dinliyorum ve muhtemelen bu durum, uzun süre daha devam edecek.

8/10
Albümün okur notu: 12345678910 (6.68/10, Toplam oy: 19)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2020
Şirket
Perkun Records
Kadro
Odious: Vokal
NCRVZRS: Gitar
Έκπτωτος: Gitar
Reactive: Bas
N.D.: Davul, gitar, ek vokal
Şarkılar
1. Intro
2. The Bastard Son of Pestilence
3. Faces of Disgust
4. Below the Ashes
  Yorum alanı

“SØRGELIG – Sørgelig EP” yazısına 13 yorum var

  1. Boba Fett says:

    Bu albümden bağımsız soruyorum yani sorumun bu albümle bir alakası yok. Çok fazla albüm incelemiyor musunuz sizce? Açıkçası bazı albümlerin 10-15 puanlama ve 2-3 yorumdan fazla almadığını gördüm ve çok üzüldüm. Sanki insanlar albümleri ve müziği yeterince sindiremiyor ve bir sürü albüm içinde boğuluyor gibi.

    Tabi teknoloji sayesinde çok fazla albüme kolayca ulaşabiliyoruz ve insanlar belki de artık eskisine nazaran daha az engeli olduğu için daha çok müzik yapabiliyor ve bu incelemelerle bir nevi reklam oluyor, insanların haberi oluyor ama bir yandan da kimse gerçekten müziğe gereken ilgiyi gösteremiyor gibi.

    Güzel topic olabilir bu. Koronasız günler dilerim.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Boba Fett, kurulduğumuz gün olan 8 Haziran 2009′dan bu yana “her gün yeni bir albüm incelemesi” politikamız devam ediyor. Bunu 11 yıldır sürdürüyoruz. Hatta günde 2 tane inceleme yayınladığımız günler de oldu.

    Bundan sonra da bu sistemi devam ettireceğiz, çünkü kritikleri oylayan veya kritiklere yorum yapan kitle siteye girip yazıları okuyan kitlenin çok küçük bir kısmı. Her gün binlerce insan PA’yı ziyaret ediyor ve her gün bir başka kişinin ilgisini çekecek bir şeyler paylaşmanın negatif bir etkisinin olmadığını düşünüyorum.

    Bunun yanı sıra, siteye inceleme yazan insanlar olarak epey üretkeniz ve dinlediğimiz şeyleri hızlı sindirip yazıya dökebiliyoruz. Pek çok kişinin faydalandığına dair geri dönüş de alıyoruz, o yüzden bence bu sistem insanlara faydalı oluyor. Oylama ve yorum sayısına çok bakmamak lazım; misal benim 9 ve üstü not verdiğim neredeyse her albümü not edip sonra topluca satın alan insanlar olduğunu biliyorum ve bu albümlerin bazılarının altında bugün bile sıfır yorum var.

    Boba Fett

    @Ahmet Saraçoğlu, Sizi tebrik ederim, ben de uzun zamandır buraları takip ediyorum, elimden geldiğince albüm dinlemeye çalışıyorum. Açıkçası buranın sağlam bir kemik kitlesi olduğunu biliyorum ve bazı albümlerin altında çok az yorum olması beni üzüyor açıkçası. Sitemim biraz da dinleyicilere sanırım. Çok daha fazla etkileşimin çok daha keyifli olacağına ve insanları çok daha fazla besleyeceğine inanıyorum.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Boba Fett, rica ederim. Bu durum normal bence. Her albümün altı yorum dolu olamaz, çünkü metal içinde bile çok niş türler, az kitleye hitap eden müzikler var. Aslında PA yorum konusunda sadece Türkiye’nin değil, dünyanın sayılı müzik içerikli sitelerinden biri. Şu ana kadar siteye 130.000′e yakın yorum yapıldı ve metal gibi belirli çevreye hitap eden bir konu olduğu düşünüldüğünde bu çok iyi bir sayı. Tabii biz de olabildiğince çok etkileşim olsun, insanlar diledikleri gibi müzik konuşabilecekleri rahat bir platforma sahip olsun istiyoruz, bu yüzden de olabildiğince aktif tutmaya ve içerik üretmeye çalışıyoruz.

    ismail vilehand

    @Ahmet Saraçoğlu, sence de her bireyin birer Twitter ve Instagram adresi olmadan önceki dönem ile sonraki dönemi siteye yorum girme sıklığı olarak ikiye ayırabilir miyiz? Ben net öyle düşünüyorum.

    Artık insanlar yeni çıkan albümlerle veya müzik dünyasında olanlarla ilgili düşüncelerini kendi sosyal medya hesaplarından dile getirip başka bir websiteye girdi yapmaya üşeniyorlar gibi geliyor bana.

    Bir diğer etkende yorum onay sıklığı bence. Yorumların daha sık onaylandığı günlerde bakıyorum insanlar birbirlerinin yaptığı yorumlarla bağlantılı veya bağlantısız daha çok yorum giriyor.

    Ahmet Saraçoğlu

    @ismail vilehand, mutlaka etkisi vardır. Sonuçta herkesin kendi platformu olunca odak noktaları dağılıyor. Yine de PA gibi siteler buluşma noktaları olmaya devam ediyorlar.

    Yorumları erken onaylama konusunda haklısın, elimden geleni yapıyorum işim olmadığında yeni yorum geldiği anda onaylamaya çalışıyorum, o da etkileşimi artırıyor.

  2. Oğuz eline sağlık, baya iyiymiş bu. Dediğin gibi kapağını da beğendim.

    Şimdi sıra -nihayet- The Spirit’te.

    Ouz

    @Ahmet Saraçoğlu, Rica ederim Ahmet.

    The Spirit hiçbir suretle kaçmamalı. ;)

  3. Yenal says:

    Şunu söylemeliyim.Merak ettiğim bir albüm hakkında hemen pasifagresif sitesine bakıyorum.Üç,beş belki daha fazla yıl geçmiş olsa bile albüm incelemelere bakıyorum.Hatta en son iki mesaj daha attım ki bu albümlerinde incelemesi yapılsın ya da Ahmet beyin düşüncelerini alayım.Kafama göre bir site yani..

  4. deadhouse says:

    Bence yorum olayının sosyal medyayla çok ilgisi yok. Bu site kurulduğunda Facebook 5. yılını kutluyordu ve metalci tayfa neredeyse full facebook’ta aktifti ve etkileşim halindeydi. Ben eskisi kadar yorum yapılmamasının nedenini ilginin azalmasına bağlıyorum. Diğer ülkeleri bilemem ama yeni nesil metale çok ilgi göstermiyor gibi geliyor bana. Daha çok rap ve diğer pop tarzı müziklere yöneliyorlar. Eskiden 13-15 yaşındaki gençler deli gibi metal müziğe merak salıyorlardı. Şimdi böyle değil gibi.

    Boba Fett

    @deadhouse, Şu Trap belası. Bir Death Metal şarkısı açıp dinletsen, “bu ne diyor, anlaşılmıyor” diyecek insanlar Trap denen şeyi dinliyor ve komik olan o efektli vokallerde ne dediği anlaşılmıyor, birbirinin benzeri şarkılar, emek ve zevkten yoksun şarkılar… Neyse hepimiz biliyoruz. Metal, Rock’a olan ilgi azalıyor ama ülkemizde konserlerde genç insanlar hep oluyor, ben birazcık poser olduğumuzu düşünüyorum, yani sevdiğimiz müziği artık arka plan müziği yaptık, artık poster asma devri bitti galiba… Hayranlık, tutku ve zevk bitti.

    deadhouse

    @Boba Fett, Haklısın. Tutku biraz da kanı kaynayan insanlarda devam eden bir şey. Belli bir yaş sonra konseri, eğlenceyi vs. bırakıp münzevi dinleyiciliğe geçen çok insan var. Hareketli yaşam herkeste devam etmiyor.

    Rust in Peace.

    @Boba Fett, death ve black özelinde söylüyorum, ilk kez dinleyen birinin death ve black anlama ihtimali çok az zaten. Ben metalle tanıştıktan ancak 2 sene sonra anlayabildim death metali, black ondan da sonra oldu. Birçok insanın da death ve black metali çok daha sonra dinlemeye başladığını düşünüyorum. Black metale çöp diyen çok insan var metal kitlesinde hala.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.