Çok basit formüllere dayanan ve sonucunda çok etkili bir şey ortaya çıkaran bir albümle birlikteyiz bugün. İsveçli thrash/crossover grubu LOWEST CREATURE’ın bu yıl çıkan ilk albümü, pek çoğumuzun eksikliğini hissettiği adrenalini, gazı, kavgaya girme isteğini körükleyecek ve bizi çok daha bıçkın birine dönüştürecek gerekli altyapıyı barındıran bir albüm.

POWER TRIP, SLAYER, EXODUS, D.R.I., TOXIC HOLOCAUST gibi grupların en çiğ hâlini düşünün ve bunu gerekli noktalarda olabildiğince groove’la pekiştirin. İşte size “Sacrilegious Pain”.

İsveçli grup gerçekten de hatları belirgin şekilde çizilmiş bir müzik yapıyor ve bunu cidden iyi yapıyor. Thrash metale, crossover’a hâkimseniz ve bu türlerin harmanını ne iyi yapar az çok farkındaysanız, LOWEST CREATURE’ı dinlerken pek çok yerde takdirle dolacağınızı söyleyebilirim. Adamlar 2×2=4 bir şeyi gayet canlı, taze ve nefes alır şekilde sunmayı başarmışlar. Bunu yaparken türün dışına çıkan fikirler sokuşturma, farklılık adına eğreti durabilecek şeyler kakıştırma gibi bir niyetleri olmamış. Dünyanın en açıklayıcı ifadesi olan “neyse o”yu dibine kadar uygulamış ve başarılı olmuşlar.

Bunu sağlamak için, özünde şaşırtma özelliği bulunmayan türü olabildiğince heyecan verici yapma yoluna gitmişler. Albümdeki rifler, düzenlemeler, fikirler gerçekten de 30-35 yıldır duyduğumuz şeylerin TAMAMEN aynıları. Ancak buna rağmen, ortada zevk sahibi ve akıllı bir grup olduğundan, çıkan sonuç heyecan verici olmayı başarmış. Şu müziği bugün değil de 1988’de yapmış olsalardı, muhtemelen “İsveç’ten büyük bir şeyler geliyor”, “İsveç’in ABD thrash metal sahnesine cevabı” gibisinden başlıklar atılırdı.

“Sacrilegious Pain”in en güzel tarafı, albümün akılda kalıcı ve çok kolay sindirilir olması. “Let the Darkness Swallow Me Whole” gibi bir şarkının adını okuduğunuzda bile grubun nasıl bir şarkı yapmış olabileceğini, hatta bu cümlenin şarkıda nasıl söylenebileceğini bile kestirebiliyorsunuz. Öylesine tahminlerinizin tuttuğu (iyi anlamda) ve size istediğinizi veren bir albüm “Sacrilegious Pain”. Bu noktada LOWEST CREATURE’ı düşündüğümüz şeyi bize verdiği için kutlamak gerekiyor.

Burada sıkıcı bir tahmin edilirlikten söz etmiyorum; “burada bu yapılır”, “böyle bir şarkıda şu olmalı” gibi güzel alışkanlıkların grubun beste anlayışı tarafından da paylaşılması noktasından bahsediyorum. Şarkıları dinlerken pek çok yerde adamların da sizinle aynı kafada hareket ettiğini, aklınıza gelen sağlam şeyleri büyük oranda uyguladıklarını görüp tebessüm etmeniz gayet olası.

Bu yırtıcı thrash metal karakteri içerisinde “Blodets Meridian” gibi albümün geneline aykırı duran daha dramatik şeyler yapabiliyor olmaları da grubun geleceği açısından iyi bir şey. Bu sayede adamların et kafalı bir kazıma yapmaktan fazlası için de potansiyelleri olduğunu görebiliyor, %95 oranında “konserde kafa göz kırma” temalı bu müziğin daha başka noktalarla zenginleşebileceğini kafamızda canlandırabiliyoruz.

Tüm bu bileşenleri bir arada düşününce “Sacrilegious Pain” bence çok iyi bir ilk albüm. İçerdiği parçaların toplamından daha büyük bir şeye dönüşen; son derece iştahlı, tutkulu, heyecanlı, vuruşkan, taktik maktik yok bam bam bam kafasında bir albüm. Böyle bir şeye ihtiyacınız varsa hiç tereddüt etmeyin, mutlaka dinleyin.