# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
SUNSET IN THE 12TH HOUSE – Mozaic
| 22.07.2015

Müzik mozaiği.

Ertuğrul Bircan Çopur

Müzisyenlik becerilerinden zerre şüphe duymadığımız insanların yazdığı ve icra ettiği bir albümü kritiklemek epeyce zor iş. Bu tarz albümleri tanıtmaya çalışırken bazen öyle bir raddeye geliyor ki, yazdığım satırların arasından minik gülen suratlar çıkıp suratınıza çarpacaklar diye korkuyorum. Zira güvendiğim dağlara kar yağmadığını görmenin mutluluğu dökülüyor klavyeye tuşlara basan parmaklarımla beraber. NEGURA BUNGET ve DORDEDUH’un arkasındaki zekalar Sol Faur ve Hupogrammos’un elinden çıkma “Mozaic” bana bunları düşündürdü işte, henüz yazıya nasıl başlayacağımın hesabını yaparken.

SUNSET IN THE 12TH HOUSE aslında 2011’den beri aktif ve birçok konser veren bir proje. Fakat ilk albümlerinin bizimle buluşması ancak 2015’te gerçekleşebildi. “Mozaic”teki, en genel haliyle saykedelik bir post-rock olarak tanımlayabileceğimiz müzik aslında o kadar çok tarzdan ve gruptan dokunuşlar barındırıyor ki, mozaik ismini sonuna kadar hak ediyor. Diğer gruplarından zaten ruhaniliğini kanıksadığımız müzisyenlerin elinden çıkma bu albümde yine, özellikle bolca kullanılan klavyelerin de etkisiyle, yoğun mistik bir havayla karşı karşıya kalıyoruz birçok anda. Diğer yandan, belki karşılaştırma yaptığım önceki gruplarından oldukça farklı olarak, bu havanın değişen müzikal ilhamlarla beraber farklı boyutlar kazandığını görüyoruz. Arctic Cascades’in başındaki buzul mavisi gitar oyunlarının, Desert’s Eschaton’un alabildiğine kum rengi Orta Doğu havasıyla alakası olduğunu söylemek mümkün değil, her birinde de birer mistik atmosferin etkileri devam ediyor olsa da.

Desert’s Eschaton’un adı geçmişken, albümdeki yoğun doğu kültürünün etkilerine de şöyle bir değinelim. En çok mevzubahis şarkıda gözlemlenirken, aslında Hupogrammos ve Sol Faur’un müzikal geçmişlerinin çok önemli bir parçası olan doğu mistisizminin bu sefer kendini bazı anlarda daha direkt bir yaklaşıma terk ettiğini söylemek yanlış olmaz. Sonuç olarak bir şarkının ana enstrümanı olarak bağlama kullanılmış, arkasına yerleştirilen oryantal davullar ve ezan sesleriyle tam bir Orta Doğu atmosferi yakalanmış bir albümden bahsediyoruz.

Mozaiğin ne kadar derine gittiğini ve ne kadar çok parçadan oluştuğunu ufak bir ölçüde de olsa gözde canlandırmak mümkün sanırım yukarıdaki örneklerle. Daha bunun üzerine EXPLOSIONS IN THE SKY tadını sonuna dek alabileceğimiz post-rock melodileri, ISIS tarzı post-metal/sludge gitarları, birikerek büyüyen ve sonu tremolo picking’lere varan metal özlü pasajlar ve beklenmedik bir şekilde son şarkıda karşımıza çıkan sert vokallerle çeşitli kültürlerden tek tek taşları toplayıp, en sonunda insanın ne olduğunu tam olarak anlamasa da saatlerce bakabileceği güzellikteki kapağı yaratıyor grup. Kullanılan en ufak dahi olan taş, büyük resmin değerli bir parçasını oluşturuyor.

Genel olarak albüm hiçbir zaman çok üzmüyor, hiçbir zaman çok mutlu etmiyor. Hiçbir anında tam bir huzurla dinlemek mümkün değil; ama gerginliği de uçlarda yaşatmıyor. Yüksek tempolu ve kulağa neşeli gelen anlarda bile her an bir şeyler ters gidebilirmiş duygusu var. Belli bir hüzün yakalamak zor, ve fakat varlığını inkar etmek de öyle. Öylesine katmanlı ki her şey, üst üste adeta örülmüş bir yapısı olan DORDEDUH müziğini dahi basit bırakabiliyor yanında kimi zaman.

Eğer hala şüphe varsa aklınızda, açık açık da söyleyeyim. “Mozaic” muazzam bir albüm. Kendi içinde bu denli dinamik ve değişken bir yapıya sahip olup, bu kadar da tutarlı olan bir albüm yaratmak kolay bir iş değil, ve Hupogrammos – Sol Faur ikilisi yine bunu çok kolay göstermeyi başarmışlar. Bu yıl dinlediğim en iyi albümlerden biri, ve Arctic Cascades şu ana kadar galiba benim için yılın en iyi şarkısı. Sırf Romanya’dan çıktıkları için adlarını yeterince duyuramayan, ve muhtemelen uzun süre duyuramayacak bu adamları orada burada, yerli yersiz övün lütfen. Bandcamp sayfalarından tüm albümü dinleyebileceğinizi de ekleyebileceğim.

9/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.29/10, Toplam oy: 31)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2015
Şirket
Prophecy Productions
Kadro
Mihai Moldoveanu: Bas
Sergio Ponti: Davul
Sol Faur: Gitar, klavye
Hupogrammos: Gitar, klavye, vokal
Şarkılar
1. Seven Insignia
2. Arctic Cascades
3. Paraphernalia of Sublimation
4. Desert's Eschaton
5. Ethereal Consonance
6. Rejuvenation
  Yorum alanı

“SUNSET IN THE 12TH HOUSE – Mozaic” yazısına 7 yorum var

  1. Korhan Tok says:

    Mis gibi kritik. Kritikten bile iyi albüm. Sene sonu listemde olması şimdiden garanti.

  2. owlbos says:

    Ne zamandır sitede kritik okumuyordum. Mozaik’i görünce yazan Bircan abiden başkası değildir diyip açtım.:p Neyse henüz albümü dinleme fırsatım olmadı. Ama Arctic Cascades ile aşk yaşamaya başladım bile. Şahane!!

  3. emre says:

    Eline sağlık abi. Yıl içinde şu ana kadar dinlediğim en iyi albümlerden. İlk dinleyişte aldı götürdü beni. Bi 9/10 çalışır benden.

  4. şeyh hulud says:

    Yeni dinleyebildim bu albümü. Kendi yolunda, gayet güzel albüm yapmışlar. Bütün yaz döndere döndere dinlenilir.

  5. İlker says:

    Arctic Cascades ne muhteşem bir şarkıdır, Rejuvenation ne harika bir kapanıştır. We Lost the Sea – Departure Songs ile birlikte bu yılki favori post-rock albümüm (Godspeed’i saymıyorum, zira o drone’a daha yakındı).

  6. İlker says:

    Of ne müthiş bir albümdür bu ya. İlk 2 şarkı aşırı leziz.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.