# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
KES – Kamlama
| 03.06.2015

31.

Sağda solda okuduğum, sanat hakkında yapılan muhabbetlerde de çokça duyduğum şu “Türkiye standartları” tabirinin geçerli bir argüman olmaması gerektiğini belirterek bodoslama bir giriş yapıyorum kritiğe evet. Ülkenin kuruluşundan beri sanatın her alanında çok kaliteli eserler çıktı bu topraklardan ve çıkmaya da devam ediyor. Ne var ki toplum olarak algıda ayırt ediciliğimiz genelde olumsuzluklar üzerine odaklandığı için ve DNA’mıza işlenmiş yüzyılları aşan batı hayranlığı takıntımız olduğu için, kaliteli eserleri yüceltmek yerine, vasatın altına olana kin kusuyoruz. Özellikle son dönemde hususiyetle metal türü altında çıkmış kaliteli eserlere ve 70’lerden beri kimi zaman derinden kimi zaman popüler olarak süregelmiş yaratıcı rock furyasına biraz aşina biri için “x albümü Türkiye standartlarına göre çok ilerde” gibi bir cümle, en yumuşak tabirle abestir. Bugün de çıktığı gibi kalitesiyle göze dolduran bir albümden bahsedeceğiz.

Her şeyden önce şunu söylemeliyim ki; enstrümantal albüm yapmak çok cesaret isteyen ve bir o kadar da zorlukları olan bir iş. Vokalin şarkıya kattığı dinamizmi enstrümanlar arasına doğru biçimde dağıtmak, hele de biri diğerinden bariz öne çıkmayacaksa (örneğin bir gitarist albümü olmayacaksa) gerçekten üst düzey müzisyenlik ve yaratıcılık istiyor. Bu hassas denge kurulduğunda da, sürükleyiciliği sağlayabilmek gibi ikinci bir zorlukla karşı karşıya kalıyor müzisyen. Neyse ki “Kamlama” bu saydıklarımın üstesinden ustalıkla gelmiş. Albümün hiçbir yerinde kulak vokal aramıyor, şarkıların ne başında ne ortasında ne de sonunda bir yavanlık, boşluğa düşme yok. Tabi hiçbir başarı tesadüf değildir, grup elemanlarının künyelerine bakıldığında, daha albüm çıkmadan kaliteli bir işin geleceğinden emin olmak mümkün.

Her müzisyenin kendi enstrümanında adeta devleştiği, parlak zekâ ürünü bir sürü geçiş, riff, düzenlemenin mevcut olduğu albümde aslında göz ardı edilemeyecek tekniklik söz konusu. Güzel olan ise bunun hissedilmemesi. Müzikal anlamda mastürbasyon yapmaya en münasip tür olan enstrümantal müzik çerçevesi altında kolektif, maksada yönelik, yıkıcı olmak yerine yapıcı bir iskelet oluşturulmuş ve tecrübenin verdiği mütevazilik notalara da yansımış. Ferah sound, iyi prodüksiyon ve güzel gitar tonları da üzerine eklenince, hemen her koşulda dinlenebilecek, defalarca çevrilebilecek bir çalışma ortaya çıkmış.

Vokalsiz albümlere karşı nedensiz önyargımı kırmamı sağlayan yegâne albümlerden biri olan “Mi kubbesi”ne de yapı bakımından çok benzeten bir tek ben değilim. İnternette birkaç mecrada da gözüme çarptı bu benzetme. Aslında kulvar bakımından pek aynı bulmasam da, parçaların kreasyonunda, gidişatlarında ve isimlerinde benzerlikler mevcut ki bu oldukça güzel bir şey. Hatta ilk açtığımda “31” şarkısının “41” şarkısıyla bir ilgisi var mı acaba diye düşünmedim değil.

“Kamlama”nın kimi vakit hoşuma giden, kimi vakit de hafif canımı sıkan bir diğer özelliği ise bütün şarkıların ömrünün oldukça uzun olması. Birçok şarkı malumunuz üzere belli başlı bazı hislere bürünmüştür ve her dinlenildiğinde o hissi yansıtmakla mükellef gibidir. Bunun kötü bir şey olduğunu söylersem çarpılırım. Tavrı net olan şarkılar her daim candır ama asıl sevdiklerim her dinleyişte yeni şeyler keşfettiren, birçok manzarayı, durumu, duyguyu içinde barındırabilme muktedirliğine sahip olan uzun ömürlü şarkılar oluyor genelde. Albümde de hemen her şarkı bu söylediğim tarzda. Bu sebeple ilk dinlenildiğinde büyük ihtimalle çok bir şey anlaşılmayacak, fakat üzerlerinden geçtikçe şekilleneceğine ve hak ettiği değer verileceğine inanıyorum. Diğer yandan bunun canımı sıkan bir yanı da var, şarkıların oldukça geniş renk yelpazesi var ve bu bazen minik kafa karışıklıklarına vesile olabiliyor. Yine yelpazeyi fazla kısmadan fakat biraz daha dinleyiciyi belirli renk tonlarının içine sokan şarkılar olsaydı, ilk dinlemelerde yaşanacak bir takım anlaşılmazlıklara hiç mahal verilmezdi. Şarkıların gidişatları ve vurguları üzerine biraz daha kalın çizgiler atılsaydı sanırım, gerçekten benim için başyapıtlık mertebesine ulaşabilirdi. “Mi Kubbesi” de bunu çok iyi başardığı için ölümsüz bir eser zaten. Elbette çok büyük bir eksi değil, ortada gerçekten çok içten, doğal bir çalışma var. Bize düşen de bol bol dinleyip destek olmak. “Yerli grup” olduğu için değil, kaliteli olduğu için destek olmak, çünkü her ne kadar klişe olsa da, müziğin milliyeti yoktur arkadaşlar.

Düz bir son cümle olacak ama “Kamlama” her şeyiyle çok güzel bir albüm.

8,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (7.06/10, Toplam oy: 62)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2015
Şirket
Lin Records
Kadro
Mehmet Demirdelen: Davul
Emre Kula: Gitar
Cenk Turanlı: Bas
Şarkılar
1. Hak
2. Kaşık
3. 31
4. Dört
5. Dilenci
6. Kamlama
7. Oda
8. Nevroz
9. V
  Yorum alanı

“KES – Kamlama” yazısına 7 yorum var

  1. Tam da siteye bakacaktım kritiği var mı diye, süper denk gelmiş. Somn bir kaç ayda dinlediğim net en iyi albümlerden. Bazı yerlerde Tool’u anımsatıyor -ki benim için bir grubun yapabileceği en iyi şey- ama yine de çok özgün olmayı başarmış. Kaşık, Dilenci, Kamlama ve V beni benden aldı. 9 basarım.

  2. Hiç says:

    Denecek çık birşey yok. On numara albüm. Nekropsi tadı paha biçilmez.

  3. Eric E. says:

    simdi baktim album Spotify’da var. Dinleyip ondan sonra yorum yapacagim.

    Eric E.

    @Eric E., albumu dinledim yukaridaki arkadasin Nekropsi benzetmesi cuk oturmus. Acikcasi ben boyle deneysel isleri sevmiyorum. Kayit kalitesi guzel elemanlarda iyi muzisyenler ama bana bir araya gelip improvize calmislar gibi geldi.Acipta tekrar tekrar dinlenecek o super olmus denecek birsey degil bence. Genede zevler ve renkler diyorum.

  4. “Hak”ı çok beğenmiştim, albümün kalanını da severek dinledim. Umarım sürekli bir proje olur, Headbangers’da izlemek de fazlasıyla zevkli olacak.

  5. lecreepingdeath says:

    gerçekten de süper bir albümmüş. Bir keresinde gittiğim bir konserde alt gruplardı tanımadığımdan dolayı dinlemeye gitmemiştim. Çok şey kaçırmışım

  6. eatthegun says:

    Türkiye’den çıkmış en iyi rock/metal albümlerinden biri olduğunu düşünüyorum

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.