# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
INFINITY FREQUENCIES – Computer Death, Decay & Afterlife
| 16.01.2015

Doksanlar gelecekteydi. Şimdi ise şu andayız.

Gökberk ERSES

Tarih doksanlara vardığında bildiğimiz üzere bilgisayarların insan hayatındaki yeri inanılmaz bir ivmeyle artmış ve medyanın insan üzerindeki yöneltme gücü neredeyse hiç olmadığı kadar fazla hale gelmişti. Uzun süredir hayatta kalma mücadelesine düşmemiş ve modernizmin son noktasına dayanmış toplum, rutinliğin katı bunalımına saplanmıştı. Aynı zamanda tarihinde hiç maruz kalmadığı kadar imaja maruz kalıyordu. İnternet yeni yeni büyük kitleler tarafından tanınmıştı ve içeriği nispeten kısıtlıydı.

Henüz 2010’ların internet ağırlıklı dünyasının aksine herkes yazar değildi, içerik ve imajlar herkes tarafından üretilmiyordu. Sadece sistem tarafından üretilen imajlar akıntısı vardı. Bu imajlar ise gerek bilgisayar dünyasında olsun, gerek de televizyonda olsun çoğunlukla belli bir çizgi taşımaktaydı. Bu estetik şöyle; -vhs kameralar sağ olsun- bolca pastel ve sıcak renk kullanımı, f u l l w i d t h  fontlar, “gelecekte” olmaya çalışan gösterişli ve minimallikten uzak tasarımlar ve hem organik hem de inorganik bir hissiyat veren görsellik. Bahsettiğim bu görselliği destekleyen müzik de aynı estetiğe sahipti doksanlarda. Çoğunlukla ana akımda ferah ve dolgun atmosferli, sıcak sesler duyuluyordu. Seksenlerden gelen köşelilik birazcık yumuşamış vaziyetteydi; ama tam olarak değil, 256 renk gibi. Bunlardan 20 yıl sonra nasıl böyle bir noktadaya geldiğimizi tam olarak bilemesek de, buradan baktığımızda fark çok net belli oluyor.

Bütün bunun konuyla ilgisi ne dersek; 2010’larda bu bahsettiğim estetik, internetin derinliklerinde bir avuç insan tarafından “vaporwave” ismiyle bir üst boyuta çıkartıldı. Aynı anda hem bir müzik türü hem de bir meme olan vaporwave kısaca şöyle: Doksanlardaki yapının, kapitalizmin bir çeşit ironisini yapıp; o sırada var olan estetiği daha da rafineleştirip bir obje haline getirmek. O dönemdeki imaj akıntısının ve kapitalist sistemin insanlarda oluşturduğu daha fazlasını isteme arzusunun damıtılıp şişelenmesi bir nevi. Bunun için ise o dönemdeki müzikleri ve görselleri kesip biçiyor. Adeta doksanlarda rastlayabileceğimiz bir reklamın veya kapitalizmin fazlaca etki ettiği alanlardaki -asansör, lobi, otel, alışveriş merkezleri vs.- müziklerin ve görsellerin ironik hale getirilip, estetiğinin tavana çekilmiş bir haline dönüşüyor. Parodi bir müzik türü diyebiliriz ve fikri anlaşılmadan çoğu insana bir şey ifade etmeyebilir.

INFINITY FREQUENCIES ise Japon bir vaporwave projesi ve japonlardan beklediğimiz üzere zaten ilginç olan bir türü daha da orijinal bir şekilde sunuyor. Türün genelinden farklı olarak bol süslenmiş normal süredeki şarkılar değil de, süslenmemiş ve tek bir looptan oluşan şarkılar tercih edilmiş. Sample’lar öyle yerlerden kesilmiş, öyle yerlerde durdurulmuş ki tekrara sokulmuş hali fazlasıyla rüyavari ve donuklaştırıcı bir hissiyata sokuyor insanı. O kadar yoğunlar ki, dinlerken fazla tekrardan sıkılmayı geçtim; daha uzun süre devam etsin istiyor insan. Genel olarak vaporwave’in mod yükseltici atmosferinden kesinlikle uzak, davullardan çoğunlukla arındırılmış, minimalist ve ambient bir vaporwave. Vaporwave’in doksanlar kültürünü, estetiğini ve teknolojisini bağlamından koparıp rafineleştirmesine cevap olarak INFINITY FREQUENCIES, vaporwave’in kendisini daha da rafineleştirip ana fikri daha da ileri götürmüş. Süsten uzaklaştırılmış saf tekrarlılık ve saf estetik. Konu ise net olarak bilgisayar.

İronik olandan uzaklaşıp neredeyse sadece bilgisayarı kişileştirmeye gidiyor konsept. Fazlasıyla karanlık ve ciddi. Bu doğrultuda son bir buçuk yılda çıkarmış olduğu üç albümün ismi de sırayla “Computer Death”, “Computer Decay” ve “Computer Afterlife”. Hepsinde de ismine yakışan bir çizgide sample kullanımı var. Ölüm konseptinde daha dramatik ve vurucu sample’lar var iken, ölümden sonraki bekleyiş kesinlikle çok daha “anı donduran” bir yapıya sahip. Afterlife ise doğal olarak daha fani olmayan ama daha sıcak bir atmosfere sahip. Favorim “Computer Decay”. Bana kalırsa INFINITY FREQUENCIES’in müziğe bakışının en net ve en belirgin hali orada. Katatoniye sokan yoğun tekrarlılık ve bilincin açık olmama hali. Kesinlikle bunu çok iyi bir şekilde yaşatıyor. Herhangi bir şekilde yazı boyunca anlatmış olduğum şeylere aşina olanlar, şeyleri bağlamından koparmayı sevenler, en önemlisi de insanı donuklaştıran sample kullanımını sevenler kesinlikle bir göz atmalı bu projeye.

 

H a y a t  b i r  g ü n  s o n a  e r d i ğ i n d e  g e r i d e k i  t e k  y a ş a m  k a l ı n t ı s ı

s o n s u z  d ö n g ü y e  g i r m i ş  b i r  b i l g i s a y a r  o l a c a k .

 

8/10
Albümün okur notu: 12345678910 (7.80/10, Toplam oy: 10)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2013-2014
Şirket
Şarkılar
  Yorum alanı

“INFINITY FREQUENCIES – Computer Death, Decay & Afterlife” yazısına 3 yorum var

  1. Ahmet Arkun says:

    Daha önce dinlemediğim bi tür, listeye ekledim en yakın zamanda dinleyeceğim

  2. Ouz says:

    Bilmem kaçıncı defadır dinliyorum bu albümleri ve her dinlediğimde tüylerim çoğu parçada hazır ola geçiyor.

    Araştırmalarım sonucunda kesitlerin alındığı parçaların bazılarına ulaşsam da muhtemelen Japon film ve dizilerinden alınan bölümler, çok güçlü ve beyin bulandıran cinsten.

  3. Ouz says:

    Çok kral bir üçleme. Geçen zaman içinde türlü çeşitli vaporwave yapıtlarına denk geldim, dinledim ama bu üçleme gibi insanı tuhaf duygulara gark eden pek bir şey yok desem yeridir.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.