# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
CHIMAIRA – The Infection
| 25.07.2009

Bu kadar da olmamalı.

Uzun zamandır yapmadığım bir şey yapacağım bu sefer. Bayağı uzun zamandır diyordum; şöyle bir albüm gelse de gönül rahatlığıyla yerden yere vurayım, tüm içimi boşaltayım, olabildiğine kötüleyeyim. Aslında bayıldığım bir şey değil bu, zira bir şey kötüyse üstüne gitmenin bir anlamı yok. Dinlemek gibi, hakkında uzun uzun konuşmak da vakit kaybı. Ama yine de insan arada kötü şeyler yazmayı da istemiyor değil.

Bu hediyeyi bana veren grup CHIMAIRA oldu. Baştan bir coşalım sonra derine inelim isterseniz. “The Infection”, son zamanlarda, hatta hayatımda dinlediğim en kötü albümlerden biri.

Altı tane adam, bir sürü prodüktör, stüdyo elemanı, grubun çevresindeki insanlar, yani bir sürü kişi şu müziği duyuyor ve “abi yapmayın etmeyin” demiyor öyle mi? Ben çok, çok uzun zamandır bu kadar yaratıcılıktan uzak, anlamsız, sıradanlığın dibinde gezen bir müzik dinlememiştim. Bir albümde çekici bir tane rif olmaz mı? Yok. Cidden yok. Besteler o kadar uyduruk, o kadar gereksiz, vasıfsız ki. Yani şu yazıyı okuyan ve gitar çalmayı bilen bir sürü insan, şu albümdeki tüm şarkılardan daha güzel bir şarkıyı birkaç günde yazabilir inanın.

Albümü “acaba tam anlayamadım mı” düşüncesi eşliğinde altı, yedi kere dinledim ve her dinleme diğerinden daha zor, daha bayık ve sıkıcıydı. “Lan oğlum bir tane güzel rif çalın” diye düşüne düşüne albüm bitti, ama o beklenen rif bir türlü gelmedi. Ve kararımı verdim: CHIMAIRA hayatımda dinlediğim en sıkıcı birkaç gruptan biri.

Bu tarz yeni nesil Amerikan gruplarının önemlilerinden bir çoğunu canlı izlemiş bir insan olarak, grubun ne yapmak istediğinin de farkındayım. Bu tarz gruplar, devasa ses sistemleri eşliğinde, sadece gaza gelmek ve tepişmek için konsere giden Kuzey Amerika gençliğinin istediği gazı veren, hiçbir müzikalite barındırmamalarına rağmen konser kitlesinin acıkmış kuş yavrusu gibi beklediği o breakdown’lar sayesinde “çok gaz” gözüken ve kariyerleri boyunca da hep aynı albümü yapan gruplar. CHIMAIRA’yı da canlı izledim ve gittiğim sayılı sıkıcı konserlerden biri olduğunu söyleyebilirim.

LAMB OF GOD’a, TRIVIUM’a, hatta BETWEEN THE BURIED AND ME’ye, hem de inanarak “metalcore” diyen denyo Kuzey Amerikan metal kitlesince yüceltilen CHIMAIRA tarzı gruplar, insanların ne kadar fikirsiz, ne kadar övüleni benimseyen, ne kadar bilinçsiz olduklarının bir kanıtı.

Şu an bu satırları yazarken de dinliyorum. Şarkıları baştan açıp girişlerine, rifler arası geçişlerine bakıyorum. Sıfır müzikalite, sıfır yaratıcılık. CHIMAIRA ve onun adı altındaki benzer gruplar, prodüksiyon ve promosyonun müzikaliteden ne denli önemli olduğunun bariz bir kanıtı; hatta açıkça söylüyorum ki bu albümü cidden beğenen bir insanın müzik zevkine bir daha zerre güvenmem. Cidden yapamam bunu.

Bu gruplar övülüyor, değer görüyor ya; insaf. Hakkaten insaf. Bu kadar da olmamalı.

Albüme dair olumlu şeyler: İlk single “Destroy and Dominate”te çok güzel ve ayan beyan bir MESHUGGAH – New Millenium Cyanide Christ arağı var, hatta şarkının iskeleti neredeyse o şarkının bir bölümü üzerine kurulmuş; bu iyi seçimlerinden dolayı tebrik etmek lazım.

Albüm kötü olunca yazı da kötü oldu, bu seferlik idare edin. En azından sizi boşa geçecek elli beş dakikadan kurtarmış oldum.

2/10
Albümün okur notu: 12345678910 (5.19/10, Toplam oy: 102)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2009
Şirket
Nuclear Blast
Şarkılar
01. The Venom Inside
02. Frozen In Time
03. Coming Alive
04. Secrets Of The Dead
05. The Disappearing Sun
06. Impending Doom
07. On Broken Glass
08. Destroy And Dominate
09. Try To Survive
10. The Heart Of It All
  Yorum alanı

“CHIMAIRA – The Infection” yazısına 14 yorum var

  1. duraganyolcu says:

    adamın sesi güzel ama.

  2. like fire says:

    self titled albümleri iyiydi chimaira’nın. The Impossibility of Reason’da da vardı birkaç öne çıkan şarkı, ama onun dışında hoşuma gitmiyor bu grup.

    gerçekten sıkıcı bir albüm. normalde beğenmesem de dinlediğim albümleri silmezdim arşiv yapıyorum diye. bu albümü direkt sildim :) sevemiyorum yeni nesil amerikan gruplarını (lamb of god hariç, onlar gıral) devildriver da aynı şekilde. yine onlara bir nebze de olsa katlanabiliyorum ama itici geliyorlar.

  3. Mathmania says:

    aslında bu kritiğin üzerine bi daha dinledim, yeni şeyler eklemeye çalışmış grup müziğine ,fakat bi bulanıklık yaratmış müziğin genel havası üzerinde ve albümündeki şarkıların genel trafiği üzerinde bulanık bi atmosfere sahip olması da dinlemeyi zorlaştırmış bunların üzerine. grubun yaptığı işleri seven bi insan olarak beğendim bu albümü. destroy and dominate’i de arak olarak değerlendirmek biraz ağır olur gibi geldi; ne de olsa insan her dinlediğinin yaptığı müziğe karışmasına bi nebze engel olabiliyor, ki tek örneği de bu grup değil. sert dil kullandığım yerler olduysa affola; sadece 2′yi haketmiyor bence bu albüm.

  4. Ahmet Saraçoğlu says:

    Herkesin zevki başka tabii. Ama ben grubun yazdığı hiçbir rifin yaratıcı, çekici bir yanı olduğunu düşünmüyorum. Belki de ben göremiyorumdur; ama başka yerlerde de albüme çok düşük, benimkinden daha düşük not verildiğini de gördüm.

  5. Mathmania says:

    ben teşekkür ederim yazdığın için kritiği; fazla dinlememiştim hatırlamama neden oldu =). ama tabiki bende gördüm başka beğenmeyen insanlar da, herkesin kendi zevki nihayetinde… =)

  6. Avcı says:

    Bu tür Metalcore-Deathcore[Dikkat edin Hardcore'u katmıyorum işin içine] müzik yapan grupların beste kabiliyetleri iyi değilse şarkıların belli bir yerde kendini tekrar etmesi durumu her zaman vardır.Bu albümden sadece 4 şarkı dinledim ama bu kendini tekrar etme durumu kulağımı rahatsız etmeye başlayınca albümü dinlemeyi bırakdım.Hatebreed’den Supremacy’i de dinledim ben.Ama birçoklarının sıkıcı bulduğu kadar bulmadım albümü.Gayet iyiydi.Sebebi şarkı sürelerinin kısa ve kendi içlerinde yeterli olmasıydı.Şarkılar ortalama 2.35 olunca albüm mermi gibi delip geçti kulağı.35 dakika boyunca hiç de sıkmadı bünyeyi.İşte Chimaira’nın sorunuda burada çıkıyor.[En azından bu albümde ki sorunu]Şarkılar kapasitelerine göre fazla uzunlar ve her şarkıda gereğinden fazla breakdown var.Bir süre sonrada sıkılıyor insan bu durumdan.

    Haa bu arada Ahmet Saraçoğlu “O beklediğim riff bir türlü gelmedi.” demiş ama bir Disappering Sun’ın 1.52′sinde giren riff bir Pantera severi tatmin etmeye yeterde artar diye düşünüyorum.(:

  7. RALF says:

    Chimaira albümü yapmadan önce konsept albüm yapıcaz demişti.Aslında hayalgücünüzü zorlarayak dinlediğinizde albüm gerçekten iyi bir konsept albüm ama bu albüm chimaira nın olmamalıydı

  8. saklanan saman says:

    chimaira’nın 2005 çıkışlı chimaira albümünü dinleyin. salvation, nothing remains falan bu albüm ne kadar kötüyse o albüm o kadar iyi. gayet yaratıcı ve güzel riff mevcut hatta.

    Batuhan Bekmen

    @saklanan saman, nothing remains güzel şarkıydı cidden.

    Zeynel

    @saklanan saman, Lazarus , left for dead falanda iyidir

    duraganyolcu

    @saklanan saman, “six” vardı bi de bu albümde miydi bilmiyorum ama baya güzeldi o da.

  9. Milky Flames says:

    @Batuhan Bekmen, dalga gecme sebebini anlayamadim. cok populer mtv emo grubu falanmi acaba chimaira?

    bu kritigi okuduktan sonra karsila$tirmak icin lastfm yorumlarini inceledim.genel olarak album hakkinda guzel $eyler yazilmi$.bende dinledikten sonra karar vereyim.ama beklentim cok dusuk oldugu icin pisman olacagimi zannetmiyorum

    Batuhan Bekmen

    @Milky Flames, neler diyorsun?

    illuminat

    adam bişey dememiş ki :D

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.