# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
BLINDFOLDED AND LED TO THE WOODS – The Hardest Thing About Being God is That No One Believes Me
| 23.10.2025

En büyük amacı kendini aşmak olan bir grubun şu ana kadarki en iyi albümü ve 2025′in de en değerli işlerinden biri.

Metal-Archives’a baktığımızda bugüne dek Yeni Zelanda’da kurulan 641 grup gözüküyor. Yeni Zelanda nüfusu 5,3 milyon civarı. Bu sayı, nüfus olarak Yeni Zelanda’nın 40 katı olan Türkiye’de 786. 40 katlık nüfus farkına rağmen aradaki fark sadece 145.

Bu tabii ki kültürel, sosyokültürel, ekonomik, coğrafi sebeplerden ortaya çıkan bir fark ve Türkiye gibi bir yerde bu nüfusa bu kadar az grup çıkmış olması bence şaşırtıcı değil. Ama Yeni Zelanda’da bu nüfusa rağmen bu kadar grup olması çok iyi bir sayı. Elbette ki nüfusu Yeni Zelanda’nın tam iki katı olan İsveç’ten 6163 grup çıkmış olması gibi bir manyaklık değil, ama yine de iyi bir rakam.

Bu gruplar arasından adını dünya çapında duyurabilen veya duyurma potansiyeline sahip grup sayısına baktığımızda da Yeni Zelanda’nın belli bir başarısı olduğunu görüyoruz. ULCERATE, HERESIARCH, DIOCLETIAN, SOJOURNER, ORGANECTOMY, ALIEN WEAPONRY, STÄLKER, BARSHASKETH ve tabii ki BLINDFOLDED AND LED TO THE WOODS…

BLINDFOLDED AND LED TO THE WOODS başlangıçta deathcore grubu olarak kurulan, ancak sonradan hemşerileri ULCERATE’ten de ilham alarak avangart yapılı bir teknik death metale kayan grup, 2023’te çıkardığı “Rejecting Obliteration” ile çok başarılı bir albüme imza atmış ve içi zekâyla, yaratıcılıkla, fikirle, lezzetle, görkemle, tutkuyla dolu bir hayvanlık sunmuştu. Grup o albümde kesinlikle tek bir duyguya bağlı kalmamış ve hem sertliğiyle hem ızdırabıyla hem de yeteneğiyle ezip geçmişti.

Kendi adıma konuşursam bu kadar kısa sürede bu kadar iyi bir albümle devam etmelerini beklemiyordum, hele ki “Rejecting Obliteration”ın da üstüne çıkacak bir şey yapmalarını hiç beklemiyordum.

Bence bu tarz yoğun ve derinlikli bir müziği yansıtmayan ve biraz çocukça bulduğum bir isme ve yine albümdeki müzikal zenginliği hiç yansıtmadığını düşündüğüm bir kapağa sahip olan “The Hardest Thing About Being God İs That No One Believes Me”nin “Rejecting Obliteration”dan daha iyi olduğunu düşünmemi sağlayan şeylerin başında grubun bu albümde yoğunluğun altını daha da çok yakmış olması geliyor. Albümü dinlerken (aga hem grup adı hem albüm adı uzun pas copy/paste yaptırıyorsunuz insana) BLINDFOLDED AND LED TO THE WOODS’un her şarkının her anını bir tutkuyla doldurduğunu hissediyorsunuz. Gitarlar alışıldık düz rif kalıplarının dışında olmalarına rağmen sadece ses duvarı yaratmalık bulanık tasvirler de çizmiyorlar. Şarkıları bestelerken farklı bir kafaya girdikleri, farklı bir ilhamla yol aldıkları ortada. Bu bence albümün en büyük artısı. Bu öylesine belirgin ki davul yazımından bile bir tutku, bir hırs hissediliyor. Grup, bence pek az albümde hissedilen bir şey olan “sıkıntısını, öfkesini ortaya dökme” olayını son derece iyi yansıtıyor. Sadece dertli veya kızgın, agresif şeyler yazmaktan bahsetmiyorum. Bir iç döküşten, bir duygu patlamasından söz ediyorum.

Bunu yapmalarını sağlayan temel unsur elbette ki vokaller. Gitarla istediğiniz kadar parçalayın, davulla yıkın geçin, ama vokal yeterince ikna edici olmadığı sürece bu duygu patlamaları, iç dökmeleri bir yere kadar etkili olabiliyor. Burada vokalist Stace Fifield ekstrem türler dâhilinde bence yılın en iyi vokal performanslarından birine imza atıyor. Adam her bir hecede inanarak, parçalanarak, yanarak söylediğini hissettiriyor ve bu sayede BLINDFOLDED AND LED TO THE WOODS bana kalırsa kariyerinin en iyi albümüne imza atıyor.

“Red”in tam 3.21’indeki DEATHSPELL OMEGA saldırısı gibi anlık patlamalar, zaten baştan sona yıkım amacı güden şarkıların bir anda farklı duygulara atlayarak zenginleşmelerini sağlıyor. Görece küçük ayrıntılar, ancak insanın duyar duymaz dikkatini cezbeden ve yoğunluğa tavan yaptıran bu gibi şeylerin değerli olduğunu düşünüyorum. Bunun yanı sıra 7 telli gitar kullanan grubun sürekli olarak 7. telin gücünden yararlanıp sertliği bu şekilde vermektense bu tarz ince işçiliklere, arpejli riflere girmesi de albümün çok daha dinamik akmasını sağlıyor. Yaptıkları diğer bir başarılı şey de yine 3.21’deki kısımdan örnek verebileceğim anlık ama anlamlı atlamalar. Grup birtakım sert ve sivri bölümleri daha da öne çıkarmak için aralara ikide bir sakin anlar, durulmalar serpiştirmemiş ve zaten yoğun ve yıpratıcı giden bir bölümü bir anda bu tarz black metalimsi fikirlerle dallandırıp budaklandırma yolunu seçmiş. Bu tip anlık değişimler, aynı şekilde “Compulsion”ın 50. saniyesindeki gibi bir anda giren kısa ama etkili melodik tremololar veya albüme adını veren şarkının 1.36’sında birden araya giren atmosferik BLOTTED SCIENCE’vari bölüm gibi detaylar albümü zenginleştirdikçe zenginleştiriyor.

BLINDFOLDED AND LED TO THE WOODS bana kalırsa 2025’in en iyi albümlerinden birine imza atmış. Hem bu kadar yoğun olup hem böylesi akılda kalıcı bölümler yazabilmiş olmaları, bu kadar sert olup baştan sona konsantrasyonu dağıtmamaları, yaratıcı fikir bakımından çok zengin ilhamlarla dolu bir yazım süreci geçirdiklerini gösteriyor. Buna bir de vokaller başta olmak üzere çok üst düzey bireysel performanslar eklenince “The Hardest Thing About Being God İs That No One Believes Me” bence kesinlikle enfes bir albüme dönüşüyor. Önceki albüme de 8,5 vermiştim, ama bu albüm bence daha güçlü bir 8,5. 9 vermeme sebebim ise belli ki bu adamların daha da gelişme potansiyellerinin olması, ki esas korkutucu olan da bu.

8,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (9.58/10, Toplam oy: 86)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2025
Şirket
Prosthetic Records
Kadro
Stace Fifield: Vokal
Stuart Henley-Minchington: Gitar, synthesizers
Dan Hayston: Gitar, synthesizers
Nick Smith: Bas
Anthony Coota: Davul, perküsyon
Şarkılar
1. Arrows of Golden Light
2. Cafune
3. Red
4. Compulsion
5. The Hardest Thing About Being God Is That No One Believes Me
6. Snow Angel
7. Black orchids
8. Totem
9. 600 Milligrams
10. Coalescence
  Yorum alanı

“BLINDFOLDED AND LED TO THE WOODS – The Hardest Thing About Being God is That No One Believes Me” yazısına 9 yorum var

  1. Koralp says:

    Çok özel bir grup. Bayılıyorum bu adamlara, her yeni albümlerinde üzerine koyarak ilerliyorlar. Baştan sona akıl dolu, üstün müzisyenlik ürünü.

  2. Noumena says:

    Bir haftadır döndürüyorum albümü. Evet güzel ama en iyi albümleri olduğunu düşünmüyorum zira bir önceki albüm Rejecting Obliteration çok daha delişmendi. Bu ondan bir tık aşağıda gibi. Hatta bugün bütün gün de önceki albümü dinledim fikrim aynı.

  3. P L A G U E says:

    Buradan bağımsız olarak, tıpkı 1914 gibi abartıldığını düşündüğüm gruplardan biri. Albümü yeterince dinledim, gayet sıradan ve tahmin edilebilir bir iş. Bir önceki albümleri de böyleydi, iyiymiş gibi görünen bomboş bir albümdü. Zamanla nasıl yok olduğunu Ismail Vilehand’in yeni albüm geliyor demesini saymazsak, neredeyse 2,5 senedir kimsenin siklememesinden anlayabilirsiniz.

    Pas.

    P L A G U E

    Bir önceki albüm için az önce 2023 listelerine baktım, eğer yanlış saymadıysam 10 kişi listesine yazmış ama 40. 50. 60. sıralarda dolanıyor. Ayıp olmasın diye yazılmış havasında.

    ismail vilehand

    @P L A G U E, tıpkı 1914 gibi abartılan, yüksek puanlar alan ve aşırı övülen yarrak gibi gruplar listesine Kanonenfieber’i de ekleyebiliriz.

    Necrobutcher

    @ismail vilehand, şunu yazacaktım yav gerçekten instagram reklamından fırlamış bir müzikleri var

    P L A G U E

    @ismail vilehand, @Necrobutcher, kesinlikle öyle. +1000

    Noumena

    @P L A G U E, albümün puanı da enteresan ama dikkat ettiniz mi eheheh

  4. BK says:

    Çok iyi. Çok çok iyi

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.