Yunanistan’ın en önemli müzik şirketlerinden biri, gidip yerinde incelediğimiz, sahipleriyle röportaj yaptığımız ve albüm çeşitliliğiyle gerçekten de etkileyici bir izlenim bırakan No Remorse Records’dı. Bu adamların tek olayı underground karakterli klasik heavy metal, epik heavy metal, power metal albümleri çıkararak metalin bu klasik tarafını yaşatmak ve konuda dünya çapında tanınırlığa sahipler.
Bu türlerin yaşatılmasına dönük adanmışlıklarından dolayı da dünyanın dört bir tarafından gruplar adeta bir geleneği yaşatıyormuşçasına No Remorse Records etiketiyle albümler çıkarabiliyor, ABD gibi binlerce firmanın olduğu bir ülkeden çıkmış olmalarına rağmen No Remorse Records’ı tercih edebiliyorlar. ETERNAL CHAMPION, GLACIER, MORGUL BLADE, RIOT CITY bir çırpıda aklıma gelenlerden bazıları.
Bugün konuğumuz olan grup enteresan şekilde bir nevi kült bir hava yaratmayı başaran, kuruluşundan bu yana en az yirmi üç yıl geçmesine rağmen çok kopuk şekilde ürünler yayınlayan ve kendi adını taşıyan ilk albümünü de bu sene içerisinde çıkaran Yunan epik heavy metal grubu BLACK SWORD THUNDER ATTACK.
BLACK SWORD THUNDER ATTACK cidden enteresan bir oluşum. Yunanistan’ın göbeğindeki Kalabaka gibi küçücük bir şehirden çıkıyorlar, promo fotoğrafları yok ve sanki seksenlerde kurulmuş da bir çekmecede unutulduğu için yeni ortaya çıkmış bir grup izlenimi veriyorlar. Logosundan, kapağından, prodüksiyonundan, şarkı isimlerine kadar…
Grubun müziğine baktığımızda karşımızda eskilerden WARLORD, MANILLA ROAD, IRON MAIDEN gibi grupların izleri, yeni nesilden ise SUMERLANDS, ETERNAL CHAMPION gibilerinin yansımaları var. BLACK SWORD THUNDER ATTACK epik heavy metalin kılıçlı büyücülü tarafını tam anlamıyla içselleştiren bir grup olduğundan ve bunu tamamen seksenlerden kök alan bir nostalji ve melankoliyle sunduğundan ortaya çıkan müzik hakikaten çok otantik, özüne sadık, tatlış bir şekle bürünüyor.
Bu atmosferin yaratılmasını sağlayan bir numaralı şey elbette ki 1984 civarlarından fırlayan prodüksiyon. Bu tercihen boğuk, türün sevenlerinin çok seveceği düzeyde sıcak, günümüz standartlarının yakınından dahi geçmeyen analog hissiyatlı sound sayesinde BLACK SWORD THUNDER ATTACK son yıllarda çıkmasına rağmen seksenler hissini en güçlü şekilde veren birkaç albümden biri olarak ışıldıyor. Albümün karakteristik ve samimi bir atmosferi olmasını sağlayan diğer unsur, bestelerdeki demlenmişlik hissi. Gaz kısımlarda bile hiçbir şey aceleye gelmiyor, melodiler ve rifler dinleyiciye kendilerini gayet güzel ifade ediyorlar ve bu sayede retro karakterli epik heavy metal sevenlerin çok seveceği bir müzik ortaya çıkıyor. Bu havayı, bu gizemli ve mistik sıcaklığı yaratan diğer unsurlar da “Black Sword Thunder Attack”in bu denli sevilesi ve kolay ısınılır olmasını sağlayan klavyeler ve Mareike hanımın bu tarz için biçilmiş kaftan vokalleri. Hepsi bir araya geldiğinde ortaya resmen insanın sarılası gelen bir müzik çıkıyor.
Takvim yapraklarının 2025’i gösterdiği şu günlerde, bundan kırk yıl önce çıkan bir epik heavy metal albümüne bu albümden daha yakın, o dönemin ruhunu ve havasını bu albümden daha iyi yansıtabilecek bir ürün çıkarılabileceğini sanmıyorum. BLACK SWORD THUNDER ATTACK harbiden de her şeyiyle ama her şeyiyle seksenlerin ilk yarısı kokuyor ve en önemli değerini de sadece bununla yetinmeyip, bundan kırk yıl önce çıkmış olsaydı da övgülere boğulacak bir albümle yapıyor. Prodüksiyon konusu sizin için sorun yaratmazsa, bundan kırk yıl öncesinin kafasına kolay girebiliyorsanız, sizi büyük bir keyif bekliyor.
Şarkılar 1. The Black Sword
2. Don't Hear the Sirens
3. On the Way of Acheron
4. Evil Sorcery
5. Through the Fires of Hell
6. Anvils of War
7. Last Flight of the Eagle
8. Master of Hell
9. Song in the Night
10. Gates of Fire
@Scream Bloody Gore, bu arada yine Yunanistan’ın bu Helenistik atmosferini yaşatan Eleventh Ray albümü de (black metal)geçenlerde çıktı, Rotting Christ sevenler sarılmıştır zaten. Bugün yine Rum meyhanesinin yolunu tutasım geldi şimdi.
Ahmet Hocam çok teşekkürler grupla beni tanıştırdığın için. Belki bilene çok tuhaf gelecek ama bu albümün soundu (elbette vokaller hariç) bana aşırı derecede Brimstone’un “Carving a Crimson Career” albümünü hatırlattı. Bu albümü beğenen herkese, o 1998 albümünü de nacizane tavsiye ederim.
İşin güzelliği bu prodüksiyonda saklı
20.05.2025
@Scream Bloody Gore, bu arada yine Yunanistan’ın bu Helenistik atmosferini yaşatan Eleventh Ray albümü de (black metal)geçenlerde çıktı, Rotting Christ sevenler sarılmıştır zaten. Bugün yine Rum meyhanesinin yolunu tutasım geldi şimdi.
Ahmet Hocam çok teşekkürler grupla beni tanıştırdığın için. Belki bilene çok tuhaf gelecek ama bu albümün soundu (elbette vokaller hariç) bana aşırı derecede Brimstone’un “Carving a Crimson Career” albümünü hatırlattı. Bu albümü beğenen herkese, o 1998 albümünü de nacizane tavsiye ederim.
21.05.2025
@Seyfettin Dursun, rica ederim.
Çok hödükçe görüneek ama keşke daha maskülen ilk dönem eysidisi vokali (Bon Scott) gibi bir şey çok iyi gidermiş diye düşünüyorum.
herkesin düşündüğü gibi, ilk şarkının adı da “black sword thunder attack” olmalıydı. acayip sinir oldum.
Tam Fenriz’lik bir albüm, eminim keyifle dinliyordur.
Çok güzel dinlemesi çok zevkli albüm. Vokal biraz tırmalıyor ama alışınca zevk veriyor
‘Rock Market’i hatırlatan gruplar’ diye bir alt kategori olmalı.
At binenin kılıç kuşananın metalinde kadın vokal olayı epey bir arttı ancak genel olarak beni itiyor bu durum.
Warlord/Lordian Guard worship. Hail!