# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
IMPALED NAZARENE – Suomi Finland Perkele
| 21.04.2023

Fin gücü adına.

Cemil Okumuş

Black metalde Norveç ve İsveç’e karşısında Finlandiya’nın en büyük temsilcilerinden olan Impaled Nazarene, kariyeri boyunca üst düzey müzik anlayışını çok istikrarlı ve verimli bir şekilde sürdürdü. Yıllar içerisinde geleneksel bir black metal anlayışını thrash, punk ve grindcore unsurlarıyla genişleten grup, yaptığı işi ciddi anlamda özümseyip bu konuda üst düzeyde tutkulu olması sayesinde her defasında ileri düzey albümlere imza attı. Her ne kadar piyasada Norveç ve İsveç’in demirbaş black metal grupları kadar kendinden söz ettirememiş olsa da Impaled Nazarene üst düzey müziğiyle her zaman black metal için müzikal açıdan çok önemli bir noktada durdu.

1993 yılı içerisinde çıkardığı ilk iki albümü “Tol Cormpt Norz Norz Norz…” ve “Ugra-Karma”da temel olarak geleneksel black metal anlayışını benimseyip bunu belli ölçüde thrash metal ve punk etkileşimiyle birlikte sunan ve yan unsurlarla güçlendiren grup, aşırı düzeyde sert ve agresif bir müzik ortaya koymuştu. Bu müzik her ne kadar temelde pure black metale yaslanıp büyük ölçüde black metalin geleneksel kalıplarını ortaya koyuyor olsa da Impaled Nazarene hem müziğin hissiyatını güçlendirmek için yan unsurlar kullanmaya hem de müziğin yapısını belli ölçüde thrash metal, hardcore punk ve grindcore’a kaydırmaya hep açık olmuştu. Bu durum, grubun sert müzik yapmak konusunda yalnızca belli bir alttürün geleneksel yapısına sıkışıp kalmadığını, agresif bir müziği farklı alttürlerin unsurlarından hareketle ortaya koyup genişletmek konusunda çok açık olduğunu gösteriyordu. Diğer taraftan Impaled Nazarene müziğinin yapısındaki bu genişlemeyi progresifleşme ve endüstriyelleşme amacıyla değil, farklı alttürlerin ekstrem metal temelindeki bir bileşimini kendine özgü vahşiliğiyle sunma amacıyla yapıyordu. Grup kariyeri boyunca bu tavrını çok başarılı bir şekilde sürdürdüğü için hep üst düzey albümlere imza attı. Grubun 1994 yılında yayınlanan üçüncü albümü “Suomi Finland Perkele”, grubun ilerleyen yıllarda daha belirgin hale gelecek olan punk ve grindcore etkileşimli black metal anlayışının ilk iki albüme kıyasla daha belirgin şekilde kendini gösterdiği, grubun bu yöndeki tavrını daha net bir şekilde ortaya koyarak müziğindeki evrimin yolunu açtığı albümüydü.

“Suomi Finland Perkele” grubun ilk iki albümüne kıyasla daha da iyi bir prodüksiyonla karşımıza çıkıyor. Dönemindeki yaygın olan kirli kayıt yaklaşımının aksine temiz prodüksiyon kullanımı, müziğin verilmek istenen agresif karakterini oldukça net bir şekilde dinleyiciye ulaştırıyor. Şarkıları incelediğimizde “Suomi Finland Perkele”nin ilk iki albüme kıyasla daha heterojen bir yapıda olduğunu görüyoruz. Impaled Nazarene geleneksel black metal tabanlı bir grup olarak ortaya çıkmanın getirisi olarak hâlâ standart black metal anlayışının unsurları olan seri rifler ve blast beatleri kullanıyor olsa da bu albümde belli ölçüde melodiye ve ilk iki albüme kıyasla erken dönem heavy metal, speed metal ve hardcore punk etkileşimine daha belirgin şekilde yer veren şarkılar ortaya koyuyor. Üst düzey hızlı, seri ve agresif şarkılarla birlikte grubun genel karakterine aykırı görünen, düşük tempolu, melodi ve atmosfer yoğunluğunun ön plana çıktığı şarkılar görüyoruz. Yine davulda blast beat’lerin ve tekdüzeliğin dışına çıkan, riflerde de belirgin speed metal etkisi taşıyan parçalarla karşılaşıyoruz. Grubun ilk kez bu albümde kullandığı komplike davullar ve rifler, grubun bu albüme kadarki alışılmış tek düze enstrümantasyonunun belirgin şekilde dışına çıkarak Impaled Nazarene’in kullandığı müzikal yapıyı hissiyatından, akıcılığından ve old-school karakterinden hiçbir şey kaybetmeyecek şekilde genişletip esnetiyor. Bas gitarın yine oldukça belirgin ve hissedilir bir rolü olduğunu, sadece basit anlamda destekleyici olmanın ötesine geçerek aktif bir şekilde albümün sound’una dahil olduğunu görüyoruz.

Albümü dikkat çekici hale getiren unsurlardan biri de Impaled Nazarene’in bu albümde isim, albüm kapağı ve şarkı bazında Fin kimliğini ön plana çıkarmasıydı. Albümün beşinci parçası olan, 1939’da Finlandiya ile Sovyetler Birliği arasında gerçekleşen Kış Savaşı’na gönderme yapan “Total War – Winter War” şarkısı, özellikle epik giriş bölümüyle grubun en önemli hit parçalarından biri haline gelecekti. Grubun ulusal kimliğine ve ülkelerinin tarihindeki önemli bir savaşa gönderme yapmasının 90’lı yıllarda Norveç sahnesiyle yaşadıkları gerilimden kaynaklı olabileceği düşüncesindeyim.

“Suomi Finland Perkele”, Impaled Nazarene’in üzerinde yükseldiği geleneksel, hızlı ve sert black metal anlayışını korumakla birlikte daha sonra müziğinde belirginleşecek olan punk ve grindcore etkisini net bir şekilde ortaya koyduğu, grubun bu yöndeki evriminin ilk belirgin örneği olan, fakat hiçbir şekilde basit anlamda yeni bir şey deneme hevesinin ürünü olmayıp ilk iki albümün de birikimiyle benimsenen yeniliğin üst düzey bir hissiyat ve yoğunlukla ortaya konulduğu üst bir eseri.

9,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (7.80/10, Toplam oy: 20)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
1994
Şirket
Osmose Productions
Kadro
Mr. M. L. G-D-6th: Vokal
Sir Luttinen: Davul, gitar, besteler
The Fuck You-Man: Bas
Dr. J-Ace: Gitar
Şarkılar
1. Intro
2. Vitutuksen multihuipennus
3. Blood Is Thicker than Water
4. Steelvagina
5. Total War - Winter War
6. Quasb / The Burning
7. Kuolema kaikille (Paitsi meille)
8. Let's Fucking Die
9. Genocide
10. Ghettoblaster
11. The Oath of the Goat
  Yorum alanı

“IMPALED NAZARENE – Suomi Finland Perkele” yazısına 6 yorum var

  1. dreadfulfate says:

    🍆💦

  2. Cryosleep says:

    Kimi Raikkonen’in 2007’de ki şampiyonluğuna doğru giderken dinlediği albüm.

    vordven

    @Cryosleep,

    Ahahahaha.

    ‘Buz Adam’ ayrıldığından beri Formula 1′in tadı yok!

    [ Häkkinen'in gidişi sonrası da aynı şeyi hissetmiştik.. ]

  3. Disbelief says:

    Blood Is Thicker than Water 🔥

  4. Ece says:

    Sabah kahvaltı öncesi Efes Extra alıp içmelerini, Mika’nın bir önceki konser gecesinden kalan viski şişesinin kapağına su şişesi kapağı bantlayıp, şişeyi yanında biberon gibi gezdirmesini, sabahın 8′inde kebapçıların vitrinlerindeki etlerin fotosunu çekmesini unutamıyorum.

    Mika şöyle bir şey demişti hatta ”Bana röportajlarda soruyorlar, black metal sahnesi hakkında ne düşünüyorsunuz diye, dinlemiyorum pek, ben oldschool thrash kafasındayım.”

    Çok iyi kritik, şahane albüm. Hölkyn kölkyn!

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.