# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
INANIMATE EXISTENCE – The Masquerade
| 26.06.2022

Önceki albümünün incelemesi hiç etkileşim almamış bir grubun yeni albümünün incelemesini de aynı hevesle yazmak: Dört tabak kara şimşek yemiş at gibi osuran, osurtulan bas gitar ve olgunluğunun zirvesine çıkan bir grup.

2019′da çıkan bir önceki albümleri “Clockwork“e “INANIMATE EXISTENCE üzerinden bir modern teknik death metal eleştirisi” gibi beylik bir başlık atmış olmama rağmen yazıya sıfır yorum gelmiş ve albüme sadece 11 kişi not vermişti. Bayağı da yazmıştım aslında; çeşitli donelerle teknik metalin günümüzdeki varlığını masaya yatırmış ve bu güzide alt türün farklı dinamiklerine ilişkin çeşitli kelamlar etmiştim.

Görünüşe göre bu formül işlemedi ve INANIMATE EXISTENCE dinleyen kitleden herhangi bir geri dönüş, geri bildirim alamadım. Tamam o zaman; biz sansasyonu, ucuzluğu, bayağılığı da biliriz aslanlar! ÇIPLAĞIM ŞU AN! ÇIPLAKLIK!

Yok lan bu hiç tutmaz. Etkileşim almamakla kalmaz, grup falan dağılır.

Evet şakamızı yaptık, boşumuzu attık şimdi albüme yanlayabiliriz. INANIMATE EXISTENCE bundan 11 yıl önce kurulan ve Cameron Porras adlı arkadaşın “beyin bebeği” olan bir oluşum. “Clockwork” yazısının dördüncü ve beşinci paragrafları okursanız grubun müzikal karakterine ilişkin yeterli bilgiyi bulabilirsiniz. Şu anda elimizde duran “The Masquerade”e baktığımızda, INANIMATE EXISTENCE’ın “Clockwork” yazısında eleştiri mahiyetinde kullandığım donelerden bir kısmını düzelttiğini, en azından iyiye çektiğini görüyorum.

Bu olumlu havayı yaratan başlıca etmen grubun bestecilik konusundaki doğal gelişiminin meyvelerini vermeye başlaması. İlk albümü “Liberation Through Hearing”den itibaren zaten kendine özgü denebilecek bir karakter benimseyen ve bir dolu fikirle dinleyicilerini çeşitli yolculuklara çıkaran grubun bazı şeyleri ilk kez “The Masquerade”de bu kadar iyi başardığına, ilk kez “The Masquerade”de bu denli kıvamında yaptığına tanık oluyoruz.

Bunlar genelde detaylarda gizlenen ve çok da önemli değilmiş gibi gözükmelerine rağmen şarkılardaki ustalık ve tecrübe tohumlarını eken fikirler olarak dikkat çekiyorlar. Bu bazen standart bir rife boyut katan bir lead dokunuşu, bazen gayet minimal ancak hedef odaklı bir melodinin şarkıya kimlik katması gibi şekillerde karşımıza çıkıyorlar.

Bu tür albümler yaklaşık son 10 yıldır kürekle üzerimize atıldığı için bir yerden sonra ayrıştırılmaları, karakteristik yanlarının tahlil edilmesi ve en sıkıntılısı da “değer biçilmeleri” zorlaşıyor, hatta mümkünsüzlüğe doğru gidiyor. Çünkü herkes çok iyi çalıyor, herkes fikir üretiyor, herkes günümüzde bu tarz müziğin alıcısının gönlünde tahta oturtabileceği bir şeyler yapabiliyor. Daha 2 gün evvelki EXOCRINE yazısında demiştim, grup “mantıklı bir yerde duruyor” demiştim.

Bu durum INANIMATE EXISTENCE özelinde de geçerli aslında. Dünyamız belli ki çok iyi, çok çok iyi, hayvan gibi, ruh hastası ve şeref yoksunu sik kafalı bir götveren gibi iyi çalan sayısız insanla dolu ve bu insanlar da müzik yazmak ve albüm çıkarmak için ihtiyaç duyacakları her tür asete sahipler. Dolayısıyla bu devirde herhangi bir grubu “çoh eyi çaliyler hıammına” diye övmenin bir anlam taşıdığına inanmıyorum. Dolayısıyla grubun fikirlerinin uzun ömürlülüğü, muadillerinden ayrıştığı konular gibi özellikleri öne çıkıyor. Her grubun çeşitli alametifarikaları olmak zorunda değil elbet, bu yüzden günümüz şartları içerisinde “yaptığın şeyin hakkını vermek” de yeterli bir başarı nişanesi diye düşünüyorum.

Hah işte, INANIMATE EXISTENCE da o hakkı harbiden çatır çatır veriyor. Tertemiz, aklınızı yemenize neden olmasa da yapılan şeyin hakkının verildiğini her saniyesinde size hissettiren bir albüm “The Masquerade”. Bu tür albümlerin optimum süresi olduğuna inandığım 35-40 dakika aralığında süresi, birbirinden önemli grupların birbirinden iyi albümlerindeki işçiliğiyle tanıdığımız Zack Ohren’in sterillik, duygu ve gücü aynı potada eriten prodüksiyonu ve diğer pek çok motifle “The Masquerade” INANIMATE EXISTENCE’ın bugüne dek yaptığı en olgun albüm olma onuruna layıkıyla yükseliyor.

İki noktaya temas ederek bu incelemeyi sonlandıracağım. Sizi çok uğraştırmaya gerek yok. Açın ilk şarkı “Endless Waves”i, dinleyin. Yaratılan soyut atmosferin, dünya dışı hâletiruhiyenin tadına varın. Sonra yukarıda bahsettiğim minik ama etkili dokunuşların ilk örneğini duymak için 1.47′de giren özünde dümdüz ancak yerine getirdiği görev açısından gayet lezzetli minik melodi katmanını duyun. Akabinde hemen birkaç saniye sonrasında 4 tabak kara şimşek yemiş at gibi osuran, osurtulan bas gitarın sesini duyun ve adamların ayrıntılara ne kadar ehemmiyet verdiğini görün.

8/10
Albümün okur notu: 12345678910 (7.15/10, Toplam oy: 13)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2022
Şirket
The Artisan Era
Kadro
Cameron Porras: Vokal, gitar
Scott Bradley: Bas
Ron Casey: Davul
Şarkılar
1. Endless Waves
2. Buried Beneath Scars
3. The Masquerade
4. Into the Underworld
5. Wandering White Halls
6. Return to the Dream
7. Heart of the Inferno
8. Ending the Ritual
  Yorum alanı

“INANIMATE EXISTENCE – The Masquerade” yazısına 5 yorum var

  1. crowkiller says:

    albümden 2-3 şarkı dinledim ve bi bok anlamadım, hayır sevmedim değil sevmiş de değilim sadece hiç bişi anlamadım, dinledim değil de duydum gibi oldu, riffler var , davul var senfonik gibi birşeyler var , kritik yorumsuz kalmasın diye bir şey yazayım dedim öne çıkan bir yönlerini kapamadım

    bu da böyle bir anımdır

  2. Dysplasia says:

    Birkaç gündür sürekli döndürüyorum, gayet güzel iş çıkarmışlar.
    Yalnız şu ikinci klibi izlerken ızdırap mı yaşasam, eğlensem mi bilemedim. Çekmeyin böyle klipler lan. Dengem şaştı.

  3. Rust in Peace. says:

    Üstüme Endless Waves gibi şarkılar atılmasına ihtiyacım var. Bu sene en fazla dinlediğim şarkılardan. Göklere çıkıyorum sanki dinlerken, muhteşem. Şarkı bana yeryüzündeki hiçbir şeyi çağrıştırmıyor, beyazın en beyaz tonundaki bulutların arasında geziyor gibi hissediyorum.

  4. Kastaga says:

    10 basıp gittim, yıl biterken keşfettiğime üzüldüm.

  5. Rashid says:

    “A Never-Ending Cycle of Atonement” çıktığı zaman gruptan beklentim büyüktü ama nedense bir türlü o potansiyellerini tam olarak gösteremediler. Neyse ki bu albümde o hayvanlıklarını nihayet göstermeyi başarmışlar.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.