# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
MÅNESKIN – Teatro d’ira: Vol. I
| 18.08.2022

Bol malzemos.

Tunahan Alıç

Onları tanıtmamıza çok gerek yok çünkü Eurovision’u kazandıklarından beri asla gündemden düşmediler. Şu anda Spotify’da aylık 24 milyon dinleyiciyle dünyanın en popüler müzik grubu konumundalar.

Peki kazananın bir süre sonra unutulduğu Eurovison’ı kazanan bu Z kuşağı gençlerin diğer isimlerden farkı ne ve neden her şarkıları olay olup listelerde üst sıralara oynuyor?

Öncelikle grubun tüm üyelerinin kendi alanlarında çok yetenekli olmasının yanında kendilerini pazarlama konusunda çok iyiler. Grubun bütün üyeleri moda konusunda adeta müzik sektörüne yön vermekte. 2020’li yollarda yaşadığımız mainstream camia için artık sadece müzik yetmiyor, imaj da en az müzik kadar önemli ve bu grup iki işi de çok iyi kotarıyor.

2016’da Roma sokaklarında çalıp insanlardan para bekleyen bu 4 güzel genç şu anda Amerika’da turlamakta. Amerika turnesinden hemen önce de ülkemizde harika bir konser verdiler.

Ne mutlu ki bana doğum günümden sadece bir gün sonra bu grubu yakından gördüm ve sahnedeki sanatlarına bizzat şahit oldum.

Evet, sanat diyorum çünkü bu çocuklar çok tutkulu! 2 saat boyunca enerjileri hiç azalmadı. Süreleri bitmesine rağmen bizi trolleyip sahneye geri döndüler ve iki şarkı daha çaldılar. Gerçekten benim için unutulmaz bir deneyimdi Måneskin konseri. Neyse bu yazı bir konser incelemesi değil diyerekten albümümüze geri dönüyoruz.

Teatro d’Ira grubun üçüncü albümü. Grup genel olarak uzun albüm yapmayı sevmediği için albüm sadece 29 dakika fakat albümün her anı dolu dolu. Albümü dinlerken resmen birbirinden farklı zaman dilimleri arasında geçiş yapıyorsunuz. Grup sizi bu 29 dakika içerisinde 60’lar, 70’ler, 80’ler ve 90’lar arasında gezdirip tekrar günümüze döndürüyor. Grubu en büyük sevme nedenlerimden biri old school tarzda müzik yapmalarına rağmen günümüz sound’una asla yabancı kalmamaları.

Måneskin’in beyni olarak solistleri ve frontman’leri Damiano David’i görebiliriz. Grubun şarkılarını tüm üyeler beraber yazıyor. Bu albümde grup üyeleri söz yazma konusunda inanılmaz bir ilerleme kaydetmiş. “I Wanna Be Your Slave” isimli parça bu konu için mükemmel bir örnek.

Måneskin çoğu popüler grubun aksine sadece solistleriyle öne çıkmıyor. Harika baslar yazan ve sahnedeki enerjisiyle büyüleyen Victoria De Angelis (konserde aramıza katıldı), tam bir Hard Rock davulcusu olan Ethan Torchio ve diğer grup üyeleri kadar öne çıkmasa da konserde attığı sololarla beni kendisine hayran bırakan muhteşem gitaristleri Thomas Raggi kesinlikle es geçilecek elemanlar değil. Tüm grup üyeleri kendi alanlarında inanılmaz yetenekliler ve müthiş bir kimyaları var. Bu kadrodan bir kişi bile ayrılırsa grubun bitebileceğini düşünmekteyim.

Albüme geri dönersek daha önce de bahsettiğim gibi grup farklı dönemlerdeki farklı gruplardan ilham almış bir sound’a sahip. Grubun sound’unu Black Sabbath, Led Zeppelin, Arctic Monkeys, My Chemical Romance, Placebo karışımı olarak özetleyebiliriz. Grubun sound’unu büyük ölçüde 70’li yılların ve 2000’li yılların ikon grupları şekillendiriyor.

29 dakikalık bir albümü elimden geldiğince uzun bir şekilde incelemeye çalıştım. Måneskin’in günümüz Rock dünyası için önemli bir değer olduğunu düşünüyorum. Bu müziği ne kadar sevdiklerine, tutkularına canlı gözlemlerimle şahit oldum. Şu anda çok doğru adımlar atıyorlar ve böyle giderlerse çok büyük bir efsane olmaları çok olası. Gruptan hoşlanmıyorsanız bile en fazla yarım saatiniz boşa gidecek. Yarım saatte kaybedecek bir şeyiniz yoksa bu albüme mutlaka şans vermenizi öneriyorum.

8/10
Albümün okur notu: 12345678910 (5.45/10, Toplam oy: 44)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2021
Şirket
Sony/RCA
Kadro
Damiano David: Vokal, gitar
Thomas Raggi: Gitar
Victoria De Angelis: Bas
Ethan Torchio: Davul
Şarkılar
1. Zitti e buoni
2. Coraline
3. Lividi sui gomiti
4. I Wanna Be Your Slave
5. In nome del padre
6. For Your Love
7. La paura del buio
8. Vent'anni
  Yorum alanı

“MÅNESKIN – Teatro d’ira: Vol. I” yazısına 54 yorum var

  1. Boba Fett says:

    Daha önce duymamıştım, ilgimi çektiler

  2. Paul Pogba'nın Bir Kolu Uzun Bir Kolu Kısa Forma Altı Tişörtü says:

    Çok dinlemem ama I Wanna be Your Slave bir ara feci dilime dolanmıştı. Grubun ismi de böyle bir Heavy/Power Metal grubu ismi gibi ama Alternative Rock/Glam/Pop Rock karışımı bir müzik yapıyorlar enteresan bir grup.

    Bir de Victoria de Angelis’i yerim.

  3. Erutururu says:

    Sitede kritiği görür görmez “kesin Tuna yazmıştır bunu” dedim, öyle de çıktı ahah. Rock deyince genel kitlenin aklına Imagine Dragons’un falan geldiği şu zorlu dönemde Maneskin gibi grupları çok kıymetli buluyorum.

    Dinlemesi feci keyifli, tam bir parti albümü.

  4. Ubeydullah İndiroğlu says:

    Cayır cayır bir albüm. Geçen sene en çok dinlediğim albümlerden birisiydi, plağını bile aldım.

    Alternative Rock ve Hard Rock arasında enfes bir çizgi tutturmuşlar. Özellikle bas ve davullar baya dinamik. Bu albümün aşağısına düşmezler, üstüne koya koya giderler inşallah.

    Tuna

    @Ubeydullah İndiroğlu, Ben de ev arkadaşıma geçenlerde doğum günü hediyesi olarak pikap ve sevdiği nadir metal gruplarından olduğu için Deftones – Ohms plağı aldım. Yanına da ek olarak I Wanna Be Your Slave şarkısından nefret ediyor diye Maneskin plağı alıp trolledim kfkfkf.

    Ubeydullah İndiroğlu

    @Tuna, bu bir lükstür, plak dediğin 300-400 lira. :p

    Tuna

    @Ubeydullah İndiroğlu, Borç batağındayım ve yaşım 23 :(

  5. Yiğit says:

    Çıkış tarihi 2022 değil, 2021 olması lazım.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Yiğit, düzelttim sağ ol.

  6. Drochshaol says:

    Çok güzel bir inceleme olmuş eline sağlık hocam. I wanna be your slave şarkısı dilime dolandı bu aralar. Sabah akşam black metal dinlediğimi düşünürsek arada farklı bir şey dinlemek istediğimde elim keyifle Maneskin’e gidiyor bu aralar. Grup kimyası falan da çok iyi bence ileride 20-30 yıl sonra baktıktan sonra 2020′nin rock grupları arasında en çok konuşulan, bu dönemin temsilcisi konumuna geleceklerini düşünüyorum. Umarım yanılmam grup dağılmaz falan bir üye giderse bir daha mümkün değil toparlayamazlar. Solist çok ön planda desek de röportajlarda falan hep grubu ön plana çıkarıyor onlar beni aldı, grup olmadan önce ben bir hiçtim falan gibi açıklamalarla bence çok alçakgönüllü davranıyor kalbimi çaldı. Victoria de Angelis için tek söyleyeceğim kendisine aşık olmuş olabilirim hahaha

  7. deadhouse says:

    Kapak 60′ları 70′leri andırıyor.

  8. Rashid says:

    “2020’li yollarda yaşadığımız mainstream camia için artık sadece müzik yetmiyor, imaj da en az müzik kadar önemli ve bu grup iki işi de çok iyi kotarıyor.” kısmına katılmıyorum. Mainstream olmak için hiçbir zaman müzik ön planda olmamıştır, imaj her zaman işin en büyük parçasıydı.

    Albüme gelirsek genel anlamda gayet güzel ve eğlenceli bir albüm ama “Zitti e buoni” gibi bangır bangır bir şarkının altında kalmış diğer şarkılar. İlk şarkı seviyeyi fazla yükseltince sonrasında bir türlü diğer şarkılardan aynı tadı alamadım.

  9. ismail vilehand says:

    Kız grubu. Manita avcıları arşivine kesinlikle eklemeli.

    deadhouse

    @ismail vilehand, +1 Tanışacağım ilk kıza benim favori grubum Maneskin diyeceğim. Kritikteki gibi poz veren bir gruba tav olmayacak Z nesli kız yoktur sanırım.

    Boba Fett

    @ismail vilehand, Hocam ya piyasadan uzaksın ya da yaş grubu olarak 30 yaş üstünü hedef alıyorsun. Müzikle prim yapma dönemi hemen hemen bitti rock ve türevi için, ya küçük azınlığı hedef alacaksın ya da rap türevi dinleyeceksin ya da elektronik müziğe saracaksın ki en iyisi bence elektornik müzik, hem daha çekilir, hem geleceğin müziği, hem de hatunlar daha iyi.

    ismail vilehand

    @Boba Fett, hahahaha piyasadan uzak mı? Daha önce başka yere yazdığımı okumadın sanırım. Ben bu grubu çekim yaparken manken kızlardan öğrendim. En sevdiği şarkıcılar Sefo, Uzi falan olan kızların saatlerce Måneskin övgülerine maruz kaldım. Çekim esnasında sürekli bu grubu açtırıyorlardı.

    Onların bunun rock müzik olduğundan haberi yok ki. Popüler ve LGBT oldukları için dinliyorlar sadece.

    Bu arada kızların yaş ortalaması 18-24.

    Boba Fett

    @ismail vilehand, Çevremi değiştirmem lazım o zaman ahahaha.

    Bu arada aklıma gelmişken LGBT, liberallik falan çok prim yapıyor, hedef kitleye göre güncel popülist sorunlara duyarlı gibi görünerek biraz sanat sepet takılarak bile ekmeğinizi bulabilirsiniz. Çok uçlara gitmeyin uçlara gittikçe insanlar marjinalleşiyor acayip tipler var ve pazarınızı küçültürsünüz. Aşırı derinleşmeyin anlaşılmazsınız, çok sığ da görünmeden yolunuzu bulabilirsiniz. Canım çekti şimdiden.

  10. Melkor says:

    Z kuşağı bunları mı dinliyormuş. İyi bari k-poptan iyidir. İmam hatip mezunu gençler kore’ye gitmeye çalışırken yollarda telef oluyolardı. İtalya’ya kayık çekerler hiç olmazsa.

    Paul Pogba'nın Bir Kolu Uzun Bir Kolu Kısa Forma Altı Tişörtü

    @Melkor, Siz daha bitmediniz mi ya?

    Melkor

    @Paul Pogba’nın Bir Kolu Uzun Bir Kolu Kısa Forma Altı Tişörtü, Biz kimiz? Nicki gereksiz uzun insan.

    Paul Pogba'nın Bir Kolu Uzun Bir Kolu Kısa Forma Altı Tişörtü

    @Melkor, Eyvallah güzel sözün için. Sen anladın kim olduğunu.

    woodenpint

    @Melkor, Kahkaha attım hahahahahah

  11. çaksu says:

    Aa Vent’anni Massimo Ranieri cover’ı galiba dedim. Değilmiş. Pek sarmadı. Öbür şarkı güzel lan. Zitte Buono mu işte.

    Albümü denerim heraldi. Görmeyeli dünya neler deniyomuş bakam.. Bu mevsimde de gider gibi.

    Bi de hiç susmayan İtalyan şarkıcı ekolünü yaşatmaları

    https://www.youtube.com/watch?v=Ej0ME8xdiF8
    Max Gazzè – Sotto casa (Official Video)

  12. Raddor says:

    70′lerin baba tarzını alıp böyle gay formata dönüştüren grupları duyunca aklıma hep şu video geliyor.

    https://youtu.be/CXKo4z7GS78

    Tuna

    @Raddor, Grubun basçısı hariç hepsi straight elemanlar. Ayrıca 70’li yılların baba gruplarının çoğu giyimini kuşamını o dönemki gay bara giden adamlardan çorlamış. Yani gay kültürü rock ve metal müziğini hep içindeydi yeni çıkan bir şey değil.

    Bir de yukarıda yazılanların aksine ben LGBTİ üzerinden prim yaptığını düşünmüyorum. İhtiyaçları yok bence çünkü. Elinde kitlesi olan bir grup toplumsal konularda görüşlerini belirtebilir ya da tam tersine apolitik de olabilir. Polonya gibi bir ülkede mesela vokalistin gitaristi öpmesi çok iyi bir politik eylemdi. Aynı şekilde buradaki konserlerinde basçılarının meme ucu açık çıkması muazzam cesur bir hareket.

    Raddor

    @Tuna, o anlamda “gay” demiyorum ya zaten, Eric Cartman’ın kullandığı manada: This is gay! Modası geçtiği için bu terimin, lgbti anlıyor herkes.

    Aklıma Two and a Half Men’in bir bölümü geldi. Alan oğluna şarkı öğretiyor. Amcası Charlie ve oğlu Jake ise Alan’la “it’s gay” diye dalga geçiyorlar.

    Charlie “adam gibi bir şey seçelim, mesela klasik rock. Ne seversin?” diye sorunca Jake “Queen” cevabı veriyor. Alan da şaşırarak ironi yapıyor: “Ne güzel ben de gay bir şey seçmenizden korkuyordum.”

    Sahneyi merak edenler :
    https://youtu.be/ajVq9kBp3ZI

    Şimdi ben de buradaki Jake gibi oldum yani hahah. :D

    Melkor

    @Raddor, 70′ler italyan prog rock gruplarının genel tarzlarına bak. bunlardan farkı yok. italyanların öyle bir huyu var, yaptılar mı tam sanat yapıyolar.

    Rust in Peace.

    @Raddor, glam rock/metal, 80ler 90lar hard rock diye bir şey var. Mötley Crüe, Twisted Sister, Ratt, Skid Row, Poison bu imajı kullanan gruplar hep vardı ve popülerlerdi.

    Rust in Peace.

    @Rust in Peace., hatta glame’e gitmeye bile gerek yok Rob Halford ve Robert Palnt de böylelerdi. Örnek çok

    Raddor

    @Rust in Peace., Tuna’ya açıkladığım gibi bu ‘gay’, o ‘gay’ değil. :) Eskiden yumuşak tavırlı olan şeyler için “gay” tabiri kullanırdık. İkisinin manası farklı.

    Şöyle örnek verirsem:

    Eskiden rock ‘n’ roll icra eden gay’ler(homoseksüeller) gay(yumuşak) değildi.

    Şimdi ise gay(homoseksüel) olmayan rock’çılar çok gay(yumuşak).

    Aslında bilerek ‘gay’ yazarak ortam yoklamak istedim. Gelecek tepkileri ve politik doğruculuğun PA içindeki etkisini merak ettim, itiraf ediyorum.

    Boba Fett

    @Raddor, Çok güzel açıklamışsın, gaylikten kasıl cinsel yönelim değil burada.

    woodenpint

    @Raddor, Sitenin sayfalarca süren mayhem burzum vs vs kavgalarından buraya yolculuğu inanılmaz gerçekten

    ismail vilehand

    @woodenpint, hahahaha. Haykırdım gerçekten.

    deadhouse

    @woodenpint, PA simülasyonunu oynayan arkadaşın cinsel yönelimi değişti.

    Raddor

    @woodenpint, bu muhabbet aklıma A Headbanger’s Journey’deki Dee Snider röportajını getirdi. :D

    “Metalde garip şey bir tarafta inanılmaz kadınsı tipler, diğer tarafta da üzerine yapışan pantolonlardan gözüken mallarıyla çok erkeksi tiplerin olması. Oysa dinleyicinin %90′ı erkek. Biraz tuhaf, homoerotik bir yanı var yani. Kadına benzeyen erkekler ya da deri kıyafetleriyle West Village’dan fırlamış eşcinsel havasındaki adamlardan geçilmiyor ortalık.

    Bence bir doktor bu konuyu irdelese iyi olacak! :)”

    woodenpint

    @Raddor, Hahahahah doğru. Manowar, Danzig gibi örnekler varken ortada

    Raddor

    Maneskin gömerek çok götü kalkık biri gibi gözüktüysem, ben de şöyle gay grupları dinlediğimi itiraf edeyim ki, ortam dengelensin. Jack White imajlı gruplar itici geliyor. Benim gay grup (yumuşak, ılık grup manasında) tercihim şöyle, daha karamsar:

    https://youtu.be/VFroDCsVCeY

  13. ismail vilehand says:

    “Victoria described herself as bisexual, Thomas as straight, Damiano said he was straight but ‘curious’, while Ethan is ‘sexually free’.”

    Victoria – Biseksüel
    Thomas – Errrkeeek
    Damino – Erkek ama çok merak ederse götünü siktirebilir
    Ethan – Nefes alsın yeter

    Merak edenler için grup elemanlarının seksüel tercihleri böyle. Bir de tanrı biseksüel kadınları korusun ❤️

    Tuna

    @ismail vilehand, Damiano canlı gözle gördüğüm en karizmatik erkekti

    ismail vilehand

    @Tuna, öyle diyorsan ve bu kadar hatun seviyorsa illaki vardır bir olayı. Ama kanlı canlı Lemmy, Anselmo, Bill Steer, Martin Van Drunen gibi adamları gördüğüm için benim bunu anlamam ve katılmam pek mümkün değil.

    Erutururu

    @ismail vilehand, Drunen’in şu anki hali karizma ama gençliğinde tam manken gibi çocukmuş hakikaten. Pestilence’ın ilk dönem fotolarında falan baya ateş ediyor adam.

    Ubeydullah İndiroğlu

    @ismail vilehand, “Damino – Erkek ama çok merak ederse götünü siktirebilir” lan sakdsaldsjaklşdjaslkdjasşjslasa

    Victoria yılan gibi karı ama. :p

  14. deadhouse says:

    Tuna Spotify dinleme oranlarına göre dünyanın en popüler grubu demiş. Şaka değil, grubu ilk kez burada duydum. Ne isimlerini ne tiplerini hiç bilmiyordum. Mağarada yaşamıyorum. Neden böyle oldu bilemedim. İlginç. Ben böyle biri değildim.

    ismail vilehand

    @deadhouse, kız/kadın/bayan (female) arkadaşın pek yok demek ki. Şu an güncel anlamda dünyanın en amlı grubu. 5-6 sene öncesinin BTS’si gibi aynen.

    Boba Fett

    @deadhouse, Ben de popüler işlere hiç uzak değilim ama bu grubu ilk defa duyuyorum çok ilginç, bu kadar popüler olup gözümden kaçması, bir kere bile dinlememiş olmam çok ilhinç geliyor.

  15. ismail vilehand says:

    “İlgili olabilecek yazılar”da
    “ROTTEN SOUND – Abuse to Suffer” olması hahahaha.

  16. Yukarıdaki ABD muhabbetini olduğu gibi sildim arkadaşlar. Bakayım olacak mı diye bir denedim ama belli ki olmayacak. Bundan sonra içinde kişisel itham bulunan yorumları 10 A4 uzunluğunda olsa da saniyesinde sileceğim.

  17. enemyofgod says:

    Eurovision uzun zaman sonra ilk kez bi grubu yarışma dışında meşhur edebildi. Hak ettiler.

    Bu arada şu ana kadar hiç bir yerde bahsedildi mi bilmiyorum zitti e buoni 2:50
    peace sells 1:37 https://www.youtube.com/watch?v=LVhJy-CR64Q

  18. Tuna says:

    Basçılarından sonra solistleri de götünü açtı. Acaba ilk hangi üyeleri yarranı açıcak merakla bekliyorum.

  19. Canoir says:

    In nome del padre gerçekten i-na-nıl-maz bir şarkı ya

  20. Raddor says:

    Bu grubu bayağı sevmeye başladım. Hatta daha da ileri gidip “Maneskin olmasa bugün Rock ‘n’ Roll ölmüştü” bile diyebilirim. Genç kızların sevgisini 60′larda The Beatles, 70′lerde Queen, 80′lerde Guns N Roses, 90′larda Nirvana, 2000′lerde Linkin Park, 10′larda Arctic Monkeys kazanmıştı (örnekler çoğaltılabilir).

    2020′lerde Rock ‘n’ Roll’un üzerine ölü toprağı atmak üzereydik ki İtalya’dan bu gencolar çıkageldi, Damiano Eurovision’da “Rock ‘n’ Roll never dies!” diye bağırdı ve Z ile Alfa kuşağı kızlarının bir kısmını pezevenklerin elinden alarak günü kurtardılar.

    Beğendiğim özellikleri sahnede, röportajlarda, her yerde doğal biçimde Rockstar tavırlarına sahip olmaları. Gördüğünde kariyerlerinde 30 yıllık profesyonel geçmişe sahiplermiş gibi geliyor. Halbuki Eurovision’da parçalarını icra ederken belki de kalpleri göğüs kafeslerinden çıkacaktı. O videolardaki heyecanı, tutkuyu izleyince tekrar genç olmanın zevkine vardım, beni acayip keyiflendirdi.

    Rock ‘n’ Roll ve onun ağır evladı Metal’i dinleyenler her zaman gençtir. Bu müziğin olayı bu. Chuck Billy Türk Gitar’a yaptığı röportajında “bu müzik sayesinde kendimi hala çocuk gibi hissediyorum” demişti. Bu ülkenin ağır şartlarının ruhuma işlediği yaşlılığı Maneskin bir an söküp alıyor gibi oldu. Ne zamandır unuttuğum bir histi.

    Yukarıda yazdığım “gay” muhabbetinin doğru anlaşılması için o yazışmanın bütününün okunması lazım. O zaman grubun müziğinin efemine oluşunu eleştirmiştim (Metalciyik o kadar olsun) Eşcinsel anlamından bakıldığında Maneskin deyince herkesin ilk aklına gelen şeyin LGBT olması bana saçma geliyor. Rock ‘n’ Roll 50 küsür yıldır böyle halbuki. Steven Tyler bu grubun toplamından daha LGBT gözüküyor. Sisteme, kurallara, cinsiyet normlarına karşı duruşu bir yana, Oidipus kompleksinin bedene bürünmüş hali gibi bir şey Rock müzik, o yüzden en doğal hali bu.

    Yiğit

    @Raddor, bazen rüyamda bu grubun basçısını görüp sabah ereksiyonunun dibine vuruyorum. Napayım ben de böyle bir azgınım.

    Raddor

    @Yiğit, kimse yadırgamaz, o kız seksi değil direk seks.

  21. Raddor says:

    In nome del padre tam bir Rage Against The Machine şarkısı. Vokale Zach de la Rocha’yı koy sırıtmaz. Özellikle 20′nci saniyeden itibaren Victoria’nın basları aşırı derecede Tim Commerford tonu. Zaten sonraki albümde de Tom Morello konuk oluyor.

    I Wanna Be Your Slave’i gitarda çalıp piyasa yapalım diye yazmışlar. Öğrenmesi üç dakika sürüyor ve parçanın üstüne çaldığında harika duyuluyor. Epeydir böyle Les Paul women sound dostu E Standart parçalarla karşılaşmamıştım.

    Amma velakin bunların sonu muhtemelen Tokio Hotel gibi olacak. Her ne kadar sağlam parçalara sahip olsalar da Rock müzikte kalıcı olmak istiyorsan ABD v Birleşik Krallık’ta albümlerinin satması lazım. Platinium’u geçtim, Gold sertifikaları bile yok oralarda. Bu yüzden Spotify’da bir iki sene en tepelerde olup bir daha hatırlanmayan sanatçılardan olacaklar muhtemelen.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.