# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
ARMORED SAINT – Punching the Sky
| 18.11.2020

İyi ki metal var. Harbiden. Şakasız. İyi ki var.

Seksenlerde ABD metal ortamlarının civcivli dünyası içerisinde sayısız grup kuruldu, sayısız grup adını geniş kitlelere duyurdu. Bazısı METALLICA gibi tarihin gelmiş geçmiş en büyük metal grubuna dönüştü, bazısı 90’ların başlarındaki MTV ve grunge akıntısına dayanamayıp yok olup gitti. Kimisi SLAYER gibi çok daha ekstrem grupların önünü açtı, kimisi iyice yumuşayıp itibarından feragat etti ama diğer yandan ceplerini doldurdu.

Bu grup yığını içerisinde kendine özgü işler yapan oluşumlardan biri de Los Angeleslı ARMORED SAINT’ti. Sahneye şövalye çıkarıyor, kılıçlar ve zırhlarla performanslar sunuyor, nihayetinde farklı bir şeyler yapıyorlardı. Şimdi olduğu gibi o dönemde de arkadaş oldukları METALLICA üyelerinden James Hetfield, “Kill ‘Em All” çıktıktan sonra dahi kendini bir vokalist olarak görmediğinden, 1993 yılında Lars Ulrich tarafından Bush’a METALLICA frontman’liği teklif edilmişti lakin çocukluk arkadaşlarından oluşan ARMORED SAINT’e duyduğu sevgiden dolayı Bush bunu reddetmişti. O sıralarda METALLICA’nın büyüyeceğine dair bir işaret olmadığından, Bush bu konuda fazla düşünmemişti bile. Aynı şekilde, Cliff Burton’ın 1986 yılındaki ölümünün ardından METALLICA yine ARMORED SAINT’in kapısını çalmış ve Joey Vera’yı basçıları olması için davet etmişti. Vera da ARMORED SAINT’in büyümeye başlamasından dolayı bu teklifi kibarca reddetmişti. Bush da Vera da sadece 10 yıl sonra METALLICA’nın bırakın ARMORED SAINT’i, metali, şunu bunu; kendisini listelerde Michael Jackson’larla, Madonna’larla aşık atarken bulacağından elbette ki habersizdi.

Seksenlerde çıkan ve büyük övgü alan üç albümünün ardından grup 1990 yılında bir sonraki albümü “Symbol of Salvation”ın hazırlıklarını sürdürüyordu. Bu sırada grubun orijinal gitaristi Dave Prichard lösemi nedeniyle hayatını kaybetti ve grup albümü çıkardıktan sonra bu şekilde devam edemeyeceklerini düşünerek ortamlara veda etmek durumunda kaldı. Bush hemen akabinde ANTHRAX’e katıldı ve 2005’e kadar grupta kaldı. Bu arada ARMORED SAINT 1999’da tekrar birleşmiş ve 2001’de “Revelation”ı çıkarmıştı. Yine sallantılı yıllarından ardından Belladonna ANTHRAX’a döndü, Bush da ARMORED SAINT’le yola devam etti.

2010’da “La Raza”yı, 2015’te ise “Win Hands Down”ı çıkaran grup belli bir kaliteyi koruyor olsa da ilk dört albümünün heyecanına sahip değildi. Aradan geçen 5 yılın ardından nihayet grup bir kez daha aramıza döndü. Üstelik bu kez farklı bir ilham, daha parlak bir ışık ve yenilenmiş bir enerjiyle. “Punching the Sky”, modern bir heavy metal albümünün nasıl olması gerektiğini gözler önüne seren son derece pozitif bir albüm. Öncelikle grubun bu albümü kendileri için bir yeniden doğuş, geri dönüş olarak gördüğünü rahatlıkla anlayabiliyoruz. Kapağa şövalye miğferini koymuş olmalarından tutun da müzikteki aydınlık ve cayır cayır metal hissiyatı bunun en büyük göstergesi.

Albümü dinlerken heavy metal ile sert bir rock anlayışının bir araya gelişini görüyoruz. Dibine kadar Amerikan tandanslı, blues gamlarından beslenen heavy metal rifleri; sert tonlar, gümbür gümbür davullar ve gerçekten çok iyi bir vokalist olan John Bush’un rock vokalleriyle benzin pompaladığı şarkılar. Bush’un bu rock ile metal arasında gidip gelen vokalleri dünyanın en uysal şarkısına bile hayat verecek dinamizme sahip; yeri geliyor Chris Cornell’vari bir şekle giriyor, yeri geliyor ilk dönem Eddie Vedder’lara uzanıyor, yeri gelince de elbette ki metal gibi metal yapıyor, çığırıyor gürlüyor. METALLICA’nın zamanında o teklifi neden yaptığını, 37 yıl geçmesine rağmen şakkadanak anlayabiliyoruz.

Şarkılara baktığımızda grubun 2000’lerde çıkan diğer üç albümünün üzerine çıkan bir çeşitlilik, iştah ve tutku görüyoruz. Tansiyonu yükseltme, beste kalitesi ve dinleyiciyi harekete geçirme noktasında gerçekten de zengin bir albüm “Punching the Sky”. Son METAL CHURCH albümü ve son FLOTSAM AND JETSAM albümünde hissettiğim olumlu şeylerin büyük bir kısmını bu albümü dinlerken de hissediyorum. Üçünde de benzer bir deneyim, benzer bir işin temelini çözmüş olma ve benzer bir klas var.

Tüm bunlarla birlikte şarkıların uzun ömürlü olacağına ve “Punching the Sky”ın arada kaynayıp gitmeyeceğine inanıyorum. Sadece tutku, enerji vesaire değil, albümdeki riflerin lezzeti, vokal yazımı ve özellikle bazı nakaratlar grubun kariyerindeki en iyiler arasında. “Fly in the Oinment” gibi doksanlarda çıkmış olsaydı TV’lerde radyolarda sürekli çalacak bir şarkı da var, “Do Wrong to None” gibi konserlerde milleti sağa sola savuracak bir şarkı da. Hepsi bir araya geldiğinde gerçekten de dengeli ve dinlemesi son derece keyifli bir albüm çıkıyor. Günümüz dinleyicisi bu tür müzik konusunda artık seksenlerde ve doksanlarda olduğu kadar iştahlı ve heyecanlı olmayabilir, lakin o zamanları yaşayanlar ve metal aşkını günümüze kadar sürdüren bizler için burada gerçekten de değerli bir şeyler var.

“Punching the Sky” bence ARMORED SAINT’in 1991’deki “Symbol of Salvation”dan bu yana yaptığı en iyi albüm. Aradan 30 yıl geçmiş olmasına bakmayın; bu süreçte grup sadece 4 albüm çıkardı ve bu dördüncü albümle gerçekten de rakip şövalyeyi gözünden vurmuş ve bunca yıl sonra yeniden dimdik ayağa kalkmayı başarmışlar. İyi metali herkes sever elbet, ancak biraz geçkin bir yaştaysanız; misal 35’inizi geçtiyseniz ve metal de metal diye yanıp tutuşuyorsanız, ARMORED SAINT burada sizin için son derece güzel sürprizler hazırlamış. Evde, işte, arabada, yürüyüşte, artık canınız nerede istiyorsa açıp yaklaşık 40 yıllık bir grubun taş gibi geri dönüşüne tanık olabilirsiniz.

Bir kez daha, iyi ki metal var. Harbiden. Şakasız. İyi ki var.

8/10
Albümün okur notu: 12345678910 (7.80/10, Toplam oy: 30)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2020
Şirket
Metal Blade Records
Kadro
John Bush: Vokal
Phil Sandoval: Gitar
Jeff Duncan: Gitar
Joey Vera: Bas
Gonzo Sandoval: Davul
Şarkılar
01. Standing On The Shoulders Of Giants
02. End Of The Attention Span
03. Bubble
04. My Jurisdiction
05. Do Wrong To None
06. Lone Wolf
07. Missile To Gun
08. Fly In The Ointment
09. Bark, No Bite
10. Unfair
11. Never You Fret
  Yorum alanı

“ARMORED SAINT – Punching the Sky” yazısına 9 yorum var

  1. GENCALPSON says:

    Günümüze baktığımızda Grunge yokolup gitti ama metal hala var :D

    Fingolfin

    @GENCALPSON, Grunge’ın bir müzik türü olup olmadığı tartışmalı, sonuçta bugün grunge denince aklımıza gelen ilk 4 grubun en büyük ortak özelliği müzikleri değil zaman ve mekan bence. 90′ların başında patlayan akıma alternatif rock demek daha doğru diye düşünüyorum ve yok olup gitmedi.

    All2

    @GENCALPSON, Tenacious D nin Metal diye bir şarkısı vardı. Yorumu okurken kulaklarımda çaldı :)

    “Grunge tried to kill the metal Ha, ha, ha, ha, ha, ha
    They failed, as they were thrown to the ground”

    chuck

    @All2, işin komik tarafı o filmde şeytanı canlandıran karakter olarak Dave Grohl’un yer alması. acaba tepkisi ne olmuştur.

    All2

    @chuck, Hahaaha haklısın :D

  2. Merdomerdo says:

    John Bush adamdır. Anthrax’a da çok yakışıyordu.

  3. Sinan Ceylan says:

    Şerbet yav, şerbet.

  4. Kaan says:

    Albümde boş yok.Tüm parçaları beğendim, vay be diyorum!!! Gerçekten Symbol of Salvation dan sonraki en iyi albüm. Hatta aynı düzelde iyi. Gruptan sevenlerine, sürekli dinlenilebilecek bir hediye adeta.

  5. OblomoV says:

    Ders gibi albüm, şarap gibi grup. Bu yıl çıkanlar içinde şu ana kadar en sevdiğim albüm oldu. (yeni albüm yeni grup kovalayan biri değilim onu da belirteyim)

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.