# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
EXHORDER – Mourn the Southern Skies
| 26.09.2019

Form geçici, klas kalıcıdır.

EXHORDER diye bir grubun varlığından haberdar insanların çok büyük bir çoğunluğunun grubu PANTERA vesilesiyle duymuş olması kuvvetle muhtemel. “PANTERA’nın yaptığı şeyi PANTERA’dan önce yapan grup” olarak bilinen ve 1990 çıkışlı “Slaughter in the Vatican” albümü groove tarafı yoğun thrash metalin belki de ilk örneği olarak kabul edilen EXHORDER, 1992’de çıkan “The Law”un ardından kısa bir süre daha ortalarda durup dağılmıştı.

EXHORDER’ın bu “esas bunlar yapmıştı, PANTERA bunlardan gördü” muhabbetine konu olmaması elbette ki mümkün değil, çünkü PANTERA metal tarihini değiştiren ve sayısız gruba ışık tutan bir grup. EXHORDER’ın bu bağlamda hakkının yenmesi, geri plana itilmesi gibi bir durum söz konusu değil, zira PANTERA ve EXHORDER elemanları zaten arkadaş ve grubun vokalisti Kyle Thomas yıllar önce PANTERA’nın kendilerine kıyasla çok daha fazla çalıştığını ve geldikleri noktaya gelmek için çok daha fazla çaba sarf ettiğini söyleyerek PANTERA’nın hakkını vermişti. Yine de grup, arkadaşları olması sebebiyle PANTERA’nın kendilerinden etkilenmiş olabileceğini de ifade etmiş ve bunun doğal olduğunu söylemişti.

Yazıya bu tür bir açıklamayla başlamak faydalı olacaktır, zira PANTERA çeşitli kesimlerin haz etmediği bir grup olduğundan ve belli kitleler gruba bok atmak için fırsat aradığından, ortada bir “Tesla-Edison” durumu olmadığını en baştan belirteyim istedim.

“The Law”un ardından çeşitli dönemler tekrar birleşen EXHORDER, 1992’deki albümünden bu yana herhangi yeni bir şey yayınlamamış ve hep bu PANTERA muhabbetleriyle gündeme gelmişti. Aradan geçen YİRMİ YEDİ YILIN ardından grup tekrar faal olmaya ve bu kez yeni bir şeyler yayınlamaya karar verdi ve “Mourn the Southern Skies” bu albümle karşımıza çıktı.

Bundan 34 yıl önce kurulmuş ve sadece 3 albüm çıkarmış bir gruptan bahsettiğimiz ve dahası bu albümlerin ikincisiyle üçüncüsü arasında 27 yıl olduğu için, grubun öncesi ve şimdisi şeklinde bir gelişim/değişim tahliline girmeye çok da gerek olmadığını düşünüyorum. “Slaughter in the Vatican”dan vokal açısından bu groove karakterini besleyen bir hava sunan, müzik anlamında ise groove thrash demek için fazlasıyla vahşi, tokat gibi thrash karakterli bir müzik yapan EXHORDER, “The Law”da olayın groove kısmını daha bir öne çıkarmıştı.

Şimdiye baktığımızda ise EXHORDER’ın aradan geçen yılların ardından bu PANTERA ekmeğini yemek gibi bir niyetinin olmadığını görüyoruz. EXHORDER belki de artık aramızda olmayan PANTERA’nın 2019’da yapabileceği albümü yapar ve “zaten ilk biz yapmıştık, o yüzden ortada bir taklit yok” diyebilirdi. Bu elbette ki hoş olmaz ve grup bunca aradan sonra böyle basit bir çabaya giriştiği için eleştirilirdi. EXHORDER onun yerine 1990’daki o müziği yapan adamların 29 yaş büyümüş hâllerinin müziğini yaparak çıkıyor karşımıza. İlk albümde “Desecrator” gibi kulağa “CFH” dönemi PANTERA şarkısı gibi gelen parçalar varken, “Mourn the Southern Skies”da “PANTERA şu an olsa bu şarkıyı yazardı” dedirtecek türde pek bir şarkı yok. Bu açıdan bakınca “Mourn the Southern Skies” EXHORDER’ın öncesiyle epey ayrı duran bir çalışma. Anselmo’nun tişörtü kes.

EXHORDER’ın şu anki kadrosuna baktığımızda esas iki adam olan vokalist Kyle Thomas ile gitarist Vinnie LaBella’nın aynen durduğunu ve yanlarına HEATHEN, FORBIDDEN, NOVEMBERS DOOM gibi gruplarda çalan ya da çalmış usta isimleri aldıklarını görüyoruz. Bu isimlerden biri olan gitarist Marzi Montazeri’nin önceden PHILIP H. ANSELMO & THE ILLEGALS ve SUPERJOINT RITUAL’da çalmış olması, grubun ikinci gitarist olarak en azından Phil Anselmo ortamı koklamış birisini alması şeklinde yorumlanabilir.

Albümün genel havasına değinecek olursak, EXHORDER’ın bu albümde daha genel bir thrash metal/southern metal bileşimi sunduğunu görüyoruz. Yer yer EXODUS ve TESTAMENT’ın blues gamlı riflerinin öne çıktığı oluyor, özellikle Kyle Thomas’ın Phil Anselmo’ya ilham veren yorumu dolayısıyla iyice ilk dönem PANTERA’ya kayan olaylar da karşımıza çıkıyor. Lakin tüm bu referanslar EXHORDER’ın yaptığı şeyin zaten var olan bir şeyin muadiliymiş gibi algılanmasına yol açmasın. Nihayetinde adamlar güneyli hissi baskın bir thrash metal yapıyorlar ve bunu da gayet iyi yapıyorlar. Bunca yıl ara verdikleri düşünüldüğünde, “Mourn the Southern Skies”da sunulan şey gayet başarılı, özenli ve değerli bir iş. Vokal performansı kusursuz, rifler yeterli yaratıcılığa ve gaz vericiliğe sahip, besteler su gibi akıyor, prodüksiyon da canavar gibi.

Geçen 27 yılın ardından çıkan bir albüm için daha az şey yazacağımı sanıyordum ama büyük bir referans söz konusu olunca ister istemez o konulardan da bahsetmek durumunda kaldım. Olayın bu kısmını tamamen göz ardı ettiğimizde diyebiliriz ki, EXHORDER gerçekten güçlü bir thrash metal albümü yapmış ve aradan geçen bunca yılın acısını çıkarmış. Futboldaki “atan ve tutanın iyi olacak” muhabbeti gibi, EXHORDER’ın şarkı söyleyeni ve beste yapanı bu kadar sağlam olunca, aradan değil 27, 47 yıl geçmiş olsaydı da kalite korunacaktı, grup pestilimizi çıkarmayı başaracaktı.

8/10
Albümün okur notu: 12345678910 (7.68/10, Toplam oy: 28)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2019
Şirket
Nuclear Blast
Kadro
Kyle Thomas: Vokal
Vinnie LaBella Gitar
Marzi Montazeri: Gitar
Jason Viebrooks: Bas
Sasha Horn: Davul
Şarkılar
01. My Time
02. Asunder
03. Hallowed Sound
04. Beware The Wolf
05. Yesterday's Bones
06. All She Wrote
07. Rumination
08. The Arms Of Man
09. Ripping Flesh
10. Mourn The Southern Skies
  Yorum alanı

“EXHORDER – Mourn the Southern Skies” yazısına 21 yorum var

  1. Yazıda 16 kere PANTERA isminin geçmesi…

    Ahmet Saraçoğlu

    @@promosyonduyuru, aslında daha fazlaydı da bazı yerleri kırptım.

  2. bab-ı esrar says:

    İncelemenin başlığında belirtildiği gibi, “form geçici, klas kalıcıdır” tam gediğine oturmuş bir söz. Yirmi yedi yıl sonra bile kaliteli iş çıkarmak kolay değil yaşlı bir metal dinleyicisi olarak eski efsanelerin böyle karakterli albümler yapmaları beni hala bu müziğe karşı heyecanlandırıyor.

  3. P L A G U E says:

    Arkadaşlar, ctrl+f denen müthiş bişi keşfettim. Bu sayede müthiş faydalı akıllara zarar tespitler yapabiliyorum. Herkese tavsiye ediyorum.

    Neyse albüme dönersek, adamlar kaç sene sonra gelip biz ölmedik, aksine ölüleri diriltmeye geldik kafasıyla muazzam bir işe imza atmış. Suratınızı ağaç kabuğuna sürte sürte dinleyiniz.

  4. Raddor says:

    Benim de ilk dikkatimi çeken albümün Pantera’ya hiç benzememesi oldu. Bu benzerlik muhabbetinin sound’dan ziyade iki grubun da erken dönem vokalinin birbirine tıpatıp benzemesi olduğunu düşünüyorum. Şimdi ise alakası kalmamış, iyi olmuş. Bir noktada da sıkıyordu bu Tesla/Edison muhabbeti.

  5. riser says:

    yayınlanan single çok iyiydi ama albüm pek olmamış gibi geldi bana.

    albümdeki diğer şarkılardan biraz farklı duran “ripping flesh” 86′daki demodan bu arada.

    Ahmet Saraçoğlu

    @riser, o şarkı da albümün “Fucking Hostile”ı olmuş.

  6. ismail vilehand says:

    Exhorder’ın 92 ve öncesi yaptıkları o yıllar için eşsizdi. Hem o yıllarda underground denebilecek Demolition Hammer, Morbid Saint, Devastation gibi gruplarla birlikte “brutal thrash metal” kategorisine girip, hem de Pantera gibi o yılların en popüler metal grubuyla kıyaslanıyorlardı. Dönemin ciğ et yiyen en sert thrash metalcilerinin müziğini yapıp bir yandan mainstream’de konuşulan bir grup oldular.

    Exhorder bittikten sonra zaman değişti. Metallica ve Megadeth’ten bile daha soft müzik yapan Testament eski tarzına göre abartı sert albümler çıkardı. Exodus yeniden toplanıp kudurdu. Çok sert yeni thrash metal grupları türedi. Bir nevi Exhorder’ın yaptığı sertlikteki thrash metal sıradan hale geldi. Fakat tüm bunlara rağmen süpriz dönüşü ile Exhorder bütün thrash metal piyasasını sikti attı bence.

    “Lan artık herkes bizim kadar sert, biz daha sert olmalıyız.” demeden, eski albümlerini taklit etmeden çölde vaha misali, öküz gibi bir albüm yapmışlar. Thrash metalden kademe kademe uzaklaşırken zevkten dört köşe oldum. Son yılların en mükemmel thrash metal albümü olduğunu ve uzak ara en iyi geri dönüşü olduğunu düşünüyorum.

    Geçen sene canlı izlerken tüm şarkılarını ezbere söyleyip kendimi paramparça etmiştim. Ve kendi kendime dedim ki “Lan dünya her şeye rağmen Exhorder’ı canlı izleyebileceğimiz kadar güzel bir yer.” Bir sene sonra adamlar bu muhteşem albümü çıkardı. Ölsem de gam yemem artık.

  7. ismail vilehand says:

    Bu arada söylemeyi unuttum; hangi tür müzik yaparlarsa yapsınlar, New Orleans’lı her grubun/müzisyenin “bakın buralıyız” dediği tınılara hastayım. Bu albümde de çokça duymak mümkün. Özellikle sololar direk New Orleans kokuyor.

  8. woodenpint says:

    Bu albüm + the man that never was dinlemelere doyamıyorum keşke daha erken dönseymişssiniz be birader

  9. Raddor says:

    Kyle başkan, My Time’da çok güzel “I Don’t Give a Fuck” diyor, parçayı tekrar tekrar dinlemek istiyorum. Son yılların en iyi Thrash şarkılarındandı.

    ismail vilehand

    @Raddor, bence gelmiş geçmiş en iyi metal vokallerinden biri. Şu şarkıdaki performansına da bayılıyorum:

    https://youtu.be/fE4rwjjgVs4

    Bu arada Exhorder dinlemek ayrıcalıktır.

    Raddor

    @ismail vilehand, abi kesin Rust Cohle en sevdiğin dizi karakterlerindendir. Zevklerimiz hep ortak çıkıyor çünkü. Ama Kolpaçino hariç hahah.

    ismail vilehand

    @Raddor, True Detective ilk sezonu yaklaşık 6 ayda bir düzenli olarak baştan izliyorum. Rusty’nin her cümlesini vücuduma dövme olarak kazıtasım geliyor. Film, dizi, vesaire hepsi dahil hayatımda en sevdiğim karakter kendisi. Ondan sonra da Dolapdereli Sabri gelir.

    Raddor

    @ismail vilehand, 12′den vurmuşum. Sadece diziyi Breaking Bad’den daha çok sevdiğini biliyordum.

    O zaman abi, grubu sevmediğini biliyorum ama şu parçanın en sevdiğin şarkılardan biri olmamasına, listelerinde barınmamasına dayanamıyorum :D. Hiçbir parça bundan daha fazla senlik olamaz. Belki önyargın kırılır.

    https://youtu.be/NCdUfAE5Rz8

    Yukarıdaki gazın benzeri bunda da “I’ve drunk and swallowed, but it’s just begun” derken var. O kısımda vokalin brutalleşmesi.. Köpek gibi parça.

    ismail vilehand

    @Raddor, şarkı güzel de, 20 küsür senedir Faith No More tutmadı bende. Olmuyor bir türlü. Kısmet.

    https://youtu.be/IFhWrxTrPHI

    Şu coverı da pek güzel.

    Raddor

    @ismail vilehand, Revocation çıkacak diye endişelendim :) Onlarınkinin aksine bu bayağı iyiymiş.

    Rust üstadın dediği gibi zaman dairesel ise bu yazışma sonsuza dek tekrarlanacak.

    woodenpint

    @Raddor, +1000

  10. ismail vilehand says:

    Albümdeki her şarkıya ayrı ayrı bayılıyorum ama “Yesterday’s Bones” grubun bu güne kadar yaptığı hiç birşeye benzemeyen, muazzam bir olay. Tam bir gövde gösterisi.

  11. woodenpint says:

    Mükemmel bi grup. İlk 2 albümünü daha önce doğru düzgün dinlememiştim bir kaç tur döndürdüm şimdi alnıma EXHORDER kazımaya gidiyorum.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.