# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Tartışma
İtiraf
| 13.04.2015

Aramızda ;)

“Basenlerim belime göre biraz daha geniş. Sıkılaşmak için spor yapıyorum. Aradaki farkı anlamak için de çocuk parkındaki küçük salıncaklara oturarak deneme yapıyorum.” (şhulem, Kadın, 32, İzmir)

Herkese mutlu ve hızla geçen bir Pazartesi dileyerek haftanın konusunu sunuyorum: itiraf.

Bu hafta geçmişteki ve günümüzdeki “siz”e ait sırlardan, gizli zevklerden, afacanlıklardan bahsedelim. İtiraflarınızın müzik çerçevesinde olmasına gerek yok, arzu ettiğiniz konuda ilginç veya karanlık yanlarınızı, bugüne kadar kimseye yansıtmadıklarınızı gönlünüzce paylaşın. Burada kural namına tek ricamız kimseyi ayıplamamanız ve yargılamamanız.

Köşemizde eğlenceli dakikalar geçirmenizi umuyor, her şeyiyle doyurucu bir hafta olmasını diliyorum.

  Yorum alanı

“İtiraf” yazısına 425 yorum var

  1. Rzeczom says:

    ya çok sıkıntıdayım ya da çok sıkıntılıyım. bir gün kendimin katili olacakmışım gibi hissediyorum.

  2. ismail vilehand says:

    Judas Priest’ın Jugulator ve Iced Earth’ün The Glorious Burden albümlerine bayılıyorum. Bence Tim “Ripper” Owens gelmiş en iyi heavy metal vokalistlerinden biri. Bu adamı hor görenlerin ağzının orta yerine lahmacuncu küreği ile vurasım geliyor.

    Raddor

    @ismail vilehand, konserlerde çocuk gibi eğlenen halleri mükemmeldi ya. Çığlık atıyor, sonra seyirciye yan yan bakıp sırıtıyordu. “Ne scream attım be!” der gibi. Herhangi bir hayranın sevdiği grupta vokal yapma şansını elde etmiş haliydi ve o tavırlarını sahnede de yansıttığını görmek çok keyifliydi. Herif bizden biriydi de tek farkı canavar gibi sese sahip olmasıydı sanki. Hala ara sıra açar Youtube’dan izlerim eski canlı performaslarını.

    Tek sıkıntısı cenabet olmasıydı. Şimdi barlarda, pavyonlarda çıkıyor bildiğim kadarıyla.

  3. Berca B. says:

    Bu bir itiraftan öte bir iç dökme ama müzik mağazalarına gidip rastgele 3-4 albümü kaset veya cd olarak tanesi bugünün 15-20 lirasına yakın değerde bir paraya almayı çok özledim. Eskiden öğrenci halimizle bile çok kasmadan bunları alabilirken şimdi “neyse buna vereceğim parayla eve alışveriş yaparım” diye düşünmek çok acı.

    Yiğit

    @Berca B., ben aynısını lisede yapardım. Mersinde öyle pek albüm bulunmuyor ama d&r’a gidip 16,90′a cd almak için haftalığımdan ayırırdım hep. Hele ki geçen hafta olmayan güzel bir albüm gelmişse iyice havalara uçardım. Hayır yani eve giderken açıp spotify’dan da dinleyebiliyordum ama eve gidip cd çalara koyacak olmanın heyecanını çekerdim yol boyunca.

    Lise 1′de Master of Puppets’ı aldığım gün deliye dönmüştüm. Bir de hiç unutmuyorum şunu 70 liraya mı ne almıştım https://www.amazon.com/Complete-Albums-Collection-Judas-Priest/dp/B006TZBGBW
    o zamanlar da judas’ı yeni yeni dinleyip hayran olurken çok büyük olaydı benim için. Şimdi birkaç yerde 130 küsür liraya buldum.

    Cryosleep

    @Yiğit, Eskiden d&r’da iki cd’ye tek cd fiyatı verebildiğin paketler olurdu, şimdi d&r cd satmayı bıraktı, çoğu mağazası küçülmeye gitti malum.

  4. Berca B. says:

    Pantera’ya bayılsam da This Love’ı sevmiyorum, hatta dinlerken baya sıkılıyorum. Bence ona kadar hit olacak başka bir sürü şarkısı var.

  5. Berca B. says:

    Kibariye dinlemekten acayip keyif alıyorum.

    Berca B.

    @Berca B., bunu yazdığım anı çok net hatırlıyorum. Hanımla yemek yaparken Lafı Mı Olur’u loopa almıştık ve normalde de açık ara en çok dinlediğimiz şarkısı.

    Yorumun üstünden nerdeyse 3 sene geçmiş ve şu an storylerde, instagram reklamlarında, şakalı videolar arkasında her yerde birdenbire 93 yılı çıkışlı Lafı Mı Olur çalmaya başladı. Evren gerçekten bir simülasyon.

  6. deadhouse says:

    Az eğitimli, az kültürlü spor (futbol) yorumcularının (isimleri lazım değil) yorumlarını izlemeyi seviyorum. Kafa dağıtmada bire bir. Anlattıkları şeyleri, evrenin sırrıymış gibi anlatmaları, inanılmaz önemli şeylermiş gibi anlatmaları, büyük bakış açılarına sahip olduklarını sanmaları beni benden alıyor. Onlara teşekkür ediyorum. (Gerçekten) Niye çünkü cidden kafam dağılıyor, Keyif verici madde gibi, uyuşturuyorlar.

  7. Rzeczom says:

    küçükken hadiseyi kötü emellerime alet etmiştim. türkiye’de yeni yeni popüler olmuştu ve televizyonda sürekli deli oğlan çalıyordu. internetten memelerini aratıp bakıyordum.

    bi’ gün ablam bilgisayarı açıp görünce çok utanmıştım. o yaşta geçmiş silmeyi bilmiyordum. ben de ”kuzenim geçen hafta gelince o açtı abla, ben yapma dedim” diye sıvıyordum.

  8. deadhouse says:

    Bebe Rexha hayranıyım.

    ismail vilehand

    @deadhouse, suratıma oturmasını istediğim bir hatun. Yüz hatlarını biraz Ezgi Mola’ya benzetiyorum.

    deadhouse

    @ismail vilehand, Kendisini 40 Victoria Secret modeline tercih ederim. Zaten hiçbir zaman kusursuz yüz ve vücut hatlarına sahip kadınlar ilgimi çekmedi. Evet, şimdi baktım da benziyor. Hatlar benziyor, ama tip (jest ve mimikler) farklı.

  9. Rzeczom says:

    çay bardağı ile yaz sabahları rakı içerken bazen Göksel’in Bende Bi’ Aşk Var albümünü döndürüyorum.

    bence başarılı bir albüm.

  10. Salata says:

    Black metale çok sevdiğim on küsur civarı şarkı dışında bildiğin katlanamıyorum. Özellikle corpse painttir siyah cübbelerdir domuz kafasıdır şudur budur bu tarz olaylar ve kendini fazla ciddiye alan, tema olarak satanizmi falan işleyen gruplar iyice komik ve cringe geliyor. Varg Vikernes gibi gerçekten hayatı da müziği de neyse o olan dağın başında yaşayıp çocuklarına silah kullanmayı falan öğreten bi ruh hastası bile Behemoth’tan kat kat daha samimi geliyor bana.

  11. nomoshnocore says:

    kuru patlıcan dolması > kuru biber dolması > biber dolması

    çaksu

    @nomoshnocore, Doğru cevap.

  12. enemyofgod says:

    Hardal > Ketçap > Mayonez

    Ugur

    @enemyofgod, Mayonez>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>Barbekü>Hardal>Ketçap>Bok>Ranch

    nomoshnocore

    @Ugur, barbekü > ketçap = ranch > hardal > m*yonez

    Yiğit

    @nomoshnocore, sarımsaklı mayonez > hepsi

    Dysplasia

    @enemyofgod, yok artık.
    Ballı hardal > mayonez > hardal > keççap (olmasa da olur)

    çaksu

    @Dysplasia, Ballı hadrallı tavuklu pizza <3

    3 ten küçüktür ne demek acaba.

    Yiğit

    @çaksu, troll soruya düşecem ama yandan bakınca kalbe benzediğini ve o yüzden emoji olarak kullanıldığını çok geç fark etmiştim.

    Boba Fett

    @enemyofgod, Mayonez > Diğerleri

    Rzeczom

    @enemyofgod, en sevdiğim sos hardaldır.

    whileshesleepssevenbiri

    @enemyofgod, Buffalo>barbekü=hardal>mayonez>ketçap

  13. ismail vilehand says:

    Dünyanın en acayip adamıyım. Bazen bedenimden ayrılıp kendime uzaktan bakıyorum, “Anasının amı ya. Bu kadar da olamaz.” diyorum. Hala hayatta olmam mucize.

  14. nomoshnocore says:

    Spotify’da ortak çalmaya açık playlist görürsem çaktırmadan bazı şarkıları siliyorum. Dikkat edin.

    whileshesleepssevenbiri

    @nomoshnocore, playlistin tamamını silmişliğim var, biz de böyle bi şerefsiziz.

    Zeitgeist

    @nomoshnocore, soft-slow playlistlerin ilk şarkısını hayvan gibi böğürmeyle, türlü at hırsızlıklarıyla başlayan şarkılar ile değiştiriyorum, Slowdive dinlemeyi bekleyenlerin o an yaşadığı şoku düşünüp zevkten kuduruyorum.

    Örnek vermek gerekirse:

    Marduk – Thousand-Fold Death
    https://open.spotify.com/track/0Z6rdcxvFCd1hyKw3GBc35?si=bbcf0f8a40544b90

  15. ismail vilehand says:

    Kendi evimde yalnızsam her zaman soyunup çırılçıplak sıçıyorum. Nedenini açıklayamam çünkü ben de tam olarak bilmiyorum ama siz de deneyin. Böyle bir rahatlık olamaz gerçekten.

    Noumena

    @ismail vilehand, E ben bunu evde yalnız kalan herkes yapıyor sanıyordum :D

    ismail vilehand

    @Noumena, yalnız değilmişim demek ki. Ama bu rahatlığı tanımlayacak birisi çıkarsa sevinirim. Ben tanımlayamıyorum. Neden yani?

    Yiğit

    @ismail vilehand, hep yapmıyorum ama banyo ve klozet aynı yerde olduğu için duştan önce sıçarken bu zevkin tadına varıyorum ben de.

    Bir de kapı açık sıçmak var. Özellikle mersin gibi yazın tuvalete 2 dk oturduğunda bile kan ter içinde kaldığın yerlerde aşırı zevk veriyor.

    deadhouse

    @ismail vilehand, İlkelliğe dönüşün hazzı. Medeniyet bazen karın ağrısı yapıyor.

    ismail vilehand

    @deadhouse, işte aradığım cevap. Sağ ol var ol.

    çaksu

    @ismail vilehand, Yalnızım sanıyordum!

    Kitabımı da alıyorum ben haha. Acelem yoksa.

  16. Raddor says:

    Bir şey kafamı çok kurcalıyor. Kendimi geliştirme konularına epey meraklı biri olarak da son zamanlarda bu fikri aklımdan çıkarmadan duramıyorum.

    Müzik benim için hayattaki en önemli şey, özellikle rock ve metal. Bu tutku. Beni ben yapan şey bu sanki. Kişiliğim, karakterim. Hayatımın en ortasında, merkezinde. Benden alınmış olsaydı ben ben olmazdım. Kim olurdum ki? Nasıl biri olurdum?

    Sahi ne olurdum, kim olurdum aq?! Bir de öteki taraftan bakınca müzik bana ne kattı. Bir sürü şey. Ama gerçekten kattıkları çok mu önemli şeyler oldu? Hayatımı mükemmel hale mi getirdi?

    Peki ben günde ortalama 3-4 saat müzik dinlemeyen, gitar çalmayan, Pasifagresif’e girip haberleri okumayan, yorum yapmayan, ekşi’de metal müzik entry’leri girmeyen ve şu anda inşa etmeye çalıştığım rock müzik blog’u ile ilgilenmeyen biri olsam ne yapardım? Oluşacak inanılmaz boşluk neyle dolardı?

    Peki ya geçtiğimiz on sene boyunca bunları hiç yapmamış olsaydım? Aklımın alamayacağı bir boşluk bu. Akıllı adamım lan mutlaka iyi bir şeyle doldururdum, animeci falan olmazdım. O zaman ya şu anda olduğum yerden kilometrelerce yukarıda, zirvede olacaktıysam ve bunu müzik engellediyse??

    Ya EN BÜYÜK DOSTUM SANDIĞIM MÜZİK, ASLINDA BENİM EN BÜYÜK DÜŞMANIMSA ? İnanılmaz tüylerim ürperiyor böyle düşününce.

    O zaman sonuca geliyorum. Gönül rahatlığıyla “Yok yahu değil tabi. Müzik güzeldir, beni hayata bağlar, duygularımla bağ kurar, besler, ruhun gıdasıdır.” diyebilmem için yapabileceğim tek bir şey kalıyor. Aksi taktirde bu merak beni delirtecek.

    Şu andan itibaren bir ay gitarı kılıfına sokmak. Müzik dinlememek. Muhabbetini yapmamak. Bu eşşolueşşeği tamamen görmezden gelmek. Hiç yokmuş, olmamış gibi. PUFF !

    Osbiri bıraktım hayatım değişti. Bir osbir nelere kadirmiş. Müziğin osbir kadar kötü olmadığını kanıtlamam lazım.

    Bir ay sonra, 2022′de aranıza dönüp diyeceğim ki “Tamamen saçmalamışım amk.” Bir ay boyunca buraya da girmemeye çalışacağımdan bana yazılan yorumları göremeyebilirim. Önümüzdeki ay hayatımdaki değişiklikleri yazacağım.

    Amacım budist rahibine dönüşmek değil. Tersine gerçek hayattan daha büyük haz almak ve şu anki boktan hayatımdan kurtulmak. Müzik buna engel mi değil mi bunu öğrenmek.

    Raddor bir ay müzik orucunda. Muazzam boyutta bir değişiklik benim için. Bir ay Fiji adasında kalsam daha küçük bir olay olurdu. Heyecanlıyım.

    Umarım kulağa delirmişim gibi gelmiyordur. ’22 Ocakta, seneye görüşürüz hanımlar, beyler. :)

    çaksu

    @Raddor, Subscribed. Zile de bastım. “Nofity” lı olanından.

    Erhan

    @Raddor, Siktiret. Dark Funeral bir ay sonra albüm çıkarıyor bunu düşün.

    Raddor

    AÇILIN BEN GELDİM :) Düzenli spor yapmak istiyorum, yabancı dil öğrenmek, derslerime çalışmak, işimde ilerlemek istiyorum diyorsun ama yapamıyorsun. O mücadele ruhu sende yok. Neden?

    Yine her şeyi doğaya bağlayıp Red pillci ağzıyla konuşacağım: Konsantrasyon ve motivasyon kimyasalı olan Dopamin eksikliği bunun sebebi. Dopamin’imiz bol olsaydı çok daha motive biri olurduk.

    Dopamin süper güçtür. Peter Parker’ı ısıran örümcek gibidir. Dopamince baskın olursanız neşeniz, iş bitiriciliğiniz, kararlığınız, kavrama yeteneğiniz insanların hemen dikkatini çeker. Gözünüzden lazer, g.tünüzden ateş atar, uçarsınız. Dopamin aynı zamanda Testosteron hormonu ile doğru, stres hormonu Kortizol ile de ters orantılıdır. Birini arttırırken diğerini azaltır. Daha ne olsun.

    Bu Dopamin nanesi zevk aldığımız bir şeye yönelirken artıyor.

    “O zaman Dopamin’imiz bol olsun diye sürekli müzik dinleyelim, oyun oynayalım, abur cubur tıkınıp, sosyal medyadan çıkmayalım. Sabah akşam otuzbir, alkol, sigara hatta uyuşturucu..” Hayır. Dopamin’i dışarıdan ne kadar alırsan beyin de ona karşı o kadar duyarsızlaşıyor. Dopamin reseptörlerini kaldırıyor. Tembel, miskin, tatminsiz biri oluyorsun.

    Netflix’te yüzlerce dizi-film ile ödüllendirilebilir olmana rağmen hiçbirinin zevk vermemeye başlaması bu sebepten. Yani yüzlerce binlerce Dopamin, aslında seni Dopamin’ce baskın olmaktan mahrum eden şey. Dopamin’ce baskın olmanın yolu, kolay ve basitçe ulaşılabilir Dopamin’den uzak durmak.

    İnsan kendi kendine orkâzım (spam zannedilmesin :)) yaşatabilen tek canlı. Bu nedenle yarraa yemişimiz. Böyle bir zevki kendimize istediğimiz an yaşatabiliyoruz. Kedisi olan bilir. Hayvan nasıl da görevi olan üremek için kendini parçalıyor, hayatını ortaya koyuyor. Bizde böyle bir mücadele ruhundan eser yoksa sebebi az önce yazdıklarım ve ilaveten şu:

    Son elli-yüz yıl hariç milyonlarca yıllık insanlık tarihinde insanlar karşı cinsten en fazla 4-5′ini çıplak görebiliyordu. Sen istesen on dakikada internet ile yüzlercesini görebiliyorsun. Böyle bir ödül insanlığın geçmişinde yok. Beynin onun gerçek olup olmadığını umursamıyor. Diyor ki “Bu eleman Cengiz Han’ın yaşayamadığı zevkleri yaşayabiliyor. Ben bu Dopamin Reseptörlerini kaldırayım en iyisi.” Böylece malum sitelerle on dakikada Dopamin Alıcılarının anasını belliyorsun.

    Gelelim bir ay önce açtığım konuya: Müzik de hayattaki kolay ve güçlü hazır zevklerden.

    “Ne yani, n’apak dinlemeyek mi?”

    Dinleyeceğiz elbet. İkinci Part’ta müziği bırakınca yaşadığım şeyleri ve çözüm yolunu sizlere yazacağım.

    Dopamin konusu ile ilgili; hadi beni s.ktiret, Klinik Psikolog eklemesi:
    https://youtu.be/mDAO_vHOjXs

    ismail vilehand

    @Raddor, bro on numara adamsın, zaten Motörhead’çi olduğun için bende kredin sonsuz ama şu muhabbetlerin yüzünden bi gün kafanda bira şişesi kıracağım.

    Lan olum götümüze ayı bağırıyor zaten, sikleme hiç bişeyi hayattan keyif al biraz. Yeminle geriyorsun ve üzüyorsun beni. Yapma böyle.

    Raddor

    @ismail vilehand, hahah eyvallah abi. Zaten her şey o ayı yüzünden oldu. Hedonizmin kollarına da attım kendimi. Ama o sadece şemsiyeyi görmezden gelmekmiş. Şemsiye girdikçe giriyor ve bir gün açılacak. Ben de anladım ki çözüm meğer şemsiyenin üstüne tam oturup ağızdan çıkmasını sağlamakmış.

    Lemmy olsa beni kesin kovalardı.

    https://www.felsefe.gen.tr/acicilik-nedir-ne-demektir/

    Raddor

    Part 2: İtiraf 1: Öğrendiğim uyguladığım şeyleri bir yerlere yazınca vazgeçme, pes etme lüksüm büyük ölçüde azalıyor. Tornografiyi (spam zannedilmesin :)) kötülediğim yorumumda da böyle oldu. Kendimi paylaştığım o uzun yazı kötü alışkanlığa yeniden başlamam konusunda beni caydırdı.

    İtiraf 2: 30 günlük müzik detoksu sürecimde pek çok kez yenildiğim an oldu. Sonucu görmek için mümkün olduğunca uzak kalmaya gayret ettim.

    Başlangıçta kolaydı. Hatta huzurlu bile denebilir. Müzikten uzak kalmak, biraz kafa dinlemek iyi gelmişti. Sonradan zorlamaya başladı. Bu süreçte dopaminsizliği başka dopaminle kırmak için mobil oyunlara sardım. Birkaç gün içinde PlayStore’un köpeği haline gelmiştim.

    Sonuç 1: Müziğin olumlu etkisi: Müzik sizi kendisinden çok daha zararlı başka bağımlılıklardan uzak tutar. Yani yukarıda yazdığım “Akıllı adamım lan mutlaka yerini iyi bir şeyle doldururdum, animeci falan olmazdım.” doğru değilmiş. Peki müziğin zararı ne?

    Mobil oyun çılgınlığımdan sonra müzik dinlemeye tekrar başladım. Ama böyle olmamalıydı. Sonucu görmeliydim. Tekrar müzik dinlemeyi yasakladım. Bu sefer oyun oynamayı da yasakların yanına ekledim.

    Birkaç gün zorlanmadan sonra şunlar oldu.

    Sonuç 2: Müziğin olumsuz etkileri: Müzik ecnebilerin Overthinking dediği şeye sebep veriyor. Bir insan gün içinde yüzde 80 negatif düşünürmüş. Özellikle unutamadığınız duygusal bir yaranız varsa ne tarz dinlerseniz dinleyin müzik aracılığıyla içinizdeki o üzüntü ya da nefret duygusunu yüzeyde döndürmeye devam ediyor, kaybolmasına izin vermiyorsunuz. Bunu önceden fark etmemiştim. Bırakınca anladım. Unutmak istediğim şeyler aklıma gelmez oldu.

    Ama onun dışında en önemli mesele bir üstteki yorumda yazdığım; Dopamin Reseptörlerini bozması. Bıraktıktan sonra daha odaklı, motive, çalışkan olmuş, dikkat dağınıklığından büyük ölçüde kurtulmuştum. İşleri yoluna koyuyordum. Aradığım sonuç da buydu. Demek ki müzik bağımlılıktı (Lisztomania). Ama her şey bağımlılıktır.

    Müzik mastürbasyon gibi pişman etmez, öz saygıdan yemez. İyi hissettirir. Muhabbeti güzeldir. Genel kültürdür. Özellikle Metal, müziğin şahıdır. Geri kalan türler onun yanında bok yemiştir. Ayrıca Lemmy tanrıdır.

    Ancak bıraktığınızda elde ettiğiniz güçler de yadsınamaz. “Benim bu güçlere ihtiyacım var. Önemli sınavım var. Eski sevgilimi de unutmak istiyorum. Konsantre, motive olmak ancak bir yandan müzik de dinlemek istiyorum. Hem ayranım dökülmesin hem de götüm silinmesin istiyorum.” diyorsanız evet bu mümkün. Bu hayatta her şey dengede bitiyor. Ben de en güzel dengeyi buldum.

    Bir sonraki son Part’ta Laurel dinleme yönteminden, Spotify’ın ne kadar zikko bir uygulama olduğundan (bu konuyla alakasız) ve şafılcılığın zararlarından bahsedip mutlu ve müzikli hayatın kapılarını size aralayacağım.

    Hep ne müzikler dinlediğimizden konuştuk ama hiç nasıl dinlediğimizden konuşmadık.

    Boba Fett

    Uzun bir yazı yazmıştım ama kopyalayalım dedim hepsi gitti, sikerler yazmıyorum. Çok güzel şeylerdi.

    Raddor

    @Boba Fett, tüh merak ettim şimdi. Yine de tekrar yazabilirsen iyi olur. En azından özet geç. :D

    enemyofgod

    @Raddor, kitap yaz alayım. Bu yazılarını sonsuza kadar okuyabilirim.

    Raddor

    @enemyofgod, teşekkürler. O zaman inci sözlük yazarı 351986′nın 20 sayfa süren bu yazısını keyifle okursun. Benden daha eğlenceli yazmıştır. Bana ilhamı veren de odur. 2013′te yazdığı bu entry’ler sözlükte devrim yaratmıştı. Üstadımdır, başlığın hakkını vermiştir. Elimde olsa heykelini dikerdim ama taşşaklarına beton yetmez.

    http://incisozluk.com.tr/w/hayat%C4%B1n%C4%B1z%C4%B1-k%C3%B6kten-de%C4%9Fi%C5%9Fterecek-olan-%C5%9Fey/sahibi/1/

    Raddor

    Part 3: <<>>

    ( Hemen şunu araya sıkıştırayım. Entry benim değil ama haklılık payı yüzde yüz, denedim onayladım.
    https://eksisozluk.com/entry/120101769 )

    Bir önceki yazıda çözüm dedim, denge dedim. Artık sadede geleyim:

    Çalışırken müzik dinlemek diye bir şey var. Siz de kendinizi böyle alıştırmış biriyseniz bir de müzik olmadan çalışmayı deneyin. Sıkıcı geldiyse reseptörler güme gitmiş, müzik olmadan çalışmak zor geldiyse bağımlılık olmuş demektir.

    Ama eğer hayatınızı oturtmuşsanız sorun yok. Örneğin; grafik tasarımcısınızdır, arkada müzik çalıyor siz de işinizi yapıyorsunuzdur. O zaman mesele yok. Ben yapmak istediklerine keyifçilikten dolayı zaman bulamayanlar, öğrenciler ve önemli bir sınava hazırlananlar için yazıyorum bunları.

    Bir sınava çalışırken müzik dinlemek konsantrasyonu bozar. Test çözerken dinlemek yavaşlatır. Böyle çok insan var. Ders de verimli olmaz, müzikten de doğru düzgün bir şey anlamazsınız. Zaten böyle yapıyorsanız müziği sevdiğiniz için değil, bağımlılık haline geldiği için dersinize dahil ediyorsunuzdur.

    Dizi-film izlemek, oyun oynamak yine odaklanma isteyen şeyler. Müzik ise öyle değil. Tak kulaklığı, odaklanma bile. Düşüncelerinde kaybol, o çalsın. O kadar basit bir keyif.

    Spotify verilerine göre şarkıların yüzde 90′ı sonuna gelmeden değiştiriliyormuş. En ufak dopaminsizliğe tahammülümüz yok. Hızlı hızlı sevdiğimiz dakikaları dinleyip besleniyoruz. Tatmin etmediği gibi zararlı. Zararın ne olduğunu iki önceki yazıda Dopamin’in hayatımızdaki önemini anlatarak yazdım.

    Şu ana kadar yazdığım tüm zararlardan sakınarak müzik dinlemenin yolu ise şu:

    Uzun Çalar (Long Play) kaset usulü ile, mümkünse gündüz, 1 adet (en fazla 2) albümü başka hiçbir iş yapmadan, sadece ona odaklanarak dinlemek.

    Yani albüm dinlemek. Neyse ki Pasifagresif kitlesinin aşina olduğu bir şey. Ama şarkı atlamadan, sırasını bozmadan, geri dönüşler yapmadan. Eski usül. Sanki kaset çalar almışsınız da bozulmuş, ileri geri saramadan hepsini sırayla dinlemek zorundaymışsınız gibi. Bunun faydalarını sıralayacağım.

    - Şafılcılığa, çalma listelerine, şarkıdan şarkıya atlamaya alışmışsanız başta sıkıcı gelecek. Bu iyi bir şey. Demek ki önceki durum bağımlılıkmış ve şu an reseptör oluşturuyorsunuz. Banane deyip kolaycılığa dönmek istemezseniz durum düzeldikten sonra;

    - Daha çok keyif verecek. Tatmin olmuş hissedeceksiniz. Yarın hangi albümü dinlesem diye düşünürken Dopamininiz eskiden bir sonraki şarkıyı seçerken olduğu gibi 1 saniyelik değil, 1 günlük salgılanmaya başlayacak. (Dopamin esasında beklentiyle alakalı. Yaparken değil, giderken çok salgılanıyor. Sigara krizine girince; içmeye başlayınca değil. Çoğunlukla daha eliniz giderken, sigarayı yakarken salgılanır.)

    - Overthinking demiştim. Örnek vereyim: Diyelim ki seni Nothing Else Matters parçası çok duygulandırsın. Sana eski sevgilini çağrıştırsın. Önceden ardı ardına Nothing Else Matters açıp efkarlanırken şimdi Black Albüm’ü baştan sona dinlemek zorunda kalacaksın. Böyle teknik bir alışkanlıkla hiçbir parça seni arabeske bağlatamayacak. Tam da “Lan bunu benim Ex’le dinlerdik ne günlerdi bee” derken Of Wolf And Man cozur cozur başlayacağından o duygu kaybolacak.

    - Peki ya her gün tamamı hüzünlü albümler dinlersek? Ama ben GÜNDÜZ dedim. Mümkünse 1 albüm dedim. İnsanın gündüz gözüne bir tane albüm dinleme hakkı olursa genelde Katatonia açmaz, açmamalı. Katatonia ne TaTaTa osuruk efekti gibi! (Benim değil bu söz Nikki Wild’ın :)) Olsa olsa Accept, Manowar, Bolt Thrower, Dying Fetus gibi gaz bir şeyler dinlersiniz.

    - Önceden pek çok eylemi yaparken müzik dinlediğimden “sen de etrafınla hiç ilgilenmiyorsun” gibi şikayetler alırdım. Bundan da kurtuldum. Çünkü;

    - Bir Zen Ustası der ki; “Müzik dinlerken sadece müzik dinleyin.” O yüzden 1 albüm diyorum. Çünkü başka bir şey yapmadan uzanarak, sadece ona odaklanarak müzik dinlemekten bahsediyorum. 1 albüm de yaklaşık 1 saat eder. Bayağı fazla ve yeterli bir süre. Çok isterseniz, işiniz yoksa 2 olsun.

    Laurel dinlemek; müziği aktif dinleme manasında. İsmini Barış Özcan koydu. “Laurel ve Yanni” duyma testinden geliyor adı. Orada daha dip duyanlar “Laurel” duyuyordu hatırlarsınız. Müziği daha dip, daha derin dinlemeyi anlatıyor bir videosunda. Ben de böylesinden söz ediyorum.
    https://youtu.be/wed8hQp6wqI

    Bu şekilde müzik dinlemenin üç yorumdur anlattığım Dopamin döngüsüne hiçbir zararı olmadığı gibi faydası var da denebilir. Müziğe bir nevi meditasyon görevi yüklemiş oluyorsunuz çünkü.

    Hem de daha keyifli. Müzik böyle bir sınırlamayla ve dikkate değer şekilde dinlenince normalde sadece işitsel olan bir sanat eseri olmaktan çıkıp, sanki cisimleniyor: Distortion’un size dokunduğunu, palm mute’ların dilimler gibi yaptığını hissediyorsunuz. Bunun tamamı Dopamin döngüsünün iyileşmesi ve artık Dopamin’i daha sağlıklı almanızla alakalı.

    Dersleriniz, işiniz, gücünüz de aksamıyor. Tersine daha odaklı oluyorsunuz. (Tamamen düzelmesi 21 gün gibi bir zaman alır)

    Bu kadardı. Umarım yazdıklarım birilerinize faydalı olur. Farklı fikirleri olanlarınız da yazarsa sevinirim.

    Spotify’a sallayacağım dedim. Hesabımdaki Lyrics özelliği sorunumu düzeltememişler. Saçma sapan “aç/kapa” yap falan diyorlar. Yine de gözükmüyor lyrics falan. Aynı problemi yaşayanlar devlet kurduk yine olmadı. Ben de yeni hesap aldım. Şimdi hem sorunsuz, hem de üç ay beleş dinleyeceğim.

    Raddor

    Yazıyı oklar içine alınca paragraflar kayboluyormuş. :D Başına itiraf bölümü yazmış, flashback olduğu için oklar içine almıştım. Neyse ki kopyalamışım.

    “Hemen şunu araya sıkıştırayım” bölümünden önceydi bu kısım. Buyurun Director’s Cut: :D

    ” En sevdiğim şey saat gece yarısını geçtikten ve herkes uyuduktan sonra saatlerce müzik dinlemek. Cayır cayır distortion eşliğinde kendimi kaybetmek. Eskileri hatırlamak. Pişmanlıkları, hayal kırıklıklarını sevdiğim şarkılarla söndürme çabası.

    Gece 2-3′e kadar bu ritüeli yaşadıktan sonra da geriye Dopamin alabileceğim tek bir şey kalıyor. N’olmuş yani? Bukowski “Çabalamayın” dememiş miydi? Henry Chinaski adamdır. İşlem tamamlanınca Vpn kapatılır. Ne ara 25 sekme açmışım? denir. Sabaha karşı uyunulur, öğleden sonra 2′de kalkılır. Ne de olsa evden çalışıyor sayılırım. Yine de yapacak çok iş var. Ama hiçbir şey yapasım yok. ”

    .

    Uzun oldu. Aslında bu yazıları Ahmet abiyle iletişime geçip “Sağlıklı müzik dinleme” başlığı altında dosya konusu olarak gönderebilirmişim. Ancak yorumlarda yazarken kendimi daha rahat hissediyorum. Buralar daha alt kademe, “halkın bölümü” gibi.

    Erhan

    @Raddor, Meshuggah da yeni albümle geliyor.

    Raddor

    @Erhan, oyşş. Nails ve Sumerlands bekliyorum ben.

    Boba Fett

    @Raddor, Kısmen katılmakla beraber bu kadar sıkı ve disiplinli olmak doğru mu emin değilim. Bu konulara ben de baya kafa yordum ve eski usül dinlemenin daha doğru olduğuna karar verdim. Sürekli aynı şeyleri dinlemek, sürekli yeni albümler dinlemeden sevdiğin grupları, albümleri tekrar tekrar derinlemesine dinlemenin daha iyi olduğuna karar verdim, eski usül fanboyluklar en iyisiymiş.

    Raddor

    @Boba Fett, dijital dünyadaki analog adamlarız ama Metaverse falan deyiler şimdi de bakalım ne kadar dayanabileceğiz. :D

    Raddor

    Önemli sınavları olan arkadaşlar için yukarıda yazdıklarımın önemini tekrar vurgulamak ve bir de kitap önerisi yapmak isterim.

    James Clear – Atomik Alışkanlıklar

    Bir şekilde edinin, okuyun; beğenmezseniz, size etki etmezse gelip ağzıma zıçın. 😐 Kendinden nefret eden veya türlü emelleri olanlara da yine tavsiyemdir.

  17. deadhouse says:

    @Raddor, Naçizane görüşüm, bence hayattan haz almayı takıntı haline getirmişsin. Müzik güzeldir, bunun hayatında önemli bir yer kaplaması sana zarar vermez. Müziği de takıntı haline getirmemek lazım tabii. Bence hiçbir şey takıntı haline getirilmemeli.

    Sendeki bu tavrı birçok kişide görüyorum. Gencim, yaşlanıyorum bir an önce birçok şey yaşayıp hayatın tadına varmalıyım tavrı. Rahat olmak, usulca bitmesini beklemek en iyisi.

    Not: Burada yazdıklarım tavsiyeci, üstenci, biliyorcu gibi görünebilir, ama öyle değil. Benim de bir bok bildiğim yok. :)

    Raddor

    @deadhouse, haklısın ama bu şımarıklıktan veya rahat batmasından değil. Yorumu yazdığım tarihle birlikte ülke büyük bir ekonomik krize girdi. Şu an gerçekten sokakta yaşama ihtimaline karşı ciddi mücadele veriyorum. Eğer şimdiki aklım geçmişte olsaydı şu an bu zorlukları yaşamayacaktım. Huzurla müzik dinleyemez oldum.

    Maalesef başka ülkelerde normal olan şeyler bizde lüks oldu. Yeni PlayStation çıkmış alayım falan ohoo.. Derdim karnımı doyurmak oldu. 400 tl’ye aldığım elektro gitarım 5 bin tl’ye yaklaşmış. Bi şey gelmesin başına diye sıkıca sarıp sakladım. :)

  18. ismail vilehand says:

    Kolpaçino > Interstellar

    Yiğit

    @ismail vilehand, bu aralar niye interstellar gömülüyor ya? Gerçi film çıktığından beri gömülüyor.

    ismail vilehand

    @Yiğit, bro aslında amacım Interstellar’ı gömmek değil de, Kolpaçino’yu yüceltmekti ama Nolan hayranı olarak Interstellar’ı sinemada çıkış haftası izlemiştim, filmin sonlarına doğru panik atak nöbeti geçirdim.

    O günden beri sadece imdb puanı 7 ve altı olan, karısından boşanmış alkolik eski polis veya askerin başrolde olduğu, mafya veya terör örgütü çökertmeli aksiyon filmleri izliyorum.

  19. ismail vilehand says:

    Çubuk krakeri tek tek yiyenlere aşırı uyuz oluyorum. En az 2-3 tane alıp ortadan ısırarak iki hamlede yiyeceksiniz. Olay bu.

  20. Yiğit says:

    Nofap’in ve redpill’in istediği kadınlara büyük oranda ulaşamamış nerd’lerin “ben de koycam haa” çabasından daha fazlası olmadığını düşünüyorum. Bence dünyanın en boş işlerinden biri.

    Raddor

    @Yiğit, bence bu tarz öğretilerde konunun bu kısmı tamamen güdüleme amaçlı. Liseye giden yeğenine “oğlum derslerine çalış, başarılı ol” desen dinlemez ama “oğlum derslerine çalışmazsan, tembel olursan kızlar bakmaz bak, başarılı erkek severler, hipergami cart curt” falan dersen hemen gaza gelir. İnsanlık böyle yönetilir. Dinler cennette huri vadeder. Sigaranın üstüne birbirine sırtını dönmüş kadın-erkek basarlar.

    Ben ise yukarıda hiç karı-kız demedim. Hayatta denge şart, mesele ekmek parası dedim. :)

    NoFap övdüm ama fazla Fap belirgin şekilde tembelliğe yol açtığı için. Yoksa şart görmüyorum.

    Yiğit

    @Raddor, sana yönelik değil, senin yazdıklarından ötürü aklıma geldiği için yazdım bunu.

    Neyse patlattım bir osbir.

    Raddor

    @Yiğit, yapmaa. :)

  21. ismail vilehand says:

    Hayatımda en çok dinlediğim ve en çok sevdiğim şarkılardan biri “Guns N’ Roses – You Could Be Mine”.

    Yiğit

    @ismail vilehand, adaş prenses misin?

    ismail vilehand

    @Yiğit, en sevdiğim film Terminator 2 diyelim.

    https://youtu.be/lYOoWCv_PYE

    deadhouse

    @ismail vilehand, Spielberg’in tüm kariyerinden iyi sahne.

    ismail vilehand

    @deadhouse, canım sıkıldıkça açıp izliyorum. Oradaki adamların yerinde olmak istemezdim.

    https://youtu.be/tYc2jQaM8gM

    Bir de bunu izlemelere doyamıyorum. Muhteşem bir katliam.

    TanSolo

    @deadhouse, james Cameron’ın sinema kariyerinden büyük sahne:
    https://www.youtube.com/watch?v=cIPUpEGRcMg

    deadhouse

    @TanSolo, Spielberg’i kıyas nesnesi yapmamdaki tek neden Jaws zaten. Bir şey diyemiyorum bu filmine maalesef. Bok atamadığım tek filmi. Gerçekten başyapıt.

    Raddor

    @deadhouse, TanSolo, Spielberg’ün amatör zamanlarında çektiği ’71 yapımı Duel adlı televizyon filmi nedeniyle benim için Spielberg > Cameron. Ancak ikisinin de izlemediğim epey filmi vardır.

    Duel’u seyretmediyseniz şiddetle tavsiye ediyorum. Tırcının biri Tır’ına güçlendirilmiş motor takmış; şoförün tekine kendisini solladı diye kafayı takıyor. Film boyunca yolda adamı öldürmeye çalışıp terör estiriyor. Bizim adam inip hesap sormaya çalışınca da geri vites yapıyor pezevenk. Manyağı göremiyoruz bile. Öyle sinir bozucu, öyle güzel gerilim filmiydi. Genç yaşında bu kadar basit konuyu böyle profesyonelce işlemesinden ötürü taktir ediyorum Sitiv’i.

    Bir de Saving Private Ryan’daki Normandiya sahnesini unutmayalım. Muhteşemdi, aklım çıkmıştı ilk seyrettiğimde.

    TanSolo

    @Raddor, hastasıyımdır Duel’un. Karanlık Spielberg filmleri ayrı bir hoşuma gidiyor.

  22. deadhouse says:

    Kimseye söyleyemediğim masum sapıklıklarım var. Kime göre masum, bana göre. Aslında bence sapıklık değiller. Ama işte toplumun değer yargıları karşısında söyleyecek başka bir kelime bulamıyorum. Bence başkasına zarar veya rahatsızlık vermiyorsanız sapık değilsinizdir. Benimkinde asla bir başkasına zarar ve rahatsızlık yok.

    çaksu

    @deadhouse, https://www.themoviedb.org/movie/604519-carfucker

    İtiraf et!

    deadhouse

    @çaksu, İzleyeceğim, öneri için sağ ol. İtiraf etmek sorun değil de nihayetinde burası da toplumun bir parçası. Biz bizeyiz, sana anlatırım, ona anlatırım sorun olmaz. Ama okumaması gereken biri okur, işte o zaman kıyamet kopar. :)

    çaksu

    @deadhouse, Hak veriyorum, şebekliğime bakma :)

    “bir başkasına zarar ve rahatsızlık yok” Bizim başka sorumuz yok efendim. İyi günlerde sapıktırın. Keyfini çıkarın amınakoyim.

    deadhouse

    @çaksu, Aslında tahmin edebilirsin neler olduklarını. Yıllardır burada yorumlarını okuyorum bir sürü kişinin. Senin, ismail vilehand’in, Raddor’un. Suratlarınızı görmemiş olabilirim ama kimsiniz, nesiniz, fantezileriniz neler. Az çok biliyorum. :)

    Rzeczom

    @deadhouse, ‘bence sapıklık değiller. Ama işte toplumun değer yargıları’

    bir sapıkta aynısı söylerdi…

    https://c.tenor.com/bdlxRlsgRcwAAAAC/catwoman.gif

  23. çaksu says:

    The Abyss > Close Encounters

    Niye böyle bişey yapıyoruz bilmiyorum ama katkım olsun eheh. İki adamı da seviyorum.

  24. Yiğit says:

    Keşim

    D

    @Yiğit, Cigarayi acilen birakman lazim.

    Yiğit

    @D, annemin bayram ikramiyesine çökecem

    https://ibb.co/9VrnCfX

    D

    @Yiğit, :D:D:D vur ha vur.

  25. Saate baktığımda 13.49 ise kendi içimde 1-1,5 saniyeliğine black metalciye dönüşüyorum, ağzımı Horgh gibi yapıyorum.

  26. Paul Pogba'nın Bir Kolu Uzun Bir Kolu Kısa Forma Altı Tişörtü says:

    Çok ağır ayak fetişistiyim.

    deadhouse

    @Paul Pogba’nın Bir Kolu Uzun Bir Kolu Kısa Forma Altı Tişörtü, PA’da ayak fetişisti olmayanı dövüyorlar galiba. Bu konuyla ilgili itiraflar gün geçtikçe artmakta.

  27. Yiğit says:

    Yakın zaman önce hayatımı bitirecek bir karar verdim. Ölmeyi de yaşamayı da her şeyden çok istiyorum. Büyük tezatlık içerisindeyim.

  28. Raddor says:

    Fazlı Polat’ın Türkiye’nin en komik insanı oluğunu düşünüyorum.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Raddor, Meksika Açmazı’nın her bölümünü ezbere bilen bir insan olarak Türkiye’de yapılmış en komik podcast olduğunu düşünüyorum. Biraz Konuşabilir Miyiz? de arkasından geliyor. Rabarba ekibi candır.

    Raddor

    @Ahmet Saraçoğlu, + Çimen Show da Perşembe gününü sevmemi sağlayan şey.

    Ve ben de Rabarba Talk 9. Bölüm’ün her kelimesini ezberledim. Son bir saatim kalsa yine bu bölümü izlerim.

    https://youtu.be/o4quRK1eEcg

    Ahmet Saraçoğlu

    @Raddor, Antalya’da Mesut Süre’nin (kısa bir süreliğine Anlatanadam da dâhil), Kemal Ayça’nın ve İlker Gümüşoluk’un stand-up’larını izledik (hatta İlker’i 2 gün önce). Meksika Açmazı’nı sahnede izledim, 3 gün sonra da Çimen’i izleyeceğiz. Onun dışında Rabarba’nın son 1000 bölümünü, tüm Rabarba Talk’ları dinledim, izledim.

    İstanbul’da olsaydım Rabarba Comedy Night Harbiye gösterisine de kesin giderdim. Pırıl pırıl ekip ya çok seviyorum.

    İlginç şekilde ben Anlatan-Mesut-Fazlı olan Rabarba Talk’larda Fazlı’nın aşırı cinsel/bel altı/sulu şakalarından ötürü Fazlı’ya uzunca bir süre mesafeli durdum, hatta onun olduğu bölümleri izlemekte isteksizdim. Meksika Açmazı ilk çıktığında da “keşke başkası olsaydı” diye düşünmüştüm ama bu üçünün kimyası acayip tuttu. Daha iyi bir üçlü olamaz gerçekten. Müthiş dengeliyorlar birbirlerini.

    Raddor

    @Ahmet Saraçoğlu, çok iyi abi gittiğiniz Çimen canlı yayınlanacaksa belki görürüz seni. Meslek olarak metal sitesi editörü yazdırıp, kaldırdıklarında “takipçilerinin tamamının ayak fetişi olduğu bir sitenin sahibiyim” dersen kesin yayınlarlar haha (ben değilim gerçi). Fazlı oradan bir sürü espri çıkartır. Neyse şaka şaka.

    Ben Karaçi’li olduğum için en başından beri Fazlı Polat hayranıyım. Kendisi de aslında bütün Türkiye’nin yıllardır bildiği birisiymiş.

    https://vimeo.com/67004035

    Bir de şu varmış. Şimdi keşfettim.

    https://mobile.twitter.com/fazlipolat/status/656154747142066177

    Ahmet Saraçoğlu

    @Raddor, “Polat ve Dilan” nedir ahah

    Yiğit

    @Ahmet Saraçoğlu, güzide ablayla ilişki testi’ne katılın

  29. TanSolo says:

    Sanırım artık metalci değilim. Türle ilgili bir sıkıntım yok, daha bu sabah birkaç yeni metal şarkısı dinledim ve büyük keyif aldım fakat elim eskisi gibi öncelikli olarak metal müziğe gitmiyor. O an kafama ne eserse onu dinliyorum ve kafama metal değil de başka bir türün esme olasılığı bir hayli yüksek oluyor. Sadece bundan ibaret olsa yine metalciyim derdim fakat artık pek müzik de dinleyemiyorum. Uzun lafın kısası hatrı sayılır bir süredir metal müzikle ilgim alakam had safhada az.

    Raddor

    @TanSolo, bu ara ben de çok non-metal takılıyorum. Ancak geçici bu durum. Bizim dönüp dolaşıp geleceğimiz yer Metal. Bizim kürkçü dükkanımız.

    Neyse elimde süper non-metal rifler var. Bakın sizce de mükemmel değil mi?

    Şu tam bir groove metal. Giriş riflerini Pantera’nın çaldığını düşünün allasen. Surat parçalar.
    https://youtu.be/bK-cMOn7fXU

    Şunun ilk 54 saniyesi melodi cenneti. Melodi üstüne melodi atmışlar. Sankim melodic death metal.
    https://youtu.be/r0Oy6QOHQ5I

    Bu da öyle Traditional Doom Metal tadında ki. İlk 1 dakika boyunca üstü üste tüyler ürpertici rifler dizilmiş, sonrası da “mahşer”li sözler zaten.
    https://youtu.be/QCXH0NlZ3p0

    Seversiniz sevmezsiniz -ki muhtemelen sevmezsiniz ama şunu göstermek istiyorum. Eskiden “yoz” diye dalga geçilen, dinleyicileri halkın en alt tabakası olan müzik bile dakilarca enstrümantal geçişlere sahip, gayet de iyiler.

    Şimdi ise popüler müzikte iki saniye geçişe katlanmıyor insanlar. O da dıp tıs dıp tıs. Müzik öyle boku yemiş yani.

    Format C: For Cortex

    @Raddor, yazılanlara katılmakla birlikte istemsizce ek yapmak istedim (sabah saat 08:00).
    https://youtu.be/EIrKMLa8z4U

    Raddor

    @Format C: For Cortex, bunun rifleri de Death – Symbolic albümünden çıkmış gibi.

    Arabeskle Metal bazı yönlerden çok benziyor. Ayrıca şöyle de bir şey var:

    https://eksisozluk.com/metal-sarkilarin-turkcelerinin-arabesk-olmasi–291132?a=nice

    Yiğit

    @Raddor, arabesk konusunda Ferdi Tayfur ve Orhan Gencebay’dan sonra favori sanatçım olabilir. Favori arabesk albümüm de Prangalar.

    Raddor

    @Yiğit, Prangalar en iyi Ferdi Tayfur albümüdür. Aksi iddia edilemez. (Aksini kim iddia edecek)

    Ben de babadan biliyorum bunları. Yoksa nereden bileceğim Prangalar’ı. Çocukluğumdan beri arabada en çok çalan albümdü. Yine Sensiz çalıyor kafamda şu an.

    Yıllar önce şunu yakalayıp buraya yorum yazmıştım haha.

    http://www.pasifagresif.com/2014/08/orphaned-landden-yeni-klip/comment-page-1/#comment-184500

    Babam Müslüm Gürses’i hiç beğenmez. Ağır Orhan’cı. Müslüm Gürses’i ilk, Vangelis, Depeche Mode dinleyen dayım dinletmişti. Hiç Türkçe müzik dinlemeyen adam yengemden boşanınca ağır Müslüm’cü olmuştu.

    Müziğini övüdüm ama bunları dinlemeyeceksin abi ya. Sözler çok yıkık. Zihin yapısını değiştirmek lazım. Dayım bu sene ikinci kez boşandı.

    Yine en iyisi Motörhead dinleyip Californication izlemek.

    deadhouse

    @Raddor, Dıp tıs diye geçme bence.

    https://youtu.be/muNKZK5aSNQ

    https://youtu.be/qM5q1o7ofnc

    Raddor

    @deadhouse, Depeche Mode, Vangelis, Mike Oldfield dinleyen dayım da boyuna böyle müzikler dinliyor. Hiç anlamamışımdır. :( FL Studio’da benzerini yapabilirmişim gibi geliyor.

    Paul Pogba'nın Bir Kolu Uzun Bir Kolu Kısa Forma Altı Tişörtü

    @Raddor, Fl Studio’ya laf ettirmem hacı :)

    Raddor

    @Paul Pogba’nın Bir Kolu Uzun Bir Kolu Kısa Forma Altı Tişörtü, ben fl studio mobile’dan para kazanıyorum. :) Telif hakkı sorunu yaşayan Youtuber’lara TikTok’çulara müzik yapıyorum. Üç-beş harçlık oluyor.

    Müziğinle ilk paylaşımı biz yaptıktan sonra paylaşmanda sakınca olmuyor demişlerdi. O yüzden Raddor kardeşiniz ne yapıyor merak ederseniz birini bırakıyorum.

    https://voca.ro/17V07huRnMrE

    Paul Pogba'nın Bir Kolu Uzun Bir Kolu Kısa Forma Altı Tişörtü

    @Raddor, Haha bende de FL Studio ile 3-5 projem var ama şu an paylaşmamayı tercih ediyorum, ileride zamanı gelince yıkacağım buraları rezerve alın vaziyet alın :)

    TanSolo

    @Raddor, cümleten sağ olun aşırı bir arabesk damarım tutmuştu, iyi geldi.

    Boba Fett

    @TanSolo, Metal oranım %50′lere kadar düştü ve gerçekten yeni grup keşfetmekte çok zorlanıyorum, dinlediğim kaliteli gruplar dışında metale dair heyecan duymayalı çok zaman oldu diyebilirim ve diğer türleri dinledikçe atıyorum Death’ten çok daha farklı zevk alabiliyorum.

    (Ekstrem işlerde gerçekten özgün işler olsa da artık o kafalardan uzaklaştığımdan mıdır nedir 5 yıl önce vay amk deyip deliler gibi Deathspell Omega dinleyecekken mesela, şu an yaptıkları müzik ben, o kadar da heyecanlandırmıyor.)

    Sythwave ve türevi ile elektronik müziğe giriş yaptım, pop, jazz, blues vs. yelpaze geniş.

    Paul Pogba'nın Bir Kolu Uzun Bir Kolu Kısa Forma Altı Tişörtü

    @Boba Fett, +100. Metalin extreme ve karmaşık türlerinden ve gruplarından ziyade daha düz ve mainstream türlere/gruplara kaydım. Sanırım yaş ilerledikçe daha basit işlerden zevk duymaya başladım. Bunun istisnası bazı gruplar var tabii hala daha dinlediğim. Yeni grup konusunda da katılıyorum. Eskiden de bu konuda çok iyi değildim ama son yıllarda neredeyse hiç takip edemez oldum.

    çaksu

    @Paul Pogba’nın Bir Kolu Uzun Bir Kolu Kısa Forma Altı Tişörtü, Aynı ya. Ben efor harcamıyım, dinlediğim şey direk kendisi vursun çarpsın beni sallasın istiyorum.

    Berca B.

    @Boba Fett, bunun yeni çıkan abartı sayıda grupla alakası var bence. Yeri geliyor o hafta kritiği çıkan 7 grubu da daha önce duymamış oluyorum. Yapı olarak henüz bitirmediğim şeyler varken yeni şeylere yelken açıp kendime yeni bir yük bindirmeyi sevmiyorum, bu da müzik tarafında daha dinlemek istediğim ama dinleyemediğim pek çok grup varken yeni bir şeyler açıp dinlemek istememek şeklinde karşılık buluyor. Buradaki formül her zaman “yeni çıkan müzik sayısı > yetişmeye çalıştığın gruplar” olduğu ve asla yetişemediğin için de bir yerden sonra insan mücadele etmek istemiyor ve kendinde büyük izi olan, her zaman büyük keyif veren müziklere veya tamamen taptaze, daha önce pek ilginin alakanın olmadığı farklı tarzlara yöneliyor. Bana sık sık olan şey bu en azından.

    Haa tabi bir süre geçtikten sonra o yeni bir şeyler keşfetme damarı tekrar kabarıyor ve yine bir yolculuğa çıkıyorsun. 2 hafta önceye kadar sadece ayıla bayıla dinlediğim eski albümlerle idare edip keyfime bakarken, dün gece kendimi Baest, Father Befouled, Corpressed dinlerken ve büyük keyif alırken buldum. 33 yaşıma geldiğim bu dönemde en çok uyguladığım yöntem hiçbir şekilde kasmamak, kendimi bir şey yapmak için zorlamamak ve olayı tamamen akışına bırakıp o an neyden keyif alıyorsam onu yapmak.

    Boba Fett

    @Berca B., Grup sayısında artış var mı bilmiyorum ama ben bir sürü gruba erişebiliyorum ve yani nasıl desem kendini kanıtlamış bir grubu bile belki tam olarak hatmetmeden yeni çıkan gruba zaman ayırmak istemiyorum, bazısına zaman ayırıyorsun bunu daha önce dinlemişim hissi oluyor miden bulanıyor öyle olunca da zamanına üzülüyorsun.

    Müzik dünyasında tarz falan fark etmeden büyük gruplar, büyük isimler var, bunların müziği de pek çok testten geçmiş, bunlara şans verip farklı şeyler keşfetmek, ulan aslında genius olmak sadece metale has değilmiş demek müthiş bir his. 3 – 4 Yıl önce Michael Jackson’ı tekrar keşfettim ve gelişen müzik kulağımda vay amına koyayım dedim, müthiş işler, müthiş keyif alıyorum şu an, işine alıyor seni ve müthiş haz veriyor, yükseltiyor yavaş yavaş Radiohead dinlemeye başladım onda da müthiş bir zeka yatıyor mesela, sığ madenleri kazmaktansa şöyle biraz sağa sola bakınca başka taraflarda kocaman kocaman madenler varmış diyorum.

    Bende de bu oluyor, bazen şans vermediğim eski işlere yeni kulağımla tekrar kulak kabartıyorum, benim de bu zamana kadar anladığım iki şey var, insanoğlu açgözlü doymuyor, bu yüzden fanboy olmak en doğru tercih gibi duruyor, sevdiğin grup ve isimler olacak bu adamların fanı olacaksın, osursa ya da 40 dakika çekiç sesi dinletse oturup lan bir bildiği vardır diyeceksin, bu bizi derinleştiriyor, zevki katlıyor diğer şey ise biz öleceğiz amk, öleceğimiz için zamanımız kısıtlı olduğu için ve bir seferde bir şarkı dinleyeceğimiz için bunu bilerek her boka atlamamak seçici olmak gerekiyor.

    Seçici olmak ve fanboy olmak, zevki maksimize ediyor bence özetleyecek olursak. Eminim herkesin müzikten en zevk aldığı zamanlar imkanların kısıtlı olduğu, müziğe bu kadar kolay ulaşamadığı zamanlardı, eskiden olsa ananı bacını sikeyim müziğe bak diye hayret edeceğin grupları tek tıklamayla dinlemek senin hayret duygunu da alıyor, zevkini de alıyor, her şeyi alıyor.

    Aura magula

    @TanSolo, bende benzeri durumdayım metal müziği sadece şarkı şarkı dinlyorum oda akılda kalıcı vurucu felan olacak öyle dümdüz extreme işlerden çok uzağım.Gitarla alakasız başka türlerde şarkılar dinliyorum genellikle ve metal müziği dinlemeyi çok azalttım takip bile etmiyorum.

    Dıptıs türüne da uzağım daha çok dubsteple reggae yi karıştıranları dinlerim ama favori dıptıs şarkımı sorarsanız https://youtu.be/aSeKaD_l38g

  30. Paul Pogba'nın Bir Kolu Uzun Bir Kolu Kısa Forma Altı Tişörtü says:

    Alkol bulamadığım zamanlarda kolonya içiyorum.

  31. Yiğit says:

    Fark ettim de gayet kola bağımlısıyım. Her gün içiyorum az veya çok. Yemeğin yanında içmek için, viskiyle içmek için, kola-çekirdek yapmak için, sıcaktan bunaldığım için.. Sebebi hep değişiyor ama hemen her gün içiyorum. Allahtan ciddi miktarlarda tüketmiyorum.

    Dün evimde içmelik su bitti de fark ettim, evimde her zaman kola bulunuyor illaki. Su bile olmasa kola oluyor. Pezevenkler öyle bir içecek yapmışlar ki sigarayla da gidiyor, harareti de alıyor, kafein de veriyor, tatlıyla da tuzluyla da on numara gidiyor.

  32. Boba Fett says:

    Hayatımın hiçbir döneminde Power Metal, Folk Metal, Deathcore, Grindcore, Black Metal, Metalcore sevmedim, sevemedim.

    İlla bu türlerle harmanlanmış sevdiğim işler vardır ama mesela sadece bir Power Metal grubu olan Blind Guardian’a saygım var fakat sevemedim, sevemiyorum bu saatten sonra da sevebileceğimi sanmıyorum mesela.

    İlginçtir bundan seneler önce dinlediğim ve sevdiğim Thrash Metal gruplarına ek olarak artık bünyem yeni Thrash Metal grubu kabul etmiyor, teknik tüknik işler haricinde veya aşırı yenilikçi veya bana yeni gelen işler dışında açayım da yeni Testament albümünü dinleyeyim diyemiyorum.

  33. TanSolo says:

    Arctic Monkeys’e bayılıyorum.

    deadhouse

    @TanSolo, Muhtemelen ülkedeki en eski birkaç fandan biri olarak hala eski albümleri favorilerim. AM güzeldi ama son albümleri kötüydü. İlk üç albümlerinin tadı başka. O amatör, çiği rock’n roll hava çok samimi.

    TanSolo

    @deadhouse, sen fan olabilirsin ben klimayım (attığın videonun yorumlarında gördüm .d). Bence de en iyi dönemleri ilk dönemleri. Suck it and see ve AM ile amerikan cheesy’liğine başvurup kalite düşüşü yaşadılar. Ama Tbh&c konusunda sana katılamıyorum. Bence grup o albümde eşsiz bir sound yakaladığı için o albüm de kıymetli. Ayrıca baştan sona devam eden şiirselliği ve düzgün işlenmiş teması da çok hoşuma gidiyor. The Car için de benzer düşünüyorum.

    Ayrıca attığın şarkı muazzam.

  34. deadhouse says:

    Kara filmlere bayılıyorum. Fritz Lang’in M’siyle estetik kazanan, 40′ların başından Welles’in Touch of Evil’iyle son bulan Klasik Kara Filmler. Herhalde sinemada en sevdiğim birkaç akımdan daha doğrusu film stillerinden biri. O ışık gölge oyunları, sinematograf, şehrin kokuşmuş ortamında suça bulaşmaktan, illegal yoldan başka çaresi kalmayan insanlar, istemese de yoldan çıkan insanlar, onların peşinde iz süren dedektifler, çekici femme fatale kadınlar, sigara içişleri, o atmosfer.

    Yüzlercesini izledim. Hala izlememiş olduğum kıyıda köşede kalmış kara film bulduğumda izliyorum, seviniyorum.

    Bu arada 2016′da sanatçı Mehmet Güreli’nin Kara Film Sergisi açılmıştı. İlgiye ve dikkate değer bir çalışma.

    https://m.youtube.com/watch?v=yp5BvJVchdA

    Kara Film tutkunları epey var. İyi ki o filmleri çektiler.

  35. Mehmet says:

    Kendimi bildim bileli King Diamond’un sesine üç saniyeden fazla katlanamıyorum. Şimdiye kadar baştan sona dinlediğim tek Mercyful Fate albümü Melissa olması lazım.

    Fogs Kiss

    @Mehmet, ben de ilk dinlediğim zamanlar aşırı tuhaf gelmişti sonrasında yavaşça alıştım, bir de gitar işçiliği çok üst düzeyde olduğu için dinleniyor bence, özellikle Abigail ve Them albümlerinde.

    Boba Fett

    @Mehmet, Bence çok eşsiz bir sanatçı, sesi ile birden karı falan oluyor, tiyatrocu mübarek, gitar işleri de acayip bence felaket underrated bir adam hem King hem Mercyful olarak.

  36. Raddor says:

    Gece yatmadan önce Lemmy’ye dua ediyorum, işe yarıyor. Şu ana kadar Tanrı’dan daha çok yardımcı oldu.

  37. Cerca C. says:

    Türkçe dublajlı Stallone filmlerini seviyorum. Hdfilmcehennemi

  38. deadhouse says:

    Azılı Nicolas Cage hayranıyım. Süper oyuncu olduğu için değil, zaten çok iyi oyuncu olduğunu söylemek güç. (Oyunculuğu 7,1/10) En boktan filmlerini bile (10-15 yıldır borcu olduğu için çok kötü filmlerde oynuyor, senede 5 film çekiyor en az) seviyorum. Garip bir aurası var. Ezik, hüsrana uğramış, çılgın, dışlanmış, gülünç, kahraman, aile babası, serseri her türlü rolü içten oynuyor. Arkadaşınız olsa iyi hissedeceğiniz bir karakteri var filmlerde.

  39. Cryosleep says:

    Okuldan nefret ediyorum. İntihara meyilli bir insanım sanırım. Behzat Ç.’ye bayılıyorum.

  40. Zeynel says:

    Megadeth’in ilk dinlediğim albümü Risk ve baya seviyorum

  41. çaksu says:

    Blast beat’lerden hiç haz etmiyorum ya. Çok nadir oluyor, yerinde bulduğum, müziği yükselttiğini düşündüğüm… Daha fazla metal dinlememin önündeki en büyük engel olabilir.

  42. Raddor says:

    Gece gece aklıma geldi ve dinlerken cinsiyetlerini yanlış tahmin ettiğim vokalistleri itiraf edesim geldi.

    Doksanlarda evde kasetten duyduğum Atilla Taş’ı kadın sanıyordum.

    Arch Enemy tabi ki. Merak edip herhangi bir klibine bakana kadar Angela Gossow’un vokalini erkeğe ait zannettim. O ilk fark ettiğin an yok mu?

    Çoğu kişi gibi Cigarettes After Sex vokalistini kadın sanıyordum, sakallı makallı adammış meğer.

    Cinsiyet haricinde de

    Rammstein’ı DJ gibi bir şey hayal ediyorum. Tek bir adam klavyesiyle yapıyordu tüm müziği, Nine Inch Nails gibi.

    Linkin Park’tan Chester’ı kaptan mağara adamı gibi saçlı sakallı, rapçi Mike’ı da zenci hayal ediyordum haha hiç alakasız.

    Metallica ise korkunç adamlar olmalıydı. Tek görsel kaynağımın Reload cd’sinin arkası olduğunu düşünürsek:
    https://www.metalkingdom.net/album-photo/2023/05/58012-metallica-reload-3.jpg

    Marilyn Manson’ı da Keanu Reeves zannediyordum. Evet yanlış okumadınız! Aga çocuğum ve şu cd’yi takarak dinliyorum Marilyn Manson’ı ne bilem ben?

    https://www.ebay.com/itm/175559775721

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.