# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
METALLSVENSKAN 2014 – 23-24 Mayıs 2014, Brickebackens IP, Örebro, İsveç
| 27.05.2014

Metal ve Futbol: Vol 2.

Ömer Kuş

İsveç’in en özel metal festivallerinden biri olan Metallsvenskan’ın 2014 sürümüyle karşınızdayız. Geçen sene olduğu gibi bu sene de kendimi yollara attım ve Örebro’da gerçekleşen ve yıldan yıla büyüyen, içindeki futbol turnuvasıyla kendini diğer festivallerden ayıran bu olaya tanıklık ettim. Geçen seneyle kıyaslarsak (AT THE GATES, PRIMORDIAL vs) bu sene gruplar açısından pek de bana hitap etmiyordu aslında. Şu afişte görebileceğiniz gruplar sahne aldı ve bunlardan beş tanesini izledim bütün festival boyunca.

Dediğim gibi festival gittikçe büyüdüğü için bu sene biraz daha şehir merkezinin dışında, daha büyük bir alana taşınmıştı. Ben de işten çıkıp Örebro’ya gittiğim için saat 20 civarı şehre geldim. Önce eve gidip çantayı bırakmak, daha sonra festivale gitmek falan derken saat 20:30’da çıkan KREATOR’u kaçıracağımı anladım. Daha önce izlemiş olmama rağmen tekrar izlemeyi istediğim gruplardan biri olan KREATOR’u izleyemedim maalesef. KREATOR dışında Cuma gününün headliner’ı olan grup ise SAXON idi. Hayatımda hiç SAXON dinlememiş olduğumdan festivalin Cuma gününü es geçmeye ve arkadaşlarımla takılmaya karar verdim. Neyse ki diğer çoğu grup Cumartesi günü çalıyordu.

Cumartesi günü mekana vardığımda yine ilk olarak futbol sahasının yolunu tuttum. Geçen sene yıldızlar karmasından oluşan Armageddon Capitals bu sene katılamadı. PRIMORDIAL’dan Alan Nemtheanga ise yine buradaydı, bu kez Decibel Rebels takımındaydı. Adam futbol oynamayı seviyor galiba hakikaten. Bunun dışında geçen seneki kadar tanıdık yüze rastlayamadım futbolda. Kadınlardan kurulu bir takım da vardı bu sefer. Kazanan ise Peking Metalheads oldu. Yalnız ortam hakikaten çok güzel. Arkada son ses hard rock’tan black metale uzanan skalada müzikler çalarken futbol oynayan metalciler güruhu düşünün. Aynen hayal ettiğiniz gibi evet.

IN SOLITUDE

Geçen sene Uppsala’da WATAIN’in açılış grubu olarak izlediğim ve belki daha önce hiç dinlememiş olduğumdan beni oldukça sıkmış olan IN SOLITUDE, festivalde izlemek istediğim ilk gruptu. Bu sefer aldığı övgüleri de görüp festivale iki üç hafta kala Sister albümünü dinlemeye başladım. İlk konserde gerçekten ayıp etmişim adamlara. Bayağı şahane bir grupmuş bunlar, “Sister” da şahane albüm. Tavsiye edeyim buradan bir kez daha.

Neyse, saat 14’te küçük sahnede çıktı IN SOLITUDE. En öndeki yerimi aldım ve WATAIN ceketi giymiş bir elemanın yaklaşık 3-4 dakika boyunca tütsü yakmaya çalışmasını dikkatle izledim. Hepsini aynı anda yakabildikten sonra grup sahneye geldi. Bütün elemanlar erken saate ve sıcağa rağmen çok iyi bir performans gösterdiler. Basların, gitarların, davulların ve vokallerin rahatça ayırt edilebildiği çok süper bir sesle çaldılar hem de. Basçı arkadaşın bıyığını beğenmesem de sahnede çok aktif olması ve lömbür lömbür duyulan baslar takdirimi topladı. Çalınan şarkılar arasında Death Knows Where, Pallid Hands, Sister, Lavender, A Buried Sun vardı. Bundan sonra tekrar izlemeyi gerçekten istediğim gruplardan biri oldu IN SOLITUDE. Bu tecrübe konserden önce şarkıları bilinmeyen bir grubun bazen ne kadar dezavantajlı olduğunu tekrar gösterdi bana. Uppsala’da beni sıkıntıdan neredeyse bayıltan grup bu festivalde en çok keyif aldığım konserlerden birini yaşattı.

SABATON

Bir dakika, SABATON mu? Evet evet, SABATON afişte yer almıyordu ama hoş bir çakallık yaptılar. IN SOLITUDE izlerken vokalist Joakim’i sahne arkasında görmüştüm zaten ama futbol oynamaya gelmiş olduğunu düşündüğümden pek önemsemedim. Afişte HEROES isimli daha önce duyulmamış bir grup vardı, ben duymamıştım en azından. Ama SABATON severlerin bileceği üzere Heroes aynı zamanda SABATON’un son albümünün de ismi. Bu grup sahneye çıkacağı sıralarda sahneye çok çok uzak bir yerde oturup yemek yiyordum. Beyaz zemin üzerine siyah yazıyla dandirik bir şekilde çiziktirilmiş HEROES yazısını sahneye asıp çıktı sahneye grup. Ben ilk başlarda hiç dikkat etmedim, bir iki şarkı kaçırmışımdır. Bu arada yağmur deliler gibi yağmaya başlamıştı ama ona rağmen hatrı sayılır bir kitle bu dandik grubu izliyordu. Biraz daha yaklaşayım dedim ve bir de baktım ki sahnedeki grup SABATON’dan başkası değil. “SABATON cover grubuyuz biz ekieki” falan dedi Joakim. Carolus Rex ve Attero Dominatus çaldılar sonra. SABATON’un normalde pek çalmadığı şarkıları çalıyoruz dediler ama ben SABATON dinleyicisi olmadığımdan bilemeyeceğim. Ama elemanlar o yağmur altında küçücük sahnede sevenlerine çok özel, sürpriz bir performans sundular.

Bu arada grubun son albümü “Heroes”, KENT ve AVICII gibi isimleri geçerek İsveç albüm satış listelerinde bir numaraya oturmuş durumda. Yarasın.

PENTAGRAM

Sıradaki grup “Anatolia” adlı albümleriyle adınd… şaka şaka, bu sefer “diğer” PENTAGRAM’ı izledik. Birkaç şarkıları haricinde pek dinlemiş değildim ama genel olarak tarzlarını seviyorum. Metal dünyası için de gerçekten önemli bir grup kendileri. Sahneye çıktıklarında ise ufak bir şok yaşadım, yaşadık. Yaptıkları müzikten dolayı deri ceketli, çok ciddi adamlar görmeyi beklerken aşağıda da görebileceğiniz rengarenk kazağı ve babaanne saçlarıyla Bobby Liebling göründü. Yalnızca bu da değil, sahnede yaptığı feminen, “seksi” hareketlerle (göz kırpmak, öpücük atmak, dil atmak, seyirciler arasındaki bazı şanssızlara yaptığı “yerim seni” tarzı hareketler, kendi poposuna şaplak atmak vs.) bazılarımızda kalıcı hasara yol açtığını tahmin ediyorum. Şaka bir yana, sesi gayet iyiydi ve frontmanliğini göstererek herkesin bakışlarını üzerinde toplamayı bildi adam. Günün old school doom metal ihtiyacını giderdikten sonra Bobby bu kötü havada gelen herkese teşekkür etti.

MILLENCOLIN

Bu grubu burada kaç kişi tanıyordur bilmiyorum ama çoğu kişinin Tony Hawk’s Pro Skater adlı efsane oyundan öğrendiğine eminim. Ben de o kişilerden biriyim. “No Cigar” adlı şarkılarıyla gönlümü fethetmişti bu grup, hey gidi günler hey. Ama geçen seneden beri de sıklıkla tekrar dinlemeye başladığım bir grup kendileri. Örebro’dan çıkma arkadaşlar, skate punk veya her neyse öyle bir müzik yapıyorlar. Basit, gaz, eşlik edilesi. Metallsvenskan için ilk açıklandıklarında baya tepki gösteren oldu ama konser sırasında black metal grubu tişörtü giymiş kişiler de dahil herkes şen şakrak hoplayıp zıplayıp bağıra çağıra şarkılara eşlik ederken pogo yapıyordu. Beni ve eminim daha birçok kişiyi yıllar öncesine döndüren bu grup festivaldeki en eğlenceli performanslardan birine imza attı. Çalınan şarkılar arasında tabii ki No Cigar, Penguins & Polarbears, Fingers Crossed, Ray, E20 Norr, Mr. Clean ve Man or Mouse vardı. Şansıma gitarist Mathias Pärm’in attığı penalardan birini kaparak pena koleksiyonuma bir yenisini ekledim.

NIFELHEIM

Festivalde izlediğim son grup BLOD ELD DÖD yazısının ilk bölümünde konuk ettiğimiz Heavy Metal kardeşlerin black metal grubu NIFELHEIM idi. Orada yazılanlardan sonra büyük bir cesaret örneği göstererek en ön sırada demirlerdeki yerimi alıp beklemeye başladım. Sahne kuru kafa ve kemiklerle donatılmıştı. Yaklaşık 20 dakikalık bir beklemenin ardından baştan aşağı çivilerle donatılmış üst başlarıyla grup elemanları sahnedeki yerlerini aldı. BLOD ELD DÖD yazısında da belirttiğim küçük tabutu da sahnenin ortasına koydular. En son iki kardeş çıktı tabii ve onlarla beraber seyirci de coştu. Özellikle kardeşler seyirciyi ateşleme konusunda baya başarılı. Etrafımda şarkılara sözleriyle eşlik eden kişilerin sayısı az değildi. Neyse ki grup seyirciye herhangi bir şey fırlatmadı ve ben de konseri kazasız belasız atlattım. Gerçi geçen gün yapılan VANHELGA konserinde iki saniye sonra ne yapacağı kestirilemeyen ve ikide bir yanıma gelen deli vokalistten sonra NIFELHEIM biraz hafif kaldı.

Grup gayet düz, eski usul melodik ve agresif black metalini güzel icra etti. Kılık kıyafetleri ve şarkı sözleriyle de gerçekten o yazıda da belirttiğim gibi metalin o klişe yönlerini hiç de gocunmadan gösteriyor grup. Infernal Flame of Destruction, Black Evil, Possessed by Evil, Sodomizer ve Storm of Satan’s Fire gibi şarkı isimleri adeta black metal şarkı ismi üreticisinden otomatik çıkmış gibiler. Bana biraz MANOWAR’un black metal versiyonu gibi geliyorlar hatta. Böyle gruplara da ihtiyacımız var bence.

Gecenin headliner grubu HELLOWEEN’di ama ben “If I Could Fly HELLOWEEN’cisi” olduğumdan ve şarjım bitmek üzere olduğundan (evinde kaldığım arkadaşımla buluşmam gerekiyordu ve yolda kalmaya/sokakta uyumaya pek de sıcak bakmıyordum) NIFELHEIM’dan sonra festival benim için son buldu.

Geçen seneyle kıyaslarsam dediğim gibi benim için geçen seneki kadar iyi değildi ama yine gayet güzel performanslar izledim. Bu arada belirtmeden geçmek istemiyorum, genel olarak festivaldeki güvenlik görevlileri çok şahaneydi. Hele 50’li yaşlarda, kolunda CARCASS dövmesi olan, bir yandan bize bakarken bir yandan kafa sallayıp şarkılara ağız hareketleriyle eşlik eden ve etrafına gülücükler saçan abi gibi insanları Türkiye’de de görmeyi dileriz bir ara.

Haftaya yeni bir festival yazısıyla karşınızda olacağım kısmetse, şimdilik bu kadar.

  Yorum alanı

“METALLSVENSKAN 2014 – 23-24 Mayıs 2014, Brickebackens IP, Örebro, İsveç” yazısına 6 yorum var

  1. swedish says:

    Ömer İsveç’te bir Türk’e suikast in cezası nedir? Yok meraktan soruyorum

    Ömer Kuş

    @swedish, abi bence ömür boyu yersin. Kesin. Öyle olmalı yani bence. :D

  2. OnurOnur says:

    Sanırım ahali hasetinden yorum yazmıyor artık sdfkgk

    Ömer Kuş

    @OnurOnur, Furkan’ın bahsettiği festivalin kritiğini yazıyordum, yakında gelir buraya. Ahmet’e yolladım bile :)

    OnurOnur

    @Ömer Kuş, alıştık artık abi nediyim böyle yaşamayı öğrencez ahaha:D

  3. Ben Ömer’in bu haftasonu katıldığı festivali bekliyorum asıl. Hepimiz hasetten kuduracağız. BU GENE İYİ.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.