# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
VÁLI – Skogslandskap
| 21.09.2013

Keşke herkes ağaç olsa.

Tabiatı resmetmek, söz konusu sanat olunca pek de yeni bir şey değil. En basitinden yeşil alan konseptli tablolara hepimiz bir yerlerden aşinayızdır. Fakat bu resme insanoğlu olarak sahip çıkabildiğimiz pek de söylenemez. Kibirli tavrımız ve doğayı adeta görmezden gelişimiz, komiktir ki, uzun süreli ve kapsamlı bir intihardan başka bir noktaya varamıyor. Fakat bunun yanında hala deneyenler var.

Hala nefes almasını sağlayan doğaya karşı saygıyla yaklaşabilenler var. Norveç’in ağaçlık yerlerinde de bu adamlardan biri bulunuyor. Etrafına bakıyor ve tabiatı enstrümanlarıyla resmediyor. Bu yüzden şarkıları fazlasıyla akıcı, fazlasıyla doğal, içten. Dinlerken bazen “ben bu melodiyi biliyorum” dememek için zor tutabiliyor kendini dinleyici. Çünkü o melodiyi görmüştü, farkına varması biraz zaman aldı belki de.

Vàli, dinlediğim en saf, en balta girmemiş müzik dinletisini yapmıştı 9 sene önce, “Forlatt”. İlk saniyesinden son saniyesine kadar “var olan” ve bu varlığının dışında en ufak bir şey talep etmeyen bir albümdü. Albümü ilk dinleyişimin üzerinden de yaklaşık üç sene geçmiştir. Bu kadar güzel bir müziği yapabilen insanın, tek albüm ile yetinmesi sürekli bir “keşke” olarak kalmıştı içimde. Aylar önce internette rastgele dolaşırken yeni albüm haberini gördüm. Albümün çıkacağı günü beklemek her ne kadar sancılı bir dönem olsa da beklediğime fazlasıyla değeceğinden emindim. Yanılmadım.

Şuradan başlayalım: Notaları doğru seçmek her zaman dinleyicinin kalbine gidemeyebiliyor. Kulağa güzel, hoş, rahatsız edici olmayan şekillerde gelen bir müzik ortaya çıkarılabilse de, hepimizin bir yerlerden aşina olduğu o “son vuruşu” yapmak, müzisyenlikten öte bir ruh hali istiyor bana sorarsanız. Bu ruh hali; yaşadığınız çevreden, dünyevi ya da bunun üstündeki görüşlerinizden tutun da çevrenizdeki insanlara, okuduğunuz kitaplara, izlediğiniz filmlere kadar bir çok şeyin etkisi altında şekilleniyor. Vàli’nin ne alemlerde dolandığını bilmiyorum fakat emin olduğum tek şey kendisinin bu müzisyenlikten öte ruh haline sahip olduğu. Yaptığı parçaların, ne kendi işleri içinde ne de türdaşları arasında bir tekrarlama haline girmemesi, her bir parçasının kendi karakteristik özellikleri olması zaten bu insanın ne kadar “dolu” olduğunun göstergesi. “Forlatt” gibi her parçası apayrı şekillerde çok güzel olan bir albümden sonra aynı yaratıcılığı “Skogslandskap”ta da koruyabilmesi de gelecek adına gayet umut verici oldu.

“Skogslandskap”, ilk albüm “Forlatt”ın yolundan gidiyor. Zaten kimse de Vàli’den farklı bir şey yapmasını beklemiyordu. Arka arkaya, üst üste dizilen enstrümanların, pasajların Vàli’nin elinde rüzgar seslerini, yaprakların hışırtısını anlatırcasına nasıl şekillenebildiğine “Forlatt”tan aşinayız zaten. Fakat “Forlatt”ın “Skogslandskap”a göre yadsınamaz bir artısı var gözümde. %100 doğru olması. “Skogslandskap” için aynı şeyi söyleyemesem de telaşlanmaya gerek yok. %95’e çekelim doğruluk oranını. Elimizde yine müthiş bir albüm var. “Skogslandskap”, neofolk’un karakteristik özelliklerini sonuna kadar kullanıyor ve bunun ötesine geçmeye çalışıyor. Önemli nokta bunu teknik açıdan değil tamamen duygusal açıdan yapmaya çalışması. Bir müzik türüne bağlılıktan çıkarıp sadece derdini anlatmaya çalışıyor da diyebiliriz. “Nordavindens Klagesang” gibi özellikle yaylılarıyla kalbimi tam ortasından vuran, çok yerinde ve çok iddialı bir giriş yapan albüm, arkasından gelen “I Skumringstimen”, “Gjemt Under Grener” ve “Langt I Det Fjerne” isimli parçalarla da başlangıç olarak hayranlarını yanıltmamayı, hatta ziyadesiyle mutlu etmeyi başarıyor. Albümden çıkan ilk şarkı “Stein Og Bark” zaten böylesine güzel şeylerin geleceğinin habercisi olmuştu. Tek tek şarkı ismi vererek gitmek istemediğimden toptan söyleyeyim, kötü şarkı tabii ki de yok. Fakat en öne çıkan parçalar dinleyiciyi en başta karşılayanlar oluyorlar. En azından benim için böyle oldu.

Defalarca “ÇOK GÜZEL OLM” diye tekrarlamak istemediğim için ve de bu bir albüm kritiği olduğundan dolayı değinmek istediğim ve istemekten öte değinmem gereken nokta, albümün sonlara doğru birazcık yapaylaşır gibi olması. Tamamen yapay bir müzikten tabii ki de bahsedilemez fakat o Vàli’ye özel vurucu dokunuşlar yer yer beklenenin birazcık altında kalabiliyor. Fakat bu yine de olumsuz bir eleştiri olmaktan gayet uzak. Nedeniyse, kıyaslama yaparken kıstas aldığım gerek “Folatt”ın gerekse “Skogslandskap” içindeki %100 olmuş dediğim parçaların çıtayı çok çok yükseklere taşımaları. E haliyle daha en başta çıta bu kadar yükseklere çıkarsa beklentiler de aynı oranda yükseklerde oluyor. Yine de ortada “ne yapsa dinlenir” durumu var diyebiliriz. Çünkü müziği yapan adam hala aynı ruh hali içinde yaşamını sürdürmeye devam ediyor.

“Skogslandskap” bu sene içinde dinlediğim albümler arasında rahatlıkla ilk üçe girebilir. Sene henüz bitmediği için net bir şey söylemesem de benim için yılın en iyi albümü olma ihtimali bile var. Vàli’nin müziğine karşı yaklaşımımın bir müzisyen-dinleyici ilişkisinden çok daha öte olması bunun başlıca nedenlerinden biri sanırım. Müzisyenin, ortaya koyduğu eserlerin ışığında benim için özel bir yeri olduğundan dolayı albüme yaklaşımım da bayağı kişisel oluyor. Vàli, aynı ruh haliyle müzik yapmaya devam ettiği sürece her zaman en sevdiklerimin arasındaki en özel yerlerden birine sahip olacak. “Skogslandskap”ın sizden istediği tek şey birazcık zaman ve dikkat. Gerisini ona bırakın.

(Not: “Forlatt” benim için 10/10.)

9,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.14/10, Toplam oy: 21)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2013
Şirket
Prophecy Records
Kadro
Vàli: Tüm enstrümanlar
Şarkılar
1. Nordavindens Klagesang
2. I Skumringstimen
3. Gjemt Under Grener
4. Langt I Det Fjerne
5. Mellom Grantraer
6. Himmelens Groenne Arr
7. Et Teppe Av Mose
8. Sevjedraaper
9. Dystre Naturbilder
10. Flytende Vann
11. Stein Og Bark
12. Lokkende Lyder
13. Skyggespill
14. Roede Blader
15. Morgengry
  Yorum alanı

“VÁLI – Skogslandskap” yazısına 7 yorum var

  1. patognomonic says:

    Vali’den siteye müdahale xD
    Fortlatt’i sevmistim..buna da bakcam

  2. Şafak says:

    Onur eline sağlık gayet içten güzel bir albüm yazısı olmuş, bende albümü baya beğendim. Her tarafta albüm 15 şarkı olarak geçiyor ama başka bir versiyonunda sanırım 19 tane şarkı var. Şurda yazıyor http://www.discogs.com/V%C3%A0li-Skogslandskap/release/4882659 Özellikle “Frostroeyk” şu şarkıyı bulabilirseniz dinleyin.

  3. Beleg says:

    Seve seve dinlemezseniz sevdire sevdire dinletiriz diyosunuz ha? Ben başlıyım o zaman gruba bu albümle. Sonra da kritikleri okur akarım burda

  4. komedi_komedi says:

    muazzam bir albüm, bu siteye senede bir yorum atarım,
    ilk şarkıyı dinleyin hak vereceksınız.

  5. Rashid says:

    Fazlasıyla saf bir albüm. Dinlemeğe koyulduğunuz an itibariyle albümün ne zaman bittiğini fark edemiyorsunuz bile. Üstad yine klasik gitar, piano, flüt ve yaylılar ile ruhumuzun derinliklerine işlemeye devam ediyor.

  6. deadhouse says:

    Bürokratik folk müziğinin yılmaz temsilcileri.

  7. deadhouse says:

    Antimodern, kült, çarpıcı, etkili.

    Herkese önerilmemesi gereken bir albüm. Bu albümü birine önerirseniz ve beğenmezse kavga nedenidir. Daha doğrusu siktir edin, kavga etmeye bile değmez, o insandan hayır gelmez.

    Sen kimsin ya? Nasıl beğenmezsin bu müziği. Kız arkadaşınıza önermeyin. Ayrılmak zorunda kalırsınız.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.