# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
HAMMER MÜZİK METAL SHOP
29.04.2013

Hammer Müzik; metalin ve metalcinin yanında…

Bu hafta önemli bir konuğumuz var. Hatta bu hafta, grup ve müzisyenler haricinde röportaj yaptığımız ilk konuğumuz var: Hammer Müzik Metal Shop. 1992′den beri Akmar Pasajı’nda faaliyet gösteren, Türkiye’deki metal tarihine neredeyse çeyrek asırdır bire bir şahitlik eden Hammer Müzik’ten Enis Kızılkaya ile bayağı bir şey konuştuk. En çok kimler satılıyor, hangi dönemler en hareketli zamanlardı, daha çok albümü kimler alıyor, Akmar Pasajı’nda olan biten nedir… Güzel bir röportaj olduğuna inanıyor, iyi okumalar diliyoruz.

Selamlar. Öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Zaman kaybetmeden sorulara başlayalım.

Biz röportaj için teşekkür ederiz. İstediğimiz sorudan başlayabiliyor muyuz? :)

Hammer Müzik 1991 yılında kuruldu. Bunun pek kolay olacağını sanmıyoruz, ama Hammer Müzik’in o zamandan bugüne geçen 22 yılını kısaca özetleyebilir misiniz?

Haluk ATAKLI’nın sokaklarda kaset satarak başlayan hikâyesi önce ilk yerimiz olan Kadıköy Çakıroğlu İşhanı’ndaki dükkân ile resmi bir firma oldu, ardından Akmar’a geçildi. 22 yıl içinde dükkan sonrasında plak firması olmak ve CULTUS, WITCHTRAP, CENOTAPH, ANTISILENCE, RADICAL NOISE ve pek çok yerli grup prodüksiyonları, bir sürü yabancı grubun Türkiye için lisans kasetleri, Roadrunner, Nuclear Blast ve pek çok firmanın distribütörü olarak bir sürü CD ithalatı yanı sıra OVERKIİLL, KING DIAMOND, SEPULTURA, ORPHANED LAND konser organizasyonları. 2013 Nisan’ında, yani şu an da Akmar Pasajı 12 numarada perakende olarak metal müziğin Türkiye’deki kalbi olmaya çalışıyoruz.

Hammer Müzik’e dair her şey internet sitenizde ve sosyal medya paylaşımlarınızda yazıyor, ancak bakmaya üşenenler de olabilir düşüncesiyle, hizmetlerinizden biraz bahseder misiniz?

Maalesef son çıkardığımız albümlerdeki düşük satış rakamları sebebiyle yapım departmanını bir süredir durağan hale aldık ve Metal Shop ve Mailorder olarak hizmet veriyoruz. RADICAL NOISE grubunun merch’lerini de ürettik ve Türkiye’de olan konserlerde yabancı grupların anlaşmalı oldukları merchandise firmaları adına burada satışları gerçekleştiriyoruz.

Akmar Pasajı’nın değişimi konusunda neler düşünüyorsunuz? Zamanında çok daha metal ağırlıklı olan alt katın, günümüzde yalnızca birkaç metal dükkânının olduğu bir yer haline gelme sürecini nasıl ifade edersiniz?

2000’lerin başındaki satanist baskınlarından sonra pasaja gelenlerin sayısındaki düşüş sebebiyle bizim hemen karşımızdaki boydan boya bulunan Villa Cafe kapatmak zorunda kaldı, yerine bölünerek oluşturulan dükkânlara kitapçılar geldi. Pentagram ve Saadeth kapansa da, pasajın 3 ana nefer dükkânı Hammer, Zihni ve Atlantis yerlerini koruyor. Kendi adımıza dükkânımızın sınırlarına giren herkese elimizden geldiğince “metal” bir ortam sunmaya çalışıyoruz.

Akmar Pasajı değiştikçe ve metalden uzaklaştıkça, burada yer alan ve zamanında metalle sınırlı dükkânların değişimleri, bu tamamen ticari bir konu olsa dahi insanlar tarafından “davayı satmak” olarak nitelendi. Hatta “Şu dükkân piyasa şeyler de satmaya başladı, artık oradan bir şey almayalım” türü muhabbetler sıklıkla yaşandı. Siz metal konusunda “Akmar’ın yıkılmayan kalelerinden biri” olarak kalarak mı müşterilerinizi koruma/genişletme yoluna gittiniz, yoksa zaman içinde Türkçe rap ve başka birtakım mecralara el uzattıysanız da metal size zaten hep yetti mi?

Bir dönem Rap albümleri de yayınladık, aslında biz ilk rap albümlerini yayınladığımızda rap de metal gibi alt kültüre ait bir müzik idi, yine de metale göre daha fazla satış potansiyele sahipti. Buna davayı satmak denir mi bilmiyorum, ama biz SEPULTURA konserinde battığımızda batmamamız bu diğer projeler sayesindeydi, hatta yapımını yaptığımız pek çok metal albümü de diğer projeler sayesinde finanse edildi ve o paralar da battı. Rap müzik bir dönem popüler olduysa da sonra tekrar gündemden düştü zaten. Dediğim gibi şu an sadece metal ile hayatta kalmaya çalışıyoruz.

Türkiye’de albüm satılmıyor mu hakikaten? Yani elbet çok satılmıyor, ama sizi bunca yıl ayakta tutacak kadar da satılıyor herhalde. “İşler nasıl?” diye sormuyoruz tabii ama satışlar konusunda ne söylemek istersiniz?

Satışlar tabii ki maalesef olması gerektiği gibi değil. Hammer Müzik olarak geçmişte METALLICA gibi grupların kasetleri çıktığı gün sadece bizim dükkânımızda 400 adet satılırdı ve o yıllarda her ilde dükkânlar vardı. Şu an tüm Türkiye’de bu kadar geniş çeşit hizmet veren bir biz varız diyebiliriz. Şu an en iyi satan gruptan 25 tane filan satarsak iyi diyoruz maalesef. Uzun süredir genel olarak albümler “bu albüm iyi sattı ya” dedirtecek kadar rakamlarda satmıyor.

En çok albüm satılan dönem aşağı yukarı ne zamanlardı ve sizce neden en çok albüm o sıralarda satılıyordu?

2000’lerin başları sanırım. İnternete dial-up modemlerle yavaş bağlanıldığı, CDR’in yaygınlaşmadığı, çekim kasetlerin de neredeyse orijinal kasetlerle aynı fiyat olduğu yıllar. Maalesef önce CDR albümler ile sonra internet download’u ile satışlar azaldı. Kimseye niye almıyorsun da indiriyorsun demek bize düşmez tabii ama bir grubun hayranı olduğunu iddia edip sonra onun albümlerini korsan indirenleri ise o gruplara karşı vicdanları ile baş başa bırakıyoruz. :) Bu müziğin tutkunları CD, LP alıyor.

Türkiye’de METALLICA, IRON MAIDEN, MEGADETH, SLAYER gibi başlıca gruplar dışında en çok satan gruplar hangileri? Özellikle satış miktarıyla sizi şaşırtan daha ufak gruplar kimler?

Son zamanlarda en çok satan albümler SAINTS ‘N’ SINNERS, GÖKBÖRİ, DEGGIAL VE IMPURATION oldu. Bu 4’ü gerek başarılı müzikleri gerekse bu ülkenin müzisyenleri olması sebebiyle satıldı diye düşünüyorum. Yine de grupların ortaya koyduklarını maddi ve manevi olarak geri almaları için bir albümden sadece bizim 25 tane filan satmamız yetmiyor.

Son 3-4 yılı düşünürsek, en çok satılan grup ve albümler hangileri? İnsanlar en çok hangi grupların yeni albümlerinin gelip gelmediğini soruyorlar?

Son yıllarda genel olarak satışlar düşse de, teknolojinin ilerlemesi ile neredeyse her grubun evde kendi albümünü kaydedebilecek, klibini çekip evde kendisi montajlayacak ve YouTube’a yükleyip, Facebook, Twitter sayesinde yayabilecek hale gelmesi sebebiyle çıkan albüm sayısı da arttı. Dolayısı ile bu grupların hepsinin albümleri bize soruluyor. Son yıllarda dikkat çeken gruplar arasında ilk aklıma gelen AMON AMARTH ve MUNICIPAL WASTE olabilir. Güncel de olması açısından en büyük çıkış yapan grup ödülünü ise sanırım GHOST’a verebiliriz.

Tişörtler konusunda durum nasıl? Yine büyük grupları bir kenara ayırırsak, en çok kimlerin tişörtleri satılıyor, soruluyor?

Biz çakma değil orijinal sattığımız için ve orijinal tişörtlerin fiyatı yüksek olduğu için geniş bir çeşide sahip değiliz. Her grup soruluyor ve özel sipariş olarak getirmeye çalışıyoruz. Ama biz öncelikli olarak bir “müzik” mağazasıyız ve CD’sini almadığı grubun hayranıyım diyip tişörtünü giyenlere sıcak bakmıyoruz. :)

İnternetin güçlenmesiyle satışlarınız ne ölçüde olumsuz etkilendi? Albüm indirmekten ziyade, insanların istedikleri albümü yurt dışından kolayca getirtebiliyor olmalarından bahsediyoruz.

Evet kendisi mailorder ile alanlar var tabii ki, bize gelip dışarıdan verdiği sipariş kaybolduğu ve eline ulaşmadığı için dert yananlar da oluyor arada. Biz direkt çalıştığımız bazı firmaların CD’lerinde dışarıdan almaya göre daha iyi fiyat sunduğumuzu düşünüyoruz ve tabii ki bunun gerçek bir dükkânın sunacağı çekici ortamı da katmaya çalışıyoruz. Müzik dükkânları sadece müzik satın alınan yerler olmanın ötesinde insanların sosyalleştiği, aynı müzik zevkine sahip insanlarla tanıştığı yerlerdir.

Albüm satın alan kitleye dair neler söylemek istersiniz? Ortalamanın üstünde yaşlardan çok müşteriniz var mı? En çok kimler albüm satın alıyor?

Çok geniş yelpazede kitlemiz var, 12-13 yaşlardan 55-60 yaşlara kadar. Sanırım genç ve orta yaş biraz daha çok. Geçen hafta sonu bir baba genç kızı ile geldi, kendisine IRON MAIDEN – “Live After Death” DVD’sini, kızına ise MEGADETH – “The World Needs A Hero” CD’sini aldı.

Grupların giderek dijital dağıtıma yönelmeleri konusunda ne düşünüyorsunuz? Sizce grupları buna iten başlıca etkenler neler?

Kolaylığı tabii ki. CD basımı için adet gerekli, ama 3 tane indirilen albüm de internette yerini alabiliyor. Ve dinleyicinin de dijital dosyalara ulaşımı da kolay. Ama dijital dosyalara dinleyiciler ne kadar değer veriyorlar? Kaç kişinin bilgisayarında inmiş ama zip’i bile açılmamış kaç albüm var? İnternetteki bu “deneme” süresini aşabilen grupların ise sanırım CD ve plakları yayınlanıyor ve arşivlerde yerini alıyor.

Yakın bir zamanda Record Store Day’i kutladınız. Yurt dışında bir hayli önem verilen, grupların önemli müzik dükkânlarına gidip ufak çaplı performanslar sergilediği bu gün sizin için ne ifade ediyor? Biz takip ettiğimizden biliyoruz, ama bilmeyenler için, o gün dükkâna gelen ve günün anlam ve önemini belirten fotoğraflar çektiren konuklarınız kimlerdi, biraz bahseder misiniz?

Dediğim gibi müzik dükkânları sadece müzik satın alınan yerler olmanın ötesinde insanların sosyalleştiği, aynı müzik zevkine sahip insanlarla tanıştığı yerlerdir. Record Store Day ise bu amaçla, 2008’den beri her yıl Nisan ayının 3. Cumartesi günü kutlanan bir gün. Biz ise 2009’dan beri 5 yıldır kutluyoruz. O güne özel indirimlerimiz oluyor. Bu sene RADICAL NOISE’dan Emre ve Kerem dükkânımızda idi, ki ikisi de geçmiş yıllarda Hammer Müzik’te çalışmışlardı. Dükkânda çokça müzik konuşuldu, nefis muhabbetler oldu ve bolca gülündü. O gün, resim çektiğimiz dostlar ise bizi sürekli ziyaret eden “müdavimlerimiz”, o gün de indirimden faydalanma amacının yanında özellikle bu özel günde bir “Record Store”da bulunmak o atmosferi yaşamak için geldiler. Gelen, gelemeyen ama Facebook’tan kutlayan, siparişini mailorder ile veren herkese ayrıca teşekkürler.

Biraz eskilere gidelim. Enred nasıl bir girişimdi, maddi sebeplerden mi bitti, sıkıldınız da mı bitirdiniz, nedir?

Enred metalin sert kısmını içeren bir dergiydi, pek çok grup ile röportajlar, dergi ile CD vermek gibi pek çok ilki gerçekleştirmiştik. Ama maalesef maddi sebeplerden bitti. Zaten az satılan derginin satılanlarının paralarının da satış noktalarından tahsil edilememesi vb. nedenlerle bitmek zorunda kaldı.

Yerli piyasaya dair düşünceleriniz neler? PENTAGRAM’ı bir kenara alırsak, en çok kimlerin albümleri satılıyor? Size demo yollayan gruplarda eksik olarak gördüğünüz şeyler neler? Son yıllarda duyup da hoşunuza giden yerli oluşumlar neler?

Biz albümlerini yayınamasak da grupların dışarıda firmalardan çıkan albümlerini dükkânda satarak desteklemeye çalışıyoruz. Son yıllarda kaliteli Türk grupları çıktı! DECAYING PURITY, DECIMATION, CARNOPHAGE, THRASHFIRE, RAVEN WOODS, BURIAL INVOCATION, ENGULFED, CHOPSTICK SUICIDE, BAHT, GODSLAYING HELLBLAST, DEGGIAL, IMPURATION, SOUL SACRIFICE, SAKATAT, SAINTS ‘N’ SINNERS, THROWN TO THE SUN, albümü çıkmamış ama deneme kayıtlarını yayınlamış DIONYSIAN, DIABOLIZER gibi isimler ilk aklıma gelenler.

Türkiye’deki metal medyasını nasıl değerlendiriyorsunuz? ZOR gibi bakış açısı geniş dergilerin kapandığı, ana akım dergilerin çoğunlukla büyük gruplara yöneldiği bir ortamda, insanların daha fazla grup tanıyıp daha çok albüm satın almak istemesi için sizce neler yapılması gerekiyor? Türk rock/metal medyası dünyada olup biteni Türk dinleyicisiyle yeterli şekilde buluşturabiliyor mu?

Evet şu an sadece Headbang var sanırım, müziğin kendisine olduğu gibi medyasına da internetten ulaşmak artık sadece bir tık uzağımızda. Yerli ve yabancı sayısız internet sitesi var. Eskiden grupların yeni albüm hazırlıklarını, haberlerini sadece dergilerden okuyarak öğrenebilirdiniz, şimdi her firmanın ya da grubun internet sitesi, Facebook sayfası, Twitter hesabı var ve her türlü habere anlık ulaşmak mümkün. Nasıl müzik için iyi müzik yapan grup satılıyor ise medyasında da “kalemi güçlü” ve yazdığı yazıya kattığı tarzı ile kendini okutanlar takip ediliyor ancak.

Dünyada olan bitene değinelim biraz da. Hangi yabancı şirketlerle çalışmak daha kolay? Grup portföyü olarak kendi zevkinize en yakın gördüğünüz şirketler hangileri?

Çok sayıda firma ile çalışıyoruz, bazı firmalar ile dediğin gibi yayınladıkları albümler bizim müzik zevkimize daha hitap ettiği için çalışmak daha keyifli. İlk etapta Amerika’dan Relapse Records, Metal Blade ve İngiltere’den Earache aklıma gelenler.

Zevk demişken, son yıllarda çıkanlar başta olmak üzere sizin favori gruplarınız hangileri? Doksanların başından itibaren metale dair değişen tüm akımlara bire bir tanıklık etmiş insanlar olarak, müzikalite namına en iyi dönem sizce ne zamanlardı?

Benim tüm zamanlar favorilerim CANNIBAL CORPSE, DEEDS OF FLESH, DYING FETUS, THE DILLINGER ESCAPE PLAN, THE HAUNTED, BOLT THROWER, CARCASS, UNLEASHED. Yani aslında buraya en az bir 50 grup yazabilirim. :) Ve tabii ki her dönemin kendi güzellikleri var.

Bu röportajın manşetine koymamız için bize bir cümle söyler misiniz?

HAMMER MÜZİK; METALİN VE METALCİNİN YANINDA…

Hepsi bu kadardı, zaman ayırdığınız için tekrardan teşekkürler. Normalde gruplarla röportaj yaptığımız için “Bol şanslar, sizi Türkiye’de izlemeyi sabırsızlıkla bekliyoruz” falan diyoruz, size de “Hayırlı işler” diyelim bari. :) Son sözlerinizi alalım.

Biz röportaj için teşekkür ederiz. Biz de Türkiye’de tekrar çalmayı çok isteriz ama tabii biliyorsun bu organizasyon ile ilgili bir konu, biz çalmamız istenen her yerde çalmaya hazırız. :P

Röportaj
Ahmet Saraçoğlu

etiketler:
  Yorum alanı

“HAMMER MÜZİK METAL SHOP” yazısına 38 yorum var

  1. B U R Z U M says:

    enis abi harbi kral adam…bulunduğum şehir nedeni ile yüz yüze hiç görüşmedik ama yıllardır bana her alış-verişim de yardımcı oldu…dükkanda olmayan albüm istedim sipariş verip yine bana ulaştırdı…sayesinde ebay den alışveriş yapmaktan, ne zaman ulaşıcak stresinden kurtardı:) enis abi eğer bu sayfayı okuyorsan ben denizliden s.k. :D:D:D slm:):):)

    ENİS

    @B U R Z U M,
    teşekkürler Denizli’den S, İstanbul’dan H.M.den saygılar, selamlar \m/

  2. Rotten Angel says:

    ” Biz çakma değil orijinal sattığımız için ve orijinal tişörtlerin fiyatı yüksek olduğu için geniş bir çeşide sahip değiliz. ”

    Hem dükkanın sol tarafındaki Shark dükkanına gönderme yapmış sanki :)

    ENİS

    @Rotten Angel,
    :)

  3. Son of Moonshine says:

    Ben izmirliyim. İstanbula ilk defa Napalm Death konseri için gitmiştim.arkadaş burayı önerdi git kesin bak tam senlik demişti akmar pasajı için. gözlerime inanamamıştım. Tam bir görmemişlik sergileyerek tam tamına 2 saatimi geçirmiştim burada. Bana cennet gibi gelmişti Valaha artık 90′larda görseymişim neler olurdu. İzmir’de de zamınında Ümit Müzik vardı. Şimdi twitty tişörtleri satan bir yere dönüştü maalesef. Sanırım bir tek metal store olarak excalubur kaldı İzmirde, ona da senelerdir gitmiyorum. Herif kullanılmış çizik içindeki cdleri sıfır diye 20-30 liraya satıyor. Paragözün teki anlayacanığınız. Ayrıca tişört zenginliği olarak ta çok iyi bir yer olarak aklımda kaldı akmar.

    Digital download ve cd satışlarının azalmasına gelirsek bunu kaçınılmaz olarak görüyorum. Ama hala en iyi müzik analog olarak dinleniyor. yeni çıkan gruplar ve kayıt tarzları artık eskisi gibi analog kayıt olmadığından cd ve plaktan dinlemek yerine flac olarakta dinlenince fark pek hissedilmiyor.Lakin 90 öncesi gruplar için bence hala en iyi çözüm plak. Müzikle kafayı bozmuş insanların yeri plakta bence. Cd store ların sanırm tek çözümü organizasyon yapmak. Başka tutunma çabası orta vadede pek gözükmüyor.Ayrıca basılı dergiler yerine digital dergi yayıncılığına adım atmak ta bir tutunma çabası olarak görülebilinir. Ama tabi bunların hepsi birer tamin. Tek ve nihai çözüm yaşayıp görmek.

  4. Baybora says:

    İstanbul’da doğmuş ve orada yıllar geçirmiş biri olarak burayı daha birkaç ay önce öğrenmiş olmamdan utandım resmen. Zaten yazın konserler için full İstanbul’da olacağım,mağazanın altını üstüne getiririm kesinlikle. Röportaj çok iyi olmuş,Enis Kızılkaya da samimi bir abimize benziyor.

    Bir de Ahmet abi sen sormuştun galiba Infestissumam ne zaman gelir diye,cevap geldi mi?

    Ahmet Saraçoğlu

    @Baybora, henüz yok, haber bekliyorum.

    ENİS

    @Baybora & @Ahmet Saraçoğlu,
    Infestissumam Digipak CD bu hafta içinde elimizde olacak, Plak versiyon bir süre sonra gelecek.

    Baybora

    @ENİS, Teşekkürler.

    Baybora

    @Ahmet Saraçoğlu, Tamamdır. Albüm burada da sağlam satacak gibi hissediyorum. Sağlamdan kasıt kaç tane olur orası meçhul tabii :D

  5. Ufuk Sönmez says:

    abi, cd kabı ve kutusunun şekli aynı kalmak kaydıyla veya farklı bir tasarımla karşımıza çıkma özgürlüğü seçeneğiyle, içinden cd yerine grubun o ana kadarki tüm diskografisinin flac olarak konulduğu 1 veya 2 gb’lık usb flash bellek olarak satılsa, cd kartonetine de grubun albüm kapaklarının toplamı konsa(burası tartışmaya açık, yani burada bahsettiğim aldığımız şeyin biraz göze hitap etmesi), usb bellek içine konulan şarkı ve şarkı sözleri silinemez olsa, aynı şekilde belleğe dosya aktarımına izin verilmese(virüs de bulaşmaz böylece) mükemmel olmaz mı? cd’nin mobilitesi ve ergonomisine karşıyım dostlar, şu dediğim yapılsın almayan şerefsizdir la!!!

  6. Swedish says:

    Enis olmayaydı ben plak dinlemeye nasıl başlayacaktım acaba.Koskoca istanbulda dışarı çıkıp müzik hakıında iki kelam edilecek cd plak alınacak en fazla 2-3 yer var.Hammer bu yerler içinde keyifle vakit geçirdiğim bir mekan
    Özellikle record store day olayını en indirimli uygulayan tükkan.Hee pimapen olayına değinmiyorum bu olay ilçin Enis in yazdığı mükemmel hikayeyi okuyun derim.
    Enis sakın bir gün olup ta ulan sarıyer den tee kadıköye gelmek çok zorlaştı deyip bırakma buraları

    enis

    @Swedish,
    teşekkürler. sanırım daha baya bir yıl buradayım.

  7. Görkem Şahin says:

    Ben de çok sık olmamakla beraber Hammer’dan alışveriş yapıyorum ve Enis Kızılkaya gerçekten işini severek yaptığı belli olan, düzgün bir insan. Maalesef Istanbul’da olmadığım için ve konser ya da gezme çin geldiğimde hep Avrupa yakasına uğradığım için en az 10-12 senedir uğrayamadım Akmar.. bu güzel röportaj vesilesiyle ben de teşekkür ediyorum Enis Kızılkaya’ya… Bir ara uğrayıp bir çaylarını da içmek boynumun borcudur…

    enis

    @Görkem Şahin,
    çay borcunu not ettim:P

  8. Erlik Han says:

    ” Kimseye niye almıyorsun da indiriyorsun demek bize düşmez tabii ama bir grubun hayranı olduğunu iddia edip sonra onun albümlerini korsan indirenleri ise o gruplara karşı vicdanları ile baş başa bırakıyoruz. :) Bu müziğin tutkunları CD, LP alıyor.”
    çok güzel söylemiş

  9. hen says:

    “…kızına ise MEGADETH – ‘The World Needs A Hero’ CD’sini aldı.” LOL

  10. lexicon says:

    akmar pasajının 2000 öncesi ve 2000 sonrasınıda çok iyi bilirim. 2000 öncesindeki o sıcaklık samimiyet malesef kalmadı. albüm cd almak için cebimizde sadece yol parası tabi albüm parasını ayırp yollara çıkardık sırf o dönem akmarın havasını solumak villa cafede demlenmek için bide kışın soğunda gittin mi orası bize bi ev ortamımızdan ayrı biyer gelmezdi. pasajın hatta arkatarafına doğru arkadaşla isimlerimizi yapıp logolar bile yapmıştık bi ara ne kafaya:)) enes abiyi o ufak tıfıl halimle gördüğümde vaybe ne karizma herif demiştim kendi kendime cenotaph albümü alırken. bundan 2 ay önce gittiğimde kreator tshirtü almaya bi an afalladım baya bi hayal kırıklığına uğradım o pasajın önünden tırsarak geçenler 2000 öncesi içersi kitapçı tesettürlü hatunlar ilk okula gitmek için kitap arayan veletlerle doluydu.demekki hiç bişey eskisi gibi deyil kalmıyor. bu arada enis abi saygılar iyiki varsınız.bi grup gençlik sizin sayenizde samimiyetinizle bu günlere geldi bişeyler öğrendi. he bide o 2000 satanislik zamanlarında bi slogan vardı. “HER SİYAH GİYEN SATANİST DEĞİL HER SATANİST KATİL DEĞİL” diye hey gidi günler heyyyy…

    enis

    @lexicon,
    karizma:) ben mi yahu:)

  11. bakerish says:

    Röportajda da Enred’ten kısaca bahsedilmiş.
    Dergi yayına devam etmese de bendeki hatırası hala büyüktür. En küçük örnek 99 senesindeki hediye Comp.CD sayesinde Behemoth ile tanışmıştım. Teşekkürler Enis, o günlerin tadı çok başkaydı.

    enis

    @bakerish,
    yeni gruplarin taninmasina, muzikal zevklerin gelişimine zerre katkımız olabildiyse, ne mutlu bize \m/

  12. junkman afatsum says:

    kendimden utandım maalesef :( sadece tişört almaya giden birisiyim hammer’a. ama mazeretim var cd olarak koleksiyonuma katacağım albümleri sağolsun beni bu müzikle tanıştıran kuzenimin almanya’daki metal shop’dan gönderiyor ve bu arada ben hala öğrenciyim ama en kısa zamanda işime kavuşacağım ve kendi paramla görgüsüzce cd alıp enis abinin karşısındaki mahcubiyetim kaybolacak.

    ENİS

    @junkman afatsum,
    yani sen yada kuzeninin alması farketmez, yani bizden yada başka yerden, o cdler arşivleniyor ise sorun yok. kendi parani kazanmaya başladığında kendin de alirsin ama arada belki bir tişörtü erteleyip kendin de cd alabilirsin:) herşeyi kuzeninden bekleme (kuzenin adı Devlet olsa nefis olurdu:P)

    junkman afatsum

    @ENİS, kesinlikle arşivleniyor ama her dinlediğim albüm cd olarak bulunmuyor bunun olanağı yok maalesef keşke olsa sadece en beğendiğim albümleri arşivliyorum. dükkan kuzenin olunca istediğim albümlerin akışında sıkıntı olmuyor.bi kaç defa cd aldım ama tişörtün yanında devede kulak kalır.

  13. bathory says:

    eğer evde hayranı oldugum grupların albümleri varsa ve aralarına yenilerini kolayca bulup katabiliyorsam bu hammer sayesindedir teşekkürler enis abi!

    ENİS

    @bathory,
    memnuniyetiniz, memnuniyetimiz, gururumuzdur \m/

  14. Swedish says:

    Yaw azıcık geyık olsun hıçkımse emektar Toshiba dan pimapen kapıların hikayesinden dükkana gelen alakasız tiplerin sorduğu orjinal sorulardan bahsetmemiş
    En manyakça örnek mesela candlemass t shirt u isteyen bir gencin cem yılmaz t shirt u istediğinin sanılması :))
    Yine dükkana gelen teenage bir kızın pink floyd un yeni çıkardığı albümü istemesi
    Sizde film müzikleri bulunur mu hatta vcd bulunurmu soruları

    ENİS

    @Swedish,
    bilmeyenler buradan okuyabilir;
    http://enis-blogaboutnothing.blogspot.com/2012/12/once-upon-time-in-akmar.html
    yada beni facebookta ekleyip kötü esprilere maruz kalabilir:)

  15. onurtoptas says:

    hammer müzik kraldır. 2003′ten beri cd/kaset alırım. bir aralar fanzin de alırdım hatta. koca londra’da bile bulamayacağınız albümler, gruplar bulunur. yoksa da getirirler. yeri gelmişken görgüsüz gibi tekrar belirteyim; amazon.co.uk’dan almadığınız takdirde cidden ingiltere metal piyasası b.k gibi. tek bir dükkan yok. belki newcastle’daki beatdown records. çok ünlü grupların bile albümleri bulunamıyor. hammer tek başına londra’dan hatta ingiltere’den üstün.

    ayrıca güzel muhabbet ortamı, adam gibi çalışanlar ve metal atmosferi kendine özgüdür. istanbul’a yolu düşenlere ya da burda yaşayıp da güzel bir metal shop arayanlara tavsiye ederim.

    ENİS

    @onurtoptas,
    teşekkürler. ve asıl bizim hayret ettiğimiz biz bunu istanbulda yapabilirken oradakiler nasıl metal shopları Amerika’da, İsveç’te ayakta tutamıyor?

  16. Crust says:

    Şu internet çağında bu tip dükkanlar nasıl iflas etmiyor hayret ediyorum

    owlboss

    @Crust, çünkü müzik internetten daha fazlası…

  17. Erdalocal says:

    2001′de üniversiteyi kazandıktan sonra koptuk ortamlardan. Ah o 90′lardaki akmar neydi ya, şimdi anlatılanları duydukça çok üzülüyorum. Enred efsane idi avrupa yakasında kargadan bulurdum eski yeni farketmez alıyordum. Gece gece bi tuhaf oldum vala

  18. selcan says:

    bir web site üzerinden satış yapıyorlar mı izmirde yaşıyorum ve istanbula gidebilmem imkansızı başarmak gibi internet üzerinde bu tür cd satan site çok yok istediğini bulmak samanlıkta iğne aramak gibi bilgilendirirseniz sevinirim .

  19. Son of Moonshine says:

    Keşke tişört katalogları daha geniş olsa. Şimdi baktım bi abd siteden napalm death tişörtü alıyım dedim 80 lira + 20,30 lira kargo almak bildiğin mallık oluyor. Alan olmuyor diye getirtmiyor olabilir. Tabi ticaret başka bi olay tabi.

  20. Siyah forma says:

    En Kral albümleri buluyorum burdan,enis kardeşime selamlar Ankara’dan

  21. chuck says:

    cd çalar, dvd diye birşey kalmadı. hâliyle bu adamların geçinebilmesine hayranım.

    bu satın alma mevzusu benim çok kafamı kocalıyor. yılda yüzlerce grup dinliyorum ve onlarcasina hayran kalıyorum. bi’ ara albüm satın alıyordum ama sonra söyle düşündüm; artık öyle bir noktadayiz ki tum gruplar müziklerini internete veriyor. Yaşınalan çağ bu. Ve ben 20 grup dinlerken 10 tanesinin albümünü alıyorum. Iyi de ne için? Kullanamiyorum ki. E internette zaten var. Hâliyle insanların tişört almasını yadırgayamiyorum.

    Iyi bir şekilde odaklanarak dinlemek istesem plağa ihtiyacım var. Plak fiyatlarını geçtim bir pikap alacak gücü yok insanların. Özellikle de Türkiye genelinde. Ekonomi vs.

    Yani diyeceğim o ki ileride çalışmaya başladığım zaman ancak kendime pikap alabilir ve yavaş yavaş klasikler ile birlikte yeni çıkan sevdiğim grupları toplayabilirim.

    Artık insanlar albüm satsin diye albüm çıkaramıyor, yapıyor. Yapıyor ki insanlar konsere gelsin.

    Gerçekten genel olarak müzik dünyası için çözülemeyen bir sorun bu yıllardır. Iki binlerin baslarinda bu korsan diyebileceğimiz internetten “download” etme kültürü sokakta orijinali almama kültürünü bende destekleyemezdim. Ama 2020′ye bakınca insan gerçekten bilgisayarının içinde tüm dünya önündeyken düşünmez.

    Sadece müzik dinleyenlerin desteği ile çözülebilecek bir iş değil bu. Gerçekten endüstrinin kendisi birşeyler yapmalıydı ve yapamadı.

    üzücü.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.