# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Tartışma
Yerli gruplara destek
| 29.01.2013

Peki ne sebeple?

Yerli grupları desteklemek, metal çevrelerinde sıkça gündeme gelen konulardan biri olmaya devam ediyor. Metalle ilgilenen nüfusun çoğunlukla 30 yaş altında olup, okul, iş gibi sorumluluklarının diğer ülkelerdeki yaşıtlarımıza nazaran daha meşakkatli olması, zaman ve para yetersizliği gibi sebeplerle Türkiye’de metal icra eden grupların sayıca az ve genellikle istikrarsız olmaları ne yazık ki gözlemlediğimiz bir durum.

Kendilerini fazla geliştiremeden üretkenliklerini yitirme ve genelde yukarıdaki husuların da etksiyle dağılma noktasına gelebilen bu gruplara, yaptıkları ve yapabilecekleri şeyler sebebiyle mi, yoksa sadece aynı ülkede doğup büyüdüğümüz ve sayıca az oldukları için mi destek vermeliyiz?

Birbirleriyle dayanışma halinde olmaya çalışan bu gruplara, bizler dinleyiciler olarak nasıl bir tutumla ve ne gibi somut hareketlerle destek veriyoruz, ya da destek vermeyi tercih etmiyoruz? “İmkânsızlıklar” dediğimiz şeyin dönüp dolaşıp maddiyata geldiği bir ortamda, grupların ilerlemesinde önemli rol oynayan albüm satışları, konserlere katılım ve varsa tişört gibi ürünlerinin satışı hususlarında ne düşünüyor, nasıl davranıyorsunuz? Davranışınızın temelinde hangi güdüler yatıyor?

Bunlar ve konuyla ilgili olduğunu düşündüğünüz tüm etmen ve koşulları dikkate olarak görüşlerinizi paylaşmanızı diliyor, haydi buyrun sohbete diyorum.

  Yorum alanı

“Yerli gruplara destek” yazısına 63 yorum var

  1. progressive says:

    Yaptıkları iş hoşuma gidiyorsa desteklerim.Ama sırf yerli grup diye kötü bir işi kesinlikle desteklemem.Enstrüman çalan herkeste grup kurmasın artık.

  2. patognomonic says:

    bence artık ”aman şu yerli grubun albümünü alalım ya da şu grubu belirli ortamlarda gündeme getirelim,tişörtlerini alalım da hem bizim gruplarımız kazansın,şevklensin hem de türkiye metal sahnesinde başrole yürüsün ”söylemlerinin gereksiz olduğu bi zamanda yaşıyoruz…(başrol abartılı oldu biliyorum)

    internetle birlikte ülke sınırlarının olmadığı bir dünyaya geçti herşey..herkes ürününü sunma imkanını bulabilyor,..dinleyici de bunlar arasından eleye eleye seçiyo bişeyler.

    kıssaca :iyi olan kazanır

  3. Türkiye’de metal müzik (veya direkt olarak pop olmayan müzik) yapmak konusunun çeşitli yerlerinde, az buçuk da olsa bulunmuş bir insan olarak diyebilirim ki, “Türk gruplarına destek çıkalım!” tezi geçerli bir kafa değil. Bakın olmamalı demiyorum, değil diyorum. Çünkü olmamalı lafını en başta edecektik.

    Bu “olmamalı” lafı üzerinde durayım bir miktar. Neden en başta “olmamalı” lafını etmemiz gerekiyordu veya bu lafın edilmemesi ne gibi durumlar yarattı? Bir kere, bir fetiş yarattı. Kabul ediyorum, Türkiye’nin embriyo döneminde olduğu ve müzik, özellikle de metal gibi bir müzik yapmanın devasa fedakarlılıklar, toplumun bir bölümü tarafından düşman bellenmek gibi bazı insanlık dışı tarafları mevcuttu. Türk metal gruplarının bir arada durması ve birbirini desteklemeleri, bu ortamda ayakta kalabilmeleri sağlayan belki de en önemli etkenlerden biri oldu. Ama bu durumun ileride belli olacak olan yan etkisini en başta da fark etmek mümkündü diye düşünüyorum. Türkiye’den çıkan gruplar sadece “metal yaptıkları” ve “Türk oldukları” için belirli bir kitle tarafından el üstünde tutulmaya başladılar ve konuyla ilgili kriterler “müzikalite”, “grup idaresi”, “inovasyon” gibi, temel şeyler olmaktan çıktı. Her zaman ortada bir “büyüme ve yurt dışına açılma” gibi bir konuşma dönüyordu, eminim, ama hiçbir zaman bunun nasıl ve ne ile yapılacağı konuşulmadı. Herkes tek bir lafın arkasına saklandı:

    “Biz ABD’de yaşasaydık başka olurdu.”

    Mevcut gruplar dâhil olmak üzere, Türkiye metal piyasasının her döneminde yer almış çoğu grup tarafından acil savunma ve telkin planı olarak kullanılan bu laf, sahte bir güvenlik ve gurur yarattı. Aynı laf, “Türkiye’de metal yapıyoruz HIM HIM HIM” şeklinde böbürlenmelere, şişkin egolara, bu egolar yüzünden dağılan gruplara ve bir türlü izleyecek, dinleyecek bir grup bulamadığı için adını az da olsa duyurabilen ilk dönem gruplarına neredeyse bir saplantı halinde bağlanan bir dinleyici kitlesine yol açtı. Bu dinleyici kitlesinin büyük bir bölümü de “Türkiye’den bir bok olmaz” lafını ağzına çok önceden pelesenk etmişti zaten, gözünü de yurt dışından ayıracak bir neden bulamıyordu; yurt dışında yapılan müziğin bir kopyasını yapan bir grup çıkmadığı sürece tabii ki. O zaman da “iyi yolda ilerliyorlar” oluyordu.

    Zamanla kronikleşen ve hem Türk gruplarını, hem de Türk dinleyici kitlesini embriyo zamanına hapseden bu laf, arkasında çok büyük bir üşengeçlik ve vizyon eksikliği taşıyor. Günümüzde popüler olan yeni türleri takip eden gruplar bile, Türkiye’deki dinleyici kitlesinin “ilkelliğine” sığınıp “Yea zaten dinleyen yok, para yok, her şey pahalı vs.” gibisinden bahaneler ile kendi ilkelliklerini oluşturuyorlar. Kimse “Ne yapabiliriz o zaman?” sorusunu sormuyor, tam da bu soruyu sorma zamanı gelmişken hem de. Madem her röportajda “Bunu yapmak bizim hayalimiz.” , “Yurt dışına açılmayı çok istiyoruz.” gibi laflar ediliyor, peki neden herkes kendini Türkiye’de bir kafese kapatılmış gibi hissediyor?

    Odağı bu “Ne yapabilirim?” sorusuna kaydırayım biraz. Açık konuşmak gerekirse, İnternet’i kullanmayı bilen, iyi bilen bir insanın promosyon, üretim vs. dâhilinde yapamayacağı herhangi bir şey, erişemeyeceği herhangi bir bilgi olduğunu düşünmüyorum. Artık global müzik piyasalarındaki bütün odağın İnternet’e kaydığı bir gerçek ve bu gerçek ÇOK önceden belliydi. Türkiye ise sahte telkinlerine saplanıp kaldı ve Avrupa, ABD, hatta Asya’nın bile büyümesini ağzı açık bir şekilde izledi. Bu durum da en az o telkinler kadar gereksiz kıskançlıklar yarattı ve Türkiye’nin tüm laflarının altında yatan o umutsuzluk ve üşengeçliği körükledi. İnsanlar İnternet’i yeni gruplar bulmak, kendi müziğini yaymaya çalışmak veya müzik ile ilgili herhangi bir üretici, faydalı faaliyet yerine, bir grubun yayınladığı şarkının 2 saniyesini dinleyip “Sikim gibi olmuş.” demek, sonra da 9GAG’e girip post beğenmek için kullandı ve halen de bundan ibaret görüyor.

    Toparlayayım, ben devamlı suretle bana samimi gelen ve hayal ettiklerini söyledikleri şeylere ulaşmak için ciddi bir çaba harcayan gruplara saygı duyarım, desteklerim. Çünkü bu fetişin kırılmasının tek yolunun çalışmak ve hayal kurmak olduğunu biliyorum. Müzik ile ilgili ne yaparsam bu fetişi kırmak, bu gereksiz üşengeçliğe kapılmamak için yapıyorum.

    Yapmak istediği şeyi bilen insan bahane bulmaz. Eğer devamlı şekilde bahane buluyorsanız başka bir şey yapmanız ya da kendinizi iyice bir analiz etmeniz gerekiyor olabilir.

  4. serdar91 says:

    şahsen yerli grupları desteklemeye bakış açım ne kadar özgün olabildikleridir.dinlediğim şarkılarda o özgünlüğü hissedebilirsem o grubun destekçisi olabilirim.fakat ne yazıktır ki ülkemizde bana göre bahsettiğim “özgün olma” durumu neredeyse sıfıra yakın olduğundan dolayı destekçisi olabildiğim yerli grup sayısı 10 dahi etmiyor.grup ismi vererek daha açık konuşmam gerekirse mesela ben asla “saints n sinner” destekçisi olmayacağım.çünkü grup bana özel birşey sunamıyor.

  5. atoutlemonde says:

    Önceki yorumlarda belirtilmiş, ben de aynı fikirdeyim. Yapılan iş kaliteli olduğu sürece yerli/yabancı çok bir önemi yok. Ama istisnalar olsa da prodüksiyon konusunda birçok yerli grubun sıkıntı yaşadığı ortada.

  6. Eren says:

    “[S]adece aynı ülkede doğup büyüdüğümüz ve sayıca az oldukları için mi destek vermeliyiz?” Bu kadar saçma bi’ düşünce olamaz, olmamalı. Ama ne yazık ki ülkemizde belli standartların altına düşmemeyi prensip belirleyen çok az bi’ kitle dışında neredeyse her “metal” dinleyici tam da o cümledeki şeyi yapıyor.

    Hiç bi’ özgünlüğü olmayan, hatta bırakın özgünlüğü kopyaladığı şeyi bile düzgün yapamayan yüzlerce grup, sırf lokal olarak şu veya bu şekilde kitle edildiği, popüler olduğu veya popüler olduğu sanıldığı için baş tacı yapıldı/yapılıyor. Müzisyenliği zaten beş para etmezken bi’de saçma sapan bi’ şekilde egolanıp karakteri de rezalet hale gelen holigan mentalitesindeki insanlar kendilerine metal müzik konusunda, neyin iyi neyin kötü olduğuna karar verme konusunda kendilerini otorite sanıyor.

    En sonunda vardığımız nokta: gerçekten saçma sapan bi’ grubu eleştirince bile bi’ linç kültürü oluşuyor. “İşiniz gücünüz bok atmak, destek olacağınıza köstek oluyorsunuz. Yerli gruplara saygı duyun, destek olun!!!111!1″ şeklinde laflara maruz kalıyorsunuz.

  7. earth's skin says:

    Yerli gruplara destek olmak yalnızca merch satın alıp arada bir konserlere gitmek olarak anlaşılıyor ancak eksik bir algı bu (ki bundan da şüpheliyim. Facebook’ta like atmak, Twitter’da o gruptan bahsetmek daha ekonomik bir destek yolu.) Herkes müzisyen olmak derdinde. İyi bir dinleyici olup label/distro açmak, birkaç kişinin bir araya gelip bir fanzin çıkarmak, konser(ler) düzenlemek destek olmanın en büyük ve en önemli yolu ki kimsenin aklına gelmiyor. Fanzinler, distrolar, aktif bir konser takvimi müzik sahnesine dinamizm getireceği gibi ilgiyi de diri tutacaktır.

  8. Osman says:

    İyiyse güzelse desteklerim. İyi grup buldummu likelarım, rymden sayfasını açarım, arkadaşlara öneririm, fakat bunlar çok minimal şeyler. Bence earth’s skin’in dediği gibi olmalı, böylece en vasat grupta bile bir umut ışığı doğar, belki iyi işler gelir, belki bir kıpırdama olur.

    Asıl soru, zamanında rock müziğinde bu kadar gelişmişken, metalde neden bu kadar sikindiriğiz.

  9. sambalici says:

    ben bu destek mevzusunda dinleyici kitlesinden ziyade grupları suçlamak istiyorum. bizim metal grupları kendilerini pek avrupa’dan görmüyorlar, böyle bir problem var. amerikan gruplarındaki mainstream aşkı, süperstarlık özlemi var genel olarak. ulusal çapta olmazsa kendi çaplarındai dorock çapında ama illa bir oranda starlık olmalı. halbuki avrupadaki metal müzik üretimi bunun tamamen dışında daha “üretim” odaklı gelişiyor. bizde işin şekil kısmı önplanda. o yüzden cover grubu manyaklığı var ya, adam sahnede poz kessin o yeterli. dinleyici de memnun. mis. hayır üret abi. destek gelmiyorsa da üret, kimse beğenmese de üret.

    bizde beklentiler çok enteresan, adam testereden beter bi sounddda black metal kaydı yapıyor sonra “neden kimse beğenmiyor, desteklemiyor” diyor. beğeni arıyorsan git pop yap abii o müziği dünyada beğenecek kişi sayısı zaten belli. ama maksat müzik üretmek değil beğeni avcılığı. bizdeki grupların ürettikleri müziğe saygısı falan yok, değer vermiyorlar. kendileri değer vermeyince de dinleyici hiç değer vermiyor. demo kaydedip belki bi albüm çıkarıp dağılan grup mezarlığı türk metal dünyası. adamların kendi müziklerine verdikleri değer bu. e sen dinleyiciden nasıl destek bekliyorsun bu halde?

    demem o ki gruplar kendi ürettikleri müziğe saygı duyup destek versinler, sonra dinleyicilerden de destek gelir. ama önce gruplarda bitiyor iş. şekil peşinde koşmakla olmuyor aga, üreteceksin.

    earth's skin

    @sambalici, “demo kaydedip belki bi albüm çıkarıp dağılan grup” ifadesini görünce gözümün önüne bir demo kaydedip 15 yıl onun ekmeğini yiyenler geldi. Yazıklar olsundur.

  10. flamer says:

    Sorunlar belli zaten herkes de yazmış yukarıda.
    Tamam daha bir sürü sorun var ama asıl konu, ne yapmalıyız?

  11. Kendisi de bu “piyasanın” içinde olan biri olarak, yerli gruplara destek olma olayıyla ilgili en hoşuma gitmeyen şey, sunulan herhangi bir şeye yönelik eleştiri geldiği an kullanılan “Nasıl şartlarda yapıldı biliyor musun?” tepkisi.

    Hepimiz biliyoruz ki, günümüzde yetenek düzeyi fark etmeksizin herkes müzik yapabilmekte. Bir bilgisayara sahipseniz ve “ben müzik yapacağım” diyorsanız, öyle ya da böyle müzik yaratabilirsiniz. Hem de enstrüman çalmanıza, çeşitli yazılımlara para dökmenize dahi gerek olmadan.

    Böyle bir ortam varken, isterse 9 yaşındaki çocuk bile bilgisayar ve internet ile tek kişilik proje başlatabiliyorken, bizim hâlâ “o kadar emek var, eleştirmeyin” dememiz en hafif tabirle romantiklik oluyor.

    Her ne kadar müzikalite göreceli bir kavram olsa da, müzik yapmanın ve en önemlisi de “sunmanın” belli standartları var.

    Bir grup insan yıllarını verip kendi imkânlarıyla bir araba yapsa, o araba yeterince güvenli olmadığı için eleştirildiğinde, bu insanlar “Ama o kadar uğraştık, eleştirmeden önce bunu bir düşünün” diyebilecekler mi? Diyemeyecekler elbet. Gerekli normlara, birtakım olmazsa olmazlara sahip olmadığı takdirde, o araba trafiğe bile çıkamayacak.

    Müzik böyle bir şey değil elbet, ancak günümüzde, ne imkânsızlıklarla neler yapılabildiğinin bilindiği günümüzde, dinlenebilirlik namına, özgünlük namına hiç uğraşılmamış bir çalışmanın “ayıp olur” diye, “arkadaşlar kırılmasınlar” diye eleştirilmemesi, hadi eleştirilmemeyi geçtim bir de üstüne övülmesi, büyümesini istediğimiz yerli piyasaya büyük zarar veriyor. Çok çok uzun zamandan beri zarar veriyor, geçmişten gelen mentalitenin henüz gerekenden çok az düzeyde değişebilmiş olması nedeniyle de zarar vermeye devam edecek.

    Demem o ki, “zor şartlar”, “ama emek var???” olaylarını geçelim arkadaşlar. Sırf bir şey ortaya koymak için, eleştirileceğini bile bile, yapabildiğimiz ilk şeyi sunmayalım. Gitarı ve bilgisayarı olan insan, neredeyse başka tek kuruş harcamadan albüm yapabiliyor bugün.

    Araştıralım, kayıt namına nasıl daha iyi bir şey yaratabiliriz ona bakalım, “ben bu albümü, bu kayıtla, hiç rahatsız olmadan yıllarca dinlerim” diyebildiğimiz zaman bunu başkalarıyla paylaşalım.

    Kemal

    @Ahmet Saraçoğlu, abi acaip saglam yorum olmus, 3-5 kez okudum resmen zevkle :D Yerli gruplarin veya grup kurmayi dusunen herkesin bu yaziyi okumasi lazim. Ben de ibret aldim, bundan sonra kayitlarima daha cok ozen gostermeye karar verdim.

    Ibdigo

    @Ahmet Saraçoğlu, O noktada durup içinde bulunduğun şartlara göre değerlendirme yapmak lazım. Yani bir yandan bakıldığında da sadece iyi kaydedilmiş ama “live” dinlendiğinde bi cacığa benzemeyen şeyler de olabiliyor.

    PS: Bu piyasanın içindeyim demişsin de hangi gruptasın? merakımdan soruyorum :)

    Ahmet Saraçoğlu

    @Ibdigo, http://picasion.com/pic61/2615f5ed5a9e9a68267c6de4f884b958.gif

    :)

    Ufuk Sönmez

    @Ahmet Saraçoğlu, bi yerde oynuyo musun, kulüpte felan?

    Elvan

    @Ahmet Saraçoğlu, Herhangi bir grubum filan yok ama ben de ibret aldım ve titreyerek kendime geldim :)

    Elvan

    @Ahmet Saraçoğlu, bunu eklemezsek sülüman kızar:

    http://inciswf.com/1298832300.swf

  12. Rotten Angel says:

    Yerli gruplara sırf ”yerli” oldukları için destek vermem. Bunu yapan insanlarda bana çok, ne bileyim; dur lan ifade edemedim… şey gibi geliyor. Eeee yani sanki ortam da maske takan adam gibi. Samimiyetsiz.

    ”Arkadaşım ya öveyim, yaptığı iş çok sikimde değil. Kafasına göre takılsın.” Hah sanki bu cümleyi söyler gibi. ”Haaa tamam çok güzel çok güzel” bi siktir git der gibi :) Facebook’ta her şeyi layklayan insanlar gibin.

    (Ha gerçekten beğendiyse ona bir şey dememek lazım tabi :)

    Birde, insanlara samimi arkadaşlar gerekiyor. Her yaptığınıza alkış tutan insanlar çok irrite edici gelebilir. Yani en azından bana öyle gelirdi.

    Mainstream

    @Rotten Angel, Bu söylediğinden yola çıkarak hiç bi gruba destek vermemen gerekir ki kendine has bir müziği olan 2-3 çoookk eski grup dışında da yok zaten.

    Ben ve benim gibiler için en iyi yerli grup, en güzel cover çalan gruptur bu yüzden :p

    Rotten Angel

    @Mainstream, Yoo destek verdiğim Türk grup var. Mesela, ”Diabolizer” Kadıköy çıkışlı grup, taş gibi death metal:

    http://www.youtube.com/watch?v=r8Vr4BDa7Tw

    Ha neden destek veriyorum? beğendiğim için, Türk oldukları için değil.

  13. TAAKE says:

    yazmayayım,yazmayayayım diyorum da insanı çileden çıkarıyorsunuz arkadaş,yok yani burda yazılan yorumların hiçbiri çığır açıcı,düşündürücü yorum olmayı olmayı bırak,normal yorum bile olmamış,kimse ‘aga bu nedir?siz çok sığ düşünüyorsunuz,bir de şöyle bir şey de var’,dememiş,muhalif görüş zaten yok,kimse kusura bakmasın ama,”yerli grup diye,bizden diye desteklemem,güzel ve kaliteli olan kalır gerisi siktirsin gitsin,her eline gitar alana destek veremem”genel çerçevesindeki görüşler ve yukarıda daha geniş bir şekilde açılmış görüşler açıkça ve dobra bir şekilde söyleyeyim daşşak kebabıdır ve bu muhabbet türk metalcilerinin ciddi bir hastalığıdır,sanki adamlar şirketleriyle türk metal gruplarına sponsor oldu da milyarlık bağış yaptı,ilk önce olmayan bir destekten konuşmayı bırakalım,destek,mestek bunları ben metal aleminde ne gördüm,ne duydum,bilakis köstek ve önyargı var,yorumlarda yapılan ilk yanlış,Türkiye şartlarını yeterince analiz etmeyip,ya da hakkında hiçbir şey bilmeden yorum yapılması,sen istanbul,ankara,izmir hadi bilemedin bursa olarak Türkiyeye bakarsan zaten şartların ne olduğunu bilemezsin,şartları sadece kayıt kalitesi,donanımlı ve kaliteli stüdyo,enstrüman hakimiyeti ve mali imkan olarak ele alırsan zaten yorum çok sığ kalır,ilk başta bursaı Türkiye,bunu hiçbir zaman unutmayalım,çünkü bunu çoğu zaman unutuyoruz,bu da olaylara bakışımızdaki en önemli öğe olan gerçekçilik faktörünü yok saymamıza neden oluyor,dediğim gibi maddi desteği geçtim neler var neler,mesala Türkiyenin en doğusunda Şırnakta eski adı Gawa yeni adı Tears of Fire olan bir grup var,grup inanılmaz başarılı,etnik ve egzotik tabanlı black metalde adamlar nerdeyse zirve,orphaned lands falan yanında basit kalır,admlar zor bela üç beş enstrüman bulup sağdan soldan alınan paralarla kayıt yapmışlar,grup üyelerinin birisinin fars,iki tanesinin artık Türkiyede çok az kalan Yezidi denilen şahsiyetlerden oluştuğunu belirtelim,grup ilk önce isim yüzünden davalık oluyor,bilirsiniz siyasi meseleler,sonra gelen baskılar sonucu yezidi elemanlar gruptan ayrılıyor ki,grubun asıl belkemiği bu adamlar,sonra grup tekrar kayıt yapıyor ama eski kaliteye erişemiyor,bir çok yere başvurmasına rağmen sahneye çıkamıyor,ismini değiştirip daha sofistike olmasına rağmen gelen şikayetler üzerine grup üyeleri tekrar içeri alınıyor,burda dikkatinizi çekerim şikayet edenler albümlerini alıp dinleyen metalciler,sonra grup ”başka bir dinin propagandasını yapmak,halkın bilmem ne değerlerini bilmem ne yapmak’gibi abes kanunlarla ceza alıyor,grup olan oldu,bari eserlerimizi kurtaralım dese de onlarda itlaf ediliyor,yani yerli gruplar paradan,destekten,kayıttan,bilmem ne den başka nelerle uğraşıyorlar.başka bir örnek Aaaarrghh grubu,bu arkadaşlarda Deathspell Omega gibi gizemli takıldılar bir süre,fakat bunu fırsat bilen gene bir metalci arkdaşamız nette tanıştığı bir kızı ben Aaaarrghh üyesiyim diye ayarlayıp iğfal edince mahkemelik oldu grup,tam Türkiyelik bir olay,ayrıca Türkiyede gerçekten çok kaliteli raw black yapan bu grupla sırf Türkçe yapıyor diye çok dalga geçti,çok krı-kız ortamında şaha kalktı metalci arkadaşlarımız,adamlar şarkılarını sitelerinden bedava veriyor,iyi grup olsa niye bedava versinler diyen mallar çıktı bir de meydana,adamar zaten röportajında ‘bu ülke için raw black metal,hatta black metal hala çok fazla’dedi dedi diye grupla daşşak geçen metalciler bu sefer bu sözleri duyunca ciddiyetini takınıp grubu gene eleştirdiler,al işte kaç kişi müzik konuştu,gitar tonu konuştu Aaaarrghh olayında,bir de bu grubun sırf eski ismi sagansara diye ırkçılıkla suçlanması zaten bizim metalimizin olmazsa olmazı,sagansara koyarsın türkçü,gawa koyarsın kütçü,stanic verses koyarsın’milliyetçi grup olacak bir de,türkçe isim koysanıza özentiler’olursun,biri de çıkıp İsveçten marduk isimli grup mu olur,mezopatamya tanrısının isminin sizle alakası ‘diye soramaz kimse,çünkü marduk türk değildir ve herkes marduk denilince aklı selim olur birden,aynı şekilde sadistic spell ve stanic verses de bu suçlamalarla yıpratıldı,hele hele Türkiyenin belkide en iyi black metal grubu Dark Ireth in siyasi görüşü yüzünden hemen hemen Adana dışında hiçbir yerde sahne almasına izin verilmemesi ise yerli metale desteğin en önemli kanıtı,mesla deggial,malefic order ve godslaying hellblast gibi gerçekten çok kaliteli ve bu işi hakkıyla yapan grupların daha yeni yeni tanınması,yeni yeni sahneye çıkma fırsatının verilmesi yerli gruplara desteğin bir sonucu,ama godslaying hellblast ‘ben urgehal ile split yapacağım’dediğinde tüm metal alemi daşşak geçmişti adamla,ama gerçekten böyle bir projenin olduğu ve urgehalin geçirdiği sıkıntılı dönemler nedeniyle iptal olduğu ortaya çıkınca hepsi göt oldu,hala inanmayan vardır buna,ama sağolsun the sachorgapus shining vokalisti ile bir albüm çıkarınca millet üstündeki aşağılık kompleksini bir parça attı,baştada dediğim gibi maddi desteği geçtim,fikir ve sahip çıkma olarak bile destek vermemiştir türk metalcisi yerli gruplara,şimdi bu işler burda konuşmakla olmaz beyler,bir şeyin samimiyeti zor ve kara günlerde ortaya çıkar,90 lı yıllardaki yapay satanizm gündemi,şehriban cinayetiyle iyice zıvanadan çıkmış ve toplum baskısından bunalan polis rock-metal cafe cafe gezerek her uzun saçlı,siyahlı grup tişötlü elemanı kodese tıkmış ve tvlerde geçtim black metali,megadeth,metalllica,judast priest hatta led zeppelin dinleyen çocuğunuz kesin satanisttir diye programlar yapılmıştı,işte o zor dönemde tam bir satma ve gammazlama olayları patladı,Ankarada patlayan tüm black metal grupları ihbar edildi,death oath gibi mükemel bir grup sırf bu muhabbetten kendini dağıttı,zaten taş devrinde olan ve gerçketen hızla yükselen türk metali bir anda kül oldu,mesala şu anda kanad da bulunan anatolan wishdom kurucusu hanefi ülkeyi terketti,ebonsight grubu üyeleri ülkeyi terketti,şimdi soruyorum tekrar böyle bir döneme girersek türk metalcisi ne kadar destek verecek?Ben türk milletini iyi tanıyorsam ‘yok abi yanlışlık var ben rock bile dinlemem,aşırı bir black eyed peas dinleyicisiyim ben’deyip kıvırtacak,eğer türk metalcileri kenetlenir ve birbirine destek çıkarsa bu olaylar ve daha niceleri çok hafif atlatılır ve türk metali yükselir,bakın norvece çok kısıtlı imkanlara sahip olmasına rağmen kenetlenip,aynı müzik etrafında birleştiler,hatta müziğin ötesinde işlere de kalkıştılar,bizim durumumuz daha vahim,gerçekten extrem düzeyde yobaz bir ülkede anasının karnından yeni doğup yaşamaya çalışan bir metalimiz var,biz ‘şu olursa destek olurum,şuna gerek yok,”falan filan gibi klişelerle kendimizi kandırıyoruz,belki ben çok gerçekçi ve karamsar olarak olaya bakıyor olabilirim ama nietzsche nin dediği gibi gerçek her zaman en doğru cevaptır,ben zaten bu ülkede yerli metale hatta metale tam ve etraflı bir destek beklemiyorum ve göremiyorum ama en azından köstek olunmasın

    Rotten Angel

    @TAAKE, Köstek olmuyorum zaten :) Sadece destek vermiyorum.

    The Blame diye bir grup var. Hatta bu sitede yazan bir kaç kişininde içinde bulunduğu grupmuş. Albümlerini dinledim beğenmedim, ama kritiklerinde giripte ”Çok kötü hiç beğenmedim” gibi şeylerde yazmadım. Ben beğenmediğim Türk gruplara yorum yapmamakla yetiniyorum. Ne desteğim, ne de kösteğim var. Olması gerekende bu bence.

    Mainstream

    @Rotten Angel, Bazı gruplar arkadaş desteğinin boqunu çıkarıp sanki süpermiş iyi bir grupmuş gibi lanse ediliyor ya işte o noktada yorum yapmamak mümkün olmuyuor kendi adıma.

    Mainstream

    @Mainstream, Ayrıca metalci birliği olayına da çok sıcak baktığım söylenemez.

    Sevdiğim müziği seven insanlarla böyle bişey olur ama şimdi metal deyince in flames metaliyse konu destek mestek vermem.

    TAAKE

    @Rotten Angel,köstek sözü sana değil zaten panpa,çünkü senin yorumlarını cidden takip ederim,gerçekten çok donanımlı ve bilen bir kişi olmanın yanı sıra çok sağlam analiz ve akıl yürütmelerin var,sadece desteğin oranı ve şartı konusunda sizden farklı füşünüyorum ben,bir çok yazımda da tabiri caizse biraz eski kafalı,hala 90 larda kalmış bir adam olduğumu yazdım ve kabul ettim zaten,zaten benim gibi düşüenen kesimlerin hala aktifse koskoca yanarlı dönerli ‘yerli gruplara destek’yazısı vardır hala,bu da düşünce farklılığı ve perspektif,açıkçası bu yazıyı yazarken biraz aşırı tepki almaktan çekindim,onun için yazdığın yorum düzgün üslup ve düşünceye saygı için ayrıca teşekkür ederim

    Rotten Angel

    @TAAKE, Övgülerin için saol dostum eyvallah :)

  14. DrAQA says:

    Yerli gruplara, ‘sırf yerli diye’ destek veririm.

    Sanırım benim destek anlayışım sizinkinden farklı.

  15. Ufuk Sönmez says:

    bence en büyük problem yerli grupların metal konserlerine gidebileceğimiz bar sayısının az olması. nerdesin abi, dorocktayım, ne durağı, otobüs durağı gibi milyon kez yapılmış esprilerle bir yere varamayız. ama olsa şöyle bi “whammy bar” isminde bi yer, gidilmez mi arkadaşlar.

  16. Ext_Aggression says:

    Toplumsal sorunlara duyarlı, politik,hayata soldan bakan ve sokakta olmanın doğru olduğuna inanan müzik grupları ve diğer alanlarda da üreten arkadaşlara destek veririm. Veriyorum. Övünüyor muyun? Hayır. Gerçekçi olanı bu.

    Bunun dışında kalanlar genel -bugün hatırlayacağım- geçer -yarın unutacağım- mevzulardır.

    flamer

    @Ext_Aggression, Siya SiyaBend i öneriyorum o zaman sana :)

    Ext_Aggression

    @flamer, Sokakta olmak sokakta üretim yapmayı gerektirmiyor. Siya Siyabend güzeldir. Severiz arkadaşları.

    Mainstream

    @Ext_Aggression, +1

    Easy Ride

    @Ext_Aggression, Sağ görüşlü ama kaliteli müzik yapan gruplara destek veriyor musun peki ?

    Ext_Aggression

    @Easy Ride, Sorunun cevabı yazdıklarımda bulunmakta.

  17. serdar91 says:

    ülkemiz metal müzik anlayışı kendini daha özgün olmaya yöneltmelidir.şarkı sözleri,ritm,solo,albüm kapağı ve kartonet tasarımları gibi pekçok noktada bu sahiciliğin yakalanması lazım.her ne kadar görsel olarak pek sorun görmesem de ne yazık ki gruplarımızın yaptığı müzik hemen bir başka grupla karşılaştırılmaya müsait! bence cover manyaklığı asgari düzeye indirgenmeli,vaktin elverişliliğine göre “yeni” bir ürün ortaya koymak için küçükte olsa çaba göstermeli,söz yazmak için ruhla(!) başbaşa kalınmalıdır.unutmadan şunu ekleyeyim; bu özgünlüğü kendi kültürümüze sırt çevirerek sağlayamayız!

  18. Müziği kayıtsız şartsız evrensel ve yaşayan bir varlık olarak gördüğüm için bir grubu sadece milliyetinden ötürü desteklemem ve kötü eserler ortaya koyuyorsa yersiz geri bildirimlerle desteklenmesini yanlış bulurum. Yorumlarda vurgulanan başlıca konu imkânsızlık ve emek. Emeğin yaratıcılık ve özgünlükle birleştiğinde kaliteye ulaştığını düşünüyorum. Üzerinde yıllarca uğraşılmış olan ancak kötü müzisyenlik ve sıradanlık barındıran albümler yapan gruplara emeklerinden ötürü değil, bir şey ortaya koyma isteklerinden ötürü saygı duyabilirim ve destek olabilirim. İlk beş albümünde sıradanlıktan ölen parçalar yazıp sonra atağa geçme ihtimali vardır çünkü herkesin.

    İmkânsızlık konusunda ise yine ülkeden bağımsız bir görüşüm var. Refah seviyesi yüksek olan ülkelerden çıkan ve maddi imkânı olduğu bilinen gruplar da başarısız işler yapabiliyor. Öte yandan yaratıcı olsa bile kayıt sonrası işlemlerde imkânsızlıktan ötürü nihai eseri iyi olmayan gruplar da var. Bu son durumda destek, bu grupları duyurma ve fark edilmelerini sağlama şeklinde gösterilebilir.

    Cover konusunda kısıtlayıcı ve ayıplayıcı bir bakış açım yok. Bu gruplar kariyerlerinin daha durağan şekilde seyretmesini tercih etmiş olabilirler, iyi müzisyendirler ancak yaratıcılıklarına yeterince güvenmedikleri için bu yolu seçmiş olabilirler ve ben bunu müziğe duydukları saygıdan ötürü yaptıklarına inanmayı tercih ediyorum. Sonuçta barların da kadrolu müzisyen çalıştırma hakkı vardır ve bu barların varlığının sürmesi de tercihini yaratıcılıktan yana kullanan gruplar için de önem taşıyor.

    Özetle dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi bir grup gibi yerli gruplara ortaya koydukları her işten sonra makul bir üslupla geri bildirimde bulunulması ve bununla tutarlı şekilde destek verilmesi gerektiğini düşünüyorum.

  19. Easy Ride says:

    Kafatasçılık ve faşizm bu resmen. ”Türk olursa kötü olsa dahi destek veririm” hayatımda duyduğum en saçma cümle. Müziğin dini, dili, ırkı, siyasi görüşümü olur yahu. Biride diyorki ”Hayata soldan bakarsa destek veririm”

    müzik bu arkadaşlar, müzik.

    Ext_Aggression

    @Easy Ride, Müzik dediğin şeyi nasıl ekonomi politik’ten bağımsız bir varlık ya da alan olarak görebiliyorsun? Çok merak ediyorum. Ekonomi politiği bilmiyorsun sanırım.

    Müziği, “müzik bu arkadaşlar,müzik” diye açıklamak için epey ufuksuz olmak gerek herhalde. Yani soldan ya da sağdan bakmak gibi bir fikrin yoksa bile müziği, nasıl “müzik bu arkadaşlar,müzik” diye açıklayabilirsin ki?

    Valla hem ismen hem de cismen aynı dünyada yaşamıyoruz o kesin.

    Easy Ride

    @Ext_Aggression, Sorum ile senin cevabın arasında bağlantı kuramadım. Neyse, sana iyi devrimler :)

    TAAKE

    @Easy Ride,gruplara ve müziğe türk-mürk,zart,zurt ayağında bakan yok ki hocam,yerli grup,bu o kadar gevşek ve esnek bir şey ki ulan rotting christ bize yakın,her zaman bize gelip çalabiliyorlar,ne güzel,onlarda bizden biri gibiye kadar esniyor,hatta tam tersi öküz gibi müzik yaptığı halde ‘ulan türkten black metal grubumu olur,çok eğreti duruyor ‘diye boşa gide gruplar var,örnek godslaying hellblast black witchery sounduna yakındır ve ondan daha iyi bir gruptur ama o kadar değer görmez ne dışarda,ne içerde

  20. Ufuk Sönmez says:

    açıkça bi şekilde cover yapan gruplara saygı duymuyorum. yıllarca bağlama çalıp her türlü türküye besteye hakim olup da bi tane kendine ait bestesi olmayan adamı müzisyen kategorisine sokamıyorum açıkçası. bunun adı müzisyen ayağına yatıp kolaycılığı seçmektir. diğer işlerde 8 saat çalışıp alacağın parayı burda 1-2 saatlik emekle kazanıyor olmak belki de bu insanları buralara itiyodur. ona bişey diyemem ama burada samimiyet önemlidir. eğer burada kişi “abi hem çalıyoruz, eğleniyoruz hem de elimize üç beş ufak bişiler kalıyo ama burada çalmadığımız kendi bestelerimiz de var” diyorsa o zaman saygı dünyasına bir adım atmış olur. he yaptıkları müzik bi cacığa benzemiyosa “bende olan saygılarının backspace tuşuna basılmış dünyasına” geri dönerler. cover yapacaksan o coverı senin müzikal dünyana ışınlayacaksın, dinleyen adam “vay be negzel olmuş lan” diyecek. misal türk gitaristlerden murat güç’ün satriani’nin midnight şarkısına yaptığı cover’ı örnek vereyim. cover dediğin budur:

    http://vimeo.com/14588211

    he bu arada yukarda güzide arslaner’in cover gruplarıyla ilgili yaptığı yorumuna kızıp da yazıyo değilim, epeydir yazasım vardı zaten bu bülent ersoy taklitçilerine.

    postmodern

    @Ufuk Sönmez, Ultra post mpdern bi yporum olmuş :)

  21. “Dost acı söyler” lafını sadece adane ve lahmacunla sınırlı tutmasak iyi olur. Takıldığım stüdyolarda, bazen tüm günümü geçirdiğim olurdu. Millet çıkıp lahmacun yemeye, geyiğin dibine vurmaya bayılıyordu, stüdyo elemanları ve gelen bilimum grubun elemanları. Birkaç istisna dışında, bir tane “abi fena değilsiniz, ama çok beğenmiyorum sizi” tandandslı yorum göremiyordum. Ya susuluyordu grupların o günkü stüdyo performansları, ve genel müzikaliteleri mevzubahis olunca, ya sahte övgüler, ya da önce ufak bi eleştiri, karşıdakinin yüzü düşünce binbir taklayla kıvırtmalar, ki dansözlüklerin sonunda “mükemmelsiniz” sözüne kadar gidebiliyordu olay. Ben de sözünü sakınmayan biri olarak, ortamı bozmamak için sessiz kalsam da, bi şekilde uygun ve tenha ortamlarda fikirlerimi söylüyordum. Hatta “Hah ya şükür, çok iyi dedin. Ben aramız bozulmasın diye bi türlü söyleyememiştim bunları” gibi tepkiler aldığım bile olurdu.

    Ciddi anlamda beğendiğim müzisyenler olsa da, tümden benimseyebildiğim pek yerli grup yok. Ama umutsuz da değilim, bir tane grup çıkar dünyada en sevdiğim gruplar arasına bile girebilir. Kısmet.

  22. noise says:

    İki tane tipsize karı kız yamansın diye ben ne diye destek vereyim?!

    Evet, buradaki en yüzeysel yorum oldu ama bilmem kaç yıldır ortamlarda takılan ve black metal, death metal vb. yaptığını düşünen bazı grupların elemanlarının tek derdi bu. Bir de onları sürekli gazlayıp bir şeyler yaptıklarına inandıran ve dötlerini kaldıran enteresan bir çevreye sahipler.

    Bırakalım yaratıcı olmayı, ortaya bir şey koymayı, daha adamlar ellerindeki gitarı doğru düzgün çalmayı bilmiyor ama sorsan hepsi eşsiz bir müzisyen..

    İyi gruplar var. Amatör olarak iyi işler çıkaranlar da var. Ama onlar dışındakiler şovcu ve havacıva.. Yüzdeye vurursak (metal müzikten bahsediyorum); bu ülkede doğru düzgün, dinlenebilir müzik yapan gruplar %20 falandır. %80′i de işte sağdan soldan destek bekleyen ama desteği hak etmek için hiçbir şey yapmayan, artist artist dolaşan tipler..

    Rotten Angel

    @noise, ”İki tane tipsize karı kız yamansın diye ben ne diye destek vereyim?!”

    Bu cümle haricinde dediklerine katılıyorum. Ama bu cümle hiç olmamış. Karı kız arayan adamın black metal, hele hele death metal ile hiç işi olmaz.

    Bu tip karı kız bana yamansın diyen adamların yaptığı müzik bellidir: aşk sözleriyle donatılmış alternatif rock veya pop rock

    earth's skin

    @Rotten Angel, yok yahu, her sahnenin bol miktarda pozcusu var. Death Metal’i ayrı tutabiliriz ama Türkiye’deki Black Metal dinleyicisi hiç ama hiç kalifiye değil. noise’un verdiği yüzde dinleyiciler için de geçerli: &20′si ne dinlediğinin bilincinde, % 80′i birkaç yıl sonra bundan sıkılacak, “bizden geçti” diyecek, bu müziği “aşacak.” İstanbul Taksim’e, Ankara Kızılay’a, İzmir Alsancak’a in, çakma Burzum, Mayhem, Darkthrone tişörtlü, yağlı saçlı, sert bakışlı yağız gençler evrene “karı karı karı karı sulu bira sulu bira sulu bira” mesajı saçıyor çok dehşet verici bir biçimde.

    Rotten Angel

    @earth’s skin, Türkiye’de black metal, death metal’den daha popüler. Akmar’da sharktaki adamla konuştuğumda ”black metal tişörtleri kapış kapış gidiyor, death metal tişörtü o kadar satmıyor” gibisinden bir şey demişti. Hal böyle olunca black metalin daha apaçi kesime düşmesi kaçınılmaz.

    Pure black metal icra eden adamlarla, senin bahsettiğin özenti black metal dinleyici kitlesini ayrı tutabiliriz. Ben aslında üstte black metal icra edenlerden bahsettim, yoksa her türden dinleyici var dediğin gibi.

    noise

    @Rotten Angel,

    Ben birebir gördüklerime dayanarak yazdım.

    Bildiğim bir sürü şey de var.

    Burada isim vermek ya da şunlar şöyle yaptı demek gibi bir amacım yok. Ayrıca, herkes istediği şekilde de yaşamakta özgür. Beni zerre ilgilendirmez. Müziği ile değil kendisiyle ilgilenilsin diye grup kuranlar da o işin kaymağını yemeye devam edebilirler. Benim takıldığım konu, “poh poh destekçileri” sonucu bu adamların kendilerini bir şey sanması ve etrafta “çok iyi müzisyenim ben” diye dolaşıp durmaları. Konuya dönersek, işte ben bu tip adamlara “destek mestek vermem”.

    Rotten Angel

    @noise, ”Benim takıldığım konu, “poh poh destekçileri” sonucu bu adamların kendilerini bir şey sanması ve etrafta “çok iyi müzisyenim ben” diye dolaşıp durmaları. Konuya dönersek, işte ben bu tip adamlara “destek mestek vermem”. ”

    Bu dediklerine katılıyorum zaten. Ama karı-kız olayı çok abartı geldi bana. Ya da benim çevremde çok böyle tip olmadı. Black metal karı kız için yapılacak müzik değil. Ha, ayrı olarak karı kız ile ilgilenebilirler tabi. Sonuçta bu adamlarda ”testosteron” denilen bir şey var :)

    noise

    @Rotten Angel,

    Yukarıda “bazı” grupların dedim, genele vurmadım ve türler için de “vb.” koydum, sadece black/death ile sınırlı tutmadım yani.

    Dediğim gibi ben birebir gördüklerime ve bildiklerime dayanarak yazdım. “Müziği ile ilgilenilsin” diye değil, “kendisi ile ilgilenilsin” diye grup kuran elemanlar da tanıyorum.

    Müzik/grup nasıl gidiyor diye sorduğunda, yaptığı müzikten bahsetmeyip “abi çok karı kız düşmeye başladı, harika” diyen tiplere de şahit oldum. Daha da bir sürü şey var.

    Bunlar olası durumlar. Yaptığı müzik ne olursa olsun, sahneye çıkan adam ilgi çeker zaten. Olay bunu “görmemişlik” boyutuna taşımamak ya da durumu sadece bundan ibaret görmeye başlamamaktır.

    Neyse. Konuyu uzatmaya gerek yok. Yalnız “black metal karı-kız için yapılacak müzik değil” cümlesinin doğruluk payı pek yok, en azından bizim ülkede müzik yapan “bazı” tipler için :)

    Rotten Angel

    @noise, Karı kız düşürmek için black metal yapmak ayrı bir gerizekalılık gerektiyor bence. Metalin içerisinde en içine kapanık, daha az sosyal metal türü sonuçta :)

    Karı kız düşürmek için black metal yapan adamlar, burayı okuyorsanız, lütfen alternative rock yapınız. orada çok büyük ..işler dönüyor.

    Neyse dediğin gibi uzatmayalım :)

    noise

    Ek olarak; günümüzde kendini kanıtlamış bir müzisyene “neleri dinliyorsun şu sıra” diye sorduğunuzda “ben etkilenmemek için pek fazla albüm dinlemiyorum” diyorsa, anlayışla karşılayabilirim. Ama Türkiye’de müzik yaptığını sanan adamların, yaptığı müzik türü dahil, çıkan hiçbir albümden haberdar olmaması, “ne dinlersin” diye sorulduğunda belli başlı metal gruplarını sıralayıp muhabbeti kapatmaya çalışması, o destek dediğiniz şeyi vermemem için bir nedendir. Albüm dinleyip dinlememesi bir tarafa, yaptığı müzikle alakalı genel bilgilere bile sahip olmaması, teknik anlamda da son derece zayıf durumda olmaları ayıptan ötedir.

    Diyeceğim şu ki; adamlar yaratıcı olmayı bir kenara bırak, bir şeyi “taklit” etmek için bile yeterli donanıma sahip değil.

    saw you drown

    @Rotten Angel, +1

    TAAKE

    @noise, asıl karı-kız eleman arayan ların black metalle hiç işi olmaz,zaten özellikle karı-kızın olduğu yerlere black metal gruplarını davet etmiyorlar,’abi bir sürü üniversiteli hatun falan bulunacak,şimdi black metal olmaz,kafa siker,bu kadar grup yeter’lafını bizzat müdavimi olduğum rock barın sahibinden duydum,sanki black metal grubu değil sahneye çıplak dancing bear grubu çıkıp milletin karısına,kızına sarıcak,arabesk rapte bile daha çok karı-kız var,iyiki de yok,yoksa sen asıl o zaman görürdün,bir tl lik çin malı mikrofounu lan metal müziğe bşlardı,ortalık metal grubundan geçilmezdi

  23. TAAKE says:

    çok erman toroğlu terk olacak ama bizim yerli gruplardaki ruh ve vizyon eksikliği de çok büyük dezevantaj,mesala 90 larda black metal çevrelerinde ‘niye bizden bir burzum,mayhem,emperor çıkmasın?gorgoroth,beherit,burzum,marduk türkiye ye gelmezse ve gelmesi hayalse biz de onlar kadar müzik yapan gruplar kurarız’tarzı sloganik ve çok idealist cümleler dolaşıyordu,ama sonuç olarakta bir çok ilde özellikle ankara ve çevresindeki illerde hatırı sayılı black metal grubu kuruldu ve müzik yaptılar,trt 2 de rock market vardı ve mother north klibi ekranlarda dönebiliyordu,hatta kral tv de pentagram anatolia bile dönüyordu(vay amk)
    şu video bile çok şey anlatıyor
    http://www.youtube.com/watch?v=qCWJBAHyD9s

    elemanın 00:55 den sonrasına dikkat gene konsere gelmeme,destek çıkmamamadan yakınıyor
    çok yoruma bedel bir video,ibretlik

    earth's skin

    @TAAKE, Witchtrap 1997′de TRT’de çalmıştı. Devletin kanalı olan hani. Black Metal grubu olan Witchtrap, evet. Kayserili Death Oath var mesela. İmkansızlıklardan bahsediliyor ya şimdi, adamlar 90′ların ortasında Kayseri gibi bir yerde memleketin en iyi Death Metal icralarından birinde bulundular. 2013 yılında, İstanbul-Ankara-İzmir gibi metropollerde, imkansızlık nereye düşer, kalitesiz müzik nereye?

    TAAKE

    @earth’s skin,+1 doğru söze ne denir,o değilde koşar adım geriye gidiyoruz lan

  24. TAAKE says:

    trŞimdiki TRT böyle olsun,kanal listemde başa koymazsam popçu olayım
    http://www.youtube.com/watch?v=VdFLtmEWCaM

  25. Rotten Angel says:

    Türk metal gruplarının çektiği zorluklar:

    http://www.youtube.com/watch?v=zbp9CxD315g

    TAAKE

    @Rotten Angel, hahahaha :)

  26. progressive says:

    Alın size destek verilesi grup!!
    http://www.youtube.com/watch?v=3z8oLKTSANo

  27. Phil Anselmo says:

    piyasada olup almadığım türk metal albümü neredeyse yok, paramın elverdiği her türk konsere gidiyorum. destek anlayışım bu

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.