# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
IN MOURNING – The Weight of Oceans
| 24.05.2012

Okyanusların ağırlığı altında ezilmek.

Ömer Kuş

Son zamanların başarılı gruplarından IN MOURNING, Spinefarm Records’la anlaşmalarının ardından üçüncü albümleriyle geri döndü. Sitede kritiklerini de bulabileceğiniz grubun ilk iki albümü doom ve progresif tatları katılmış bir melodik death metalin icra edildiği, birçok yerden övgü dolu yorumlar almış albümlerdi.

Ne var ki grup bu olumlu tepkilere rağmen hala geniş bir kitleye yayılabilmiş değil. Umuyorum Spinefarm’ın da etkisiyle “The Weight of Oceans”ın çıkışının ardından iyi bir turne falan kaparlar da biraz hak ettikleri ilgiyi görmeye başlarlar.

Evet gelelim albüme. Albümün kapağı ortamlara salındığında baya şaşırmıştım zira böyle bir yaratık IN MOURNING’in şarkılarındaki temalara pek uymuyordu. Ama sonradan öğrendik ki gerçekten grup sözsel açıdan farklı bir şeyler denemeye karar vermiş. Albüm, adından ve kapağından da anlaşılabileceği gibi Tarkan: Viking Kanı filmindeki dev, insan yiyen ahtapotu konu alıyor. Grup üyeleri çocukluktan beri büyük Tarkan fanıymış ve bu albümlerini tamamen kendisine ithaf… tamam burada kesiyorum.

Evet ne diyorduk, elimizde konsept bir albüm var. Grup üyelerinin dediğine göre, bir adamın en büyük korkusu olan okyanusu yenmeye çalışmasını konu alıyor. Ama bunu anlatırken baya ilginç şeyler dönüyor arada. Doğaüstü olaylar, mitolojiden fırlamış yaratıklar, gökyüzü ile okyanusun savaşması gibi. Ben açıkçası bu fikri beğendim ve sadece konsept albüm yapmış olmak için özensiz bir biçimde yapıldığını da düşünmüyorum. Albümün genelinde bu konseptin önemli bir rol oynadığı rahatça hissediliyor. Müzik konsepti çok iyi bir şekilde destekler nitelikte. Klişe bir tabirle böyle gerçekten okyanusun altında eziliyormuş gibi hissedebilirsiniz zaman zaman. Ben bir kere ezildim Hint Okyanusu’nun altında, ordan biliyorum hani. Bunun en iyi örneği kesinlikle kapanışı yapan şarkı The Voyage of a Wavering Mind. Ağır temposu, güçlü, yavaş ve tekrar eden rifleri ve hayvani brutal vokal icrasıyla kesinlikle albümdeki favorilerimden.

Müzikal olarak grup önceki işlerinden fazla uzaklaşmadan, ama bir “aynılık” ya da kendi kendini kopyalama gibi tatsızlıklara mahal vermeden yapabileceği en iyi devam albümünü yapmış bence. IN MOURNING’i önceden dinleyip seven kişilerin bu albümü de çok seveceklerini düşünüyorum. Yine Jonas Kjellgren imzalı prodüksiyon, yine üç gitar tarafından icra edilen akılda kalıcı melodiler, kaliteli, groovy ve bazen de cıgıcıgılı kafa sallatan rifler, her türlü vokalin altından başarıyla kalkan ve albüme varyasyon katan bir vokalist, önceki albümlere göre çok daha rahat duyulan ve bazen çok tatlı işlere imza atan baslar ve yerli yerinde kullanılmış davullar (söyleyecek bir şey bulamamak) karşılıyor bizi.

Albüm 9 şarkıya sahip ve tam 61 dakika sürüyor. Uzun, inişli çıkışlı şarkılar olduğu gibi, Isle of Solace gibi nispeten kısa ve hiç tempo düşürmeden ilerleyen melodik death metal parçaları da mevcut. Albümdeki şarkılara da bir değineyim istiyorum, zira gerçekten bahsedilmeden geçilmeyecek şarkılar var.

Öncelikle albümün açılışını yapan 9 dakikalık Colossus gerçekten adı gibi dev bir açılış parçası. Sakin sakin başlayıp tempo kazanması, ardından gelen mükemmel nakaratı, orta kısımlarındaki atmosferik bölümler, orgazmik bitişi falan derken hastası oldum resmen. Hemen arkasından gelen ve albümden ilk klip çekilen parça olan A Vow to Conquer the Ocean da yine altta kalmayan, yedi buçuk dakikalık sürenin nasıl geçtiğini anlamadığım bir yapıt. Bu noktada bir şey dikkatimizi çekiyor: Adamlar çok iyi ve akılda kalıcı nakaratlar yazmışlar bu albümde. Bir de klibe değinmeden geçmek istemiyorum. Metal grupları kliplerde çok sert görünmeye çalışmayı bıraksın. Yani şu klibi izledim vokalist Tobias abinin surat ifadesine gülmemek için zor tuttum kendimi kapattım sonra zaten. Grubu bilmesem uyuz olur dinlemezdim belki de yani o derece. Yapmayın etmeyin arkadaşlar, potansiyel dinleyicileri bile uzaklaştırır bu tip klipler.

Devam edelim. Bahsedilmeden geçilmemesi gereken bir şarkı daha var, o da Celestial Tear. Yine 7 küsür dakika süren ve tamamen temiz vokal içeren bu şarkı grubun bu tip sakin şarkıları da mükemmel bir şekilde kotarabileceğini kanıtlıyor. KATATONIA esintileri yüzümüze çarpıyor, Tobias temiz vokalde de ne kadar başarılı olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Diğer şarkılara girmiyorum artık ama kesinlikle boş yok bence.

Daha önce de dediğim gibi, grup çıtayı yükselten ilk iki albümden sonra yapabileceği en iyi işi yapmış. Çok radikal bir değişiklik yok ama beste kabiliyeti daha üst düzey ve kendilerini tekrarlamadan bu işin altından kalkmayı bilmişler. Bundan sonraki albümde ne yapacaklar çok merak ediyorum doğrusu. Eğer ilk iki albümü sevdiyseniz büyük ihtimal bunu da seveceksiniz, eğer ilk iki albüme de ısınamadıysanız bu albümle pek fikrinizin değişeceğini sanmıyorum. Melodik death/doom metal seviyor ve daha IN MOURNING’i dinlemediyseniz hemen bu sayfadan başlayın işe. Benim için şu ana kadar çıkan 2012 albümleri içerisinde en iyilerinden biri.

9/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.47/10, Toplam oy: 47)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2012
Şirket
Spinefarm
Kadro
Tobias Netzell: Gitar, vokal
Björn Pettersson: Gitar
Tim Nedergård: Gitar
Pierre Stam: Bas
Christian Netzell: Davul
Şarkılar
1. Colossus
2. A Vow to Conquer the Ocean
3. From a Tidal Sleep
4. Celestial Tear
5. Convergence
6. Sirens
7. Isle of Solace
8. The Drowning Sun
9. The Voyage of a Wavering Mind
  Yorum alanı

“IN MOURNING – The Weight of Oceans” yazısına 18 yorum var

  1. swedish says:

    Aynen katılıyorum son senelerde duyduğum en iyi açılış parçası Colossus.Öyleki albümü dinlemeye başlıyoruum sonra bı bakıyorum hala aynı parçayı dınlıyorum yok abı atlayamıyosun bu parçayı

    Eski katatonia özlemimizi in mourning ile doldurmaktayız.Aynen devam bu arada guzel kritik olmuş Ömer eline sağlık

    Ömer Kuş

    @swedish, sağ olasın :) Albümün geri kalanı da iyi ama onları da dinle bi ara :)

    swedish

    @Ömer Kuş, En kısa zamanda :)) ama sen albümün başına böyle parça koyarsan benim gibi adam diğer şarkıya geçemezki abi aynı olay October Tide grubunun Grey Down albümünde de var.Adamlar koymuş en başa albümün parçasını gidemiyon öteye :))

  2. Herkes çok övüyor ve hep tama yakın puanlar alıyor. İlk fırsatta dinleyeceğim.

  3. Ugur says:

    Monolith kadar içine giremedim bu sefer (içine girmek?).Etraflıca birkaç kere daha dinlemek lazım.Yalnız colossus çok güzel bak.Uzun süresine rağmen ilk dinleyişte akılda kalıyor.Enfes.

    Ömer Kuş

    @Ugur, ben galiba Monolith’den daha da çok sevdim. Tamam orda The Final Solution diye bi hayvanlık vardı ama bu albümde mesela Colossus, A Vow to Conquer the Ocean, Celestial Tear falan ayrı ayrı The Final Solution’la yarışabilecek kapasitede bence.

    Ugur

    @Ömer Kuş, Ben colossus hariç bütün albümü tek şarkı gibi algıladım aslında.Sorun orda sanırım.Şarkıları tek tek analiz edemedim Monolith gibi.Albüm dinlediğim kadarıyla baya güzel zaten ona lafım yok.Sindirmek biraz zaman alıcak.

  4. gerekli says:

    Bu grup ile beni tanıştırdığın için çok teşekkür ederim

    Ömer Kuş

    @gerekli, beğenmene sevindim. :)

  5. Bundan önceki albümleri Monolith biraz dağınık ve dengesiz gelmişti bana. Bodos kısımların çok ön plana çıkıp, son parçası dışında çok etkilememişti fakat bu albüm benim aklımı alacak gibi duruyor hadi bakalım. Bu arada güzel kritik olmuş Ömer. Kritiği okumasaydım albümü dinlemiyor olabilirdim şu an.

    Ömer Kuş

    @Berker İlhan, bu yorumu daha yeni görüyorum Berker kusura bakma :) Teşekkür ederim.

  6. Korhan Tok says:

    3 albümdür, daha doğrusu 3 kritiktir şarkıları açıp yazıları okuyup “vay anam ben bunu kesin çok severim lan.” şeklinde düşünüyorum, gel gör ki daha hiçbir albümü dinlemedim adam gibi. En kısa zamanda diyelim madem.

    Ömer Kuş

    @Korhan Tok, evet Korhan ödevini yapıp yapmadığını kontrol etmek için geldim. Dinleyebildin mi sonunda?

    Korhan Tok

    @Ömer Kuş, Abi dinlemedim ya hala inanır mısın. Metal konusunda bu aralar tam dayaklığım zaten. Genelde Will Smith-Gettin Jiggy filan dinliyorum artık müzik dinlemek aklıma geldiğinde. Afro Man filan açıyorum.

    Yaz bana yaramıyor sanırım. Eylül gibi KESİN dinlicem lan söz. :)

    Korhan Tok

    @Ömer Kuş, Eylül dedim Kasım sonunu buldu ama valla dinledim ya. Gerçekten de baya sevdim. Colossus-Convergence favorilerim şimdilik, Voyage of a wavering mind’ın da doom-quake havasına bayıldım.

  7. Beleg says:

    Oha lan, bu sene albüm mü çıkarmış in mourning? Nası kaçırırım lan? Monolith’i acayip seviyorum, shrouded divine’a çok giremedim henüz ama “amnesia”nın köpeğiyim.
    Hem de mayısta yazılmış kritik, nası kaçar lan gözümden?
    Tamam, sakinim öhöm. Kritiği okumadım tabii de puanı bile heyecanlandırdı. Yazara güveniyorum ve heyecanıma +1 daha katıyorum.

  8. Ömer Kus says:

    Saka maka ne guzel album lan bu, dinleyip cosuyorum yine. Hele Colossus, hayvansi valla.

  9. Unanimated says:

    Dünyanın en iyi albüm açılışıdır colossus ulan

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.