# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
NITRO – We are Nitro
| 27.02.2012

Köyün delilerinden ilk albüm.

Bazı müzikler, insanın hiç umrunda olmamakla, tüm ömrünü adama arasında ince bir çizgi üstünde durur. Bu müzikler çoğu insan için bir ses gürültüsünden ve itici vızıltılardan ibaretken, bazıları için yalnızca 1 kere sahip olabileceği yaşamının her anına ve bedeninin her hücresine işlenmeye değerdir.

Bir çoğumuz Motörhead’i biliriz. Herkes gibi saygı duyarız. Ne vardır onlarda bu kadar? Metallica elemanlarına sorsanız onlar için anlamı büyüktür. Davulun twin kullanmasından tutun, bastıkları akor dizilimlerine kadar her şeyi örnek almışlardır. Peki ya bizim neslimiz gençleri için? Zaten inanılmaz delilikte davul ve gitar çalan, bangır bangır gruplara alışkın bir nesil için ne anlamı vardır Motörhead’in?

Bana kalırsa onların tavrıdır insanı hayran eden. Müziklerindeki salt umursamazlıktır. İnsanı dönüp kendine dedirtir ki “ulan bu da hayat mı be?!”. Şarkıyı başlattığınız an “Tamamdır buraya kadar. Artık hiç bir şey benim eğlencemi bozamaz. Acımasız ve sert biri olacağım” dersiniz. Bu gaz şarkı süresince devam eder. Sabah erken kalmanız gerektiği için akşam erken yatacaksanız, bu gaz hemen söner. Eğer bunu kulağınızdan çıkarmazsanız siz o “sert adam” olmuşsunuzdur. Belki insanlar bilmez ama duygularınız ve aklınız gaddar, şeytani bir saldırganlığın elindedir.

Nitro’nun müziği de böyle bir gaddarlıkta. Albümü başlattığınız anda kulağınıza gelen çiğ ve boğuk gürültüyü anlamaya çalışırken, birden kendinizi ilk şarkının adı olan “Suicide Trip” diye tekrar ederken buluyorsunuz. Karşınızda işine gitmeye çalışan, tipik hıyar bir adam var ve siz hafif sekerek, saldırgan bir kanguru edasıyla onun yakasına yapışmak istiyorsunuz. Bu salt ve amaçsız saldırganlığın sebebi yine bu salt ve amaçsız müzik.

Evet amaçsız diyorum çünkü bizden derinlemesine bir anlam çıkarmamızı beklemiyor. Enine boyuna irdeleyip, şarkıyı bozana kadar dinleyip, yaşamın sırrını bulmamızı hiç istemiyor. Her şeye fazla anlam yükleyen kitleler elbet çıkarımlar yaparlar. “Love me like a Reptile” başlığı için bile kim bilir ne sanatsal düşüncelere girmişlerdir. İşin aslı bu değil. İşin aslı WE ARE NITRO diyip yanımızdaki adamla/kadınla kardeş kardeş güreşmemizdir. Enerjimizi atana kadar bir güzel bu işleme devam etmemiz ve yorulduğumuzda içkileri dikerken şarkıların sesini hafif yükseltmemizdir.

Eğer bu prospektüse uyarsanız zaten doğal olarak NITRO konseri kovalarsınız. Ben 1 kere dinledim bu enerjik grubu. İlk konserleriydi sanırım. O gece eve gidememek pahasına konseri izledim. Dışarda sabaha kadar uyuz köpekler gibi titredim ama kafam rahattı.

Pekala, şimdi biraz da madalyonun diğer tarafına geçelim. Vokalist Erdem Çapar vokal tarzıyla bu alanda belli bir müzik birikimine sahip olduğunu belli etse de albüm boyunca azgın bir Punk vokali çizgisi dışına çıkmamış. Şarkı sözleri ise akılda kalıcı olmakla üstünde uğraşılmamış olma arasında gidip geliyor. Bu da bir yerden sonra albümün ömrünü kısaltıyor.
Davullarda Chopstick Suicide ve daha bir sürü gruptan tanıdığınız Alican Efendi var. Aygır gibi çalan bu şahsiyet ülkemizin genç neslindeki sayılı davulculardan. Nıtro albümünde ise albüme ayak uydurmuş ve bir adım geride durmuş.

Şarkıların yapıları birbirine çok benzer ve standart Punk şarkıları. Nıtro grubundan önündeki yolda beklediğim şey vokallerde daha melodik aksiyonlara girişmek ve şarkıları akor yürüyüşü formülden kurtarıp akılda kalıcı girişler ve nakarat melodileri yazmaları zira insan metal soundu duyduğunda, öyle güçlü gitarların aynı şeyleri yapmasından sıkılabiliyor. Belki daha fazla efekt kullanımı, beklenmeyen zamanlarda yapılacak bir kaç aksiyon ve prodüksiyon oyunlarıyla şarkıların duygularında dalgalanmalar yaratılabilir. Böylece hem daha rahat dinlenebilen bir Nitro olur hem de daha renkli müzik yapabilen müzisyenler olduklarını gösterebilirler.

Şu an sadece Suicide Trip ve Köyün Delisi şarkılarını hatırlıyorum (My Old Shoes da var ama o sayılmaz. Onu konserde öğrendim.). Bunun sebebi Sucide Trip’in ilk şarkı ve vurucu bir nakarat olması, Köyün Delisi’nin ise eğlenceli ve Türkçe sözleri olması. Arasında bir sürü şarkıyı kaçırdım. Halbuki onları daha karakterli yapacak dokunuşlar olabilirdi diye düşünüyorum. İnanıyorum ki böyle olursa ilk albümü hem aşmış olacaklar hem de “Ya abi ben ilk albümlerine hastayım” ya da “abi ilk albüm ne öyle vıcıvıcı asıl ikincide ne şarkılar var” muhabbetlerine konu olacaklar.

Prodüksiyon için tarafsız bir yorum yapmam imkansız zira albümün mutfağında yakın dost Deniz Tuncer var. Albümdeki güçlü sound adeta Alman bir gruba göre. Deniz Tuncer’in en iyi işi olmadığını rahatlıkla söylemeliyim ama yine de gümbür gümbür yapmış.

Benim için uzun, insanlık için kısa bu yazımı noktalarken Nitro’nun ikinci albümünün daha fazla dalgalanmalar ve iniş çıkışlar olan bir albüm yapmasını beklediğimi söylemek istiyorum. Bir ikinci 40 dakikalık aralıksız sesi bünyeler kaldırmayabilir. Erdem Çapar önderliğindeki Nitro’ya etrafı dağıtmak üzere çıktıkları azman müziklerinde başarılar diliyorum.

Ayrıca önemli bir not eklemek istiyorum. http://www.nitrotr.com/dukkan adresinden çok güzel tişörtlere sahip olabilirsiniz. Buradan bir şeyler satın olmak sizin için pek önemli bir para olmasa da grubun geleceği için önemli bir yatırım olacaktır.

7/10
Albümün okur notu: 12345678910 (7.21/10, Toplam oy: 28)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2011
Şirket
El Emeği Göz Nuru Plakçılık
Kadro
Emre Manav: Gitar
Erdem Çapar: Vokal
Burak Özgüney: Bas Gitar
Alican Erbas: Davul
Şarkılar
01. Suicide Trip
02. Kill Him Now
03. Freedoom
04. Ben de Seni
05. My Old Shoes
06. I Just Wanna
07. Carry On
08. Tell Me Something
09. Save Me
10. Köyün Delisi
11. Serve Cold
12. Is Thıs The World
13. We Are Nitro
14. World Is Flat
  Yorum alanı

“NITRO – We are Nitro” yazısına 2 yorum var

  1. onurtoptas says:

    hey gidi.. bu adamlari “Lucy Fear” olduklari zamandan beri takip ederdim. ilk kez 2005 martinda sepultura’nin istanbul yeni melek’te verdigi konserde false in truth’la birlikte alt grup olarak caldiklarinda dinlemistim, enfes bi performansti. abartmak gibi olmasin dagitmislardi orayi(bir de cok gec sahne alan cavalera’siz sepultura’nin bozuk ses sistemi ve ne yaptiklarini tam anlayamadigim false in truth’la karsilastirinca boyle dusunuyorum). o kisa konserden etkilenip zar zor demolarina ulasmistim. 4 sarki: suicide trip, ben de seni, is this the world(favorim) sonuncusunu da hatirlamadim galiba freedom.

    sarkilari dondurup dondurup dinliyordum zira hep o konseri hatirlatiyordu(bu arada evet, albumden ziyade konser soundlu bi grup bence nitro). album icin umidi kesmistim zaten bir sure sonra takip de edemedim ama meger devam ediyorlarmis. epey sevindim bu habere. kritik icin de tesekkurler, ilk firsatta alacagim. crossover, punk-metal ve turevleri, biraz da eski anti-silence(suffer hits) sevenler kacirmasin.

  2. onurtoptas says:

    eklemeliyim ki kritikteki “wall of death” videosu cok cok iyi. :) tam nitro ruhu.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.