# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
MEGADETH – So Far, So Good… So What!
| 20.07.2011

Gereken değeri görmemiş, karanlık ve nefret dolu.

Megadeth’in en gereken değeri görmemiş albümlerinden biriyle merhaba. Dinlemektenen, “Rust in Peace” ve “Countdown to Extinction” kadar zevk aldığım bu albümün bu kadar geri planda kalmış olmasını hep tuhaf karşılamışımdır. Sebebi aslında kolayca anlaşılabilir.

Sene 1988:

x: Megadeth’in yeni albümünü dinledim.

y: Nasıl? Peace Sells gibi mi?

x: Megadeth köklere dönüş yapmış.

y: Oha! Biraz erken değil mi? 3 sene önce ilk albümlerini çıkardılar zaten.

x: Prodüksiyon ve sound kalitesi Killing is My Business gibi.

Evet bu diyaloğun durumu özetlediğini düşünmekteyim. “Peace Sells…” ve “Rust in Peace” gibi kitlelerce tapınılan 2 taş albümün arasında sıkışıp kalmış, prodüksiyon ve kayıt kalitesinin, özensizliğin dibinde gezindiği bir albüm. Bu özellikler kitlelerce hoş karşılanmasa da, benim için pek de önem arz etmemektedir. Çünkü dinlemesi ve içine girmesi çok keyifli bir albümdür bu. Gereken tek şey zamandır. Albüme ısınmak için cidden çok zaman katili oldum. Kâh sözlük okurken, kâh saçma salak oyunlar oynarken, kâh kitap okurken “So Far So Good…” albümünü dinledim. En sonunda, bağımlısı olduğum, tişörtünü aldığım bir albüm haline geldi. O kadar güzel olmasına rağmen, çevremde bu albümü adam gibi dinleyen insan yok. Ne çevresi, internette bile bu albümden bahseden fazla insan görmedim. Sanki toprağın altına gömülmüş, yer altından çıkmış bir albüm gibi. Sanki onu sadece ben dinliyorum. Bana özel. Herkes tarafından sevilen ve bilinen albümlere pek ilgi göstermeyen ve tişörtünü giymeyen arkadaşlarımız ne demek istediğimi çok iyi anlayacaklardır. Çünkü ben de sizden biriyim. “Rust in Peace” albümüne deli gibi aşık olsam da, o albümün tişörtünü giymek istememişimdir.

Albüm kapağını özellikle çok güzel bulduğumu söylemeliyim. “Albüm kapağı bile özensiz” diyen arkadaşlarımıza katılmayacağım. Zaten tişörtümün üzerinde duran, silahıyla ve karizmatik gözlükleriyle poz veren, Megadeth’in “thrash” albümlerinde kendine yer edinmiş biricik maskotu Rattlehead bu albümün tişörtünü almamdaki en büyük etmen. O tişört üzerimdeyken kendime özgüven geliyor ve Rambo edasıyla sağı solu bombalamak gibi ruh hastası düşüncelerle donatılıyorum. Rattlehead’in en karizmatik halini bu albüm kapağında gördüm. Önüne gelene acımıyor.

Megadeth’in en karanlık albümü budur. İçi nefret ve öfke doludur. “Bunların sebebi nedir” dediğinizi duyar gibiyim. Hemen cevaplayayım; Chris Poland. Bu konuya, Chris Poland’a yazılmış Liar şarkısında değineceğim.

Albüm üç buçuk dakikalık bir intro ile merhaba diyor dinleyenlerine. Ardından deli gibi gaz ve hayvani parça Set the World Afire geliyor. Plak şarkısı çalan sakin bir binanın tepesine bomba düşüyor ve akabindeki patlamayla gelen Dave azmanının rifleri için bile bu şarkıyı 21.383 (küsüratlı sayı vermek iyidir) kere dinlemişimdir. Hatta Set the World Afire şarkısının ilk 56 saniyesi, alarm sesimdir. Sabahın yedisinde kalkan bendenize bomba (her iki anlamda da) etkisi yapar. Siz de deneyin, o bomba patladıktan sonra siz de güne zinde başlayacaksınız. Ben de savaşa çıkar gibi evden fırlıyorum. Şimdi beni dinleyin ve Set the World Afire’yı zil sesiniz yapın, güne zinde başlayın.

Sex Pistols seveniniz var mı? “Punk onlar öeah” diyebilirsiniz. Ama muhtemelen Anarchy in the UK şarkısını duymuşsunuzdur. Genelde cover şarkılar en sona atılır ama bu albümde (her şey tuhaf albümde) üçüncü şarkı olarak karşımıza çıkıyor. Dave Mustaine şarkının hakkını fazlasıyla vermiş. Ama şimdilerde kendisine küfür etmek ile meşgulüm. Biliyorsunuz Dave Mustaine ilk başlarda agnostik/deist (bu ikisinden herhangi biri) görüşe sahipti. Sonralarda koyu bir katolik oldu. Sonrası malum, artık Anarchy in the UK’i konserlerde söylemiyor. Neden mi? Şarkıda “I am an anti-christ” sözü geçtiği için. Sen insanı kanser edersin Dave. Aynı ülkemizdeki Sagopa Kajmer isimli adama benziyor. O adam da eskiden yazdığı şarkılardaki “tanrı” kelimesini şimdilerde değiştirip canlı performanslarında “Allah Allah” nidalarıyla söylemekte, konserlerde dua edip komik komik hareketler yapmakta. Dave senden de konser seyircisine kutsal su atmanı bekliyorum. Black metalciler temizlenir belki.

“Mary Janeeeeeeee! Mary Janeeeeeeee!” Mastürbasyon yaparken babasına yakalanan ve ardından babası tarafından öldürülen o kız. Şarkı bu kızı anlatmaktadır. Girişiyle de tüylerimi diken diken eden bir şarkı olmakla beraber, eskiden bu şarkının marihuana (esrar) konusunu işlediğine dair rivayetler vardı. Çünkü Mary Jane, esrarın sokak diliymiş, falanmış.

In My Darkest Hour ise en bilinen şarkısıdır bu albümün. Cliff Burton için yazılmış inanılmaz bir şaheser. Cidden Cliff gibi bir insana bu şarkı yakışırdı. Kaç kere dinlediğimi ben bile bilemiyorum.

“Chris Poland! You Fucking Liar!”

Chris Poland konusuna gelelim. Kendisi eroin alabilmek için Megadeth’in stüdyosundaki gitarlar ve ekipmanları gizlice araklayıp satar. Ondan sonra eroin keyfiyle sağda solda uyuşuk uyuşuk gezinir. Dave stüdyoya gelir ve bakar ki gitarlar ve ekipmanlar kaybolmuş. “Ne oluyor amına koyim” nidaları attıktan sonra durumu dedektif Pembe Panter gibi soruşturmaya başlar. Chris Poland ise Dave’e “Ben de bilmiyorum, nasıl olmuş acaba” gibisinden bir şeyler söyler. Dave başta inansa da, sonra durumu çakozlar. Çünkü beş parasız gezen Chris’in eşek yüküyle eroini olması ve kafası güzel gezmesi kendisini ele vermiştir. Ondan sonra doğal olarak kıçına tekmeyi yer ve gruptan apar topar kovulur. Dave çılgına döner ve sağı solu kırar. Ama öfkesi geçecek gibi değildir. Sonunda öfke ve kin kustuğu Liar isimli bu şarkıyı yazar. Chris Poland’ın yedi sülalesine saydırır. Şarkısının sonunda özellikle sinirden delirip ”You… You… You…. You… You FUCKING LIAAAAAAAR” dediği kısım gaza getirici etkisiyle tavan yapmıştır. Günde belirli dozlarla bu şarkıyı damarlarınıza enjekte ediniz.

Albüme dair anlatacaklarım bu kadar. Çok uzatırsam sıkıcı olabilir. 10 üzerinden 9 veriyor ve keyfini çıkarın diyorum. Repleri unutmayalım.

Doğukan ÖZDÜR

9/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.31/10, Toplam oy: 283)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
1988
Şirket
Capitol Records
Kadro
Dave Mustaine: Vokal, gitar
David Ellefson: Bas
Chuck Behler: Davul
Jeff Young: Gitar
Şarkılar
1. Into the Lungs of Hell
2. Set the World Afire
3. Anarchy in the U.K. (SEX PISTOLS cover'ı)
4. Mary Jane
5. 502
6. In My Darkest Hour
7. Liar
8. Hook in Mouth
  Yorum alanı

“MEGADETH – So Far, So Good… So What!” yazısına 38 yorum var

  1. masteroforion says:

    Prodüksiyonu en azından bir Rust In Peace ya da Peace Sells kalitesinde olsaydı çok daha fazla popüler olurdu.

  2. Zeynel says:

    10 verdim sadece mary jane bile yeterli bence 10 puan için

  3. dr. richard dawkins says:

    dar pantolonların hatrına 9 verdim.

  4. _BlaCkeneD_ says:

    Pasifagresif bunu yapmak zorunda mı be. Sürekli aklımı okuyor bu site asdaad :D Daha dün gece bu albüm aklıma geldi ve açtım Into the Lungs of Hell i dinledim sonra da In my Darkest Hour açacaktım ama mp3 playerımda yoktu. In my Darkest Hour demişken Dave o şarkıyı Cliff e değil eski manitasına yazmıştır. Cliff e ”seni sürtük” diycek hali yok. Şarkının sonunda öyle diyor. Gene In My Darkest Hour demişken 1.00 daki riffler Sodom un Agent Orange ının 00.23 ündeki rifflerden arak. Daha doğrusu Sodom unki arak diyim çünkü bu albüm Agent Orange dan 1 sene erken çıktı. Neyse olur müzik dünyasında öyle şeyler fazla takılmayın.

  5. Into the Lungs of Hell ve In my Darkest Hour gibi 2 şaheser çıkarmışsa benden bir 10.

    Dnz

    @Bahadır Sarp, Aynen

  6. Angel of Deth says:

    bu albümde beni iten bir şeyler vardı ama seviyordum yine de. ama çok büyük eksik var. o da albümün en vurucu şarkılarından biri olan Hook in Mouth’tan bahsetmemen. Uzun zamandır bi Megadeth kritiği bekliyordum, beklediğim ilk üçlüden bi albümdü ve gerçekleşti çok da iyi oldu. Chris Poland olayını yazmanı da beğendim. Ama kritiği okumak zevkliydi Vic’in ve In my Darkest Hour’un hatrına bastım 10′u :D

  7. dave_s_mustaine says:

    in my darkest hour cliff’e yazılmış olarak bilinse de aslında dave onu eski sevgilisine yazmıştır. yanlışlık olmasın.

  8. aaa says:

    bende sözlerin eski sevgiliye müziğin cliff’e yazıldığını duydum.

  9. Angel of Deth says:

    ben de cliff’in öldüğünü duyduktan sonra ki hislerle eski sevgilisi için yazılmış olduğunu duydum.

    aaa

    @Angel of Deth, aynı hikaye farklı varyasyonlar

  10. Hook in Mouth, Lars Ulrich’in oğlunun en sevdiği şarkıymış zamanında. Oğlunu okula bırakırken her sabah arabada Hook in Mouth dinlerlermiş baba oğul.

  11. Exorsexist says:

    thrash metal sevmediğimden olacak heralde ilk 3 albümüne hiç alışamadım. megadeth’in daha çok heavy metal’le harmanlanmış albümlerini seviyorum.

    Junkie Ghoul

    @Exorsexist, thrash metal sevmeyen metalde sevmez. bugün çoğu metal türünün alt yapısında thrash vardır.

    Exorsexist

    @Junkie Ghoul, metal’ide sevmiyorum zaten. aslen dubstep’ciyim.

  12. Milky Flames says:

    Th1rt3en albumune ‘Sudden Death’ sarkisi konmus.bekledigim tamda buydu.

  13. hen says:

    Dünyanın en hızlı vokallerini de Liar’da görebiliyoruz bu albümle.

  14. funub says:

    Gar Samuelson’dan sonra davullar biraz garip geliyor bu albümde. Davullar da iyi olsa muhteşem olacakmış. Yine de sağlam ve içten bir albüm. 9.5/10

  15. Kıvanç says:

    İki klasiğin arasında kaldığı ve prodüksiyonun vasat olduğu için değeri bilinmemiş albüm. Set the World Afire, In My Darkest Hour ve Into the Lungs of Hell favorilerim. 10′u bastım gitti hayatımın grubuna.

    Fallen

    @Kıvanç, Peace sells’ı klasik olarak görmüyorum.cok abartılan bir albüm.So far so good… cok cok daha iyidir.tek eksigi produksiyon

  16. Milky Flames says:

    10 verdim. albumun tek eksigi cok kisa olmasi.

    ister istemez master of puppets’a cevap olarak ciktigi icin MoP ile kiyasliyorum. sonuc master of puppets ‘abartilmi$’,so far so good baslikta yazdigi gibi ‘gereken degeri gormemi$.mas ter of puppets thrash tarihinin en populer albumu sanirim, load ve reload gibi ergenler icin hazirlanmis albumlerden bile cok daha fazla biliniyor.thrash metal dedigin dilden dile gezmez,yeraltindadir.

    mel

    @Milky Flames,

    çok iyiyse popüler olması kaçınılmaz olabilir. alıntı ile sonlandırıyorum..

    “mastırr.. mastırrr!!”

    samim saka

    necati

    @Milky Flames, load reload a hala ergenler için yapılmış demek ben hiçbir şey bilmiyorum demekle aynı şey bence. thrash metal de başka müzikler gibi dilden dile gezebilir veya gezmeyebilir olur veya olmaz şansa bağlı bu işler. metallica nın bugün megadeth ten kat kat daha popüler olması şans değil de nedir?

    _BlaCkeneD_

    @necati, lars ulrich ile bob rock ın ticari zekasıdır.

    Eddie's Report

    @Milky Flames, her allahın metalcisi trash metal dinler metallica modeabiler dışında sodom cusu overkill cisi slayer cısı falan filan yani ama asıl yer altında olan metal türleri death metalin kollarıdır progresif den brutal a teknikten doom a kadar hepsi

  17. ben değilim says:

    10 üzerinden 11 verebilirim

  18. Kıvanç says:

    Albüm kapağı hakkaten çok iyi, T-shirt’lerde muhteşem duruyor.

    Junkie Ghoul

    @Kıvanç, büyükçe bir posteri de feci sonuçlar doğurabilir :D

  19. Eddie's Report says:

    kim ne derse desin ama sound kalitesinin düşük olması megadeth e bir hava katıyor ayrıca keskin bass line lar matkap sesini andıran riffler va teknik davullar burda ön planda bu nedenle rip, killing is mybusıness ve bu bana biraz teknik trash metal albümleri gibi gelir 502 dagazdıryani ama albümün en kötü şarkısıdır yine de çok hoş

  20. Junkie Ghoul says:

    in my darkest hour şarkısında anlatılan bitch

    http://i54.tinypic.com/2u9kbow.jpg

  21. atoutlemonde says:

    Yorum yazmayacaktım ama In my darkest hour beni buna zorladı. Günde 9-10 kere dinlediğim olmuştur. Mary jane’i de severim, diğer şarkıları da dinlemiştim ama çok üzerinde durmadım. Yine de sırf bu iki şarkı için bile 10 verebilirim ki verdim bile…

  22. Rotten Angel says:

    Set the World Afire’ın girişi, dinlediğim en güzel şarkı girişlerinden birisidir. Sırf ona 10 verilir be.

    şimdi bu albümü baştan sona dinleyeceğim. özlemişim, hasret giderelim.

  23. Karizmatik Serkannn says:

    Bu albüm herhalde Megadeth’in en sevdiğim, en kendimi gördüğüm albümü tamamen ruhla, öfkeyle ve hüzünle dolu… Hüzünde bile bi haykırış bir isyan var, biraz daha teknik yada biraz daha özenilmiş olsaydı albüm ruhunu kaybederdi sanırım

  24. circleperspective says:

    marry jane olayını ilk kez duyuyorum, ulan dave ne adammışsın o yıllarda… :D

  25. Salata says:

    Ahmet abinin yazdığı kritikler hariç Megadeth’in özellikle şu ilk üç albümünün kritikleri rezalet. Sitede eskiden yazılmış klasik albümlerin bazılarında böyle bir sorun var. Hiç kritikleri olmasa daha iyiymiş, çok da açıklamaya gerek olan albümler değil zaten

    enemyofgod

    @Salata, katılıyorum

  26. Cryosleep says:

    Into the Lungs of Hell, Thrash Metal tarihinin en iyi albüm introlarından birisi olabilir.

  27. eatthegun says:

    Liar’ın 1.37′sinde giren riff Megadeth’in en underrated rifflerinden. Bu albümdeki buna benzer riff/melodilere ve boktan prodüksiyona bayılıyorum.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.