# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
PAGAN’S MIND – Celestial Entrance
| 26.02.2011

Astral seyahat.

Özgür DURAKOĞULLARI

Atmosferik ve egzotik tınılı intro’nun ardından çakan şimşek ve sesi uzun süre devam eden bir gök gürültüsü gibi giren ve devam eden yapı albümün bir power metal eseri olduğu yanılgısına, veya power etkilerine bol rastlanacak bir yapıda olduğu gerçekliğine ulaşmamıza ön ayak olabilir. Zira hem düz power grupları, hem de power etkili senfonik metal, power prog gibi türlerde bu atmosferik ve egzotik synthlerden oluşan bir intro ardından kükrercesine giren ipragazı kıskandıracak yoğunlukta twin pedal destekli gaz power yapı o kadar çok kullanılageldi ki, türle fazlasıyla içli dışlı olan, çok fazla bu tarz grup dinlemiş kişilerde kabak tadı etkisi yaratmaya başladı bu hadise. Ama “Celestial Entrance” klişelik bakımından eleştirilebilecek bir atmosferik intro + gaz metal yapı numarasına başvurmuş olsa da, hem bunun grubun henüz 2. albümü olması, hem de klişe de olsa bu elementlerin başarıyla kurgulanıp çok iyi bir soundla kombine edilmesi hafifletici sebepler olarak değerlendirilebilir.

Klişe bir olgudan bahsetmişken, PAGAN’S MIND’ın en çok eleştiri aldığı birinci veya değilse de ikinci olgudan da bahsetmekten fayda var. İkinci de olabilir zira power alerjisi olan progresif metal seven kişilerden power etkilerini bolca hissettiren müzikal yapıları nedeniyle de bolca eleştiri alan bir gruptur PAGAN’S MIND. Ama kuvvetle muhtemelen en çok eleştirildikleri nokta, özellikle de bu albümde zirve yapmış bir DREAM THEATER etkisidir. İlk olarak zannediyorum ilk dönemlerinde fazlasıyla öykündükleri “Images & Words” / “Awake” dönemindeki fazlasıyla ağdalı tonlar, zamanına göre mükemmel denilebilecek bir kayıt ve prodüksiyon kalitesi grubun kesenin ağzını açıp prodüksiyon işlerini ünlü prodüktör Fredrik Nordstrøm’ın usta ellerine teslim etmeye itmiş olacak grup elemanlarını. Nispeten pahalı saç kesen bir berbere saçları teslim edip “Hacı Ronaldo saçı istiyorum” demek ve hiçbirşey yapmadan bu arzunun gerçekleşmesini hevesle beklemek örneğindeki kadar grubun bu soundun ve kaydın oluşmasında pasif olduğunu tahmin etmiyorum, ama “Hacı, Awake’e biraz benzese fena olmaz” diye Frerdik abiye ufaktan çıtlatılmış olması ihtimalini de sıfır görmediğimi belirtmeliyim. Hatta vokallerin kaydedildiği Norveç’deki stüdyonun adının “Images and Word” olması, tesadüf olması kesine yakın da olsa, “bu nasıl tesadüftür” dedirtti bana.

Bu DREAM THEATER etkisi yalnızca kayıt ile sınırlı kalsa iyiydi, ama özellikle Through Osiris’ Eyes’da besteleme babında da ciddi öykünmelere rastlıyoruz. Ki bu parçayı albümün başına koymuş olmaları da, yola çok özgün bir grup olma kaygısıyla başlamaktan ziyade, belli bir gruptan fazlasıyla özenmeyle çıktıklarını gösteriyor gibi. Her aksatılan gitar duyduğumda “aha DREAM THEATER’dan esinlenmişler” diyen biri değilim, ama özellikle intro sonrasındaki parçadaki klavye yaklaşımları, vokal kompozelerinde falan yadsınamaz bir DT etkisi mevcut. Tuhaftır bir önceki albümlerinde bu etki daha kabul edilebilirdi, ve sonraki albümlerde DREAM THEATER’ın aksak yapılar içeren prog metal janrında artık evrenselleşmiş kabul edilen ve çoğu prog metal grubunun kullandığı birtakım elementler dışında, DT etkisinin anca az miktarda bir tortusu mevcut grubun müziğinde.

Sound’dan bahsetmeye biraz daha devam edelim. “Celestial Entrance”, janrın o döneme kadar gördüğü en iyi kayıt kalitelerinden birine sahip. Ve bu albümdeki asıl amacın, prog metal’de sıklıkla gördüğümüz “yeteneklerimizi gösterelim” mantalitesiyle uzaktan yakından kesişmemecesine, güzel melodilerle örülü, tutarlı ve buna rağmen birçok gruba göre daha teknik bir müzik icra etmek, ve özellikle kompoze aşamasına çok özenildiği her halinden belli olan bu albümün değerini düşürmeyecek, aksine yükseltecek bir kayıt ve prodüksiyon kalitesinin yakalanması olduğu bence kolayca hissedilen bir durum. Hatta albümdeki gitar dominasyonundaki melodilere o denli güvenilmiş ki, ne bir önceki albüm, ne de sonraki albümlerdeki kadar değişik synth tonları kullanma yoluna gitmiş grup. Davul tonları çok temiz ve nüfuzlu, ve özellikle ritim gitarlarla twin’ler senkronize gittiklerinde kaydın ne kadar iyi prodükte edildiği anlaşılıyor. Twin’ler ne duyulsun diye fazla tiz tonlanmış, ne de gitar frekansıyla çakışmasın, rifflerin vuruculuğunu bulandırmasın diye volümleri kısılmış. Yani “cıgı cıgı” lar ve “tıkı tıkı” lar pikniğe gitmişler, birlikte hoplayıp zıplayıp oyunlar oynamışlar, senkronize danslar yapmışlar. (Hey ne diyorum ben?)

Jørn Viggo Lofstad bence çok iyi bir gitarist, veya Nils K. Rue çok iyi bir vokalist, ve hatta Stian Lindaas Kristoffersen çok iyi bir davulcu falan diye de gider bu. Ama PAGAN’S MIND’ı bence özel kılan, yetenek gösterisi asla yapmayan (ki canlıda da mükemmel çalan bir grup olmaları bunla alakalı aslında)enerjik ve güzel ve aynı zamanda tutarlı bir müzik yapmak amacıyla bir arada bulunan elemanlardan oluşan bir topluluk havasında olmalarıdır. Yine de vokaliste bir paragraf açmak istiyorum. Rue’nın vokal stili en çok Geoff Tate’e benzetiliyor okuduğum kadarıyla. Bana göre Tate kadar yüksek notalara çıkan bir vokalist olmamasının yanında, daha doğal ve açık bir sesi var. Zira canlı performanslarına da dikkat ettim, albüm kayıtlarında da analitik kulağımı açtım arada. Ulaştığım sonuç adamın doğal sesinin çok gür, açık ve delici olduğu yönünde. Birçok vokalistin bir hayli zorlanarak ve canlıda entonasyon ayarını tutturamayacak derecede zorlanarak ulaştığı ses volümüne adam çok doğal reflekslerle ulaşabiliyor. PAGAN’S MIND’ın renkli ve hareketli, ama bulundukları ülkeden mütevellit soğuk bir görkem barındıran müziklerine çok yakışan bir sesi olduğunu düşünüyorum Rue’un.

Albümde bence kötü ve hatta vasat şarkı yok. Through Osiris’ Eyes çok iyi bir açılış. Entrance: Stargate ise vokal melodileriyle etkileyen bir eser. Dreamscape Lucidity ise bildiğimiz RHAPSODY OF FIRE stili epik bir klavye introsunun ardından STRATOVARIUS tarzı hızlı ve enerjik power ritimler, sonra Symphony X tadında doğu-batı armonisi karması vokal partları ve ardından CHILDREN OF BODOM’vari lead gitar armonileriyle epey çorba ama vurucu bir şarkı olmuş. Sanıyorum grubun kariyerindeki en tuhaf ve ayrıksı parçalardan birisi bu. Zira sonra IRON MAIDEN, NOCTURNAL RITES falan havaları da almaya başladım parçanın ilerlerinden ki eyvah eyvah. Hele Shagrath tarzı efektli vokaller de girince yok artık dediğimi hatırlar gibiyim. Evet tüm bunlar tek bir parçada oluyor. Albümün kapanış parçası benim favorim. STAR ONE’dan alıştığımız tarz synth’lerle giren parça metal bir yapıya kayar gibi olsa da, vokaller ve arkalarındaki klavyeler direk 70’ler progresif rock’ına saygı duruşu gibi demeyeceğim, zira adamlar çok lezzetli ve özgün bir forma sokmuşlar bu etkiyi. Vokal melodileri o kadar iyi ve ruh dolu ki, etkilenmemek çok zor. Mısra bölümlerinden sonraki vokaller ise çok enteresan devam ediyor. NEVERMORE’un Born parçasında yaptığı dizonant havada soğuk vokal kısımlarından sonra “Born!” ile başlayan meşhur nakaratın sıcaklığı arasındaki tezata benzer zıt bir bütünleyicilik var bu parçanın vokallerinde de. Ayrıca klavyecinin ciddi anlamda hızlı ve virtüözik solo attığı nadir anlardan biri de bu uzun parçanın içersinde.

“Celestial Entrance”den sonra grubun kurucu üyelerinden gitarist Thorstein Eugen Aaby topluluktan ayrıldı. Grubun azımsanmayacak sayıdaki bir grup fanı bu albümden sonraki albümleri pek beğenmedi. Akıllara da acaba bu mükemmel albümün arkasındaki yegane beyin ayrılan gitarist miydi gibilerinden sorular geldi. Lakin grubun okuduğum röportajlarında, PAGAN’S MIND’ın besteleme aşamasında ultra-demokratik bir grup olduğuna çok fazla vurgu yapılmıştı. Benim açımdan pek problem yok aslında, zira her albümlerini seven biriyim. Bir tek son albüm “God’s Equation” biraz enteresan olmuş, alışması zaman alıyor. Vurucu bir albüm değil ama dinledikçe sevilen türden bir müzik ihtiva ediyor. Şarkı sözleri, astroloji ve mistisizmle karışık bir paganizm ekseninde gayet ustaca yazılmıştır her PAGAN’S MIND albümünde, lakin bu olguyu destekleyen etkileyici albüm kapaklarına da alışmışken son albümdeki tuhaf kapak grubun fanlarına cidden “kapak” oldu. Sevmedik efendim, sevemedik. Yakında çıkacak albümde gerçek bir PAGAN’S MIND kapağı daha istiyoruz. Ha müzik süper olacaksa kapağa kurbağaya zorla oral seks yaptıran maymun resmi de koyabilirsiniz sorun değil. Tıpkı katranlı akciğer fotoğraflarına sigara tiryakilerinin yaptığı muameleyi yapıp, içeriğin tadını çıkarırken “Kalbim seni ignore etti Begüm” diye anarız kapağı da.

9/10
Albümün okur notu: 12345678910 (6.60/10, Toplam oy: 15)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2002
Şirket
Limb Music
Kadro
Jørn Viggo Lofstad: Gitar
Ronny Tegner: Klavye
Steinar Krokmo: Bas, geri vokal
Nils K. Rue: Vokal
Stian Lindaas Kristoffersen: Davul
Thorstein Eugen Aaby: Gitar
Şarkılar
1. Approaching  
2. Through Osiris' Eyes  
3. Entrance: Stargate  
4. ...Of Epic Questions  
5. Dimensions of Fire
6. Dreamscape Lucidity  
7. The Seven Sacred Promises  
8. Back to the Magic of Childhood, Part 1: Conception  
9. Back to the Magic of Childhood, Part 2: Exploring Life  
10. In Brilliant White Light  
11. Aegean Shores  
12. The Prophecy of Pleiades
  Yorum alanı

“PAGAN’S MIND – Celestial Entrance” yazısına 5 yorum var

  1. Grubu biliyorum ama bugüne kadar dinlememiştim. Yazıyı koyarken sayfadaki şarkıları dinledim. Yazıda da dendiği gibi çok bariz bir Awake hissi var. Hatta ilginç şekilde, müzik -en azından bu iki şarkıda- o kadar da DT olmasa da, sound olarak acayip bir Awake hissi var. Bu durum grubun isteği olduğuna göre, bunu gerçekleştirmeyi başarmasından dolayı Nordstrøm’ün elini ayağını öpmüşlerdir herhalde.

    Bir de şimdi baktım da, God’s Equation kapağı grubun en güzel kapağı bence. :)

    http://dvlossless.org/uploads/posts/2010-05/1273641117_gods-equation.jpg

    ahaha bi de sansürlüsü varmış.

    http://www.cmdistro.com/images/xlarge/26545.jpg

    Aeonian_Lich

    @Ahmet Saraçoğlu, göğüs uçlarını saçlarla kapatanlara senden kaçış yok ahmet. (biliyorum cümle tuhaf oldu, çözmeye uğraşadurun lugat nazileri my ass!!)

    Ahmet Saraçoğlu

    @Aeonian_Lich, baya tuhaf oldu evet.

  2. oğuz says:

    gay metal

    Mardukcan Belphegorgil

    @oğuz,

    aha aha :) olabilir

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.