# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Tartışma
GRUP ÖNERME, SORMA, BİLGİ PAYLAŞIM ORTAMI
| 27.01.2011

Metal paylaştıkça güzel.

Uzun süreli okurlarımızdan like fire’ın “Çok muhteşem gruplar biliyorum ama bunları insanlara önerecek bir platform bulamıyorum” yorumuyla yürürlüğe koyduğumuz bu başlık, metalin olmazsa olmazı “Şu grubu dinlemen lazım” olayının vücut bulacağı bir yer olarak düşünüldü. YouTube, myspace veya o tarz link’ler vererek, “Bakın şu tarzı seviyorsanız köpeği olacaksınız” diyerek, duyup da önerme gereği duyduğunuz grupları burada milyonlarla paylaşabilir, ülke insanının metal konusundaki dağarcığına katkıda bulunabilirsiniz.

Bakalım daha neler duyacağız.

  Yorum alanı

“GRUP ÖNERME, SORMA, BİLGİ PAYLAŞIM ORTAMI” yazısına 20,694 yorum var

  1. deadhouse says:

    Klasik Müzik: https://youtu.be/v95I6kGghmk

    Caz Müzik: https://youtu.be/m9YXEEdZAtw

    Folk Müzik: https://youtu.be/oWz-Hfw4fnk

    Progresif Rock: https://youtu.be/nVCcqFYq07U

    Krautrock: https://youtu.be/NSkgEAvISL4

    Elektronik: https://youtu.be/d5ktCzZnvlM

    Trip-Hop: https://youtu.be/25y3cMC9i94

    Afrika Müziği: https://youtu.be/wIGU11nopN0

    Türkçe Rap: https://youtu.be/xMXO-ynIJJ4

    Metal dışı müzik dinlemek isteyenler için öneriler.

    ismail vilehand

    @deadhouse, Saian çok kral adam. Hastasıyım.

    deadhouse

    @ismail vilehand, En sevdiğim Türkçe Rap sanatçısı. Özel bir adam. Böyle bir şarkıyı yapmak büyük bir birikim, araştırma ve tecrübe gerektiriyor.

  2. Horrendous says:

    Memeli kapaklı albümlerin içinden en sevdiğim olabilir.

    Vaura – The Missing.
    https://www.youtube.com/watch?v=mFbeqjhurKM

    Gorguts/Dysrhythmia gitaristi abimiz Kevin Hufnagel ve Kayo Dot insanı Toby Driver gibi isimler var. Post-rock/metal, gothic, shoegaze, hafif dsbm baharatlı sevdiğim bir iş.

  3. Cem says:

    Oceans’tan Caliban vokali Andy Dörner destekli şarkı:

    https://youtu.be/g6A4yCf2Q1A

  4. Yusuf says:

    Thrash Metal’in İnsan Sağlığına Faydaları
    https://m.youtube.com/watch?v=mcenYY-1AWA

    Boba Fett

    @Yusuf, Bu adam inanılmaz underrated amk ya kanalı pek beğenmiyorum ama bu arkadaş harika, keşke kendi kanalını kursa.

  5. Noumena says:

    Altın Gün, son albümü Yol’u sessiz sedasız çıkarmış daha yeni haberim oldu. Birkaç tur döndürdüm gayet eli yüzü düzgün bir iş var ortada. Bu sefer saykodelik dozu azalmış ve folk etkileşimler daha belirgin, bence doğru hamle. Bu yolda devam ederlerse özellikle ülke dışında Türkiye’yi güzel temsil ederler gibime geliyor.

    Ömer Kus

    @Noumena, senin yorumundan bagimsiz olarak söylemek istiyorum bahsi acilmisken, Altin Gun bence asiri overrated bir grup. Tamam ben de dinledim bayagi (yeni albumu dinlemedim daha ama bakacagim), muzikle ilgili pek bir sorunum yok, hos muzik yapiyorlar da yahu sirf cover yaparak bir grup nasil bu kadar unlenir? Zaten orijinalleri cok iyi olan turkuleri alip iyi produksiyonla, “cool” imajla cilalayip satmaktan pek de fazlasini yapmiyorlar gözumde. Resmen cover yapa yapa mali göturduler. Akliniza baska örnek geliyor mu bilmiyorum sirf coverla kariyer yapan ve kendini ciddiye alan, parodi olmayan bir grup?

    Bir arti olarak en azindan eskiden turkulere burun kiviran tipleri “aeaeaabi bu turku cok iyi yeaeae” diye gezdirmeye basliyorlar etrafta, bir ihtimal belki bu insanlar orijinallerini dinleyip ufuklarini acar sonra.

    Bir de bayan solisti asiri itici buluyorum. Sesinin zaten bir özelligi yok bence, sanki bu Hollandali elemanlar etraflarinda Turkce bilen ilk kizi cevirip “gel bize Turk biri lazim bisi denicez” demisler gibi. Buna ragmen röportajlarda takindigi havalar, surekli nemrut bakislari falan off acayip uyuzum ahah. Diger Turk eleman daha duzgun birine benziyor.

    Ne KEXPmis, ne “aaeeagbi adamlar Avrupalilara göbek attiriyor yeeae” gaziymis arkadas.

    Ouz

    @Ömer Kus, Birkaç videolarına ve şarkılarına baktıktan sonra “Eee, yani?” demiştim. Overrated’ın tanımı olabilecek bir grup bence de. Bu arkadaşları eller üstünde tutan çoğu insanın 70′li yıllarda neler yaptığımızdan pek haberleri yok anlaşılan.

    Noumena

    @Ömer Kus, ikinci paragrafında söylediğine katılıyorum, öyle tiplerin ağzına kürekle vurasım geliyor :)

    Altın Gün overrated bir grup olabilir o kısım öznel biraz, ama bence bu kadar tutulmasının sebebi şu an dünya müziğinde bayağı popüler olan retro akımından ve şarkıların prodüksiyon kalitesinden kaynaklı. Gerçekten de Gece ve Yol albümleri su gibi berrak akıyor yani, çok temiz. İlerde bir gün kendi şarkılarıyla aynı formülü devam ettirirler mi onu merak ediyorum asıl.

    Retrokafa

    @Ömer Kus, full pavyon cover yaparak köşeyi döndü bunlar,bari kendiniz bir şarkı yazın da gorek et mi? balık mı?

    Twat

    @Ömer Kus, “Zaten orijinalleri cok iyi olan turkuleri alip iyi produksiyonla, “cool” imajla cilalayip satmaktan pek de fazlasini yapmiyorlar gözumde” başta bu yorumun olmak üzere tüm dediklerine katılıyorum.

    Grupla ilgili bir sorunum yok, yapsınlar tanıtsınlar ama Zafer Dilekler Neşet Ertaşlar Selda Bağcanlar ve diğer tüm 60-70′ler anadolu çıkışlı müzisyenler zaten belirli bir iz bıraktı. Bunlar tutup hepsini best of kıvamında ‘rar’layıp’ çıkardılar ve imajları misyonları da hakikaten yeni yetme beyaz yakalıya hipsterlara filan bu türküleri sevdirme gibi bir şey oldu.

    İşin garip bir yanı da şu, bu gruptan bağımsız tüm yorumladıkları türküleri şarkıları öncesinde çüksen dinlemeyecek burun kıvıracak insanlar yaklaşık 3-4 yıldır bunları yere göğe koyamıyorlar. Hayır bana ne oluyor sanki ben ürettim o şarkıları ama on yılların müzisyenlerine haksızlık edilmiş gibi hissediyorum hahah. Youtube’da da yabancılar örneğin Zafer Dilek şarkılarının altında “altin gun brought me here, this version is also good” filan yazınca tavsiye ettiğim bir filmi/kitabı vs. okumayıp yıllar sonra “abi bak böyle bir roman varmış oku süper seversin” diye satmaya çalışan arkadaş görmüş gibi oluyorum.

    Ömer Kus

    @Twat, “Hayır bana ne oluyor sanki ben ürettim o şarkıları ama on yılların müzisyenlerine haksızlık edilmiş gibi hissediyorum” valla aynen ben de öyle hissediyorum. Muzik turu ayirmaksizin baktigimizda kendi bestelerini yapan, tirnaklariyla kaziyarak bir yerlere gelmeye calisan ama cogu görmezden gelinen o kadar grup varken bir cover grubunun böyle populer olmasi insani uyuz ediyor biraz.
    King Gizzard da baya populer mesela ama adamlar deli gibi orijinal materyalle her turden album cikariyor, Turkish psychedelic rock worship de var thrash metal de. Onlari cidden seviyorum ve saygi duyuyorum.

    Dysplasia

    @Ömer Kus, Yurt dışında saykadelik türk rock’ına bir ilgi var ve şu anda bunlar dışında bu alanla ilgilenen pek yok. Seviliyor işte, ilgi var. Ben birkaç parça dışında bunları dinleyeceğime cem karaca’yı açar dinlerim ama avrupa hippisine festivallerde kim çalacak?

    Ömer Kus

    @Dysplasia, alttaki yorumda da belirttigim gibi sanirim benim asil sorunum bunlarin cover oldugunu bildigi halde “abi Altin Gun ya ufff super grup, Turkiye’den cikmis en iyi sey” vs diye takilan Turk fan kitlesiyle.

    Alican Kına

    @Ömer Kus, yurtdışındaki en popüler türk albümü selda(1976) da cover albümü yurtdışında bu iş tutuyor. yabancı kritiklerde gözlemlediğim kadarıyla grubun yaptığı işin cover olduğunun farkında olan da çok yok tertemiz ekmek yiyorlar o yüzden.

    Ömer Kus

    @Alican Kına, heh, ilk yorumumda bahsetmeyi unuttugum bir noktaya deginmissin. Bence de cogu Avrupalinin bu cover olayindan haberi yoktur. Grubu cok dikkatli takip etmedigim icin bu konu hakkinda kendi tavirlari nasildir, röportajlarinda filan bu cover olayindan ne kadar bahsediyorlardir bilmiyorum ama sanirim pek kurcalamiyorlar orayi. Az önce hizlica bir iki yabanci kritige göz gezdirdim de ve aynen dedigin gibi sanki sarkilari Altin Gun yazmiscasina yapilmis kritikler.

    Bana da mesela Romanyali bir arkadas bunlarin Youtube linkini atmisti bir sure önce “i found a Turkish band, they are so good!” filan, dedim bana bunlarla gelme agzina agzina vururum. Yok öyle demedim de, bunlar sadece cover yapiyor dedim adam bilmiyordu mesela. Avrupalinin bunlari bilmemesi ve o yuzden sevmeleri övmeleri filan normal, ama eksi sözlukteki yorumlarda da millet ölup ölup bitiyor ben en cok ona gicik oluyorum herhalde ahah.

    Cem

    @Noumena, Anthony ”the Internet’s busiest music nerd” Fantano da incelemiş albümü:

    https://www.youtube.com/watch?v=1ZTRms95AKs

  6. Rzeczom says:

    sitede APOCALYPTICA ile ilgili geçmiş yıllarda çeşitli haberler yayınlanmış olsa dahi herhangi bir kritik bulunmuyor maalesef.

    grubu dinlemeyi seven, hakim olan birisi kritiğini yazar mı acaba? kritik yazmayı beceremediğimden sormak istedim.

  7. enemyofgod says:

    Son günlerde çığ gibi Mgła Synthwave cover karşıma çıkıyor, gayet memnunum.
    https://www.youtube.com/watch?v=O9B1OblAjYs

    Yiğit

    @enemyofgod, mütüş cidden

  8. HaNNibaL says:

    https://open.spotify.com/album/3yswIey41pP0M1g25DkUzP?si=HaKDCHk2Rf-Edcgw-Jx4ag&utm_source=copy-link

    İkinci kez yazıyorum daha da yazmam :) Revulsion albümü ateş ediyor

  9. Erhan says:

    Geçtiğimiz son 2 ayda çıkan bazı güzel albümler:

    1. ENDEZZMA – The Archer, Fjord and the Thunder: Melodik black metal sevenler için eşsiz bir seçenek olabilir. Her şarkı da ayrı bir tat ayrı bir heyecan var. Modern bir mixing ve prodüksiyon ile üretilmiş harika bir albüm. 9/10

    2.DOMESTIC TERROR – Domestic Terror – Sanırım Crossover/Groove Death metal gibi bir şey. Çıtır çerez 25 dakikalık yıkım.

    3.IOTUNN – Access All Worlds – Bu yıl sonu listelerinde kesinlikle ön plana çıkacak albümlerden biri. Clean vokaller çok çok iyi. Progressive death metalci arkadaşlar severek dinleyecektir. 9/10

    4. SIGNIFICANT POINT – Japon işi akıl almaz Power/Speed metal. Solo ziyafeti.

    5. GATES OF DOOM – Aqıileia Mater Aeterna – İskandinav melodik death metal ve black metal baharatlı çok ama çok hoş bir albüm. Kaçırmayın 9/10

  10. Zeitgeist says:

    Bu sene şuana kadar dinlediğim en hayvani iş. Özellikle vokalist tam bir canavar bazı yerlerde devreleri yakıyor Travis Ryan gibi absürt sesler çıkartıyor albümle ilgili en sevdiğim kısımlarda da bunlar oldu.

    Bonecarver – EVIL
    https://www.youtube.com/watch?v=mBdM2kiAgak

  11. P L A G U E says:

    Her fırsatta ‘korpse’ dinliyorum bu aralar. Kan alıyor resmen.

  12. Haftanın kritik programı:

    Ptesi
    HUMANITY’S LAST BREATH – Välde

    Salı
    LOS MALES DEL MUNDO – Descent Towards Death

    Çarş
    DROID – Terrestrial Mutations

    Perş
    EMPYRIUM – Über den Sternen

    Cuma
    HARAKIRI FOR THE SKY – Mære

    Ctesi
    BAD RELIGION – No Control

    Pazar
    AD NAUSEAM – Imperative Imperceptible Impulse

    Rzeczom

    @Ahmet Saraçoğlu, HFTS incelemesini merakla beklemekteyim.

  13. Marvin Yanbasanyan says:

    2020 sonu şöyle bi güzellik çıkmış italya’dan. Ben yeni görüyorum, vaktinde yakalasaydım muhakkak yıl sonu listeme koyardım: https://youtu.be/t0NOWW7UvCU

  14. Gökay says:

    Muhakkak bahsedilmiştir, ama hatırlatma gibi olsun. Nisan sonunu bekliyoruz.

    https://youtu.be/BFUVgxd4TvM

    Yusuf

    @Gökay, oha hemde Norveçli

  15. Cem says:

    Entombed’un eski vokalisti Lars Göran Petrov kansere yenik düşerek hayatını kaybetti. R.I.P.

  16. trivago says:

    shocking blue ne güzel grupmuş yahu bu aralar sürekli dinliyorum. youtube’da karşıma çıkınca es geçiyordum ama the queen gambit’te venus’u dinleyince hoşuma gitti. jefferson airplane sevenler bu grubu kaçırmasın.

    https://www.youtube.com/watch?v=2Ja4Fo7OJws

    Nox

    @trivago, long and lonesome road

  17. Erhan says:

    https://open.spotify.com/album/0B4cQKJRs9lhxpiIuT5Rbo?si=MbJP-CIHQma7mqyqlyDCFA

    Allahını seven bir insan evladı varsa şu albümü dinleyip kritiğini yapar. Beklediğim black metal albümlerinin kritiği hala gelmedi. Yeminle sırf hoşuma giden black metal albümlerini yazabilmek için bu yıl türe en başından başlayıp sonuna kadar gideceğim. 2022′nin sonlarına doğru yazmaya da başlarım yetti gali.

    Nasıl ve nereden başlayacağımı, özellikle ”nasıl” dinlemem gerektiğini sağlam bir black sever anlatırsa çok yardımcı olur.

    Albüm benim kulağıma müthiş derecede güzel geldi. Çok iyi lan.

    Aura magula

    @Erhan,
    Tarihsel sıralamaya göre başlayacaksan kendi bilgilerimle bir liste çıkardım. Tabiki eksikler var özellikle güney amerika gruplarına hakim değilim.Listeye dönecek olursak

    Venom black metal
    Hellhammer demosu
    Parabellum demosu
    Bathory ilk 3 albüm
    Celtic frost ilk 2 albüm
    Sepultura ilk albüm
    Sarcofago ilk albüm
    Sodom demoları
    Possessed seven churches(bazı yerlerde black metal diye geçer ama bence fazla death metaldir bu albüm)

    Buraya kadar 83-89 arası proto black olarak geçer(yada 1.dalga) bundan sonrakiler 2.dalga olarak geçer yani günümüzdeki black metal

    Darkthrone 2000 lere kadar olan albümleri
    Mayhem dmds(sonrakileri biraz değişik)
    Burzum ilk 4 albüm(atmosferik black metal)
    Gorgoroth tüm albümleri
    Dark funeral tüm albümleri
    Enslaved(2000 e kadar viking black)
    Marduk(2. Albümden itibaren black metal)
    Emperor ilk 3 albüm(senfonik black)

    Bundan sonrakilerde 2000 lerin başında albüm çıkaran black metal grupları.Bunlara hakim değilim,bazı şarkılarını bilirim

    Taake
    Sargeist
    Urgehal
    Behexen
    Horna
    Tsjuder
    Bölzer
    1349
    Urfaust

    Veee sitede şimdilerde en çok övülen 2010 lar black metali.Bunlara en son bak çünkü bayağı bir extremedirler.
    Deathspell omega(2. Albümden itibaren)
    Mgla baştan sona
    Behemoth the satanist
    Batuşka litourgiya
    Portal
    Mistyrming
    Svartidaudi
    Kriegsmascine

    Türe en baştan başlamak istersen listeyi üstten aşağı takip et.Nasıl dinlenilir sorusuna gelirsek bence atmosfere odaklan çünkü black metal=atmosfer.

    Yiğit

    @Aura magula, Possessed gibi o dönemlerin tüm grupları tabii ki hem black metali hem death metali çokça etkiledi. Tür ayrımının oluşmasında Norveç tayfasının daha çok etkisi var sanırım. Çünkü o zaman tam anlamıyla radikal bir farklılık oluştu. Yoksa çoğu grup yaptığı müziğin ne tür olduğuna takılmayıp hepsi birbirini etkiliyordu.

    Listeye Drawing Down the Moon eklenebilir. Norveç tayfasına ek olarak Beherit de etkili epey. Bir de yüce Immortal’ımızı da unutmayalım ama bilmeyen yoktur zaten.

    Aura magula

    @Yiğit, Aynen tür ayrımında norveçli tayfa daha büyük rol oynuyor.Ancak extreme metali trash metalden ayıranlar floridalı tayfadır(bathory celtic frost hariç). Bathory,Cf,Hh,venom daha evelden extreme müzik yapsalarda esas kutuplaşma, aykırılık ve detmetal etiketini floridalılar koydu.Hatta bir röportajda floridalıların sert olmak için notalardan gamlardan feragat ettikleri söyleniyordu. Kuzeyli gruplar daha demo peşinde koşarken Death, detmetal etiketli albüm yayınladı. Ve diğer floridalılarda etkilenip death metal çalmaya başladı

    Norveçlilerin %80i önceden death metal grubuydular.Diğerleri ise bamgüm çalan sert olmaya kasan gruplardılar. Euronymus ile varg death metalin popülerliğinden kinlendikleri için kendi müziklerini yapmaya başladılar.Mayhemle tanışan darktrone Euronymusun şarkılarından etkilenip black metale geçti.Hatta goatlord 91 de yayınlanacaktı ancak vazgeçip blackci oldular.Sonrası zaten malum

    Erhan

    @Aura magula, son yazdıklarının hepsini defalarca dinledim :D vakit ayırdığın için sağ ol. Hepsine bakacağım.

    Yusuf

    @Aura magula, portal ne alaka black metal bile degiller

    Aura magula

    @Yusuf, Bandcampda black metal tag’i var ondan söyledim.Metalarchivesin genre kısmına bakma onlar götlerinden uyduruyorlar

  18. P L A G U E says:

    Viski + jager + bira + marlboro + playlist:

    Kreator – Enemy of God
    Sodom – Masquerade in Blood
    Marduk – Panzer Division Marduk
    Korpse – Insufferable Violence
    Defeated Sanity – Passages into Deformity
    Ulcerate – Vermis

  19. Arnavut says:

    Miami’de yasayan iki Venezuella’li arkadasin siniflandirmasi zor olan muhtesem sarkilari tokat gibi carpti bugun. Labelsiz cikardiklari album iki hafta once cikmis. Su da yilin en iyi sarkilarindan biri olabilir

    https://www.youtube.com/watch?v=TYLuRGccMgU&ab_channel=CaveofSwimmers

    https://caveofswimmers.bandcamp.com/album/aurora-2

    dice

    @Arnavut, gerçekten çok orijinal, ferah bir albüm. bu tarz dünyayı yeniden keşfetmeyen ama yaratıcı özellikleri yüksek, değişik bir şey dinlettirdiği hissettiren albüm bulmak zor.

  20. P L A G U E says:

    enforced’un bu gece çıkacak olan albümünü dinlemeyin!

    Format C: For Cortex

    @P L A G U E, bir ölür bin diriliz…..

    P L A G U E

    @Format C: For Cortex, bin ölüyü de, bin diriyi de siker bu albüm. Cinsiyet belirtmiyorum, kimse üzülüp kırılmasın.

  21. deadhouse says:

    Hiphop müziğine önyargısı olanların bile dinleyebileceği, naçizane görüşüme göre müzik tarihinin gelmiş geçmiş en iyi albümlerinden biri. Benim için tartışmasız en iyi Hiphop/Rap albümü. Ufuk açıcı.

    Dr. Dre. – The Chronic

    https://youtu.be/gXNNNUUfQUY

  22. cosku says:

    Bu Borknagar & Solefald’ın Lars “Lazare” Nedland’ının çok güzel bir rock grubu daha var ya White Void. Bugün de ilk albümü Anti’yi saldılar.. Acaip eğlenceli, şiddetle öneririm.

  23. Emre Görür says:

    Iotunn’un albümü çıktığından beri bu yılki listemin üçüncü sırasında. İlk ikiyi zorlayamadı ama bütün vokalleri kendisinin yaptığını öğrenmemle beraber Jón Aldará (Barren Earth, Hamferð…) yılın vokalisti listemdeki ilk sırayı neredeyse garantiledi! Epeydir duyduğum en iyi vokal performansı.

    Zeitgeist

    @Emre Görür, Kesinlikle, olağanüstü bi performans. Takip ettiğim kadarıyla ilk ikide Suffering Hour ile Ad Nauseum var galiba.

    Emre Görür

    @Zeitgeist, evet, en çok onları beğendim, fakat henüz Stortregn, Krallice, Sur Austru gibi grupların albümlerine bakabilmiş değilim.

    Noumena

    @Emre Görür, ben de dünden beri döndürüyorum albüm çok çok iyi, yılın flaş albümlerinden biri. Zaten Aldara’nın o pese yakın ses tonlarına Barren Earth’ten beri hastayım. Melodik metal müptelaları kaçırmasın.

    The Tower of Cosmic Nihility 🤤

  24. P L A G U E says:

    Viski + bira + camel soft + playlist:

    The Crown – Royal Destroyer
    Enforced – Kill Grid
    Ruinas – Ikonoklasta
    Nexorum – Death Unchained
    Korpse – Insufferable Violence
    Mass Extinction – Never-Ending-Holocaust
    Implore – Alienated Despair
    Eyehategod – A History of Nomadic Behavior

  25. Kubilay Suiçmez says:

    Truman – Ikebana ( Emo violence/screamo)
    https://www.youtube.com/watch?v=IfFVjHm6ceY

    VI SOM ÄLSKADE VARANDRA SÅ MYCKET – Det Onda. Det Goda. Det Vackra. Det Fula. (Post-Hardcore/Emo)

    https://www.youtube.com/watch?v=lnjpq5q_Jo0

  26. 1001101001 says:

    Andavald – Undir skyggðarhaldi iyi bir bm albümü

    https://youtu.be/wV6DcOGWg1g

  27. Erhan Yiğit says:

    https://open.spotify.com/album/62TdqnT3h09ZYALpnTuVYl?si=mgb9CDy8QfOqbNMCcreDpw&utm_source=copy-link

    Orospu çocukluğu bir albüm olsaydı adı Amidst Voices That Echo In Stone olurdu. Yılın hem en iyi albümlerinden hem de en güzel kapağı olanlarindan biri.

  28. Teknik death metal sevip de bu albümü bilmeyen on binler olmasına çok üzülüyorum.

    https://www.youtube.com/watch?v=Fxt4TtxF05E&ab_channel=Death%2CGore%26Grindcore

    ismail vilehand

    @Ahmet Saraçoğlu, bence en gaddar ve en iyi işleri. Çıktığından beri ara ara dinlerim.

    Ahmet Saraçoğlu

    @ismail vilehand, bayılıyorum.

  29. Haftanın kritik programı:

    Ptesi
    MIDNIGHT SPELL – Sky Destroyer

    Salı
    VALDAUDR – Drapsdalen

    Çarş
    OMINOUS RUIN – Amidst Voices that Echo in Stone

    Perş
    THE CROWN – Royal Destroyer

    Cuma
    LUNAR SHADOW – Wish to Leave

    Ctesi
    ORECUS – The Obliterationist

    Pazar
    EYEHATEGOD – A History of Nomadic Behavior

    Tomas Takke

    @Ahmet Saraçoğlu, Revulsion-Revulsion kritiği gelir mi ki

    Ahmet Saraçoğlu

    @Tomas Takke, gelir tabii.

    Ahmet Saraçoğlu

    Zamanım olmadığı için yazamadığımdan ENFORCED – Kill Grid incelemesini önümüzdeki haftaya aldık arkadaşlar.

  30. Doksanlar black metali sevenler baksın derim. Zaten kapağından ne olduğu anlaşılıyor. Kritiği yarın sitede.

    https://www.youtube.com/watch?v=JG4zCJQbB1U&ab_channel=BlackMetalPromotion

    Ahmet Saraçoğlu

    Albümün geneli daha net, düz 2. dalga black metal ama yukarıdaki şarkıda baya Storm etkisi var, pek güzel pek hoş.

    Rzeczom

    @Ahmet Saraçoğlu, neden bilmiyorum ama 4. dalga yeni nesil black metal gruplarının içerisinden çıkıp bu 90′lardaki eski işlere pek sıcak bakamıyorum.

    o ruh ve atmosfer bambaşka tabii ama yine de elim hep bu yeni dalganın içerisinde şaheser yaratmasa dahi çok iyi işler ortaya koyanlara gidiyor.

    heavy, thrash, death hangisine bakarsan bak hep klasikleri eskileri dinleme isteği oluşuyor insan içinde. yeni bi’ thrash heavy metal albümü dinlediğim zaman mutlaka sonrasında eski bir klasik açma ihtiyacı hissediyorum. ama -en azından benim nazımda- black metal’de bunu hissetmiyorum. black metalin güzelliği de bu sanırım.

    -bu yorum gruptan ve paylaşılan şarkıdan bağımsız olarak yazılmıştır-

    Yiğit

    @Rzeczom, ben de bir ara bununla ilgili bir şeyler yazacaktım veya bir yerde yazmış da olabilirim bilmiyorum. Bence 2. dalgadan sonraki black metal bariz daha iyi ve black metal denince aklıma hiç öyle Darkthrone, Mayhem falan gelmiyor. O grupları düşününce sanki farklı bir şeylermiş gibi geliyor. Türe 2. dalgayla ısındım, yeni nesile geçmem daha geç oldu ve halen daha satanic black etal veya kvlt şeyler dinlerken feci zevk alıyorum ama durum bu katılıyorum sana.

    Bazen Gorgoroth, Satryicon, Burzum veya bilumum grup için çok ofansif düşünüyorum. Neyse çok da önemli değil. Kimsenin dinlediğine herkes karışamaz

  31. Erhan Yiğit says:

    Geçtiğimiz son 3 ayda çıkan güzel albümler:

    1. OMINOUS RUIN – Amidst voices that echo in stone: Çatır çutur death metal. Kapağı efsane. Cattle Decapitation etkileri mevcut. Çok sağlam prodüksiyon. Benim yıl sonu listeme kesinlikle girecektir.

    2. REVULSION – Revulsion: Bu yılın dikkat çeken bir diğer death metal albümlerinden biri. Kirli sound sevenler buraya.

    3. SAGENLAND – Oale Groond: Black metal ile çok fazla aram yok ama bu albüm kendini dinletiyor. Ara ara doom metal tinilari ve başka enstrümanlari duymak da mümkün.

  32. Emre Görür says:

    @Rzeczom, aynı şey death metal için de geçerli. Bu iki tür çok başarılı şekilde evrimleştiği için ilksel örnekleri müzikal olarak çok basit kaldı. Sadece müzikal olarak bakarsak sonraki kuşakların albümleri ilk dönem klasiklerinin fersah fersah ilerisinde.
    Bir müziği ilk kez üretmenin tabii ki özel bir değeri var. Ondan bahsetmiyorum. Bu albümleri zaman ve mekan bağlamından koparıp ele alırsak karşımıza çıkacak şey bu.
    Diğer temel tarzlarda ise yeni gruplar 30-40 yıl öncesinin kalite standardına bile ulaşamıyorlar ki bu olgu söz konusu tarzların tarihsel olarak niye bu kadar geride kaldıklarını gayet basit bir şekilde açıklıyor.

    deadhouse

    @Emre Görür, Hiç ama hiç katılmıyorum bu yoruma. Müzikal olarak basit kaldı demek doğru değil. Altars of Madness ya da Leprosy dinleyince aa bunlar ilk ama müzikal olarak basit diyenin pek olduğunu düşünmüyorum. Önemli olan albümlerin akılda kalıcı, içinde kurulduğu ve bulunduğu müzik türünde zamana meydan okumalarıdır. Progresif olmak, prodüksiyon anlamında kusursuz olmak vs bunlar iyi müzik için yeterli ölçütler değil bence. Ac/Dc de müzikal olarak basit, Motörhead de müzikal olarak basit. Bu durum onları önemsiz veya kötü yapmaz. Bir sürü riffi, müzik türünü karıştıran, süper bir prodüksiyonla, kusursuz bir çalma performansıyla önümüze konan bir sürü yeni kalıcı olamayan kötü albümle karşılaşıyoruz. Aslında bu tartışmaların hepsi faso fiso. Eski-yeni bir önemi yok. Besteler iyi mi değil mi bu önemli. Dün bir haberin altına yazmıştım. Sanat gelişen bir şey değildir. Düzenli ve istikrarlı şekilde ilerleyen bir şey değildir. 90′lar listene 1. sıraya koyduğun için örnek vereyim. Painkiller bir defa yapıldı ve bitti. Üzerine artık bir şey konamaz.

    9yearsago

    @deadhouse, Söylediklerinize kısmen hak veriyorum. alakasız birkaç şey ekleyeceğim. İnsanın keyif alabileceği sanat ürünlerinin belirli bir skalası, aralığı var. Her yöne limitsiz uzayan bir şey değil bu. İnsan biyolojisinin, evrimsel geçmişin mirası büyük. Stresten, karmaşadan kaçıp anlaşılırlık ve düzen arayışı davranışının müzikteki yansıması da basitliğe ve akılda kalıcılığa doğru bir eğilimdir. Bu, kompleks olan her müzik insana aykırıdır demek değil, yalnızca insan doğası bunu tercih etmekte direnç gösterir ki daha kompleks müzik türlerinin daha niş bir kitleye hitap edebilmesinin sebebi budur. Hülasa sırf kuru gürültüyü veya bildiğin karalama olan bir tabloyu sanat diye yutturmaya çalışan kimselerin, “özel bir kitleden olabilme” kaygısını uç noktaya taşıyarak işin biraz şekilcilik, hatta kasıntılık kısmında takılı kaldığını düşünüyorum.

    deadhouse

    @9yearsago, Çok iyi tespitler. Doğrudur, anlaşılırlık, düzen arayışı ve bunun müzikte de yansıması olması gayet doğal. Her kitle de belli sebeplerden ötürü her müziği dinleyemez zaten. Sınıfsal, kültürel, ilgi, önem gibi etmenler rol oynuyor bu konuda. Müziği hayatında önemli bir yere koymayan kişi, niş kitle dediğiniz kitleye dahilse bile müziğe gereken önemi vermediği için niş kitleye dahil olmayan kişinin müzik zevki ile aynı zevke sahip olabilir. İşin bu boyutu da var. Aynı zamanda kişi, potansiyel olarak derin sanat zevkine sahipse de, bu potansiyelini açığa çıkartacak koşullara sahip olmayabilir. Toplumumuzda sürüyle örneğini bulabiliriz. Demek istediğim kompleks müzik-niş kitle tespitiniz de haklı olsanız bile bu durum gerçek hayatta her zaman karşılığını bulamayabiliyor. Amadeus filminde Mozart’ın, niş kitleye dahil olmayan insandan, halk müzisyeninden ilham aldığını gösteriyordu. Salieri ise bu durumu küçümsüyordu. Fakat birisi Mozart oldu, diğeri ise sadece gölgede kaldı. Dağ başında yaşayan, hayatı boyunca çok az müzik dinlemiş bir köylü gayet Shine on you crazy diamond’dan zevk alabilir. Aynı şekilde niş kitle dediğimiz insan için de o müzik hiçbir anlam ifade etmeyebilir. Uzattım. Haklısınız, ama gerçek hayatta niş kitle alt kitle olayı biraz karmaşık.

    Son olarak müziğin niçin dinlendiği sorusu da önemli. Bu soru aslında çoğu şeyi açıklayabilir. Müziği kendimizden, dertlerimizden kaçtığımız için mi dinliyoruz, yoksa o notaların dizilişi, bestelerin harikulade olması bizi mest ettiği için mi dinliyoruz? Bence ikincisiyse kompleks müzik türlerine olan yakınlığımız fazla olur, yok birincisiyse sadece ihtiyacımız olduğu için müzik dinliyoruzdur. Bu, müziği hayatımızda konumlandırdığımız yer ile ilgili olmalı.

    Emre Görür

    @deadhouse, basitlik göreceli bir kavram. Altars of Madness ya da Leprosy çıktıkları döneme göre gayet komplike albümlerdi tabii, lakin müzik gelişiyor, teknik ilerliyor. Yeniler bunların üzerine koyup Earthborn Evolution, Autotheism, Akróasis gibi albümler çıkardılar ve bunlar da bir süre sonra basitleşecek, çünkü yeni bir seviyenin zeminini teşkil edecekler.
    İyi müzikle teknik gelişkinliği özdeşleştiriyor değilim, ancak olayın temelinin teknik olduğu tartışmaya kapalı bir husus olsa gerek.
    Bu konuda yaşanmışlık çok önemli bir unsur. Örneğin 1981′de Venom’la karşılaşan biri için onun ilk albümleri tarihsel ve müzikal olarak devasa olaylardır. Ama sen evriminin ileri bir aşamasında ekstrem metal ile tanıştıysan ve elinin altında DsO, Mgla gibi yüzlerce farklı alternatif varsa niye Venom’un müziğini sevmek zorunda olasın ki? Saygı duyarsın, ama onların riflerinin, vokallerinin bin tane “güncellemesi” çıktı! İnsanların ekseriyeti nostalji yerine en günceli tercih eder ve kabul edersin ki bu gayet doğal bir durum.
    Sanatın belli dalları belki gelişmeye önemli oranda kapalıdır, ama müziğin bunlardan biri olmadığı açık değil mi? Siyah kölelerin ürettiği blues’dan bugünlere geldik.

    deadhouse

    @Emre Görür, Siyah kölelerin ürettiği Blues’dan da müzikal zevk alıyorum ve günümüz müziğini daha üstün görmüyorum. Teknik başka bir olay. Ben teknik gelişmeden bahsetmiyorum. Müziği sadece teknikle açıklayamazsın. Bu düşünceyle konuşursak Bach, Beethoven yüzlerce yıl önce müziklerini yaptılar. Şimdi yapılan müziğin onların müziğinden daha iyi olduğunu söyleyebilir misin. Tekniği küçümsemiyorum ama bence müzik temelde zamansal bir durum değildir. Düz bir çizgide ilerlemez. Beethoven’ın 7. senfonisindeki melodiyi taklit edemezsin. 200 küsur yıl önce “bir” kez yapıldı ve evrenin derinliklerinde yaşamaya devam edecek. Bence DsO ve Mgla’dan zevk alıp Venom’dan zevk almamak müzik zevkiyle açıklanabilir. Bu durum DsO ve Mgla’yı Venom’dan daha iyi grup yapmaz. Venom’dan da hoşlanıp DsO’ya katlanamayan kişiler var. Bence bu müzikal tercihlerle ve müziğe bakışla ilgili. Sen mesele bu dönemlerin tümüne hakimsin ve çoğundan belli ölçülerde keyif alabiliyorsun. Herkes böyle değil. Müzik bence diğer sanatların aksine kalbe ve zihne yüksek bir perdeden darbe vurduğu için belli kalıplara konulamaz.

    Emre Görür

    @deadhouse, şöyle sorayım: Black metalin ilk dalgası çiğ, ikincisi basbayağı ergen, üçüncüsü olgun değil mi sence de? Biz belli bir tarihsel arka planla olaya bakıyoruz. Metale hakim olmayan ama kulağı death metali algılayabilecek birine Altars of Madness ile Earthborn Evolution’ı dinletip ilki daha iyi desek herhalde mal mal suratımıza bakar. Çünkü o kişi bizim ilk albüme yüklediğimiz tarihsel önemi umursamadan sadece estetik kriterlerle iki albümü değerlendirecektir.
    Diğer yandan olay en gelişkin müziği seçip onu dinlemekten ibaret olsaydı metal ortamında progresif fanlarından geçilmezdi. Haliyle teknik kadar müziğin duyguyu yansıtabilme kapasitesine de bakıyoruz. Çiğ müzikleri de seviyoruz, çünkü müziğin biçimi taşımaya çalıştığı “özü” bu yolla başarılı şekilde yansıtabiliyor. Ama ben bundan yola çıkarak Venom ile DsO’nun estetik değerini eşitlemem. DsO bana göre Venom’dan net şekilde daha iyi bir gruptur, çok daha fazla duyguyu çok daha derinlemesine yansıtır, fakat Venom’un hayatımdaki anlamı veya müziklerinde bulduğum “saf” güç sebebiyle pekala onları DsO’dan daha çok sevebilirim.

    deadhouse

    @Emre Görür, Bu şeye benziyor. Fritz Lang’in, Eisenstein’ın yaptığı filmleri 20. yüzyılın ikinci yarısında yapılan filmlere göre daha az estetik bulmak, daha kötü bulmak. Tekniğin, teknolojinin gelişmesi bir sanat eserini daha iyi yapmaz. Venom DsO’dan iyidir demiyorum. Ancak DsO’da belli bir mirası alarak o müziği yaptı. Bir de biliyorsun, atonal müziği onlar bulmadı. 80 90 yıl önce o müzik zaten keşfedilmişti. DsO, Gorguts, Ulcerate gibi gruplar bunu metalle birleştirdiler. Elbette DsO çığır açtı. Fakat ben yine de tartışmasız DsO Venom’dan net iyi gruptur diyemem. Metal açısından bakarsak Venom daha önemli gruptur. Etkilediği, ilham verdiği grup sayısı çok daha fazladır.

    Dysplasia

    @deadhouse, sana göre ilk çalgı aletilerini bulanlar günümüzle eşit değerde müzik yapıyor. ok.

    Emre Görür

    @deadhouse, tabii ki. Kimilerinin sinemaya burun kıvırmasının sebebi onun büyük oranda teknolojiye bağımlı olması zaten. Metropolis’i örnek vermişsin ama o film -Yurttaş Kane ile birlikte- dönemdaşlarını teknik olarak çok geride bıraktığı için klasikleşen filmlerin belki de en tipiğidir. Misal edebiyat için kağıt kalemden daktiloya, oradan da bilgisayara geçiş çok ciddi bir fark yaratmaz ama sinemada teknik imkanların kadar konuşursun.
    DsO ilk atonal metal grubu değil tabii, ama bence akımı onlar yarattı.
    Son olarak şunu söyleyeyim: Müziği değerlendirmek için teknik kriterleri kabul etmezsek mutlak bir subjektivizme mahkum oluruz.

    deadhouse

    @Emre Görür, Bence mutlak bir subjektivizme “mahkum” olmak iyi bir şey. Subjektivizmi, birkaç kişinin kuralları belirlediği, kimin iyi olup olmadığını karar verebileceğini sanan kurumların doluştuğu bir dünyaya tercih ederim. Nobeli ele alalım. Birkaç İsveç Kraliyet Akademisi üyesi kimin iyi edebiyatçı olup olmadığına karar veriyor. Film listeleri, müzik listeleri de böyle. Sanat üzerinden, bilgi üzerinden iktidar sağlayanları görmek başkasını bilmem ama benim hiç hoşuma gitmiyor. Bu konuda bence olabildiğince bireyci olmak lazım. Yobazlığa varabilecek derecede bireyci olmayı, birkaç elitin kuralları ve beğenileri belirlediği bir dünyaya tercih ederim. Zaten bu yüzden sanat tarihi “görmezden gelinen sanatçılarla, hakkı verilmeyen sanatçılarla” doldu.

    Yiğit

    @deadhouse, ama Beethoven çiğ bir müzik yapmıyor ki. Arkadaş o janranın kendini oluşturması ve sonrasında geliştirmesinden bahsetmiş. Öyle derin bir klasik müzik zevkim yok ama 7. senfoninin müzikal olarak black metal bazında Venom müziği kadar basit olmadığı bir gerçek.

    Genç biri olarak Morbid Angel’ı da Beyond Creation’ı da eş zamanlı keşfedip dinledim (hatta bc’yi daha önce dinledim), Altars of Madness’ı ilk dinlediğimde tarihsel olarak öneminden bihaber olup hayvan gibi beğenmiştim. Daha öncesinde çok daha yeni death metal müzikleri de dinlemiştim bu yüzden Emre’nin bahsettiği şeyden ayrışıyorum ama temelde anlatmaya çalıştığı şeyde haklı.

    Bu müzikte ekstremleşmek, evrimleşmek, aykırılaşmak gibi etkenler istenilen duyguyu yansıtmakta fayda sağlıyor. Elbette en çiğ black metalle veya Motörhead’le bile duygu veriliyor, illa hayvan gibi ekstrem olmaya gerek yok ama metal müzik evrimleştikçe müziğin verdiği duygu da o yöne gitti. Dso’nun yarattığı duyguyu 80ler sonu ve 90lardaki black metalle verebilmek pek mümkün değildi. Bu daha aykırı müziklerin duygusuna kapılan birisinin eski dönem metal müziği sevememesi sadece müzik zevkiyle değil arkadaşın bahsettiği durumla da ilgili

    Aura magula

    @deadhouse,katılıyorum. Bence altar of madness, leprosy, slowly we root, seven churches, realm of chaos gibi 80 lerde çıkmış death metal albümlerini dün çıkmış albümlerle kıyaslamamak lazım.Bu tür albümleri aynı yıl çıkan albümlerle kıyaslamak lazım bence.Ki 80 lerin albümleriyle kıyaslayınca pek de basit kalmış ilkel albümler gibi durmuyorlar. Zamanına göre gayet devrimsel albümlerdi. Enazından metale yeni bir soluk getirdiler şimdiki death metal albümleri gibi çok övülüp unutulmadılar.

    @Emre görür,Bugün oldskol death metal diye adlandırılan( ki bence öyle bir tür yok) albümleri 80 ve 90 lardaki düz death metal albümleriyle kıyaslayınca pekde müzikal fark göremiyorum.Ha tech death, brutal death dersin onu anlarım ama düz death metal aynı kaldı

  33. Erhan says:

    En iyi metal performansı dalındaki grammy ödülünü Body Count – Bum-Rush şarkısına vermişler.

    Bum-Rush

    B u m – R u s h…

    İnanılmaz bir seçim gerçekten.

    ismail vilehand

    @Erhan, on numara şarkı.

    Erhan

    @ismail vilehand, İsmail abi senin bir şeyden zevk alma eşiğin gerçekten inanılmaz bir seviyede zaten. Keşke şarkı için ben de aynı şeyi düşünebilsem.

    ismail vilehand

    @Erhan, benlik bir durum yok aslında. Şurada albüm çıkmadan önce şarkı hakkında yorumlar var, gayet beğenilmiş.

    http://www.pasifagresif.com/2020/07/body-count-yeni-album/

    Yiğit

    @ismail vilehand, +++ harbi güzel şarkı

    alttaki 3 yorumun her birine sırasıyla kahkaha attım. Dersten ara verip siteye girince boşluğuma geldi hepsi

    Ahmet Saraçoğlu

    @Erhan, şarkı iyidir kötüdür bilmiyorum ama şöyle bir ortamda metalle ilgili herhangi bir şeyde mantık aramaya da çok gerek yok sanki.

    https://tinyurl.com/umfrc6vv

    Erhan

    @Ahmet Saraçoğlu, kritiği yapılacak kadar büyük bir göt. İlerleyen yıllarda üzerine koyabileceğini düşünüp (artık daha ne koyacaksa) 8/10 veriyorum.

    P L A G U E

    @Ahmet Saraçoğlu, ace of spades diye bağırtırım ben bunu, üzerim. Anlıyorsunuz degil mi? :)

    Noumena

    @Erhan, ben de Bum-Rush’ı beğenenler kulübündenim ama ödülü haketmiyordu yahu orda Code Orange dururken. Ama Grammy bu, garipliklerin töreni işte

  34. ismail vilehand says:

    Hazır muhabbeti dönmüşken; Body Count nasıl başlamış, nereden nereye gelmiş, Amerika’da hangi olayların ve tartışmaları sebebi olmuş öğrenmek için kısa ve öz harika bir röportaj:

    https://youtu.be/b-kwWaAJxm0

    ismail vilehand

    Part 2:

    https://youtu.be/nk0fK-1wIMM

    Ice-T adamlığın kitabında ilk sayfaya yazılacak bir karakter. İyi-Kötü insandan ziyade çok DOĞRU bir insan. Adam gibi adamın tanımı.

  35. P L A G U E says:

    Green label + playlist:

    The Crown – Royal Destroyer
    Enforced – Kill Grid
    Power Trip – Nightmare Logic
    Testament – The Gathering
    Iron Monkey – 9-13
    Urgehal – Goatcraft Torment

    Ahmet Saraçoğlu

    @P L A G U E, Enforced albümü en ufak çıkarı için eşini dostunu, annesini babasını satacak bir şerefsizin notalardaki karşılığı resmen. Albümden şerefsizlik, haysiyetsizlik akıyor.

  36. P L A G U E says:

    @Ahmet Saraçoğlu, palu ailesinin bir ferdi grupta caliyor olabilir. Şaka bir yana, sene sonunda çok üst sıralarda olacak benim için orası kesin. At the walls’un üzerinde bir iş gelirse olay olur diye düşünüyordum ki şaşırtmadılar.

  37. Yiğit says:

    https://www.youtube.com/watch?v=SFGvmrJ5rjM

    Güya metalciyiz ama beni böyle sikip atan bir şey olmadı. Malum dizinin malum finali…

    Oğul

    @Yiğit, ne yaptın be… You can’t take a picture of this, it’s already gone… Fenayım

    Yiğit

    @Oğul, hala kalbime bir yumru oturuyor düşündükçe. Daha 7 gün önce dedemi kaybettik, covid yüzünden yalnız öldü (kendisine 1 yıldır pandemiyi anlatamıyoruz, çok duygusal biriydi) ve ben ölüm ve yaşam hakkında bu kadar düşünürken böyle bir dizinin etkisi çok daha fazla oldu. Gerçekten hayat çok basit ve garip bir olgu. Günlerdir içimde biriken çok şey var ama dökemiyorum. Six feet under da fatality çekti tabiri caizse

    Tomas Takke

    @Yiğit, başın sağ olsun

    Yiğit

    @Tomas Takke, teşekkürler

  38. imagemaker says:

    Bir itirafım olacaktı: bugüne kadar dinlemeye tenezzül dahi etmediğim radioheadi artık dinleyebiliyorum hatta güzel bile geliyo

  39. Canoir says:

    Psychedelic porn crumpets – shyga! The sunlight mound
    https://open.spotify.com/album/7Huw5Su2SFHiKqZHdrDlVl?si=uR_HRHnhTwCNJPSOxsE-YQ&utm_source=copy-link

    Saykedelik garage rock. Ansızın keşfettim, çok lezzetli bi albüm çıktı. İlgilisi kesin baksın derim

    Horrendous

    @Canoir, Grubu ”Found God in a Tomato” parçasıyla tanıyıp, aşık olup, sonrasında dinlediğim hiçbir materyali aynı etkiyi bırakmadığı için salmıştım. Şans vereceğim kesinlikle yeni albüme, teşekkürler.

    Canoir

    @Horrendous, iyi dinlemeler olsun hocam

    Rust in Peace.

    @Horrendous, O şarkı çok iyi ya, eski playlistlerimde gezinirken denk geldim dinledim tekrar.
    Ben de tek o şarkılarını biliyorum :D

    Horrendous

    @Rust in Peace., Harika parça gerçekten, uzun süre keyifle dinledim.
    http://www.erbaagundem.com/?d488/yerel/domateste-allah-yazisi

  40. Horrendous says:

    Cobalt – Slow Forever
    https://www.youtube.com/watch?v=EVo_W5XYq_k

    Pikap arkasına muşamba sermek suretiyle dolduracağımız redneck jakuzisinde, güneşin alnında 33′lük kutudan bira çekerken bu albümü övmek istiyorum. Amerikan bayraklı bikinili hatunlar falan olsun. ”Bak yavrum albüm açılışı böyle yapılır” diyip dikkatleri cızırtılı hoparlörlere çekeyim, sonra herkes dalgasına baksın. Öyle bi’ albüm. Çok seviyorum.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Horrendous, son 5 yıldır bu albümü dinleyeceğim. Bir türlü sıra gelmedi nasıl olduysa. Şu anda açtım dinliyorum sayende.

    Horrendous

    @Ahmet Saraçoğlu, Sitede kritiğini göremeyince bir hışımla buraya attım zaten kendimi, yorumlarını merakla bekliyorum Ahmet Abi.

    deadhouse

    @Ahmet Saraçoğlu, Bu albüm ilk çıktığında çok dinledim. Her şey kusursuz görünüyor. Epey keyifli, üst seviyede bir müzik. Ancak nedenini tespit edemediğim bir şey eksik albümde. Bir çizgi var onu aşamıyor albüm. Aşsa başyapıt olacak.

    deadhouse

    @deadhouse, Horrendous’ a yazılmıştı*

    Horrendous

    @deadhouse, Demek istediğin o belirsiz hissiyatı harfiyen ben de yaşıyorum. Tartışmaya fazlasıyla açık bir tezim var; aynı sene çıkan Mantar – Ode to the Flame albümü de bana aynı ”olmuş ama ne eksik çözemedim” duygusunu yaşatmıştı, o zaman dank etti.
    Duo metal gruplarının beste yapılarının bir yerden sonra tekdüzeleştiğine inanınıyorum.

    Oğul

    @Horrendous, grubu ben de geçen sene keşfettim, her işleri inanılmaz boyutta. Black Metal seven birisi değilim, aşırı seçici ve ağırlıklı progresif / melodik sulara kayan BM dinlemeyi tercih ederim ancak bu grup bambaşka. Ben de eskilerinden Blood Eagle Sacrifice şarkısını önereyim.

    Horrendous

    @Oğul, ”ağırlıklı progresif / melodik sulara kayan BM”
    Cormorant övmek için pusuda bekliyordum, bu vesileyle bir kere daha anmak istedim. Şiddetle tavsiye ediyorum.
    http://www.pasifagresif.com/2015/01/cormorant-earth-diver/

    Twat

    @Horrendous, southern black metal ya da dixie black metal vs. diye bir alt janr tanınmalı artık. Bu da o türün şimdilik en iyi albümü olabilir zannımca.

    Geçen seneden beri çok az dinledim ama şu an açtım yine akıyor. Niye daha fazla dinlemiyorum dediğim gruplar vol 7.

    ismail vilehand

    @Horrendous, Slow Forever kadar yırtıcı değil ama benzer yöresel hisleri veren bir black metal albümü:

    http://www.pasifagresif.com/2020/10/wayfarer-a-romance-with-violence/

    Horrendous

    @ismail vilehand, Konsepte uyması adına Red Dead Redemption 2 oynarken gereğinden fazla dinledim bu albümü, büyük keyifle hem de. Sonra bir daha dönüp bakmadım. Yıl sonu listemde orta sıradan yer vermiştim kendisine ama bu kadar suyunu çıkarmasaydım daha çok heyecanlandırabilirdi belki beni.

    Ahmet Saraçoğlu

    @ismail vilehand, @Horrendous, southern ve black metal demişken, son dönemlerde epey çelişkili yorumlar aldılarsa da Glorior Belli’nin de kariyerinde iki albüm arasında 3 yıldan uzun süre yok ve son albümden bu yana 3 yıl geçti. Belki bu sene bir şeyler olur.

    Horrendous

    @Ahmet Saraçoğlu, Yine 2016′da çıkan(ne bereketli seneymiş) Sundown albümünü severek dinledim onun dışında hiç hakim değilim. Albüme bayılmıştım hatta sonra unuttum, uçtu gitti. Tavsiye edeceğin albüm varsa hazır olda beklemedeyim.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Horrendous, “The Great Southern Darkness”ı dinledim baya, sevmiştim ama çok zaman oldu. Sonraki albümleri birer kez dinleyebildim, pek hatırlamıyorum. ismail vilehand daha hakim gruba, o önerse daha sağlıklı olur.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.