# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
NEURAXIS – The Thin Line Between
| 11.11.2009

“Böyle bağırınca daha mı metal oluyor?”

Şu teknik death metal denen nane nedir ne değildir çok yalamış yutmuş bir insan değilim. Tarzın daha meşhur, öne çıkan gruplarını da dinlemişliğim var fakat tarza olan merakım nispeten daha yeni olan gruplarla tanışmam sayesinde ortaya çıktı. Wikipedia’ya göre teknik death olarak tanımlanan grupların çoğunu severek/sevmeyerek dinliyordum zaten, fakat Atheist, Death, Cynic, Meshuggah, Cannibal Corpse vs. gibi grupların hepsinin müziğe teknik bir yaklaşımı olmasına karşın bu şekilde tanımlanmasına katıldığımı söyleyemiyeceğim. Öyleyse eğer ben de Neuraxis’e melodik death derim, ne var yani? Değiller mi?

Bu bahsettiğim o belirsiz tanımlamanın yanı sıra başlı başına “technical death metal” olarak adlandırılan grupların baş göstermesi, tarzın oturması açısından önemli bir adım diye düşünüyorum. Zira “teknik” lafının, aynı “speed” gibi, bir tarzdan çok sadece özellik tanımlamakta işe yarayan bir etiket olmaktan sıyrılması, death metal açısından yeni kapılar açılmasına yol açtı. Arsis, The Faceless, Neuraxis vs. gibi nispeten daha yeni grupların bu tarza bir yüz kazandırdığı kesin.

Açıkçası bir tarzdaki belirli bir grubu incelemek için o tarzı özümsemek çok önemli. Yakın bir vakte kadar da teknik death grupları arasındaki farkların ayrımına varabilecek bir anlayışa sahip değildim. Fakat neden bazı grupları keyifle dinlerken bazılarına burun kıvırdığım konusunda kafa yorunca, bu tarz açısından beğenilerimi anlamlandırabilmeye başladım. Mesela, (sevenleri kusuruma bakmasın) neden Origin bu kadar gereksiz bir gruptur da Neuraxis aksine bu kadar sağlamdır? (Bkz. “Antithesis” vs. “Trilateral Progression”). Pek alâ gereksiz bir karşılaştırma oldu ama demek istediğimi anlamışsınızdır.

thin_1

Bu albümü ele almak için öncelikle diğer albümleri ve grubun son zamanlarda başından geçen değişiklikleri tartışmak gerekiyor. Grubun kurucu üyelerinin hiçbiri zaten şu anda grupta değil. Bunu bir kenara bırakacak olursak “The Thin Line Between”in kayıtları sırasında “Trilateral Progression”daki ekipten Steven Henry ve Ian Campbell da bulunmuyor. Bunların yerini Alex Leblanc ve Quo Vadis’ten tanıdığımız William Seghers dolduruyor.

Öncelikle William Seghers’in albüme kattığı çok şey olmuş. “Defiant Imagination”da konuk lead gitarist olarak yer almış olan arkadaşımız “The Thin Line Between”deyse ne derece yetenekli bir gitarist olduğunu kanıtlamış. Bu konuda parmak basmak istediğim nokta albümdeki melodik ve akustik partisyonlar. “The Thin Line Between” Neuraxis’in şu ana kadar yapmış olduğu en melodik albüm. Hatta, benim çıkardığım kadarıyla, melodikliği bozmamak için ellerinden geldiğince daha ender olarak farklı ölçü rakamlarına geçmeye çaba sarfetmişler. Bu da albümün diğerlerine göre daha az deneysel olmasına yol açmış. Bunun tabii ki başka sebepleri de var, ona da geleceğim.

thin_2

Aşikar olduğu üzere Neuraxis bir albümde iki adet akustik pasaj yapmazsa ertesi albüme kadar rahat uyuyamıyor. İşte burada William Seghers farkı konuşuyor [citation needed]. Standing Despite adlı kısacık enstrümantal akustik parça ve The All and The Nothing adlı parçanın intro bölümündeki akustik partisyon gerçekten muhteşem. Örneğin, Chamber of Guardians’ın introsu gibi “biz yaptık oldu” şeklindeki tırt bir arpejden ibaret değiller.

Alex Leblanc’ın vokalleri ise güçlü ve istikrarlı. Performansından oldukça memnun kaldım diyebilirim. Fakat maalesef kendine has bir tarzı var diyemeyeceğim. Özellikle bu tarz grupların vokalistlerinde var olduğunu düşündüğüm bir hataya o da düşmüş. Vokaller fazlasıyla tekdüze. Albüm boyunca renkten yoksun, aynı tonda söylemesini rahatsız edici buldum. Bir brutal vokalistin yer yer iniş ve çıkışlar yapmasının gerekli olduğunu düşünüyorum.

Öte yandan “The Thin Line Between” daha önce de belirttiğim üzere, Neuraxis’in en deneysellikten uzak albümü. Şarkıların trafiğini öğrenmek diğer albümlere göre çok daha kolay. Şarkı yapılarını oluştururken daha sade bir yaklaşım sergilemişler. Intro, verse, nakarat, köprü bölümleri net olarak fark edilebiliyor. Tabii bunları “bir teknik death metal grubuna göre” diye düşünerek yazıyorum.

thin_4

Albümün kayıt kalitesine değinmeden geçemiyeceğim. Kayıt muh-te-şem! Lütfen diğer albümlerle, hatta diğer grupların albümleriyle bir karşılaştırın. Şaşıracaksınız. Bu albümü bir süredir arka arkaya dinledikten sonra içimden başka bir teknik death metal albümü dinlemek gelmiyor. “The Thin Line Between”in yanında, sound’ları o kadar yavan kalıyor ki.

“The Thin Line Between”in ardından gruptan Yan Thiel ve Tommy McKinnon’un da ayrılmasının üzerine canlı performans için gruba aşina olmadığım iki isim daha alındı. Fakar gönül istiyor ki bu arkadaşlar stepne üye olarak kalsınlar da bir sonraki albümlerinde basları Steve DiGiorgio çalsın da şu arkadaşları bir güzel meşhur etsin. Gerçekten ünü hak ediyorlar.

thin_thin

Albüm genelinde tarzın mihenk taşlarından değil. Fakat bariz bir eksisi de yok. Dolayısıyla albümle ilgili kesin bir şey söylemek pek mümkün değil zira iyi ve ya kötü anlamda güçlü duygular beslemiyorum. Fakat tarzın meraklılarının es geçmemesi gereken bir albüm olduğu kesin. Ben mi? Son yedi günde 250 kere dinlemişim, bir süre uzak duracağım galiba.

Yazımı annemden bir alıntıyla bitirmek istiyorum; “Böyle bağırınca daha mı metal oluyo?”

Burak GÜR

7/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.19/10, Toplam oy: 21)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2008
Şirket
Prosthetic Records
Kadro
Alex Leblanc: Vokal
Robin Milley: Gitar
William Seghers: Gitar
Yan Thiel: Bas
Tommy McKinnon: Davul
Şarkılar
01. Darkness Prevails
02. Wicked
03. Versus
04. Deviation Occurs
05. The Thin Line Between
06. Dreaming The End
07. Standing Despite...
08. Oracle
09. Phoenix
10. The All And The Nothing
  Yorum alanı

“NEURAXIS – The Thin Line Between” yazısına 6 yorum var

  1. Ahmet Saraçoğlu says:

    Versus ve The All and the Nothing dururken bu vasat şarkıya klip çekmelerini anlamıyorum. Bence yazıda gayet iyi özetlenmiş bir albüm, Trilateral Progression’ın daha iyi olduğunu düşünmekle beraber, Versus’u grubun yaptığı, ya da öyle demiyim, Versus en sevdiğim Neuraxis şarkısı. :)

  2. Valla Trilateral Progression’ın gölgesinde kalacak bir albüm olduğu kanaatindeyim, fazla ısınamadım hala. Zamanla belki, bakalım.

  3. Burak Gür says:

    ha ikinizin de ağzını öpeyim.

  4. oğuzhan can says:

    burak dostum sen de bilirsin ki teknik death deyince quo vadis. :D
    ama bu albümü ben de dinlemiştim ne çok iyi ne çok kötü diye kendi yorumumu yapabilirim. güzel çalışmışsın ellerine sağlık.

  5. hakkıbulut says:

    koskoca origin bir kalemde silinip atılmış; ben ona yanar, ona ağlarım.

  6. hysteresis says:

    Trilateral Progression bence de buna basar ama Origin – Echoes of Decimation’ı ondan da çok dinlerim misal. “Gereksiz” kelimesi ağır kaçmış Origin gibi bir gruba.

    >(

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.