# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
DEATH BREATH – Stinking Up The Night
| 16.11.2009

Zonbi.

Üçüncü kattaki evimizin balkonuna nasıl çıktıklarını bilmediğim zombiler balkon kapısını kırarak salona girdiler. Babam elindeki pompalıyla onları vurmaya çalışırken ben bir yandan “kafalarından vur, kafalarından… öyle ölüyor onlar!” diye bağırırken diğer yandan “zombinin ölmesi”ndeki ironiye takılmış şekilde koridordan odama doğru geri geri kaçıyordum. Odamın balkonuna çıkıp kapısını kapattım ama zombiler her gördükleri kapı gibi ona da abandılar. Kendimce zombileri korkutmak için anahtar deliğine eğilip yapabildiğim en balgamlı brutal vokali yaptım ama işe yaramadı. Ben de son çare olarak kapıdaki zombi basıncı yeterli seviyeye ulaştığı anda balkon kapısını hızla açıp hepsinin üçüncü kattan yere çakılmasını izledim.

Death Breath’in “Stinking Up The Night” albümünü manyak gibi dinlediğim günlerde gördüğüm, albümün olayını çok güzel özetleyen bir rüya… Tabi albümün olayı bir balkondan girip diğer balkondan düşen zombiler veya zombilerin kapı deliğinden yapılan brutal vokalden korkmadıkları değil, adeta bir zombi gibi düşünüp old school death metal yapınca ortaya ne kadar “dandik” (iyi bir şey söyledim) bir şey çıkabildiği… Çıktığı günden beri mp3 çalarımdan da çıkmayan albüm, “Muåzzez Ersøy – Nostalji Kritikleri” serimizin otuz dördüncüsü olma özelliğini taşıyor.

Adını besmelesiz anmadığımız, albümlerini bel hizasından yukarıda tuttuğumuz Nihilist ve Entombed’un ardından The Hellacopters’la aktif death metalden uzak kalan Nicke Andersson, “Choosing Death” kitabını okurken gaza gelip cemiyetten arkadaşları Robert Pehrsson ve Magnus Hedquist’le beraber Death Breath’i kurduğunu ilan etti. Grubun kuruluşu, ülkemizde üç kişi tarafından “Left Hand Path” dinlenerek ve internetten Gibson Flying-V fiyatlarına bakılarak kutlandı.

stink_1

Ayrıca grubun asil üyelerinin yanında isimlerini az sonra sayacağım, her biri diğerinden kompetan, diğerinden veteran isimlerin de albümde konuk sanatçı olarak boy göstereceği haberi biz old-school hastalarını, yabancı filmde Türkçe replik duymuş gibi sevindirdi.

stink_6

Dokuz sözlü parçanın vokalistler arasında kardeş payı yapıldığı on şarkılık albümde Robert Pehrsson’un yanında Repulsion’dan tanıdığımız Scott Carlson ve Entombed, Grave, Torture Division, Vicious Art, The Project Hate MCMXCIX vb. gruplardan, tanımayanın odunla dövüldüğü mübarek insan Jörgen Sandström, en zonbi vokalleriyle yer almışlar. Ayrıca yakın zamana kadar Dismember’da baget sallayan Fred Estby de Death Breath parçasının kayıtlarında stüdyoya uğrayıp bir çığlık patlatmış.

stink_3

Albüm çıktıktan sonra ilginç bir şekilde, “böyle death metal olmaz”, “bu death metal değil, death metal Behemoth’tur” diye dolanan kendini bilmezler türemeye başladı. “Depar atarak koşan zombilere hayır! Yaşasın yavaş yavaş gelen zombiler!” platformu olarak hepsinin beyinlerini yedik. Çünkü Death Breath, logosundaki Possessed göndermesinden de anlaşıldığı gibi ilkel death metale övgü amaçlı kurulan bir grup. Bir diğer göndermeyi de Death Breath parçasına çekilen klipteki mezar taşında görüyoruz. Albümü dinleyince kulağa çarpan etkilenmeler arasında Autopsy, erken dönem Death, Repulsion, Venom, Celtic Frost, Discharge ve tabii ki Nicke’nin efsaneler yarattığı erken dönem Entombed gibi grupları saymam, bu konuda daha da açıklayıcı olacaktır sanırım. Aramızda yukarıda bahsettiğim kendini bilmezler gibi düşünenler varsa, kendilerini Nicke’ye havale ediyorum: “If you give a shit, Death Breath plays death metal” (“Eğer give a shit, ölüm nefes death metal çalış” [Google Translate]).

Dinlenen ortamı kâh yeşil zombi nefesiyle, kâh Cthulhu mitosu karakterleriyle dolduran albümün bu atmosferi yaratabilmesindeki, bestelerden sonraki en büyük pay prodüksiyonun. Distortion bile denemeyecek ama düşük akordla birleşince leş kokan gitar tonu, gevşek derili ve triggersız boğuk davullar, 80’lerin death metal havasının en güzel bir şekilde yakalanmasını sağlamış. Şarkı yapılarına baktığımızda hızlı bölümlerle yavaş bölümlerin güzel dengelendiğini görüyoruz. Genellikle power akorlar üzerine kurulu, hızlı bölümlerde gizliden punk tadı veren rifler, old school İsveç death metal melodileriyle desteklenip ortama yeşil sis basarken iki gitaristin de solo atması hem karambol sololar, hem de rock ‘n roll soloları dinlememizi sağlıyor.

stink_4

Buna ek olarak her şarkıda vokalistin değişmesi durumu da var. Bir şarkıda Scott Carlson’ı dinlerken, arkasından gelen parçada Jörgen Sandström’ü dinlemek insanı şımarttıkça şımartıyor, yüz verdikçe astar istetiyor.

stink_stink

“Stinking Up The Night”, -hala böyle bir beklenti içine giren vardır diye söylüyorum- yeni bir şey sunmasa da aynı amaçla kurulan diğer gruplardan farklı olarak, old school death metalin tek bir kolunu yâd etmek yerine belli bir dönemi komple ele alan ve aynı potada eriten bir albüm. Bunu yapan adamlar da bahsi geçen dönemin yaratılmasında bizzat görev almış kişiler olunca ortaya leş ötesi kalitede, “dandikizm”in bayraktarı bir albüm çıkması kaçınılmaz olmuş. Eskiden çaldıkları ve etkilendikleri grupların hastası olanlar için acilen dinlenmesi gereken bir albüm.

Rest in festering slime. Here burns the souls of a thousand generations.

hysteresis

8,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.05/10, Toplam oy: 22)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2006
Şirket
Black Lodge / Relapse Records
Kadro
Robert Pehrsson: Guitar, Vokal (1., 4. ve 7. şarkılar)
Nicke Andersson: Davul, Gitar
Magnus Hedquist: Bas
Scott Carlson: Vokal (2., 5. ve 8. şarkılar)
Jörgen Sandström: Vokal (3., 6. ve 9. şarkılar)
Fred Estby: Çığlık (1. şarkı)
Şarkılar
1. Death Breath
2. Chopping Spree
3. Heading For Decapitation
4. Dragged Through the Mud
5. Coffins of the Unembalmed Dead
6. A Morbid Mind
7. Reduced to Ashes
8. Christ All Fucking Mighty
9. Flabby Little Things From Beyond
10. Cthulhu Fhtagn!
  Yorum alanı

“DEATH BREATH – Stinking Up The Night” yazısına 6 yorum var

  1. vnberly says:

    Hellacopters’ ımı geri istiyorum Mr. Andersson!

  2. cucuk says:

    gayet hoş. sana puanım 10 üzerinden 8 kanka. x]

  3. chucker says:

    yalnız albümün kayıtları on numara baslar filan gümbür

  4. Mayo24Pat says:

    I had got a dream to begin my own organization, but I did not have enough of cash to do this. Thank heaven my fellow recommended to utilize the personal loans. Therefore I took the small business loan and realized my dream.

    Ahmet Saraçoğlu

    Yüzlerce spam mesaj geliyo her gün, bi tanesine izin vereyim dedim. :) Yazıya da uydu hani, uymadı değil.

  5. Kaan says:

    En son, EP 2007 de çıkmış. Keşke devam etselerdi. 9 puanı bastım yıllar sonra.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.