# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
SEANCE – Awakening of the Gods
| 30.08.2009

Dört uyurlar.

Son yazılarımda old school İsveç death metalinin ikinci baharını yaşamasından dem vurmayı alışkanlık haline getirip de bu albümü yazmazsam ayıp ederdim, çünkü biraz fazla iddialı olsa da (“uyanış” kısmı değil, “tanrılar” kısmı), albüm isminden de anlayacağımız üzere bir “uyanış”la karşı karşıyayız. Uyanan ise bundan on beş yıl önce, İsveç piyasası altın günlerini yaşarken “Fornever Laid To Rest” ve “Saltrubbed Eyes” albümlerini çıkarıp dağılan, ancak albümleri bizim gibi sonraki kuşaklar tarafından hala dinlenen Seance…

O yıllarda Seance’ı akranlarından ayıran en önemli özellik, görece daha teknik ve thrash metale göz kırpan şarkı yapıları ile bu şarkılardaki kaotik ve karanlık atmosferdi. İki kurucu üye, gitarist Patrick Jensen (bkz. The Haunted) ve bas gitarist Bino Carlsson’dan yoksun olmalarına rağmen kalan sağlar yine aynı atmosferi yaratmayı başarmışlar. Bu atmosferin ve görece teknik olmanın, ilk albümlerinden bu yana müziklerinin algılanışını geciktirmesi faktörünün on beş yıl sonra da kendini göstermesi, internette bu albüme verilen notların standart sapmasının yüksek olmasına yol açıyor.

Seance’ın müziğine baktığımızda old school İsveç death metal ekolünden ayrılan yönleri olarak dur kalklı ve birbirine yakın perdeler kullanılarak oluşturulmuş atonal (kavram anlamını tam karşılamasa da bir fikir vermesi açısından kullanabiliriz bu kelimeyi) rifler, değişken ve yer yer aksak davullar, görece hızlı tempolar ve Johan Larsson’un geçen on beş yıl içinde değişmemiş ciğer söken vokallerini sayabiliriz.

awakeningofthegods_grup

Bu albüm için konuşmak gerekirse farklılıklar arasına prodüksiyonu da katabiliriz. Temiz prodüksiyon, birbirine göre hafifçe farklı tonlanmış gitarlar ile trampete, krosa, altolara her vuruşu tek tek duyulan davul, görece daha teknik olan riflerin ve davul bölümlerinin seçilmesini kolaylaştırarak Seance’ın kendine özgü şarkı yapılarını ve atmosferini ön plana çıkarmış.

Seance’ın şarkı sözlerinin death metalin biraz daha metafizik tarafında durduğunu ve enstrümanlarla oluşturulan atmosferin de bunu desteklediğini söyleyebiliriz. Larsson’un vokalleriyse bu noktada üçlü sacayağını tamamlıyor. Ciğerlerinin derinliklerinden gelen, asidi kaçmış iki buçuk litre kola içmişçesine balgamlı vokali, kimi yerlerde verilen farklı efektlerle daha da uğursuz hale geliyor. Seance’ın dinleyiciler tarafından en çok sevilen yanını vokaller ve gitarlarla eşit seviyede duyulan bas gitar oluşturuyordu. Vokallerin on beş yıl içinde değişmediğinden bahsettim ama aynısını bas gitar için söyleyemiyorum. Gruptan ayrılan Bino Carlsson’un görevini vokalist Johan Larsson üstlenmiş ancak bas gitar, önceki durumuyla karşılaştırıldığında istisnalar dışında altyapıyı desteklemekle yetiniyor. Deathmetaldebasseverler olarak ileriki albümlerde eski bas gitar tonunu geri istiyoruz.

awakeningofthegods_forever

Albümde farklılık gösteren üç şarkıya da değinmeden geçmeyeyim. Birincisi Flight Of The Wicked… İnternetteki yorumlarda genel kanı bu parçanın enstrümantal bir “mastürbasyon” olduğu yönündeyse de benim fikrim bu şekilde değil. İsmiyle olduğu gibi yapısıyla da Flight Of The Bumble Bee’ye gönderme yapan parça, bir leşin etrafında uçuşan sinekleri ve kıvranan larvaları zihnimde canlandırarak albümün iki yarısı arasında yukarıda bahsettiğim atmosfere de katkıda bulunarak bir geçiş oluşturmuş. Bu benim hayal gücümün ürünü olduğu için yorumu herkes kendine göre yapsın artık, ancak Seance’ın “saniyede çok nota basıyorum”cu gruplardan olmadığını bildiğim için “mastürbasyon”cuların da abarttığı kanısındayım (Standart sapma boşuna yükselmiyor).

awakeningofthegods_saltrubbed

Değinmek istediğim ikinci şarkı Revel In Death… -Hâşâ- At The Gates’in -hâşâ- And The World Returned’ünü hatırlatan, klasik gitarla çalınan enstrümantal parça albümün sonunda daha etkili olabilecekken, son iki şarkının öncesine konularak dinleyiciyi albümün dışına itiyor. Bu özelliğiyle iyi bir çıkış parçası olabilirdi. Bahsedeceğim üçüncü ve son parça ise Choose You Eternity… Hâlihazırda türdeşlerinden farklılaşan yanları olan ve farklı şeyler denemekten kaçınmayan grup, kendi kalıplarının da dışına taşarak death ‘n roll altyapılı bir beste ortaya koymuş. Yer yer The Haunted, yer yer Entombed’un death ‘n roll dönemlerini anımsatan parçanın soloları da diğer şarkılardaki sololardan farklı olarak öne çıkıyor, ancak Seance bu şarkıda da kendi tarzını korumayı başararak zor bir iş başarmış.

Şarkıların birçoğu -yer yer aksak olmalarına rağmen- akılda kalırken özellikle albümün ikinci yarısındaki bazı bölümlerde monotonluk üstün geliyor, bu da dinleyicinin albümün atmosferinden uzaklaşmasına neden oluyor. Az önce bahsettiğim Revel In Death’den sonraki iki parçada bu durum daha da belirgin hale geliyor. Seance’ın ilk dinlemelerde içine girilmesi zor müziği, biraz daha dinledikten sonra çaktırmadan akılda kalmaya başlıyor ama saydığım nedenlerden dolayı bunu her parça veya her bölüm için söylemek zor.

awakeningofthegods_awakeningofthegods

Yeniden birleşmelerin en kötülerini de gördüğümüz ve yeniden birleşmenin -hele hele bu birleşme on beş yıl sonra oluyorsa- kolay bir iş olmadığını da bildiğimiz için “Awakening Of The Gods”, Seance’ın ikinci dönemi ve eski dinleyicileri için güzel bir başlangıç… Devamının gelmesini, hem de daha bomba bir şekilde gelmesini beklemek de bizim en doğal hakkımız. İsveç piyasasındaki bu uyanışa tepkisiz kalmayın, kafa sallayın falan…

hysteresis

7/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.00/10, Toplam oy: 13)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2009
Şirket
Pulverised Records
Kadro
Johan Larsson - Vokal, bas
Tony Kampner - Gitar
Rille Rimfalt - Gitar
Micke - Davul
Şarkılar
1. Wasted
2. They
3. Your Time Has Come
4. Invocation
5. Flight of The Wicked
6. Murder
7. Choose Your Eternity
8. Forever Haunted
9. Revel in Death
10. Prisoner 666
11. Burn Me
  Yorum alanı

“SEANCE – Awakening of the Gods” yazısına 2 yorum var

  1. Ahmet Saraçoğlu says:

    Saltrubbed Eyes’ın kapağı nasıl bir şeydir yahu. Crimson’dan bile kötü. Yeni kapakta da bir Wolverine durumu var ki çözemedim. Entombed’a naber mi diyolar diyeceğim, ama büyük olasılıkla saçmalıyorum.

    Kaan

    @Ahmet Saraçoğlu, Sanki 1990 ların ilk yarısı bazı black metal kapakları gibi Gehenna “Black Seared Heart” kapak havası:) var ama kesinlikle çok kötü.Oysaki Fornever laid to rest in kapağı şeker gibi insanın yiyesi geliyor kapak yüzünden bile dinlenir.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.