# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
LONG DISTANCE CALLING – Avoid the Light
| 23.08.2009

Metalcinin post-rock ile imtihanı.

Malum postmodern zamanlarda yaşıyoruz artık, her şeyimiz “post”, kırk yıllık black metal bile oldu post-black metal, keza thrash metal’in bile post olanı makbul. Ama bu “post”ların en esaslısı post-rock tabii. Bizim klişe metal dünyasıyla gece-gündüz kadar ayrı duran, minimalistik ve atmosferik bir müzik türü post-rock, dolayısıyla metal ve post-rock’ı ortak noktada buluşturmak kağıt üzerinde zor (post-metal hariç, ki o apayrı bir mevzu).

İngiliz grup Fen’in gene bir başka minimalist eğilimli müzik türü black metal ile post-rock’ı aynı potada eritmesi gibi ekstrem denemelerin yanında, Long Distance Calling gibi mevzuya daha ılımlı yaklaşanlar da var.
Long Distance Calling’in yaptığı müziğin en kaba tarifi “Enstrümantal post-rock’a metalci yaklaşımı”. Evet kağıt üzerinde post-metal kavramı bu tip bir yaklaşımı karşılıyor belki ama post-metal özelinde türün adını koyan gruplar Isis ve Pelican’ın çizdiği “metalik” yol ile sınırları çizilmiş bir tür, bu tip bir tarifin çok dışında bir yerde Long Distance Calling. Dolayısıyla post-metal etiketinden ziyade post-rock gözlüğü ile bakmak lazım meseleye.

Post-rock, özellikle enstrümantal post-rock ifade ettiği “post” değerler haricinde pratikte belli bir üslubu, dokusu olan bir tür. Gitar tonlarından akorlarına, tekrarlayan şarkı yapılarına kadar çoğu post-rock grubunun paylaştığı temel bir atmosfer ve çizgi vardır, Long Distance Calling de bu atmosferin çok dışına çıkmadan müzik yapıyor, ancak kullandıkları rifler, şarkı yapıları görece olarak daha bir metalci işi, daha bizden rifler ve melodiler (ama hala post-rock kılıfında olduğunu unutmamak lazım). Zaten grubun temelindeki bu “metalci” eğilimini yayınladıkları iki albümde konuk ettikleri vokalist seçimlerinden de anlayabilirsiniz: Peter Dolving ve Jonas Renkse.

“Post-rock tabiri ne ifade eder, hangi ruh halini açıklar” sorusunun cevabı için post-rock ve Long Distance Calling’in müziğinin kabaca tarifini vermek gerekirse atmosferi, duygu yoğunluğu yüksek bir müzik post-rock. Ancak burada esas fark bu atmosferin ince ince işlenerek oluşturulmasında, dolayısıyla aslında her şey üslupta bitiyor. Mesela kafadan depresif melodiler ve hüzünlü akorlarla açılmıyor şarkılar, mesajlar yavaş yavaş, dozunda iletiliyor, sonunda albüm veya şarkı bittiğine büyük resim tamamlanıyor.

“Avoid The Light” da tam olarak bu tarife uyan bir albüm (Jonas Renkse’li The Nearing Grave hariç tabii ama ona sonra geleceğiz). Süreleri 7-12 dakika arasında değişen toplam 6 şarkıdan oluşan bir albüm bu neticede ve grup da şarkı başına 235 riff kullanan Opeth tipi bir grup değil. Yavaştan mevzuya giren, derdini hemen ortaya koymayan, hafif hafif açılıp sonradan kendinden geçiren şarkılar var elde. Enstrümantal bir albüm de olmasının etkisiyle “akılda kalıcılık” mevzusu şarkı bazında görece olarak düşük, dolayısıyla şarkı değil albüm dinliyorsanız “Avoid The Light” sizin için ideal. Ancak buna rağmen genelde post-rock gruplarında görülmedik biçimde her şarkıda akılda kalıcı bir veya bir kaç melodi mevcut, “şu şarkının şu dakikasındaki şu melodi” listesine girmeyeceğim ama kesinlikle dolu dolu bir albüm yapmış gençler, son tahlilde ilk albümleri “Satellite Bay”in üzerine çıkmışlar kompozisyon bazında. Kaldı ki daha albümün esas bombası The Nearing Grave’e gelmedim bile.

Son dönemdeki herhangi bir Katatonia albümüne koyulsa sırıtmayacak derecede Jonas Renkse vokaline uyum sağlamış The Nearing Grave tek başına “hit” potansiyeli olan bir şarkı. Hem vokal barındırması, hem de klasik “verse-chorus, verse-chorus sonlarda da bir gitar solo” modeline uygun yapısıyla albümün genel yapısında alışık olmayan kulakların ilk dikkat çekeceği şarkı. Şarkının güzelliğinde Jonas Renkse’nin de payı büyük tabii, Jonas’ın vokali o kadar güzel uyum sağlamış ki Long Distance Calling müziğine insan bu birlikteliğin tek şarkıyla kalmasına üzülüyor.

Neticede post-rock bilen, bilmeyen herkesin bir şeyler bulabileceği bir albüm “Avoid The Light”. Metal/Rock dengesi güzel ayarlanmış, post-rock dokusu bozulmamış, atmosferi yerinde, güzel kompozisyonlar içeren, dinleyiciyi yormayan üst düzey bir albüm, üstüne bir de Jonas Renkse’li The Nearing Grave var, daha ne olsun.

Yeme de yanında yat.

sambalici

8.5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.19/10, Toplam oy: 31)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2009
Şirket
Superball Music
Kadro
Dave - Gitar
Flo - Gitar
Jan - Bas
Janosch - Davul
Reimut - Klavye
Şarkılar
1. Apparitions
2. Black Paper Planes
3. 359°
4. I Know You, Stanley Milgram!
5. The Nearing Grave
6. Sundown Highway
  Yorum alanı

“LONG DISTANCE CALLING – Avoid the Light” yazısına 8 yorum var

  1. b says:

    Ghost Brigade’den sonra Katatonia severlere tavsiye edilebilecek yegane albüm budur demekten kendimi alamıyorum. Birisi ilk dönem Katatonia’yı diğeri ise son dönemi temsil ediyor adeta. Keşke çok daha özgün olabilseler ama şarkıları kurtarıyor onları.

  2. Albüm baya güzeldir, ben de tavsiye ederim post rockla uzaktan yakından alakası olan herkese.

    Kritiği de beğendim zira. Ancak “post rock gruplarında akılda kalıcı melodilerin görülmemesi” noktasına takıldım gibi biraz. Bu türün öncüsü olan GY!BE ‘ın 20 dk lık şarkılarındaki belli başlı birçok melodi aklında yer ediyor dinleyenlerin (East Hastings, Storm vs.) , ve bu ekolden gelen gruplarda da bütün şarkı sakin gidip, bir bölümde coşma durumu oluyor. Ha tabi, post rock’ı da minimalist alan grupları göz önüne alıyorsak (Saxon Shore, Fjord Rowboat vs.) o olay doğru gibi. Ha müziğin güzelliğini bozuyor mu? Tabi ki hayır hehe.

    Neyse zaten o kadar önemli bir nokta değildi, ufak bi trivia sokuşturayım dedim araya. Yoksa güzel bir kritik cidden.

  3. cannibal fetus says:

    bu grubun gitarist ve davulcusunun misery speaks adında bir de metal grubu var.

  4. Blakkheim says:

    Apparitions o kadar güzel bir şarkı ki.

    Korhan Tok

    @Blakkheim, Bunu yazmaya gelmiştim. Neyse o zaman, kib.

    Korhan Tok

    @Korhan Tok, Senede 1 kere bu başlığa gelip “Apparitions” çok güzel, diyesim geliyormuş ya lan benim. Bak yine.

    Korhan Tok

    @Korhan Tok, Olum Apparitions çok eyi ya.

    Korhan Tok

    @Korhan Tok, Ekim ayı geldi mi Apparitions açıyormuşum ben, bunu da böylece öğrenmiş olduk.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.