# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
DISTURBED – Indestructible
| 07.04.2009

Tipik çirkin Amerikalı kompleksinden kurtulamayan David Draiman her ne kadar fark edilme çabasıyla çenesine eşek kadar iki piercing yaptırmışsa da biz onun o karakteristik sesine hastayız.

Uzak Doğu ve Avrupa yapımı filmlerin Amerikan versiyonları her daim iğrenç olmuştur. Gerçi kendi yaptıkları filmlerin yeni sürümlerinde de benzer bir fiyasko söz konusu. Stanley Kubrick şaheseri 1980 yapımı, başrollerinde Shelley Duvall ve Jack Nicholson’ın olduğu The Shining’i on yedi yıl sonra yeniden çekmeye karar verir ve iki harika oyuncunun yerine de tipik atletik ve güzel vücutlu iki vatandaşı koyarsanız, izleyiciler sizin sanat anlayışınızdan ciddi anlamda kuşku duyarlar. Ve Amerika’nın, Afrika topraklarını yağmalayıp sömürgelerinden (küllerinden değil) yeniden doğarak var oluşuyla birlikte, tarih boyunca güttüğü bir siyaset vardır. Savaşa karşıdır; eline silahı kendi bütünlüğüne karşı bir tehdit gördüğünde alır ve uzlaşmacıdır; (önce insanları birbirine kırdırır, sonra da) savaşan iki ülkenin arasında barış sağlanmasına çalışır. Bunda her daim maddi ya da manevi kazancı olmuştur. Aile yapısına çok önem verir, en çok seri katil oradan çıkmış olsa dahi ahlâk dedikleri (bahsi bile artık pek çoğumuzun midesini bulandıran) bazı değerler hep önceliklidir. Düzen içerisinde düzensizliğin, düzensizlik içerisinde dahi düzenin olduğu çok garip bir topluluktur. Yaşam standartları (bazılarına) yüksektir, (bazı) hayallerin gerçekleştiği yerdir.

Amerika, her ne kadar genel olarak sinema ve politika anlamında hayranı olmasam da müzik söz konusu olduğunda, İsveç ve İngiltere’den sonra en çok takip ettiğim yerdir. İlginçtir ki ne kadar düzenli bir toplum olduğunu göstermeye çalışsa da en iyi grupları hep Amerikan karşıtıdır. Düzen içindeki düzensizlik tespiti de bu durumu gayet destekliyor. Baskı altındaki insanın suça eğiliminin fazla olması, özellikle dini baskının insanları çarpık yaşamlara ve din karşıtlığına sürüklemesi de bu duruma uyabilecek örnekler. Amerikan karşıtı olmayıp da iyi olan grup yok mudur, elbette ki vardır. Kritiğe girişimi okusalar büyük ihtimalle ellerini kalplerinin üstüne koyup milli marşlarını okumaya başlarlardı ama yine de ben onlardan pek de kötü bahsetmeyeceğim sizlere.

Disturbed, dört güzide albümünü hardcore/metal dinleyicilerine kazandırmış, iyi müzikle paranın damına nasıl konulduğunu cümle âleme göstermiş bir gruptur. Parayı görüp de dötü kalkan tipik müzisyenlerin aksine bir bas gitarist dışında eleman değişimi yaşamamış, gayet demokratik yollarla yoluna devam etmektedir. Tipik çirkin Amerikalı kompleksinden kurtulamayan David Draiman her ne kadar fark edilme çabasıyla çenesine eşek kadar iki piercing yaptırmışsa da biz onun o karakteristik sesine hastayız. Sırf bu özelliğini anlamak için dahi albümdeki The Night şarkısına şöyle bir kulak vermeniz kâfi, ki Inside The Fire ile favorim olma konusunda kıyasıya da kapışır. Inside The Fire video klibiyle de, aldığı ödüllerle de bir anda patlamış bir şarkı.

Warner Bros gibi bir şirkete arkanızı vermişseniz zaten sırtınız yere gelmez ve hit yaratma konusunda da doğal bir kabiliyetiniz varsa yaka bağır açık gezersiniz. (Hani fakirin iki yakası bir araya gelmez ya, ona gönderme, evet siz salaksınız ve ben çok zekiyim. Kelime oyunlarımı anlamıyorsunuz diye her gece yastığıma sarılıp ağlıyorum. :p) Transformers, Valentine, Dracula 2000 ve adını henüz bulamadığım bir de porno filmin de soundtrack’lerine imza atmışlar. Bunun yanında son dönemdeki tek sansasyonları The Dillenger Escape Plan ile ağız dalaşına girmeleri oldu. İlk iki albümüne nazaran üçüncü albümleri Ten Thousand Fists’le birinci dereceden akrabalığı aşikâr Indestructible albümüyle grubun giderek metale daha da yaklaşmasını memnuniyetle takip ediyoruz. Popülerliğinin devam ettiği her an eski yırtıcılığından, beklentilerinden, tutkusundan ve en önemlisi “rahatsızlığından” uzaklaştığını ama buna rağmen hâlâ iyi şarkılar yapıyor olduğunu görmek de bu memnuniyetin buruk olan diğer tarafı. Tüm bu duygu karmaşasına rağmen harika bir albüm yaptılar ve övgüyü de kesinlikle hak ediyorlar.

Ayşe Nur

9/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.08/10, Toplam oy: 52)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2008
Şirket
Warner Bros.
Şarkılar
1. Indestructible
2. Inside the Fire
3. Deceiver
4. The Night
5. Perfect Insanity
6. Haunted
7. Enough
8. The Curse
9. Torn
10. Criminal
11. Divide
12. Façade
  Yorum alanı

“DISTURBED – Indestructible” yazısına 11 yorum var

  1. janslore the celebrity says:

    bende var o porno film. ama konusu matah değil, hep aynı şey. bi de ben saksafonlu pop jazz şarkıları daha çok seviyorum böle filmlerde. bi seyret sen kesin seversin.

  2. junkman afatsum says:

    albüm güzeldirde disturbed de şu nu metal hadisesinin en iyi birkaç grubundan birtanesidirde bu albümde fena bir militarist söylem gütmüştürki buda benim gözümde değer kaybedicidir ama şu vokal melodileri için bile dinlenebilinir ama ilk dinlemeye başlıyorsanız öncelikle ilk 3 albümü dinleyin sonra devam edersiniz bunada

  3. Milky Flames says:

    kategorize etmeyi cok seviyorsunuz biliyorum ama bunlarin sadece ilk albumleri nu metal.digerleri hard rock-alternative arasinda gidip geliyor.

  4. Rust in Peace. says:

    Bu nası kritik ya, kritik yazarı yazıya başladıktan sonra albüm kritiği yazdığını unutmuş herhalde. Bu yazarın Havok kritiği de faciaydı, umarım denk gelirim diğer kritiklerine de.

    Boba Fett

    @Rust in Peace., Ne oldu rahatsız mı oldun? Eski kritikler biraz böyle maalesef, keşke imkan olsa da hızlı hızlı eski kritiklerin revize edildiğini, güncellendiğini görsek.

    Rust in Peace.

    @Boba Fett, çok albüm çıkıyor, zaten olanların yenilenmesi kült olmadıkları sürece zor. Zaten bence böyle eski kritikleri arada görmek, yıllar arasındaki farkları görmek hoş oluyor.
    Yine de keşke bazı kült grupalrınki yeniden yazılsa. Megadeth’in birkaç kritiği o albümlere yakışmıyor bence örnek olarak.

    riser

    @Rust in Peace., zamanın ruhu diyelim.

  5. deadhouse says:

    Bence çok güzel kritik. Şimdilerin kasıntı, sığ kritiklerinden iyi. (PA kritiklerini kastetmiyorum)

    Rust in Peace.

    @deadhouse, şu kritiği okuyup bu albümün nasıl bir albüm olduğunu söyler misin bana? Sırf içeriğinde Abd’ye gömme var diye her şeyi beğenmek zorunda değilsin.
    Koca kritikten anladığımız iki şey var, David Draiman’ın karakteristik bir sesi varmış, ikincisi yazar albümü beğenmiş. Gerisi de zaten onyıllardır herkesin tekrar ettiği şeyler, grupla da albümle de alakası yok. Bağlamaya çalışmamış bile.

    deadhouse

    @Rust in Peace., Sadece hikayeden oluşan kritikler var. Senin kritik anlayışın bana uymak zorunda değil.

    Bu arada kritiği ABD eleştirisi var diye beğendiğimi düşünmen oldukça sorunlu bir bakış açısı.

    Rust in Peace.

    @deadhouse, hikayeden oluşan kritiklerle aynı şey değil. Orada amaç albümün verdiği duyguları veren bir hikaye yazmak. Hikayeyi okuduğunda seni neyin beklediğini anlıyorsun.
    Bu kritiğin zaten ilk iki paragrafı deneme. Üçüncü ve dördüncü paragrafta da albümle ilgili maksimum iki ya da üç cümle var. Kritik değil de kendisiyle söyleşi yapmış gibi, ya da kafasından o an geçen her şeyi yazmış gibi.
    İlk iki paragrafı albüme bağlasa bir nebze tamam diyeceğim de bağlamamış ki, alakası yok.
    Olayın üslubunda, yazış şeklinde falan değilim, herkes iyi bir yazar olmak zorunda değil ya da dediğin gibi sırf iyi yazmak için kasıntı olmamalı ama albümle ilgili bilgi de ver arkadaş.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.